Ulusça ilaçlara, haplara ve her çeşit ağrı kesiciye giderek daha fazla bağımlı hale geliyoruz. Her sancı, ağrı ya da kaygının mutlaka bir tedaviyle iyileştirilmesi gerektiğine inandığımız bir noktaya gelme tehlikesi içindeyiz ve bu da her türlü stresin zararlı olduğu fikrini güçlendirmektedir. Açıkça hap yönelimli bir toplumla, sayısı giderek artan hap bağımlısı kişiler arasında güçlü bir ilişki vardır. Bazı uyku ilaçları ve sakinleştirici çeşitleri, yatkınlık bulunan kişilerde yarattıkları keyif verici etkiyle bu bağlantıyı göstermektedir. Bu etkilerin yaşanması bağımlılığa yol açabilir ve daha güçlü maddelere bağımlılıkta görülen, maddenin kesilmesiyle ortaya çıkan yoksunluk semptomları ve ne olur ne olmaz diye maddeyi bol miktarda bulundurmak için duyulan doymak bilmez istek de dahil, büyük komplikasyonlara yol açabilir.
Birçok insan, tamamlayıcı tıp yöntemlerini yararlı bulmaktadır. Bu yöntemler arasında yoga, meditasyon, otojenik eğitim, biyolojik geri besleme, Alexander tekniği, akupunktur ve aromaterapi vardır. Bazıları çok ucuz ya da ücretsizken, bir kısmı daha pahalı olabilir
TAMAMLAYICI TIP TEDAVİ YÖNTEMLERİ |
STRESİ AZALTMAK İÇİN ALTIN KURALLAR/font> |
|
KİŞİSEL SAVUNMA MEKANİZMALARI
Strese uyum sağlanması, iki evreli bir süreçtir. Birinci olarak, devam eden strese karşı tekrarlanan yanıtlarımızın yararlı olmayabileceğini anlamalıyız. İkinci olarak, stresle başa çıkmak için doyurucu çözümlere ulaşana dek yeni yollar bulmak ve kullanmak zorundayız.
Bazen sosyal hizmet uzmanlarının, danışmanların ve psikologların kişilerin stres yanıtlarını tanımlarken “yadsıma” ve “ussallaştırma” gibi kelimeler kullandığını duyabilirsiniz. Bunlar, çoğu kişinin gündelik konuşmalarda karşılaşmadığı teknik terimlerdir. Bunlar, aşağıda kısaca açıklanacaktır.
Bu tekrarlanan olumsuz yanıtlardan – savunma mekanizmaları – bazıları aşağıda açıklanacaktır. Bunların sadece zihnimizin nasıl çalıştığını ve strese nasıl tepki verdiğimizi göstererek, kendimizi daha iyi tanımamıza yardımcı olabilecek fikirler olduğunu unutmamalıyız.
Ödünleme (Kompansasyon) – bir kusur ya da aşağılık duygusunu dengelemek için bir davranış geliştirilmesidir (örneğin, yetersiz insan ilişkilerinin yerine koymak için bir hayvan sığınağı işletmek). Kompansasyon fazlalığında aşırı kompansasyon oluşur.
Konversiyon – gizli korkular “dönüştürülebilir” ve bedensel belirtiler şeklinde yüzeye çıkabilir. Dışarı çıkmaya korkan birisinde bacaklarda güçsüzlük gelişebilir.
Yadsıma – kişinin kendi kendini gerçekte bir sorun varken, olmadığına ikna etmesidir. Bu, sorunun bir şekilde ortadan kalkacağı umuduyla yapılır. Örneğin, hasta olduğunu kabullenmemek.
Yer değiştirme (Displasman) – bir duygunun bir hedeften diğerine kaymasıdır. Bu yolla bizi rahatsız eden düşünceler saklanabilir ya da önlenebilir. Örneğin, iş arkadaşlarımıza duyduğumuz öfkeyi, ailemizden çıkarabiliriz.
Disosiyasyon – tutum ve davranışlarımıza yakından bakmaktan kaçınmaktır; böylece düşünce ve davranışlarımızdaki tutarsızlıklar göz ardı edilir.
Takılma (Fiksasyon) – daha erken, daha az olgun dönemlere “takılıp kalmış” kişisel davranışlar. Çocuk gibi başkalarına bağımlı olan erişkinlerde görülür.
Özdeşleşme (İdentifikasyon) – kişinin bilinçli ya da bilinçsiz olarak kendine başka bir kişiyi model almasıdır; onun giysileri, hobileri vb. taklit edilebilir. Bu, normal olabilir; örneğin, gençler genellikle beğendikleri kendilerinden daha yaşlı kişilerin tavır ve davranışlarını taklit eder.
İçe yansıtma (İntrojeksiyon) – Başkalarına karşı hissedilen, anlaşmazlık ve saldırganlığa yol açan duygu ve davranışları kişinin kendine yöneltmesidir. Diğer aile bireylerine karşı dile getirilmemiş öfke, kişinin kendine zarar vermesi şekline dönebilir.
İnversiyon – baskılananların tersi olan eğilimlerin abartılması (aşağı bakınız). Örneğin, aşırı ahlakçı olmak, baskılanan cinsel arzunun inversiyonu olabilir.
Yansıtma (Projeksiyon) – içe yansıtmanın tersidir; kişisel tavırlar başkalarına ya da çevreye atfedilir. Bu da kendini suçlanmaktan koruma ve suçluluk duymaktan kaçınmanın başka bir yoludur. Kişisel yetersizlikler nedeniyle başkaları ve hatta fiziksel çevre suçlanır.
Ussallaştırma (Rasyonalizasyon) – daha değersiz motivasyonlarla yapılan işler için sosyal açıdan daha kabul edilebilir nedenlerin bulunduğu bir çeşit kendini kandırmadır.
Gerileme (Regresyon) – kişisel ya da sosyal gelişmenin ilk evrelerine daha uygun olan düşünme, hissetme ve davranma yollarına geri dönülmesidir. Böylece, erişkin bir insan çocukça duygu patlamaları gösterebilir.
Baskılama (Represyon) – kişinin kabul ettiği doğrularla uyuşmayan fikir ve dürtüleri bilinçdışına itmesidir. Ahlaki standartlara uymayan düşünce, duygu veya eylemlerin bilinçli şekilde reddedilmesi olan bastırmanın (süpresyon) tersine, baskılama bilinçsiz ve istemsizdir.
Direnç – bilinçdışı ve bilinç arasında, gerilim ya da çatışmaların çözümlenmesini önleyen engel. Örneğin, insan stresinin kökenini araştırmaya bilinçsiz olarak direnebilir, böylece bu durumu uzatabilir.
Yüceltme (Süblimasyon) – istenmeyen ya da yasaklanmış eğilimlerin, sosyal olarak daha kabul edilebilir kanallara yönlendirilmesi. Örneğin, olgunlaşma sürecinde çocukça kendi kendine eğlenme davranışı yüceltmeyle başkalarını eğlendirmeye yönelik diğer sosyal davranışlara dönüşür. Fazla enerji yararlı kanallara yönlendirilebilir.
Aktarım (Transferans) – bir kişiyle yaşanan deneyimlerden kaynaklanan duyguların bir diğerine yöneltilmesi. Örneğin daha önce baskıcı bir annebabaya karşı hissedilen endişe ya da saldırganlık duyguları, sonradan otoriteye karşı da hissedilebilir.
Geri çekilme – stresli koşullardan bedensel ve duygusal olarak geri çekilmek, vazgeçmek. Tipik özellikleri ilgi ve isteğin kaybolması, kayıtsızlık (apati) ve hayallere dalmaktır.
ALTIN KURALLARIN KULLANILMASI
Sayfa 70-71’de belirtilen Altın Kurallar’a uyarsanız, daha sakin ve daha rahat bir insan olursunuz. Tam yarar görebilmek için bu konu üzerinde çalışmayı sürdürmelisiniz; kolay bir rutin oluşturun ve sadece birkaç gün için değil, sürekli olarak buna bağlı kalın. Kendinizi eğlendirmeyi unutmayın – stresin en iyi ilacı budur. Her gün en az bir saat gevşemeye ve olayları daha hafife almaya gayret edin – sıcak bir banyo, kendinize zaman ayırma, hoş duygular yaşama, rahatlatıcı bir yürüyüş ya da ilginç bir kitap okuma, strese yol açan şeylerden kurtulmanıza yardım edebilir.
Derin ve yavaş bir nefes alın, ona kadar sayın ve yeniden düşünün. Her seferinde bir günü düşünün – kötü geçen bir günü öylece kabul edin, yarın daha iyi olabilir.
ÖNEMLİ NOKTALAR |
|