Günümüzde, gebelik sırasında her annenin isterse yararlanabileceği doğum öncesi bakım hizmetleri bulunduğundan, bebek dünyaya getirmek artık çok güvenli. Bazen doğum öncesi bakım randevunuza gitmekte güçlük çekebilirsiniz. İşinizden izin almanız, hiç yerinde durmayan küçük çocuğunuzu birlikte götürmeniz ya da merkez kalabalıksa sırada uzun süre beklemeniz gerekebilir. Ancak bebeğinizin normal büyüdüğünden emin olmak için bunlara değer. Sorun doğarsa saptanır ve hemen çözümlenir. Sizi meraklandıran ya da endişelendiren bütün soruları sorun (en kolayı önceden aklınıza gelen bütün soruları kapsayan bir liste hazırlamaktır).
Kadınların çoğu doğum öncesi kontrole ilk kez gebeliğin 8 ve 12. haftaları arasında başvuruyor - aslında bu başvuru ne kadar erken olursa o kadar iyidir. Doğum öncesi kontrollerin hangi sıklıkta yapıldığı sizi izleyen merkeze ya da hekime ve bulunduğunuz yere göre değişmektedir. Ana Çocuk Sağlığı ve Aile Planlaması merkezlerinde kadınların çoğuna gebeliğin ilk 30 haftasında dört ile sekiz haftada bir, 36. haftaya kadar iki ile dört haftada bir, daha sonra 41. haftaya kadar bir ya da iki haftada bir randevu verilmektedir.
Gebeliğinizle ilgili ayrıntılar ve yapılan test sonuçları dosyanıza ve saklamak üzere size verilen bir karta kaydedilir. Bu bilgiler arasında anlamadığınız bir nokta varsa, açıklanmasını isteyin.
İLK GÖRÜŞME
İlk görüşmeniz en uzunu olacaktır. Belki de size ilgisiz gibi görünen, ancak doktorun ya da ebenin gebeliğinizi ya da bebeği etkileyebilecek sorunları saptamasına yardım eden birçok soruyu yanıtlamanız istenecektir. Bu sorular 24. sayfadaki kutuda yer alan konuları kapsayabilir.
İLK GÖRÜŞMEDE SORULAN SORULAR |
|
HER GÖRÜŞMEDE YAPILACAKLAR
Karın muayenesi
Her görüşmede karın muayenesi yapılarak rahmin üst bölümünün bulunduğu yer saptanır, bu da bebeğinizin büyüme hızı konusunda bir fikir verir.
Gebeliğin daha sonraki dönemlerinde karın muayenesinde bebeğin baş aşağı dönüp dönmediği, son haftalarda da başın leğen bölgesine inerek yerleşip yerleşmediği de araştırılacaktır.
İdrar testleri
Birinci görüşmede ve 28. haftadan sonra her görüşmede sizden bir orta idrar örneği vermeniz istenerek, idrarda şeker ve protein aranabilir. Gebeliğin son üç ayında idrarda protein saptanması preeklampsi belirtisi olabilir.
Orta idrar örneği için, mikroptan arındırılmış bir gazlı bezle temizlenmeniz, daha sonra idrarın ilk kısmını tuvalete yapmanız, kalanını da mikroptan arındırılmış bir kaba almanız istenecektir.
KAN TESTLERİ |
Kan testleri şunları araştırmak için yapılır:
|
ŞEKER HASTALIĞI VE GEBELİK |
Şeker hastalığınız varsa doktorunuz kan şekerinizin düzenli olarak kontrol edilmesini sağlayacaktır. Ayrıca gebeliğin son 10 haftasında kan şekerinizin tam olarak denetim altında tutulabilmesi ve bebeğinizin dikkatle gözlemlenebilmesi için hastanede yatmanız talep edilebilir. Denetim altına alınamayan şeker hastalığı bebeğin ölü doğmasına ya da bebekte bir anormallik gelişmesine neden olabilir. Ancak kan şekeri denetim altında tutulursa, bu riskler neredeyse tümüyle ortadan kaldırılabilir. |
Kan basıncı ölçümü.
Bebeğin kalp seslerinin dinlenmesi
Bebeğinizin kalp sesleri 14. haftadan sonra dinlenebilir. Bunun için kalp seslerini sizin de duyabileceğiniz kadar yükselten kutu biçiminde bir alet kullanılır.
Ultrason görüntülemesi
Ultrason, ses dalgaları kullanılarak bebeğin ana rahmindeki fotoğrafının görüntülendiği güvenli ve ağrısız bir testtir. Merkezlerin çoğunda gebelik sırasında en az bir kez ultrason yapılması sağlanacaktır. Genellikle biri olası doğum tarihinizi belirlemek amacıyla gebeliğin 11-13. haftaları arasında, diğeri ise bebeğin büyüme ve gelişiminin normal olup olmadığını belirlemek amacıyla 20. haftada olmak üzere iki kez ultrason yapılmaktadır. Bebeğin cinsiyeti bazen bu aşamada saptanabilir, ancak öğrenmek istediğinizi söylemedikçe bu bilgi size verilmez. Bazı hastane lerde 35 yaşın üzerindeki kadınlara 11-13. haftalar arasında özel bir boyun kıvrımı görüntülemesi yapılmaktadır. Bununla bebekte Down sendromu riski olup olmadığı araştırılmaktadır. Daha önce düşük yaptıysanız ya da ağrı ve kanamanız olduysa, size 6-11. haftalar arasında çok erken bir ultrason görüntülemesi de önerilebilir.
Güvenli ve ağrısız bir test olan ultrasonda ses dalgaları kullanılarak bebeğin ana rahmindeki fotoğrafı görüntülenmektedir.
Gebeliğin ilk başlarında ultrason görüntülemesi yapılıyorsa, idrar kesenizin dolup rahmi yukarı iterek daha iyi görünmesini sağlaması için, gelmeden önce bol miktarda su içmeniz istenecektir.
Karnınızın üzerine ince bir jel sürülür ve transdüser adı verilen küçük bir alet yavaşça karnınız üzerinde dolaştırılır. Küçük ekrandaki görüntüyü siz ve eşiniz seyredebilirsiniz ve karnınızın içinde hareket eden bebeğin görüntüsü, size belki de ilk kez bunun gerçekten bir bebek olduğu duygusunu verebilir. Merkezlerin çoğunda size bu resmin bir kopyası da verilecektir.
ÖZEL TARAMA TESTLERİ
Hepsi olmasa da, anormalliklerin çoğu özel kan testleriyle ya da am-niyosentezle saptanabilir. Size önerilen testlerin bazıları bebeğinizin normal gelişmeme riskinin ortalamanın üzerinde olup olmadığını araştırmaya yöneliktir. Tarama testlerinden birinin pozitif çıkması durumunda, yeni testler yapılacaktır ve bebeğinizde ciddi bir anormallik olabileceği düşünülüyorsa size gebeliğin sona erdirilmesini talep etme olanağı tanınacaktır.
İstemiyorsanız bu testleri yaptırmak zorunda değilsiniz. Ancak sonuç ne olursa olsun gebeliği sürdüreceğinizden emin olsanız bile, bu tarama testlerini yaptırmanızda yarar vardır.
Büyük bir olasılıkla bu testlerin sonuçları bebeğinizin normal olduğunu göstererek, her anne baba gibi sizi rahatlatacaktır. Aksi durumda da bebeğinizin özel gereksinimleri için kendinizi ve ailenizi hazırlamaya zamanınız olacaktır.
Serum tarama testleri
Gebeliğin 16-18. haftalarında serumda tarama testi yapılması önerilebilir. Bu testlerde kandaki alfafetoprotein (AFP) ve diğer kimyasal maddeler ölçülür ve bebeğinizde spina bifida ya da Down sendromu gibi bir kromozom anormalliği riski değerlendirilir.
Size test sonucunun pozitif olduğu söylenirse, bunun mutlaka bebeğinizde bir anormallik olduğu anlamına gelmediğini unutmayın. Pozitif test sonucu yalnızca anormallik riskinin normalden biraz daha yüksek olduğunu gösterir. Çoğu zaman pozitif test sonucu gebeliğin sanılandan daha ileri ya da daha geri bir evrede olduğu anlamına gelir, hatta bu sonuç ikiz bebekleriniz olmasına da bağlı olabilir. Bundan sonra herhangi bir sorun olmadığından emin olmak için, size amniyosentez gibi başka testler yapılması önerilecektir. Test sonucu pozitif çıkan kadınların büyük bir çoğunluğunda bebekler bütünüyle normaldir.
Amniyosentez (14-18. haftalar)
Amniyosentez Down sendromu ya da spina bifida gibi anormalliklerin saptanmasında kullanılabilir. Bu testte ufak bir düşük riski vardır (ultrason kılavuzluğunda yapılan amniyosentezde yaklaşık %0.5-1 arasında), dolayısıyla bu test herkese yapılmaz. Ancak yaşınız 37'nin üzerindeyse, Down sendromlu bebek riskiniz yüksekse, ailenizde spina bifida öyküsü varsa ya da serum testiniz pozitif sonuç verdiyse, size bu test önerilebilir.
Amniyosentez Down sendromu ya da spina bifida gibi anormalliklerin saptanmasında kullanılabilir.
Önce ultrasonla plasentanın durumu belirlenir. Sonra doktor boş bir iğneyle karın duvarından rahme girer ve bebeğin hücrelerini içeren bir sıvı örneği alır.
Bu testte hücrelerde bir anormallik olup olmadığı araştırılır, ancak sonucu almak üç haftayı bulabilir. Bu testle bebeğinizin cinsiyeti de anlaşılır, ancak öğrenmek istediğinizi bil-dirmezseniz bu bilgi size verilmez.
Koriyon villus örneği alma (10-12. haftalarda)
Bu testle Down sendromu, orak hücreli anemi ve Akdeniz anemisi gibi kalıtımla geçen bazı hastalıkları gebeliğin erken evresinde saptamak mümkündür. Sonucun pozitif çıkması durumunda gebeliği sona erdirme konusunda bir karar verilebilir. Bu testte içi boş bir iğneyle genellikle vajinadan rahme girilerek gelişmekte olan plasentadan küçük bir parça alınır. Test ağrısızdır ve 10-20 dakika sürer.
Bu testte düşük olasılığı amniyo-sentezden daha yüksektir (yaklaşık %2), bu nedenle test yalnızca yüksek risk altındaki kadınlara önerilmektedir.
ÖNEMLİ NOKTALAR |
|