Arama  |  Anket Sonuçları  |  Site Haritası  |

13 Punto 15 Punto 17 Punto 19 Punto
Kötü kolesterol ve iyi kolesterol
06.12.2008 14:58:56
Vücudunuzdaki kolesterol iki kaynaktan gelir: yemekler ve vücudunuzdaki üretim. Tipik olarak, yiyeceklerden emilen kolesterolün yedi katı kadarı, diyetteki doymuş yağlardan vücudunuzda üretilmektedir.

Vücudunuzdaki kolesterol iki kaynaktan gelir: yemekler ve vücudunuzdaki üretim. Tipik olarak, yiyeceklerden emilen kolesterolün yedi katı kadarı, diyetteki doymuş yağlardan vücudunuzda üretilmektedir. Kolesterolün çoğu karaciğerde yapılmakla birlikte, az miktarda kolesterol hemen hemen vücuttaki bütün hücrelerde, özellikle barsak, böbreküstü bezi korteksi ve deri hücrelerinde yapılmaktadır. Karaciğeriniz vücudunuzun gereksinim duyduğu kolesterolün tümünü temin edebilir; bu nedenle kolesterol diyette bulunması zorunlu olan bir besin değildir.

Yiyeceklerdeki kolesterol ince barsaklardan emilir ve kan dolaşımı yoluyla karaciğere gelir; burada karaciğerin kendi ürettiği kolesterolle karışır. Bu iki kaynaktan gelen kolesterol daha sonra, hücre zarları için gereksinim duyulan öteki vücut dokularına gider, ayrıca steroid hormonlar ya da D vitamini için yapıtaşı işlevi de görür.

ÜPOPROTEİNLER

Kolesterol, çoğu su olan kan plazmasında çözünemediğinden, önce taşınmak için stabilize edilir. Bu, kolesterolün lipoprotein adı verilen parçacıklar içine paketlenmesiyle gerçekleştirilir. Lipoproteinler (her ikisi de vücut içinde nakledilmesi gereken) kolesterol ve trigliseridler, apolipoprotein adı verilen özelleşmiş proteinler (bazen kısaltılarak apoprotein ya da apo adı verilir) ve fosfolipitlerden yapılır. Fosfolipitler yağları çözen deterjanlar gibi etki ederken, proteinler de parçacıkların istikrar kazanmasına yardımcı olur. Bu şekilde, kolesterol ve trigliseridler vücut içinde bir yerden diğerine nakledilebilir.

Beş ana tip plazma lipoproteini vardır; küçük farklılıklar taşıyan işlevlere sahiptirler ve göreli yoğunluklarına (boyut ve ağırlık) göre adlandırılırlar.

Kolesterol taşınmasında en fazla önem taşıyan ikisi, düşük yoğunluklu lipoprotein (LDL) ve yüksek yoğunluklu lipoproteindir (HDL). Kandaki kolesterolün çoğu LDL parçacıkları halindedir. LDL'ye göre daha fazla HDL parçacığı olmakla birlikte, HDL parçacıkları - parçacık başına - görece daha fazla protein ve daha az kolesterol içerir.

LİPOPROTEİNLER VE İŞLEVLERİ
Tip İşlevi
Şilomikronlar İnce barsakta yapılır; yiyeceklerden alınan yağ asitlerini barsaktan doğruca karaciğere ve kullanıldığı ya da yakıt olarak depolandığı dokulara götürür.
Çok düşük yoğunluklu lipoproteinler (VLDL) Karaciğerde yapılır; yağ asitlerinin fazlasını karaciğerden yağ dokularına götürür. Burada serbest yağ asitleri salıverilir ve depolanmak üzere yağ hücreleri tarafından tutulur.
Orta yoğunluklu lipoproteinler (IDL) Serbest yağ asitleri salıverildikten sonra VLDL'lerden yapılır; karaciğer tarafından tutulur ve LDL parçacıklarına dönüştürülür.
Düşük yoğunluklu lipoproteinler (LDL) Kolesterolün temel taşıyıcısıdır; kolesterolü dokulara götürür ve fazlasını karaciğere geri getirir.
Yüksek yoğunluklu lipoproteinler (HDL) Karaciğer ve barsaklarda yapılır; dokularda kolesterolü hücre zarlarından toplar ve işlenmek üzere karaciğere nakleder (ters yönde kolesterol nakli).

BİR LİPOPROTEİN PARÇACIĞI YAPISININ ŞEMATİK GÖRÜNÜMÜ


KOLESTEROLÜN VÜCUTTA TAŞINMASI


Vücut dokularına
Karaciğer, kolesterol işlenen ana organdır. Kolesterol üretir ve öteki organlara nakledilmek üzere hazırlar. Kolesterol ve trigliseridler çok düşük yoğunluklu lipoprotein (VLDL) parçacıkları halinde paketlenir. Bu parçacıklar kan dolaşımı na geçer ve vücudun değişik yerlerine nakledilir. VLDL organlardan geçerken trigliseridler ayrılır ve kaslarda enerji için kullanılır ya da yağ dokusunda yedek enerji olarak depolanır. Trigliseridler ayrıldıkça VLDL parçacıkları küçülür ve LDL'ye dönüşür. Trigliseridler ayrıldıkça, LDL'ler kolesterolden zengin hale gelir.

LDL'nin amacı, vücut dokularına kolesterol nakledilmesidir. Dokulardaki hücre duvarlarında küçük girintiler (LDL reseptörleri) vardır; bunlar kilit gibi düşünülebilir. LDL parçacıklarının yüzeyinde apoprotein B (ya da apoB) olarak adlandırılan özel bir protein vardır ve hücre reseptörlerinin kilidini açan anahtar budur. Anahtar kilide uyarsa, kapı açılır ve LDL parçacığı hücreye girer. Bir kez içeri girdikten sonra LDL parçacığı çözülür, içindeki kolesterol serbest kalır ve hücrelerin gereksinimini karşılar. Hücrelerin kolesterol gereksiniminin çoğu bu şekilde karşılanmakla birlikte, LDL parçacıkları hücre içine giremediğinde hücreler kolesterol de üretebilmektedir.

Vücut dokularından
Kolesterol sürekli olarak hücrelerden alınıp yüksek yoğunluklu lipoproteinler (HDL) içinde karaciğere nakledilir; karaciğer de bunları safra içinde uzaklaştırır. Yani karaciğer, kolesterol ürettiği gibi, kandaki kolesterolü de uzaklaştırabilmektedir. Hücrelerdeki kolesterolün fazlası bu mekanizma ile vücuttan uzaklaştırılabilir.

ÜPOPROTEİNLER VE KKH

Bazen LDL'nin kötü kolesterol içerdiği, HDL'nin ise iyi kolesterol içerdiği düşünülmektedir. Bunun nedeni, bu lipoproteinlerin kan düzeyleri ile KKH arasındaki ilişkilerin farklı olmasıdır.

LDL'ler ve KKH

Yüksek kan kolesterol düzeyiyle KKH arasındaki bağlantı, sayfa 10'da ana hatlarıyla belirtilmişti; sorumlu olan, LDL'deki kolesteroldür. LDL kolesterolü düzeyleri yüksekse, yukarıda anlatılan anahtar-kilit mekanizmasıyla tümü kandan temizlenemez. Arter duvarlarının içine doğru girebilir ve burada makrofajlar tarafından tutulurlar. Makrofajlar, mikroorganizmalar ve yıpranmış proteinlerin yanı sıra, LDL gibi fazlalık parçacıkları süpüren çöpçü hücrelerdir. Bu çöpçü hücreler kolesterolle dolduğunda, aterosklerotik plaklar ve arter hastalığıyla sonuçlanan süreci başlatırlar. Dolayısıyla, yüksek LDL düzeyleri sağlık için iyi değildir.

HDL'ler ve KKH

HDL kan düzeylerinin giderek yükselmesi, KKH gelişme riskinde azalmayla ilişkilidir ve dolayısıyla HDL'lerin iyi kolesterol içerdiği düşünülmektedir. Bunun nedeni çok açık olarak bilinmemekle birlikte, HDL'lerin hücrelerdeki kolesterolü uzaklaştırıp karaciğere taşıması ile ilişkili olmalıdır. Buna göre, HDL'ler arter duvarı gibi önemli yerlerde kolesterol birikmesini önleyebilir, böylece ateroskleroz riskini azaltabilir.

KOLESTEROL VÜCUTTA NASIL TAŞINIR?


KÖTÜ KOLESTEROL (LDL) VE İYİ KOLESTEROL (HDL)
Düşük yoğunluklu lipoproteinin (LDL) kötü kolesterol, yüksek yoğunluklu lipoproteinin ise (HDL) iyi kolesterol taşıdığı kabul edilmektedir.


Artan LDL düzeyleri ile daha yüksek KKH riski arasındaki yaklaşık ilişkiyi gösteren grafik.


Artan HDL düzeyleri ile daha düşük KKH riski arasındaki yaklaşık ilişkiyi gösteren grafik.


HDL'nin daha da koruyucu etkiye sahip olma olasılığı, antioksidan etkinliğe sahip olmasından kaynaklanmaktadır. LDL parçacıkları oksi-dasyonunun, parçacıklar arter duvarındaki makrofajlar tarafından tutulmadan önce olduğu düşünülmektedir ve antioksidanların LDL parçacıklarında ortaya çıkan bu değişikliği önleyebileceğini gösteren bazı kanıtlar vardır. Sonuç olarak, HDL'nin KKH'ye karşı koruyucu etkisi, hücrelerden kolesterol fazlasını uzaklaştırmasından çok, LDL oksidasyonunu önlemesinin bir sonucu olabilir.

TRİGLİSERİDLER

Yüksek kan trigliserid düzeyleri ile KKH arasındaki ilişki, kolesterolle olan ilişkiye göre daha fazla tartışmalıdır. Bunun ana nedeni, trigliseridler ve KKH üzerine yapılan klinik çalışma sonuçlarının istikrarlı olmamasıdır. Başka bir komplikasyon da, kan trigliserid düzeyleri yüksek olduğunda LDL ve HDL düzeylerinin de yüksek olmasıdır. Belirsizlikler bir tarafa bırakılacak olursa, trigliseridler ile KKH arasındaki ilişki, kadınlarda erkeklerdekinden daha açıktır ve ayrıca diyabette de görülmektedir.

Çok yüksek kan trigliserid düzeyleri, pankreas ta bir iltihap olan pankreatit gelişme riskini artırır.

ÖNEMLİ NOKTALAR
  • Kolesterolün bir bölümü yediklerinizden gelmekle birlikte, çoğu vücudunuzda, esas olarak karaciğerde üretilir.
  • Kolesterol kanda lipoprotein adı verilen parçacıklar içinde taşınır.
  • Yüksek LDL düzeyleri ile KKH arasında bir ilişki vardır.
  • Yüksek HDL düzeylerinin KKH'ye karşı korunma sağladığı izlenimi edinilmiştir.

  

Bu yazı 9869 kere okundu.

Yorum Ekle Arkadaşına Gönder Çıktı Al Yukarı
Ne tür rahatsızlıklarınız var?
Bu anketin sonuçları anket tamamlandıktan sonra yayınlanacaktır.

ana sayfam yap | sık kullanılanlara ekle | iletişim | kullanım şartları | site haritası
Bu sitede yer alan bilgi, belge ve resimler yazılı, görsel veya daha başka bir yöntemle çoğaltılamaz, tamamen ya da alıntı yapılarak kullanılamaz.