Önleme ve kendi kendine yardım03.12.2008 12:54:28

Astım tanısı konulan kişilerde hastalığı kontrol altına almak için ilaç kullanmak kaçınılmaz olsa da, siz ve aileniz belirtileri azaltıcı birçok önlem alabilirsiniz. Öte yandan ortamda yapılan bazı değişikliklerin yararı olmadığına inanılıyor.

Astım tanısı konulan kişilerde hastalığı kontrol altına almak için ilaç kullanmak kaçınılmaz olsa da, siz ve aileniz belirtileri azaltıcı birçok önlem alabilirsiniz. Öte yandan ortamda yapılan bazı değişikliklerin yararı olmadığına inanılıyor.

ALERJENLERDEN KAÇINMAK

Ev tozu akarını kontrol altına almak bazı hastalarda çok önemli olabilir, ama bunun yolları çoğu kişi için pahalıdır; ne var ki, bu önlemlerle birlikte alerjenlerin de kontrol altına alınması gerekir. Geçirgen olmayan yatak takımları etkilidir ama son derece pahalıdır, bununla birlikte yatağı ve yastıkları bütünüyle kapatan basit polietilen çarşaf ve kılıflar kullanılabilir. Ancak bu örtüler de çok hışırdar ve çok terletir! Akarları öldüren spreyler astım kontrolünde tek başına etkili değillerdir.

Teorik olarak halıların, örtü ve kılışların kaldırılması, hatta kimilerine göre perde yerine stor kullanılması gerekir. Tüylü oyuncaklar haftada bir sıcak suda yıkanmalı ya da 12 saat derin dondurucuda tutularak akarların ölmesi sağlanmalıdır. Bu önlemler çok zaman aldığı ya da pahalı olduğu için, insanların çoğu, çok daha kolay bir belirti kontrol yöntemi olan inhale tedaviyi tercih ediyor.
 
Ev hayvanlarını evden uzaklaştırmak tartışmalı bir konudur. Kedi, köpek ya da tavşanlara alerjinin kesin olduğu durumlarda, astımı inhaler kullanarak kontrol altına alma ile hayvanı evden uzaklaştırmanın yaratacağı derin üzüntü arasında bir denge kurmaya çalışılmalıdır! Yine de, belirgin bir biçimde atak başlatmıyor olsa da, ev hayvanlarıyla uzun süre temas duyarlılaşmış hastayı yüksek düzeyde alerjene maruz bırakarak astımın zaman içinde kötüleşmesine neden olabilir. Kontrol sağlamanın daha güç olduğu ağır astımlı kişilerde bazen hayvanın uzaklaştırılmasında ısrarcı olmak durumunda kalıyoruz.

Bence hastaların istekleri çok önemlidir. Bazı hastalar inhaler kullanmaktansa evdeki hayvanı uzaklaştırmayı tercih eder; diğerleri çoğu zaman en yakın arkadaşları olan hayvanı yitirmektense astımın sıkıntısını çekmeyi yeğler. Hayvandan ayrılmayı, yalnızca bu inanç ve istekler hastayı risk altına sokuyorsa savunmalıyız.



MERKEZİ ISITMA


Belli bir merkezi ısıtma biçiminin astım hastalarına iyi ya da kötü geldiğini gösteren doğrudan kanıt yoktur. Bazı astım hastaları gazlı merkezi ısıtma sistemlerinin havayı çok kuruttuğunu belirtiyor, ama bunun önemli bir sorun oluşturduğu pek düşünülmüyor. Öte yandan, özellikle ev tozu akarına alerjisi olan kişilerde merkezi havalandırma sistemiyle ısıtmanın sorun yaratabileceğine inanmak için sağlam teorik nedenler vardır.

Ancak bu sistemleri değiştirmek son derece pahalıdır ve hastada düzelme olacağı garanti edilemez. Öte yandan yeni bir merkezi ısınma sistemi kuran hastalarıma bunları kullanmamalarını öneriyorum.

YATAK ODASININ ISISI

On yedinci yüzyılda kendisi de astımlı olan ünlü bir doktor, Sir John Floyer, astımın hastayı gece uykudan uyandırmasının nedeninin "yatağın sıcaklığı" olduğuna inanıyordu! Aynı şekilde, pencere açık uyumanın ya da gece havayı serin tutmanın bazı astımlılara yararlı olduğu söylenir. Aslında bu sorulara kesin bir yanıt verilemez. Bazı kişiler gece havanın daha serin olmasını tercih ederken, özellikle gece başka bir nedenle kalkmak zorunda olanlar serin havanın hışıltılarını artırdığını söylüyor. Çevrenizi size en uygun nasıl geliyorsa, öyle düzenleyebilirsiniz.

VİRÜS ENFEKSİYONLARI

Virüsler astımın kötüleşmesine neden olur ve bunlardan kaçınmak mümkün değildir, ama ağır soğuk algınlığı geçiren bir kişiyle görüşmeyi ertelemek akla uygundur! Öte yandan anneler ve okul çocukları virüs enfeksiyonlarından kaçınamaz; çocuğun okula gitmesi gerekir ve soğuk alacak diye okuldan geri kalması düşünülemez.

BESİN ALERJİLERİ

Hastaların küçük bir bölümünde, özellikle de çocuklarda besinlere duyarlılık olduğu kuşku götürmez. Yine hastanın istekleriyle astım kontrolü arasında bir denge kurulmaya çalışılmalıdır.

Gerçek besin alerjisi seyrek görülür, ama birçok doktorun sandığından daha yaygındır. Tanı genellikle güçtür ve zaman alan testler yapılmasını gerektirir. Deri testleri çok yanıltıcı olabilir ve besin alerjisi tanısında ya da bu tanının dışlanmasında bu testlere dayanılmamalıdır.

Sayıları az olmakla birlikte bazı hastalarda kişinin astımını şiddetlendiren bir yiyeceğin ya da yiyeceklerin saptanması çarpıcı bir etki sağlayabilir.

Örneğin yerfıstığı yedikten birkaç dakika sonra başlayan hışıltı kolayca fark edilebilir ve en iyi tedavi bu besinden kaçınmaktır. Öte yandan, süt ürünlerine ya da buğdaya karşı duyarlılığın etkileri daha yavaş gelişir ve o denli çarpıcı değildir, bu nedenle de fark edilmesi daha güçtür.

1. hasta öyküsü: Fıstık alerjisi
Nick'in çocukluğundan beri astımı vardı ve yerfıstığının kendisine dokunduğunu ve çok şiddetli ataklara neden olabileceğini biliyordu. Hayli zor olmasına karşın fıstıklı yiyeceklerden titizlikle kaçınarak önlem almayı başarmıştı! Ergenlik yıllarında astımı önemli ölçüde düzeldi, ama yerfıstığından kaçınmaya devam etti. Çok seyrek olarak yerfıstığı içeren bir yiyecekten bir lokma alsa, ağzında bir karıncalanma hissi başlıyor ve yiyeceği yemeyip, hemen tükürüyordu.

Genellikle atak böylece önle-niyordu. Bir gün yeni kız arkadaşının evin-de yemek yerken, birden yerfıstığı içeren bir yiyecekten bir lokma yuttuğunu fark etti. Birkaç dakika içinde dili ve dudakları şişti ve şiddetli bir astım atağı başladı.

Hastaneye ulaştığında morarmış ve bilincini yitirmişti. Neyse ki hastaneye çok çabuk yetişmişti, ama kendine gelmesi için bir süre yapay solunum uygulanması gerekti. Kız arkadaşı ve onun annesi dehşete düşmüşlerdi; Nick'in yerfıstığı alerjisi olduğunu bilmiyorlardı. Yerfıstığı alerjisi genellikle ömür boyu süren besin alerjilerinden biridir ve besinlerdeki "gizli" alerjenlerin oluşturduğu tehlikeyi göstermektedir.
Bazı yiyeceklere duyarlı olduğunuzu düşünüyorsanız, bu alanda uzman bir doktor tarafından değerlendirilmeniz gerekir.

2. hasta öyküsü: Buğday alerjisi
Carolyn 35 yaşındaydı ve ergenlik çağından beri astımı vardı. Başlangıçta astım yaşamını hayli güçleştirmişti, ama meslek edinmeyi ve astımını genellikle kontrol altında tutmayı başarmıştı. Bununla birlikte, son iki üç yıldır belirtileri artamaya başladı ve eskisine göre daha sık oral (ağızdan alınan) steroid hapı kullanması gerektiğini fark etti. Endişelendiği için hastaneye sevkini istedi; hastanede en yüksek dozlarda ilaç tedavisi uygulandı ama başarılı sonuç alınamadı. Bunun üzerine hastanede bir besin dışlama rejimi uygulandı ve buğday ürünlerine alerjik olabileceğini düşündüren so-nuçlar alındı. Bir süre buğday ürünü yememesi istendikten sonra kapsül biçiminde buğdaya maruz bırakıldığında bir hafta içinde astımı ağırlaştı, bu da kuşkuyu doğruladı. Artık buğdaydan kaçınarak astımını kontrol altında tutabiliyor; gerçi orta dozda inhaler kullanıyor, ama oral steroid kürü uygulanması artık gerekmiyor.

Sizde de böyle bir sorun olduğu gösterilirse, söz konusu yiyeceklerden kaçınmak tek çaredir. Sık sık yenmeyen yiyeceklerde (örneğin deniz kabukluları) kaçınma kolaydır. Ama süt ya da buğday ürünlerine duyarlıysanız (sorun yaratan en yaygın iki besin), özellikle astım belirtileriniz önemli boyutlarda değilse bu çok yorucu bir beslenme olabilir ve kişiyi toplumda güç durumda bırakabilir. Bazı hastalar ilaç almaktansa diyet uygulamayı tercih eder. Bununla birlikte, diyetle astım belirtilerini bütünüyle kontrol altında tutmak nadiren mümkündür ve bu yöntem yeterli ilaç tedavisini tamamlayıcı bir önlem olarak ele alınmalıdır.

SİGARA DUMANI
 
Sigara dumanı astımda zararlıdır. Ne yazık ki hastaların %15-20'si sigara içiyor ve bu hastalarda akut astım atağı nedeniyle hastaneye yatırılma ya da hava yolunda geriye dönüşsüz daralma oluşma olasılığı daha yüksektir. Sigara içiyorsanız, istediğiniz herhangi bir yöntemi kullanarak sigarayı bırakın; bunun için ailenizin ve arkadaşlarınızın size yardım etmesi gerekir. "Bir taneden" zarar gelir ve size sigara ikram etmek hiç de dostça bir tutum değildir. Sigara bırakma klinikleri ya da doktorlar size nikotin flasterleri gibi bir destekle yardımcı olabilir.

Başkalarının sigara dumanına maruz kalmak (pasif sigara içiciliği) astımlı çocuklarda çok zararlıdır. Anne babaları sigara içen çocuklarda hışıltı atakları ve okuldan geri kalınan gün sayısı, sigara içmeyen anne babaların çocuklarından daha fazladır. Hem anne, hem de baba sigara içiyorsa bu daha da belirgindir; ama çocuklar genellikle babaya göre anneyle daha fazla zaman geçirdikleri için annenin sigara içmesi daha önemli olabilir.

Araştırmalar, aile öyküsünde astım olması gibi diğer bütün risk etmenleri göz önünde tutulduğunda bile, gebelikte sigara içmenin çocuğun astımlı doğma riskini artırdığını gösteriyor.

KENDİNİZE YA DA ÇOCUĞUNUZA NASIL DESTEK OLABİLİRSİNİZ?
  • Sigara içmeyin.
  • Mümkünse "soğuk algınlığından" kaçının.
  • Alerjenlere maruz kalınmamasına dikkat edin.
  • Doktorunuzun yardımıyla bir tedavi planı hazırlayın.
  • Öğretmenlere çocuğunuzda astım olduğunu ve ihtiyaç
  • duyduğunda inhalerine kolayca ulaşabilmesi gerektiğini anlatın.
  • Bilinen tetikleyiciler varsa bunlardan kaçının!

OYUN VE OKUL

Çocuklarda egzersizle başlayan astım atakları sık görülür ve çocuğun "çaba harcamadığı" ya da beden eğitimi derslerinden kaçmaya çalıştığı için öğretmen tarafından eleştirilmesine ya da "işe yaramaz" veya benzeri etiketlerle sınıf arkadaşlarının alaylarına maruz kalmasına yol açan bir sorun oluşturabilir. Çocuğa anlayışlı davranarak spora hazırlamak yararlı olabilir. Astımlı bir çocuğun oyundan yaklaşık 15 dakika önce bir rahatlatıcı inhaler kullanması her zaman işe yarar. Ama ilaç oyundan hemen önce alınırsa, inhaler henüz etkili olamadan belirtiler gelişecektir.
 
Bazı çocuklar egzersizle gelişen ilk hışıltı atağından sonra herhangi bir sorunla karşılaşmadan uzunca bir süre, hatta bazen dersin sonuna kadar istedikleri gibi koşturabiliyor. Ne yazık ki "yanıtsızlık dönemi" adı verilen bu dönem bazen, kuşkucu bir öğretmenin ya da sınıf arkadaşlarının çocuğun zaten hep "kaytarmaya" çalıştığı düşüncesini güçlendirebilir!

Bu da okulda astım sorununu ele almamızı gerektiriyor. Öğretmenlerin çoğu astım konusunda yeterince bilgili değil, ama kendilerine fırsat tanınırsa öğrenmeye isteklidirler. Çocuğunuzda astım varsa, öğret-menlerine onun rahatlatıcı inhalerine kolaylıkla ulaşabilmesi gerektiğini söyleyin. Çoğu zaman inhalerlerin oyun sahalarından uzakta, sekreterin bürosunda kilit altında tutulduğunu işitiyoruz. Öğretmenlere kötüye kullanıma izin vermeksizin rahatlatıcı inhalerin nasıl kullanılabileceği anlatılırsa inhalerlerin tehlikeli olduğuna ilişkin endişeleri giderilebilir.

SPOR VE ATLETİZM

Çok ünlü bazı kadın ve erkek sporcular astımlıdır ve en üst düzey yarışmalara katılabilmektedir. Daha önce belirtilen kendi kendine yardım önerilerinin bir bölümü, özellikle de yorucu hareketlerden önce inhaler kullanma konusu erişkinler için de geçerlidir.
 

 

ÖNEMLİ NOKTALAR
  • Ev tozu akarlarının kontrol altına alınması bazı hastalarda önemlidir.
  • Şiddetli astım evdeki hayvandan ayrılmayı gerektirebilir.
  • Besin alerjisi olan hastalarda astımın tek başına diyetle kontrol altına alınması genellikle mümkün değildir.
  • Sigara içen astımlılar sigarayı bırakmalıdır.
  • Gebelikte sigara içme çocuğun astımlı doğma riskini artırır.
  • Astımlı çocukların anne babalarının öğretmenlerle görüşerek çocuklarının rahatlatıcı inhalerlerine kolaya ulaşmalarının zorunlu olduğunu anlatmaları yararlı olabilir.


www.saglikpark.com
sitesinden 20.04.2024 03:24:17 tarihinde yazdırılmıştır.