|
||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||
|
||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||
|
![]() ![]() ![]() ![]() ![]() Hiperkolesterolemi tanısı nasıl konulur?
06.12.2008 15:03:39
Kolesterol düzeyiniz ortalamadan ne denli yüksekse, koroner kalp hastalığı (KKH) riskiniz de o kadar yükselir. Hangi kolesterol düzeyinin "yüksek" olarak kabul edileceğini, KKH riski ile kan kolesterol düzeyi arasındaki ilişki belirler
İlgili Sayfalar
Hiperkolesterolemi tanısı nasıl konulur?
Tendon ksantomları, ksantelazma ya da erken korneal arkus gibi bulgular hiperkolesterolemi bulunduğunu düşündürebilir ama emin olmanın tek yolu kan örneği alınması ve kan kolesterol düzeyinin ölçülmesidir.
Bu riskler açısından bakıldığında, 180 mg/dL'den daha düşük bir kolesterol düzeyinin arzulanır olacağı açıktır. Daha yüksek düzeyleri olan kişilerin, kolesterolü düşürmeye yönelik bir diyet ve yaşam tarzı değişikliklerinden yarar göreceği neredeyse kesindir. Total kan kolesterol düzeyi litrede 250 mg/dL ve üzerinde olduğunda "yüksek" kabul edilmekle birlikte, hipertansiyon ve sigara gibi başka risk faktörleri de bulunup toplam KKH riskini çok yükseltmedikçe, bu düzeydeki mutlak risk ilaçlarla tedavi gerektirecek denli yüksek kabul edilmemektedir. KORONER RİSKİN DEĞERLENDİRİLMESİ Daha önce kalp krizi geçirdiyseniz, bu, kalbe kan gelişinin zaten bozulmuş olduğunu gösterdiğinden, başka bir kalp krizi geçirme riskiniz altı kat daha yüksektir. Bu koşullar altında, 250 mg/dL ile ilişkili, KKH'den ölme mutlak riski, orta yaştaki birinde %3'ün (33'te 1) üzerindedir. Anjin çeken kişilerin çoğu yakın düzeyde riskle karşı karşıyadır ve bu koşullarda koroner kalp hastalığını önlemek yüksek düzeyde önceliğe sahiptir. Anjin çeken ya da kalp krizi geçiren hastaların çoğu, kolesterollerini düşürmekten yarar görürler. Amaç, total kolesterol düzeylerini olabildiği kadar düşürmek ve kesinlikle 180 mg/dL'nin altına indirmektir. Sigara içenlerde KKH riski yaklaşık üç kat daha yüksektir ve hipertansiyonda da risk aşağı yukarı aynıdır. Bunlar ve diğer riskler birbiriyle çarpılır; yani sigara içen bir hipertansifte KKH riski, bu risk faktörlerinin bulunmadığı bir kişiye göre dokuz kat daha yüksektir. Yüksek kan kolesterol düzeyi ve ileri yaş gibi diğer risk faktörleri, bu riskin birdenbire artmasına neden olur ve dolayısıyla hiç KKH öyküsü olmasa bile kolesterol düzeyini düşürmek için tedavi tavsiye edilebilir. Koroner riskin hesaplanması Aklınızdan risk çarpımları yaparak koroner risk tahmininde bulunmak güç olmakla birlikte, KKH risk tahmin çizelgelerinden yardım alınabilir. Sayfa 8'deki kutuda belirtilen KKH risk faktörlerinden çoğu, risk faktörleri ile kan kolesterol düzeyleri arasındaki ilişkiyi ölçen tahmin şemalarında dikkate alınmaktadır. Erkekler ve kadınlarda koroner risk farklı olduğu için değişik grafikler kullanılmaktadır. Ayrıca şeker hastaları için de farklı risk grafikleri vardır. Sayfa 42-45'teki grafikler, gelecekteki on yıl içinde koroner kalp hastalığı gelişme riskini göstermektedir. Riskleri kırmızı alana giren (gelecekteki on yılda KKH riski yüzde 30'un ya da yılda yüzde 3'ün üzerinde olan) hastalar, risk faktörlerini azaltmaya gayret etmelidir. Grafikler, KKH riskinizin yüksek olup olmadığını bir bakışta görmeniz için kolaylık sağlamaktadır. Doktorlar bunu kullanmakla birlikte, çeşitli risk faktörleri için değerleri bir formüle yerleştirip riski daha net bir şekilde de hesaplayabilirler. Bütün risk faktörleri dikkate alınmamaktadır. Yüksek kan kolesterol düzeylerinden kaynaklanan KKH riski, değişik hiperkolesterolemi tiplerinde, örneğin ailesel hiperkoles-terolemide ötekilerden daha yüksek olduğundan, hesaplama dışında tutulmaktadır. Ailede KKH öyküsü de, risk hesaplama cetvellerinde dışlanan başka bir risk faktörüdür. KİMLER KAN KOLESTEROL DÜZEYLERİNİ ÖLÇTÜRMELİDİR? Bütün erişkin nüfusun hiperkolesterolemi açısından taramadan geçirilmesi, sadece tarama programının kendisi açısından değil, etkili bir tedavi ve takip için gereken büyük olanaklar açısından da, oldukça pahalıdır. Bu nedenle kitlesel kolesterol taramaları kolay değildir. Ayrıca bazı kişilerin mutlak KKH riskleri çok yüksek olmadığı halde, "yüksek" kolesterol düzeyleri olduğu şeklinde sonuç alınabilecektir. Bu duruma düşen insanlar kendilerini sağlıksız gibi hissedebileceğinden, böyle bir yaklaşımın kaygıya yol açma gibi olumsuz etkileri olabilir. Kan kolesterol düzeyleri genellikle yalnızca, hiperkolesterolemi işaretleri (örneğin tendon ksantomları, ksantelazma ya da erken yaşta korneal arkus), özgeçmişte kalp hastalığı, diğer KKH risk faktörlerinin varlığı, ailede erken koroner kalp hastalığı öyküsü ya da ailede hiperkolesterolemi öyküsü gibi bir özellik bulunduğunda ölçülmektedir. KAN KOLESTEROL DÜZEYİ NE ZAMAN ÖLÇÜLMELİDİR? Ölçümler, koroner riskin genel olarak değerlendirilmesinin bir parçası olarak gerçekleştirilmelidir ve kan kolesterol düzeyleri ideal olarak bunun yapılabildiği koşullarda ölçülmektedir. KKH riskini değerlendirmenin yanı sıra, diyet ve yaşam tarzına ilişkin tavsiyeler ve daha aktif tedavi yaklaşımları gerekir. Bu da doktorunuz tarafından ya da işyerinizdeki sağlık hizmetleri kapsamında yapılmaktadır. Evde kolesterol ölçme kitleri ve eczanelerde yapılan ölçümler, öteki risk faktörleri de birlikte değerlendirilmediğinden, tek başlarına pek yardımcı olmayabilirler. Kolesterol düzeyinizin yüksek olduğundan kuşkulanıyorsanız, doktorunuza başvurmanız önemlidir. KAN KOLESTEROLÜ NASIL ÖLÇÜLÜR? Doktorunuz ya da hemşireniz bir toplardamarınızdan kan örneği alır ve analiz için laboratuvara gönderir. Kan kolesterol düzeyi kısa süre içinde yenen yemeklerden etkilenmez ve sadece kolesterol düzeyinizi ölçtürmek için gece aç kalmanız gerekmez.
Doktorunuz yüksek yoğunluklu lipoprotein (HDL) kolesterolü, düşük yoğunluklu lipoprotein (LDL) kolesterolü ve trigliseridleri değerlendirmek için, bütün lipitlerinizi birlikte ölçtürmek isteyebilir. Trigliseridler kısa süre içinde yenen yemeklerden etkilenir ve bu nedenle bir gecelik açlıktan sonra ölçülmelidir. Bazı sağlık merkezlerinde lipitleri ölçen taşınabilir aygıtlar (masa-üstü analizörler) vardır. Bu aygıtlar kullanıldığında, sonuçlar muayene sırasında öğrenilebilir ve koroner kalp hastalığı riskiniz o anda belirlenebilir. Sonuçlar laboratuvardan gelene kadar birkaç gün beklemek yerine, hemen uygun tavsiyelerde bulunulabilir. HDL KOLESTEROLÜ NE ZAMAN ÖLÇÜLMELİDİR? Büyük olasılıkla, doktorunuz önce total kolesterol (aralarında LDL ve HDL kolesterolünün de bulunduğu, bütün kolesterol içeren parçacıkların toplamı) ölçümü için kan aldıracaktır. Bu tatminkâr sonuç verirse, değişen bir durum olup olmadığına bakmak için birkaç yıl sonra ölçümleri tekrarlamanın dışında başka araştırmaya gerek olmaz. Total kan kolesterolünüz yüksekse, tam lipit profilinin ölçülmesi kapsamında HDL kolesterolünüz de ölçülür. Bu, sizdeki lipit anormalliği hakkında olabildiğince fazla bilgi edinilmesi açısından gereklidir. Kanda ortalama HDL kolesterolü düzeyleri erkeklerde 50 mg/dL, kadınlarda 60 mg/dL'dir - bu fark büyük bir olasılıkla cinsiyet hormonlarındaki farklılıktan kaynaklanmaktadır. Total kan kolesterol düzeyiniz, yüksek HDL kolesterolü düzeyi (75 mg/dL'nin üzeri) nedeniyle yüksek bulunmuş olabilir; bu durumda KKH riskiniz artmamış olduğundan şanslı kabul edilebilirsiniz. Yükselmiş olan total kolesterol düzeyinize düşük HDL kolesterolü konsantrasyonu neden olmuşsa (yani LDL düzeyiniz yüksekse) KKH riskiniz daha yüksektir.
KKH risk hesaplama çizelgelerinde, kolesterole bağlı risk, total kolesterol: HDL kolesterolü oranıyla gösterilerek, böyle bir değerlendirmeye olanak sağlanır. Örneğin total kolesterol düzeyi 310 mg/dL ve HDL düzeyi 80 mg/dL olan bir kişinin total kolesterol: HDL oranı 310/80=3.8'dir. Total kolesterol: HDL kolesterolü oranının 4.5'ten büyük olması, KKH riskinin yüksek olduğu anlamına gelir. KOLESTEROL DÜZEYİMİN NEDEN DEĞİŞTİĞİNİ ANLAMIYORUM Kolesterolünüzü düzenli aralıklarla ölçtürürseniz, diyet, yaşam tarzı ya da tedavide hiç değişiklik yapılmadığı halde, düzeyin beklenmedik şekilde değiştiğini görebilirsiniz. En olası neden, bütün laboratuvar testlerinde olduğu gibi, ölçümde ortadan kaldırılamayan bir değişkenlik olmasıdır. Bunun bir bölümü ölçüm işleminden kaynaklanırken (analitik değişkenlik), bir kısmı da hepimizde olabilecek türdendir (biyolojik değişkenlik).
Analitik değişkenlik
Bu yazı 4720 kere okundu.
|
![]() Ne tür rahatsızlıklarınız var?
Bu anketin sonuçları anket tamamlandıktan sonra yayınlanacaktır.
|
||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||
ana sayfam yap | sık kullanılanlara ekle | iletişim | kullanım şartları | site haritası | ||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||
Bu sitede yer alan bilgi, belge ve resimler yazılı, görsel veya daha başka bir yöntemle çoğaltılamaz, tamamen ya da alıntı yapılarak kullanılamaz. |