Katarakt ameliyatı05.12.2008 15:44:14

Kataraktınız varsa, etkilenen gözle daha iyi görebilmeniz için ameliyat olmanız gerekir. Bu ameliyatta kataraktlı göz merceği gözünüzden çıkarılır ve genellikle yerine (göziçi lens adı verilen) yapay bir mercek yerleştirilir.

Kataraktınız varsa, etkilenen gözle daha iyi görebilmeniz için ameliyat olmanız gerekir. Bu ameliyatta kataraktlı göz merceği gözünüzden çıkarılır ve genellikle yerine (göziçi lens adı verilen) yapay bir mercek yerleştirilir.

AMELİYAT TİPLERİ

Birçok kişi katarakt ameliyatının lazerle yapıldığını düşünür, oysa aslında böyle değildir. Günümüzde, dünyada geniş kabul gören üç katarakt ameliyatı tipi vardır: fakoemülsifikasyon, ekstrakapsüler katarakt ameliyatı ve intrakapsüler katarakt ameliyatı. Fakoemülsifikasyon tekniğinde küçük bir kesi yeterlidir ve ameliyattan sonra görme hemen geri gelir, bu nedenle İngiltere’de 1990’lardan bu yana yaygın olarak kullanılıyor.

Fakoemülsifikasyon
Bu en modern katarakt ameliyatı tekniğidir ve gelişmiş ülkelerin çoğunda bu yaklaşım tercih ediliyor. Ameliyatta yapılan kesi, 2.6 ile 6 milimetre (mm) uzunluğunda çok küçük bir kesidir. Kesinin küçük olmasının, ameliyat yarasının çabuk iyileşmesi ve üç-dört hafta içinde görmede düzelmenin tamamlanması gibi üstünlükleri vardır. Bu teknikte genellikle dikiş gerekli olmuyor.

Bu ameliyat türünün bir üstünlüğü de ameliyat sonrasında yaraya bağlı astigmatizmin pek az olması ya da hiç olmamasıdır. Fakoemülsifikasyon, ameliyat sırasında cerrahın göziçi basıncı üzerinde daha iyi bir kontrol sağlamasına olanak vererek, gözde çökmeyi önlüyor ve ameliyata bağlı sorun riskini azaltıyor. Kataraktların çoğunda fakoemülsifikasyon uygun bir yaklaşımdır, ama bu teknikle olgunlaşıp sertleşmiş göz merceklerini çıkarmak daha güç olabiliyor.


Fakoemülsifikasyon en modern katarakt ameliyatı yöntemidir.

Ameliyatının başında göz cerrahı korneada ufak bir kesi yapar. Bu kesiden ince aletlerle girilerek önce göz merceği kapsülünün ön bölümünde yuvarlak bir pencere açılır. Daha sonra bir ultrason sondasıyla kataraktlı göz merceğinin çekirdeği yumuşatılıp sıvılaştırılır (emülsifikas-yon) ve küçük bir tüple emilerek dışarı çıkartılır. Göz merceği kabuğunun dışındaki madde de çıkarılır ve genellikle geriye kalan kapsül kesesinin içine yapay bir mercek (göziçi lens) konularak merceğin göz içindeki doğal pozisyonuna yerleşmesi sağlanır.

İlk yapay mercek Sir Harold Ridley adında bir İngiliz oftalmoloğu tarafından 1949’da Londra’daki St Thomas Hastanesi’nde yerleştirildi.

Birçok yapay mercek tipi vardır. Son zamanlara kadar en yaygın tür Perspex’ten yapılmış merceklerdi. Ancak günümüzde oftalmologların çoğu akrilik ya da silikon mercekleri tercih ediyor. Bunun nedeni, bu merceklerin katlanabilmesi ve gözde açılan küçük bir cerrahi delikten yerleştirilebilmesinin daha kolay olmasıdır. Mercek gözün içinde açılır ve “haptik” adı verilen bükülü kollarının yardımıyla kapsül kesesine yerleşir.

Fakoemülsifikasyon yöntemiyle yapılan katarakt ameliyatlarından sonra bir haftada normal görme büyük ölçüde sağlanabiliyor, ancak yeni gözlüklerin verilebilmesi (gerekiyorsa) ve tam bir düzelme için genellikle üç-dört hafta gerekiyor.

Ekstrakapsüler katarakt ameliyatı
Bu katarakt ameliyatı türü 1960’lardan sonra dünyada yaygın olarak uygulandı ve günümüzde bu yöntem bazı ülkelerde kullanılmaya devam ediyor. Gelişmiş ülkelerde artık çok seyrek uygulanan bu yöntem, kataraktlı merceğin çok sert olması gibi nedenlerle fakoemülsifikasyonla çıkarılmasının çok güç olduğu vakalarda uygulanıyor. Bu etkili bir katarakt ameliyatı yöntemidir, ama gerekli cerrahi kesi fakoemülsifikasyondan daha büyüktür. Göz merceğinin çıkarılmasından sonra yaklaşık 10-15 mm boyundaki yaraya beş ya da altı dikiş atılması gerekir. Ameliyat sonrasında astigmatizm sorunu doğabilir ve bu da dikişlerin alınmasını ya da gözlük camlarının değiştirilmesini gerektirebilir. Dolayısıyla görmenin eski hale dönmesi fakoemülsifikasyondan daha yavaştır ve üç-dört ay alabilir. Bununla birlikte ekstrakapsüler katarakt ameliyatı, olgunlaşmış ya da sert olanlar da dahil, kataraktlı bütün gözlere uygulanabilir.

Ekstrakapsüler ameliyat sırasında mercek kapsülünün önyüzünde bir pencere açılır; bu pencereden merkezdeki çekirdek tek parça olarak çıkarılır ve ardından özel bir emme aleti kullanılarak kabuk maddesi de emilerek boşaltılır. Çoğu zaman bu aşamada kapsül kesesinde doğan boşluğa bir yapay mercek (göziçi lens) yerleştirilir. Kapsül kesesi yapay merceğin normalde göz merceğinin bulunduğu pozisyonda kalmasını sağlar.
 
İntrakapsüler katarakt ameliyatı
Gelişmiş ülkelerde bu yöntem artık çok seyrek uygulanıyor, ama merceği destekleyen askı iplikçiklerinin (zonül) çok zayıf olması gibi bazı durumlarda hâlâ gerekli olabiliyor.


Ekstrakapsüler katarakt ameliyatı, kataraktlı göz merceğinin fakoemülsifikasyonla çıkarılmasının çok güç olduğu vakalarda hâlâ kullanılıyor.

Bulunduğu yer kapsülün korunduğu fakoemülsifikasyon ya da ekstrakapsüler katarakt ameliyatından farklı olarak, intrakapsüler katarakt ameliyatında göz merceği kapsülüyle birlikte çıkarılır. Göz merceğinin gerisinde yer alan vitröz (camsı) sıvının önyüzünün sağlam kalması, böylece vitröz ve aköz sıvıların karışarak retinada yırtıklar ya da ayrılmalar gibi sorunlar gelişmesini önlemek için büyük özen gösterilir. Bu ameliyatta da yapay mercek yerleştirme olanağı vardır, ama mercek irisin önüne yerleştirilir ve bütün gözbebeğini kaplar. Mercek yerleştirilmezse görme kusuru gözlükle düzeltilebilir, ama bu mercekler çok kalın ve derecesi çok yüksektir ve görme işlevini tam olarak sağlayamaz. Ekstrakapsüler ameliyatlarda olduğu gibi oldukça geniş bir kesi yapılması ve en az beş dikiş atılması gerekir. Bu, basit ve hızlı bir ameliyat olduğu ve tek bir cerrah tarafından bir günde birçok kişi ameliyat edilebildiği için, gelişmekte olan ülkelerde günümüzde hâlâ uygulanıyor. Ancak intrakapsüler ameliyat sonuçları yukarıda tanımlanan diğer iki yöntem kadar iyi olmadığı için, gelişmiş ülkelerin çoğunda bu yöntem artık tercih edilmiyor.


İntrakapsüler katarakt ameliyatında göz merceğinin bütünü çıkarılır.

KATARAKT AMELİYATININ YARAR VE RİSKLERİ

Bütün ameliyatlarda olduğu gibi, ameliyatla sağlanacak yararların olası risklerden daha fazla olduğundan emin olmak gerekir. Katarakt görme kalitenizi düşürüyorsa, katarakt ameliyatının yararı çok fazla olabilir. Ameliyatta, özellikle de fakoemülsifikasyon ve ekstrakapsüler katarakt ameliyatında risk düşüktür, hastaların %95’inde ameliyat sorunsuz geçer ve görme açısından başarılı sonuç alınır. Kalan %5’inde sorunlar yaşanabilir, ama bunların çoğu önemsizdir ve genellikle ameliyattan sonra ilk birkaç haftada düzelir. Dengeli bir karara varabilmek için oftalmoloğunuzla ameliyatın yarar ve risklerini tartışmanızı öneririz.
 
AMELİYAT ÖNCESİ DEĞERLENDİRME

Bir göz hastalıkları uzmanına başvurduktan ve katarakt tanısı konulduktan sonra doktor ayrıntılı bir göz muayenesi yapacak, gözbebeklerinizi genişleterek kataraktı gerektiği gibi değerlendirecek ve görmenin azalmasına katkı yapabilecek retina sorunu olmadığından emin olabilmek için retinayı inceleyecektir. Gözbebeklerinin genişletilmesi bulanık görmenize yol açar, bu nedenle 8-10 saat araba kullanamazsınız. Katarakt bulunan kişilerin bir bölümünde eşzamanlı maküla hastalığı da vardır ve bu sorun katarakt ameliyatından sonra bile görmenin mükemmelleşmesini önler. Bununla birlikte, vakaların çoğunda kataraktın çıkarılması görmeyi önemli ölçüde düzeltecektir ve bu ameliyatın yapılmasında yarar vardır. Göz hastalıkları uzmanı bu konuda size öneride bulunabilir.

Ameliyata karar verildikten sonra doktor bazı testler yapacaktır. Bu testlerle göz içine yerleştirilecek yapay merceğin derecesi belirlenir. Bunlar kolay ve ağrısız testlerdir ve korneanın önyüzündeki eğiklik derecesi ve gözün derinliği (ultrasonla ya da kızılötesi ışınla yapılan ağrısız bir ölçümle) ölçülür. Bu işlemlere “biyometri” adı verilir.

Göziçi lens seçiminde halen kullandığınız gözlüğün özellikleri ve ameliyattan sonra istenen kırılma düzeyi (gözlük derecesi) göz önünde tutulur. Göz içine yerleştirilen yapay mercekle daha önce yüksek numaralı gözlük kullanan kişilerde miyopluğun ya da hipermetropluğun önemli ölçüde düzeltilmesi, hatta tümüyle giderilmesi mümkün olabilir. Doktor ameliyat sonrasında ulaşmak istediğiniz kırılma düzeyini sizinle tartışacak ve bu temelde uygun göziçi lens derecesini seçecektir. Ameliyat sonrasında hedeflenen kırılma düzeyi diğer gözdeki gözlük camının derecesine göre seçilir; çünkü gözlük camlarından birinin çok yüksek, diğerinin ise çok düşük numaralı olduğu dengesiz bir durumun doğması istenmez. Bu dengesizliğe “anizometropi” adı verilir. Ayrıca, bazı kişiler ömürleri boyunca miyopluk yaşadıkları için miyop kalmayı tercih edebilir, ama çoğu insan bu fırsattan yararlanarak miyopluk derecesini düşürmek ya da azaltmak isteyecektir. Uzak mesafede kırılmada nötr düzey isteniyorsa, okuma gözlükleri gerekecektir.

Yaşlandıkça göz merceği giderek esnekliğini yitirir ve okuma sırasında uyum yapmak için şekil değiştirmez. Orta yaşlarda ve sonrasında okuma gözlüğüne gerek duymamızın nedeni budur. Bu nedenle yaşlı kişilerde doğal göz merceği yerine odak noktası sabit bir yapay mercek yerleştirmek sorun yaratmaz. İki odaklı (bifokal) göziçi yapay merceklerle ilgili çeşitli çalışmalar yapıldı, ancak bunlarla hem uzak, hem de yakın mesafede iyi sonuç alınamadığı için henüz yaygınlaşamadı.


Bir yarık lambadan gelen ince bir ışık demetinin yardımıyla gözün yapısı incelenir. Ayrıntılı bir retina muayenesi yapılacaksa, göz damlalarıyla gözbebeklerinin bütünüyle genişletilmesi gerekir.

Biyometri ölçümleri genellikle ameliyattan bir ya da iki gün önce yapılır. Doktorunuz gözkapaklarınızda (blefarit), konjunktivanızda (konjunktivit) ya da vücudunuzun başka bir yerinde (idrar yolları enfeksiyonu ya da bacak ülserleri gibi) bir enfeksiyon kaynağı olup olmadığını araştıracaktır. Bu gibi enfeksiyon kaynakları varsa, ameliyat sırasında bulaşmayı önlemek için bunların önceden antibiyotikle tedavi edilmesi gerekir. Doktorunuz ayrıca genel bir göz değerlendirmesi yapacak ve retinanın genel durumunu belirleyecektir.

Anestezi uzmanı genel sağlık durumunuzu değerlendirecek ve lokal ya da genel anestezinin uygun olup olmadığını araştıracaktır. Ameliyat öncesi değerlendirmenin birçok bölümü bu alanda eğitimden geçmiş hemşireler tarafından da yürütülebilir. Özellikle genel anestezi uygulanacaksa sizden kan örneği alınarak bazı kan testleri ve elektrokardiyogram (EKG) yapılması da gerekli olabilir. Herhangi bir ilaca, damlaya ya da yara bandına alerjiniz varsa ön değerlendirme sırasında hemşire, doktor ve anestezi uzmanına bundan söz etmelisiniz.


Laboratuvar incelemeleri için kan örneği alınması gerekebilir.

AMELİYAT HASTANEDE YATMADAN MI, YOKSA YATARAK MI YAPILACAK?

Katarakt ameliyatı genellikle kolaydır ve sizde genel bir rahatsızlığa neden olması beklenmez. Hastaneye yatmadan, günübirlik bakımla yapılabileceği gibi, bir gece hastanede yatarak da yapılabilir. Günübirlik ameliyatlarda kliniğe ameliyat günü birkaç saat önce gelirsiniz ve ameliyat sonrası koğuş ziyareti yapan cerrah tarafından görüldükten sonra aynı gün hastaneden çıkabilirsiniz. Genellikle ertesi gün gözünüzün hastanede kontrol edilmesi gerekir; bazı merkezlerde bu kontrol doktorun ya da bu alanda eğitilmiş bir hemşirenin evinize telefon ederek durumunuzu sorması yoluyla da yapılabiliyor. Günübirlik ameliyat düşünülüyorsa, anjina ya da ağır göğüs hastalığı gibi ciddi bir sağlık sorununuzun olmaması, ameliyatın yapıldığı günün gecesinde evde yanınızda kalacak ve sizi hastaneye getirip götürecek birinin bulunması önemlidir. Günübirlik katarakt ameliyatlarının çoğu lokal anesteziyle yapılır, ancak genel anestezi hastanede yatmayı gerektirmez.


Genel anesteziden önce genellikle bir elektrokardiyogram (EKG) yapılması istenir EKG’de kalbin elektriksel aktivitesi kaydedilir.

Evde yalnızsanız, sakatsanız ya da önemli bir tıbbi sorununuz varsa hastanede yatarak ameliyat sizin için daha uygun olabilir. Ameliyattan önceki gün ya da ameliyat günü hastaneye gelip, ameliyattan sonra genellikle bir gece hastanede kalırsınız. Katarakt ameliyatının günübirlik mi, yoksa bir gece hastanede yatarak mı yapılacağına göz doktoru ve anestezi uzmanıyla birlikte karar verilir.

DOKTORUNUZA SORABİLECEĞİNİZ BAZI SORULAR
  1. Bu kolay bir ameliyat mı?
  2. Ameliyat sonucunu etkileyebilecek başka herhangi bir göz hastalığım var mı?
  3. Güçlük doğurabilecek herhangi bir sağlık sorunum var mı?
  4. Gözüme yapay bir mercek yerleştirecek misiniz, yerleştirecekseniz bu ne tür bir mercek olacak?
  5. Hastanede yatmadan ameliyat olabilir miyim?
  6. Lokal mi, yoksa genel anestezi mi uygulanacak?
  7. Ameliyattan sonra görmede daha fazla bozulma ya da görme kaybı riskim ne ölçüde var?
  8. Düzenli ilaç alıyorum. Ameliyat günü bunları almalı mıyım?
  9. Ameliyattan önce yiyip içebilir miyim? “Hayır” ise, yeme içmeyi ne zaman kesmem gerekiyor?
  10. Gözüm ne kadar zamanda iyileşecek?
  11. Daha sonra gözlük ya da kontakt lens kullanmam gerekecek mi?
  12. Daha sonra bazı etkinliklerden kaçınmam gerekiyor mu?
 
ANESTEZİ

Katarakt ameliyatı lokal (bölgesel) ya da genel anesteziyle (uyuşturma) yapılabilir. Hastaların çoğuna lokal anestezi uygulanır, ama karar sizin tercihinize ve göz doktorunuzun ve anestezi uzmanının önerilerine bağlıdır.

Lokal anestezi
Lokal (bölgesel) anestezide gözün altında konjunktivaya ya da deriye bir iğne yapılarak gözün anestezik maddeyle yıkanması, böylece ameliyat sırasında hiçbir şey hissetmemesi ve hareket edememesi sağlanır. Bir ya da iki iğne yapılması gerekebilir. Bazı durumlarda lokal anestezi ameliyat sırasında herhangi bir şey görmenizi de önleyebilir. Böyle olmasa bile, hastaların çoğu ameliyat sırasında görme alanlarında yalnızca bulanık bazı gölgeler fark edecektir. Ameliyattan sonra lokal anestezinin etkisini yitirmesi üç-beş saat alır. Ameliyattan önce dört-beş saat boyunca bir şey ye-memeniz ve iki saat boyunca bir şey içmemeniz istenebilir, ama anestezi uzmanınızla ya da cerrahınızla görüşerek nasıl bir yol uyguladıklarını öğrenmelisiniz. Bazı cerrahlar katarakt ameliyatında topikal (yüzeysel) anesteziyle yetinebiliyorlar. Bu durumda göze anestezik madde damlatılıyor; bu damlalar hissetmeyi önlüyor ama göz hareketlerini önlemiyor. Bu yöntem iğneden kaçınma olanağı veren basit bir yaklaşımdır ve bazı kişiler tarafından tercih ediliyor. Ameliyat sırasında gerekiyorsa ek anestezik madde uygulanabiliyor. Genellikle ameliyattan önce bir ilaç (örn. yatıştırıcı [[]sedatişer] ya da sakinleştiriciler [[]trankilizanlar]) verilmesine gerek yoktur; ameliyat sırasında uykuya dalmanıza ve ameliyat sırasında irkilerek uyanmanıza neden olabileceği için bu tür ilaçların kullanılması istenmeyebilir.

Genel anestezi
Genel anestezi uygulanacaksa ameliyattan bir saat kadar önce size bir ilaç verilir ve ameliyat sırasında baygın olmanız sağlanır. Katarakt ameliyatında genel anestezinin derin olması gerekmez, ameliyat sonrasında hasta hızla kendine gelir; bulantı ve diğer etkiler hafiftir.

Kalp hastalığı ya da yüksek tansiyon nedeniyle ilaç kullanıyorsanız, ameliyat günü bunları almayı unutmamalısınız. Genel anestezi uygulanacak hastalara ameliyattan önce en az beş saat boyunca hiçbir şey ye-memeleri ve içmemeleri söylenecektir.

AMELİYAT

Ameliyattan önceki bir saat içinde hemşireler gözbebeklerinin genişlemesi için göze damla damlatır. Bu yolla doktorun, genişleyen gözbebeğinden kataraktlı göz merceğini kolayca çıkarması amaçlanır. Ameliyatınız lokal anesteziyle yapılıyorsa, işitme aletinizi takmanız (varsa) gerekir, ancak takma dişlerinizi çıkarmanıza gerek yoktur.

Modern katarakt ameliyatları genellikle yarım saat ya da daha kısa sürer. Ameliyat sırasında ameliyat masasında sırtüstü yatarsınız; rahatlamanızı sağlamak için masanın pozisyonu değiştirilebilir. İşlem sırasında sakin ve hareketsiz kalmanız önemlidir. Baş, yüz ve göğsünüzün üzerine kâğıttan ya da kumaştan bir örtü serilir. Bu örtü burnunuzdan ve ağzınızdan uzak tutulur, böylece örtünün altına taze hava ve oksijen verilerek rahat nefes almanız sağlanır.

Lokal anestezi uygulanıyorsa, ameliyat sırasında bir hemşire elinizi tutabilir. Bu sizi rahatlatır, aynı zamanda sizinle cerrah arasında bir iletişim kanalı oluşturur. Konuşmak ya da hareket etmek istediğinizde hemşirenin elini iki kez sıkarsınız, hemşire de cerraha durmasını söyler ve ne istediğinizi anlamaya çalışırlar.

Ameliyat edilen gözün gözkapakları ameliyat sırasında bir destekle açık tutulur; dolayısıyla göz kırpma konusunda endişelenmenize gerek kalmaz ve diğer gözünüzü kapatabilirsiniz.

Kataraktlı göz merceğini çıkarmak için cerrah gözünüze parlak bir ışık yansıtan bir ameliyat mikroskobu kullanır, ama bu genellikle rahatsızlık vermez. Ameliyatın sonunda cerrah gözünüze antibiyotik ve/veya mikroptan arındırıcı damlalar damlatır ve ameliyat edilen göz bir göz pedi ya da koruyucusuyla kapatılıp bantla yüze tutturulur.

AMELİYATTAN SONRA İYİLEŞME VE TEDAVİ

Ameliyattan sonra koğuşa dönmeden önce hemen derlenme odasına geçersiniz. Lokal anestezi uygulandıysa, bir tekerlekli sandalyede doğrudan yatağınıza götürülebilir ya da derlenme alanında bir koltukta bir süre oturtulabilirsiniz. Kendinize geldikten sonra size içecek ve yiyecek bir şey verilir ve günübirlik vaka olarak tedavi ediliyorsanız evinize gitmenize izin verilir.

Bazen ameliyattan hemen sonra gözde basınç artışını önlemek için bir hap almanız istenebilir. Ertesi gün doktor gözünüzü muayene edene kadar göz koruyucusu ya da pedi yerinde kalır. Genellikle görme düzeyiniz ameliyatın ertesi günü ölçülür; bu aşamada parlak görebilirsiniz ancak görmeniz çok keskin olmayabilir. Genellikle ameliyatı izleyen birkaç gün içinde görme hızla düzelir. İngiltere’de, bazen hastaların ameliyatın ertesi günü hastaneye gelmeleri gerekmez. Bunun yerine uzman bir hemşire tarafından hastaya telefon edilerek gözün gerektiği gibi düzelip düzelmediği sorulur ve tavsiyeler yapılır.

Ameliyattan sonra gözde biraz rahatsızlık olabilir, ama normalde çok ağrı olmaz. Rahatsızlık varsa basit ağrı kesici haplar alınabilir. Göz çok ağrıyorsa koğuştaki hemşirelere bunu söylemeli ya da eve döndüyseniz hastaneye telefon etmelisiniz. Lokal anestezi uygulandıysa, anestezinin etkisi geçerken bir süre çift görebilirsiniz ama genellikle bu durum ameliyatı izleyen altı ile sekiz saat içinde geçer. Ameliyattan sonra göz birkaç gün boyunca ışığa duyarlı olabilir; bu nedenle gerekli durumlarda kullanmak üzere el altında güneş gözlüğü bulundurmakta yarar vardır. Ameliyattan sonra gözünüze nasıl bakacağınız size anlatılacaktır. Aşağıda bazı öneriler vereceğiz.

Göz damlaları
Hastaların çoğuna ameliyattan sonra birkaç hafta boyunca göze damlatılmak üzere antibiyotik ve antienflamatuar damla verilir. Bu damlalar gözde iltihabı azaltır ve enfeksiyonu önler. Hastaneden ayrılmadan önce bu konuda size ayrıntılı bilgi verilecektir. İnsanların çoğu damlayı kendileri damlatabilir, ama bunu zor bulursanız bir yakınınızdan ya da en yakın sağlık kuruluşundaki bir hemşireden yardım isteyin.

Ayaktan muayene
Genellikle ameliyattan bir hafta sonra ve üç-dört hafta sonra bir kez daha olmak üzere doktor sizi bir ya da iki kez muayene eder. Gözünüz ağrırsa ya da görmeniz bozulursa bu, gözünüzdeki olası bir sorunun işareti olabilir; hemen göz servisini ya da doktoru arayarak görüş almalısınız.

İş, ev işleri ve yemek pişirme
Ameliyattan sonra yaklaşık dört hafta boyunca ağır kaldırmayın ve kendinizi zorlamayın; bunun dışında normal yaşamınızı sürdürebilirsiniz. İnsanların çoğu iki hafta sonra işlerine geri dönebilir.

Eğilme
Eğilebilirsiniz, ama gözünüzü çarpmamaya dikkat edin.

Araba kullanma
Hiç değilse ilk doktor muayenesine kadar araba kullanmaktan kaçınmanızda yarar vardır; bu muayenede doktorunuza görmenizin iyi olup olmadığını sorabilirsiniz.

Geceleri
Göz doktorlarının çoğu ameliyattan sonraki hafta boyunca geceleri ameliyat olan gözünüzü bir koruyucuyla kapatmanızı önerecektir.

Banyo yapma
İlk hafta gözünüzü ıslatmayın, ovmayın, dokunmayın ve bastırmayın. Saçınızı yıkayabilir ya da berbere gidebilirsiniz, ama bu sırada göz koruyucusu kullanmalısınız.

Gözlükler
Ameliyattan hemen sonra görmeniz bulanık olabilir. Yararlı oluyorsa mevcut gözlüğünüzü (ya da güneş gözlüğünüzü) kullanabilirsiniz, ama ameliyattan üç-dört hafta sonra gözlüklerinizi değiştirmeniz gerekebilir.

Dikişler
Çok seyrek olarak ameliyattan sonra gözünüzdeki yaraya dikiş uygulanması gerekir. Normalde bunlar naylondandır ve çoğu zaman bir tepkiye yol açmaz. Genellikle ameliyattan sonraki ilk birkaç ay içinde alınırlar.

Dikişlerin alınması çok kolaydır ve anestezik damla yardımıyla ayaktan yapılabilir. Dikişler alınmazsa, bazen ameliyattan aylar ya da yıllar sonra bunlar kopabilir ve gözde bir yabancı cisim duygusu yaratabilir. Bu olursa kopan dikişler bir göz doktoru tarafından muayene mikroskobuyla çıkarılır; bu işlem de lokal anestezik damlayla ayaktan yapılır.

OLASI SORUNLAR

Genellikle katarakt ameliyatı sırasında ya da ameliyattan sonra çok seyrek olarak sorunla karşılaşılır ve hastaların %95’i hiçbir sorun yaşamaz. Az sayıda vakada (hastaların %1’inde ya da daha azında) ameliyat sırasında göz içindeki zar (arka kapsül) yırtılır ve bu vitröz sıvının (gözün arka kısmındaki jel biçimindeki sıvının) öne doğru gelmesine neden olur.
 
Genellikle katarakt ameliyatı sırasında vitröz (camsı) sıvı cerrahi yoldan kolayca alınır, böylece yapay mercek göze başarıyla yerleştirilerek görme yeniden sağlanır. Vitröz sıvı alınmışsa, yerine sıvı konulur.

Bazen göz yüzeyinin hemen altında biraz kanama olur (konjunktiva altında kanama). Görünümü çarpıcı olmakla birlikte, bu genellikle bir-iki haftada geçer ve ameliyatın sonucunu etkilemez.

Ameliyatı izleyen ilk birkaç gün içinde göz iltihaplanabilir (buna üveit ya da iritis adı verilir). Bu durum genellikle antienşamatuar damlalarla geçer.

Doğabilecek bir sorun da retinanın merkezinde su toplanmaya baş-lamasıdır (maküla ödemi). Bu durumda sarı noktadaki (maküla) retina katmanları arasında sıvı birikir; ameliyat sırasında arka kapsülün yırtılması halinde bu daha sık görülür. Bu sorun ayrıntılı görmeyi etkiler ama genellikle birkaç haftada geçer.

Seyrek, ancak ciddi bir sorun da ameliyat edilen gözün içinde enfeksiyon gelişmesidir (endoftalmit). Bu 400 ya da 1000 hastada bir görülür. Genellikle ameliyattan birkaç gün sonra başlar ve gözün içinde ve/veya çevresinde şiddetli ağrı ve bulanık görmeyle kendini belli eder. Bu belirtiler gelişirse, derhal göz doktorunuzla bağlantı kurup görüş almalısınız. Yeterince erken saptanırsa, yoğun antibiyotik tedavisiyle enfeksiyon temizlenebilir ve görme açısından sonuç iyi olur.

Bazı vakalarda göze yerleştirilen yapay merceğin arkasındaki zar (arka kapsül) ameliyattan sonra bulanıklaşabilir (matlaşma). Bu genellikle ilk altı ayda ortaya çıkar. Böyle bir sorunun gelişme olasılığı, yaşınız ve kullanılan göziçi lens tipi gibi birçok etmene bağlıdır. Gençlerde ve Perspex lenslerde (yaklaşık %35) daha sık görülürken, akrilik lenslerde daha seyrektir (yaklaşık %2.5). Birçok değişik yapay mercek türü kullanıldığından, bu konuyu göz doktorunuzla tartışmalısınız. Arka kapsülün matlaşması, daha önce kataraktta olduğu gibi görüntünün puslanmasına neden olur. Neyse ki bu, bir muayene mikroskobuna takılan lazerle ayaktan kolayca tedavi edilebilir. Bu işlem lokal anestezik damla ve bir kontakt lens kullanılarak yapılır ve yaklaşık 10 dakika sürer.


Ameliyat sonrasında arka kapsülde kesifleşme, lazer ve muayene mikroskobu kullanılarak kolayca ayaktan tedavi edilebilir.

Lazer tedavisinden sonra görme düzelir ve genellikle artık arka kapsülde bulanıklaşma olmaz. Bu yaşlı ve sakat kişilerin bile kolayca yaptırabileceği basit bir işlemdir. Sorun yaratma olasılığı düşüktür, ama retina yırtılması, ayrılması ya da kistli maküla ödemi (yukarıda anlatılan) gelişme riskinde küçük bir artış vardır.

Katarakt ameliyatında karşılaşılabilecek sorunların büyük bir bölümünden söz ettim. Bunları okumak sizi ürkütebilir, ama katarakt ameliyatı olan kişilerin büyük çoğunluğunda hiçbir sorunla karşılaşılmadığını ve görme açısından mükemmel sonuçlar alındığını unutmayın.

KIRILMA KUSURLARI VE GÖZLÜKLER

Katarakt fakoemülsifikasyon tekniğiyle alındıysa, ameliyattan üç ile altı hafta sonra gözünüz, gerekiyorsa gözlük değiştirmenize olanak verecek kadar iyileşmiş olur. Ancak ekstrakapsüler ameliyat yapıldıysa, ameliyattan sonra yeni gözlük almak için iki ya da üç ay beklemelisiniz.
 
Bunun nedeni ekstrakapsüler ameliyatta yaranın çok daha geniş olması ve iyileşmesinin daha uzun zaman almasıdır. Göze yerleştirilen yapay mercek doğal göz merceği gibi uyum yapamaz (gerçi yaşlılarda da göz merceğinin bu yeteneği çok azalmıştır). Dolayısıyla genellikle okumak için ve uzağı görmede ince ayar yapabilmek için gözlük kullanmanız gerekecektir. Daha önce sözü edilen değişken odaklı (varifokal) ya da çift odaklı gözlük camları uygun olabilir; bu konuyu doktorunuzla tartışmalısınız.

Ameliyat öncesi değerlendirmede ve biyometrik ölçümlerde (yukarıya bakınız), göz doktorunuz gereksinimlerinize uygun bir göziçi lens derecesi seçecektir. Bu da ameliyattan sonra kullanacağınız gözlük camlarının ameliyattan önce kullandıklarınızdan çok daha düşük numaralı olacağı ya da uzak mesafe için gözlük kullanmanıza gerek kalmayabileceği anlamına gelebilir.

Doktorunuz kırılma kusurlarını değerlendirir ve gözlük için gereken reçeteyi yazar. Ameliyatı izleyen ilk birkaç ay içinde gözlük numaralarınızda değişme olabileceği için, ameliyattan yaklaşık altı ay sonra doktora başvurmanızda yarar vardır.

ÖNEMLİ NOKTALAR
  • Katarakt ameliyatında matlaşan göz merceği çıkarılır ve göz içine yapay bir mercek yerleştirilir.
  • En yaygın katarakt ameliyatı türü fakoemülsifikasyondur. Bu teknikte küçük bir kesi yapılır ve hastaların çoğunda görme çok kısa sürede düzelir.
  • Ameliyat günübirlik vaka olarak ya da hastanede yatarak, lokal anesteziyle ya da genel anesteziyle yapılabilir.
  • Hastaların çoğu kısa sürede normal yaşamlarına döner ve çok seyrek olarak sorun yaşar.


www.saglikpark.com
sitesinden 28.03.2024 22:02:29 tarihinde yazdırılmıştır.