|
||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||
|
||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||
|
Kötü kolesterol ve iyi kolesterol
06.12.2008 14:58:56
Vücudunuzdaki kolesterol iki kaynaktan gelir: yemekler ve vücudunuzdaki üretim. Tipik olarak, yiyeceklerden emilen kolesterolün yedi katı kadarı, diyetteki doymuş yağlardan vücudunuzda üretilmektedir.
İlgili Sayfalar
Kötü kolesterol ve iyi kolesterol
Vücudunuzdaki kolesterol iki kaynaktan gelir: yemekler ve vücudunuzdaki üretim. Tipik olarak, yiyeceklerden emilen kolesterolün yedi katı kadarı, diyetteki doymuş yağlardan vücudunuzda üretilmektedir. Kolesterolün çoğu karaciğerde yapılmakla birlikte, az miktarda kolesterol hemen hemen vücuttaki bütün hücrelerde, özellikle barsak, böbreküstü bezi korteksi ve deri hücrelerinde yapılmaktadır. Karaciğeriniz vücudunuzun gereksinim duyduğu kolesterolün tümünü temin edebilir; bu nedenle kolesterol diyette bulunması zorunlu olan bir besin değildir.
KOLESTEROLÜN VÜCUTTA TAŞINMASI Vücut dokularına Karaciğer, kolesterol işlenen ana organdır. Kolesterol üretir ve öteki organlara nakledilmek üzere hazırlar. Kolesterol ve trigliseridler çok düşük yoğunluklu lipoprotein (VLDL) parçacıkları halinde paketlenir. Bu parçacıklar kan dolaşımı na geçer ve vücudun değişik yerlerine nakledilir. VLDL organlardan geçerken trigliseridler ayrılır ve kaslarda enerji için kullanılır ya da yağ dokusunda yedek enerji olarak depolanır. Trigliseridler ayrıldıkça VLDL parçacıkları küçülür ve LDL'ye dönüşür. Trigliseridler ayrıldıkça, LDL'ler kolesterolden zengin hale gelir. LDL'nin amacı, vücut dokularına kolesterol nakledilmesidir. Dokulardaki hücre duvarlarında küçük girintiler (LDL reseptörleri) vardır; bunlar kilit gibi düşünülebilir. LDL parçacıklarının yüzeyinde apoprotein B (ya da apoB) olarak adlandırılan özel bir protein vardır ve hücre reseptörlerinin kilidini açan anahtar budur. Anahtar kilide uyarsa, kapı açılır ve LDL parçacığı hücreye girer. Bir kez içeri girdikten sonra LDL parçacığı çözülür, içindeki kolesterol serbest kalır ve hücrelerin gereksinimini karşılar. Hücrelerin kolesterol gereksiniminin çoğu bu şekilde karşılanmakla birlikte, LDL parçacıkları hücre içine giremediğinde hücreler kolesterol de üretebilmektedir. Vücut dokularından Kolesterol sürekli olarak hücrelerden alınıp yüksek yoğunluklu lipoproteinler (HDL) içinde karaciğere nakledilir; karaciğer de bunları safra içinde uzaklaştırır. Yani karaciğer, kolesterol ürettiği gibi, kandaki kolesterolü de uzaklaştırabilmektedir. Hücrelerdeki kolesterolün fazlası bu mekanizma ile vücuttan uzaklaştırılabilir. ÜPOPROTEİNLER VE KKH Bazen LDL'nin kötü kolesterol içerdiği, HDL'nin ise iyi kolesterol içerdiği düşünülmektedir. Bunun nedeni, bu lipoproteinlerin kan düzeyleri ile KKH arasındaki ilişkilerin farklı olmasıdır. LDL'ler ve KKH Yüksek kan kolesterol düzeyiyle KKH arasındaki bağlantı, sayfa 10'da ana hatlarıyla belirtilmişti; sorumlu olan, LDL'deki kolesteroldür. LDL kolesterolü düzeyleri yüksekse, yukarıda anlatılan anahtar-kilit mekanizmasıyla tümü kandan temizlenemez. Arter duvarlarının içine doğru girebilir ve burada makrofajlar tarafından tutulurlar. Makrofajlar, mikroorganizmalar ve yıpranmış proteinlerin yanı sıra, LDL gibi fazlalık parçacıkları süpüren çöpçü hücrelerdir. Bu çöpçü hücreler kolesterolle dolduğunda, aterosklerotik plaklar ve arter hastalığıyla sonuçlanan süreci başlatırlar. Dolayısıyla, yüksek LDL düzeyleri sağlık için iyi değildir. HDL'ler ve KKH HDL kan düzeylerinin giderek yükselmesi, KKH gelişme riskinde azalmayla ilişkilidir ve dolayısıyla HDL'lerin iyi kolesterol içerdiği düşünülmektedir. Bunun nedeni çok açık olarak bilinmemekle birlikte, HDL'lerin hücrelerdeki kolesterolü uzaklaştırıp karaciğere taşıması ile ilişkili olmalıdır. Buna göre, HDL'ler arter duvarı gibi önemli yerlerde kolesterol birikmesini önleyebilir, böylece ateroskleroz riskini azaltabilir.
HDL'nin daha da koruyucu etkiye sahip olma olasılığı, antioksidan etkinliğe sahip olmasından kaynaklanmaktadır. LDL parçacıkları oksi-dasyonunun, parçacıklar arter duvarındaki makrofajlar tarafından tutulmadan önce olduğu düşünülmektedir ve antioksidanların LDL parçacıklarında ortaya çıkan bu değişikliği önleyebileceğini gösteren bazı kanıtlar vardır. Sonuç olarak, HDL'nin KKH'ye karşı koruyucu etkisi, hücrelerden kolesterol fazlasını uzaklaştırmasından çok, LDL oksidasyonunu önlemesinin bir sonucu olabilir. TRİGLİSERİDLER Yüksek kan trigliserid düzeyleri ile KKH arasındaki ilişki, kolesterolle olan ilişkiye göre daha fazla tartışmalıdır. Bunun ana nedeni, trigliseridler ve KKH üzerine yapılan klinik çalışma sonuçlarının istikrarlı olmamasıdır. Başka bir komplikasyon da, kan trigliserid düzeyleri yüksek olduğunda LDL ve HDL düzeylerinin de yüksek olmasıdır. Belirsizlikler bir tarafa bırakılacak olursa, trigliseridler ile KKH arasındaki ilişki, kadınlarda erkeklerdekinden daha açıktır ve ayrıca diyabette de görülmektedir. Çok yüksek kan trigliserid düzeyleri, pankreas ta bir iltihap olan pankreatit gelişme riskini artırır.
Bu yazı 9969 kere okundu.
|
Ne tür rahatsızlıklarınız var?
Bu anketin sonuçları anket tamamlandıktan sonra yayınlanacaktır.
|
||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||
ana sayfam yap | sık kullanılanlara ekle | iletişim | kullanım şartları | site haritası | ||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||
Bu sitede yer alan bilgi, belge ve resimler yazılı, görsel veya daha başka bir yöntemle çoğaltılamaz, tamamen ya da alıntı yapılarak kullanılamaz. |