|
||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||
|
||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||
|
Diyabete bağlı sorunlar doğarsa
16.01.2008 17:02:13
Her şeyden önce, diyabetinizin olmasının mutlaka buna bağlı sorunlar (komplikasyonlar) gelişeceği anlamına gelmediğini bilmelisiniz.
İlgili Sayfalar
Diyabete bağlı sorunlar doğarsa
Her şeyden önce, diyabetinizin olmasının mutlaka buna bağlı sorunlar (komplikasyonlar) gelişeceği anlamına gelmediğini bilmelisiniz. Titiz araştırma sonuçlarına göre, kan şekeriniz ne kadar iyi denetim altına alınırsa, hiçbir sorunla karşılaşmama şansınız da o kadar yüksek. ABD’de (Diyabet Kontrolü ve Komplikasyonlar Çalışması) ve İngiltere’de (İngiltere İleriye Dönük Diyabet Çalışması) gerçekleştirilen geniş kapsamlı çalışmalarda kan şekeri denetiminde sağlanan herhangi bir düzelmenin komplikasyon gelişme riskini azalttığı gösterildi. Bunu bilmek, birçok kişinin ipleri biraz gevşetme eğilimi karşısında diyabetlerini denetim altında tutmak için daha fazla çaba harcamasını teşvik ediyor.
Neyse ki ortaya çıkabilecek bu hastalıkların çoğu tedavi edilebilir ve sorunların erken fark edilmesi durumunda tedavi daha etkilidir. Bu nedenle sizden düzenli tıbbi kontrollere gitmeniz istenecektir.
Diyabet komplikasyonlarının görüldüğü yerler. Diyabetin denetim altında tutulması yanında, sigarayı bırakma (ya da sigaraya başlamama) da komplikasyon gelişme riskini azaltabilir. Sigara içme ile diyabet birbiriyle kesinlikle uyuşmaz. Aşağıda belirtilen olası komplikasyonların hepsi sigara içen kişilerde daha sık görülür ve bu sorunlardan herhangi birinin geliştiği kişi sigarayı derhal bırakmalıdır. Bunun önemini ne kadar vurgulasak azdır. Sigara içiyorsanız, bunları öğrenmek belki de sigarayı bırakmaya ikna olmanıza yardım edebilir.
GÖZLER
Diyabet gözlerinizi farklı yollardan etkileyebilir.
Bulanıklaşma
İnsülin ya da hap tedavisine ilk kez başladığınızda biraz bulanık görmeye başladığınızı fark edebilirsiniz. Bunun nedeni diyabet gelişirken göz merceklerinizin biraz su kaybetmesi ve tedaviyle kan şekeriniz hızla düşünce kaybedilen suyun geri gelmesidir. Bu da bulanık görmeye neden olur. Ancak bu sorun geçicidir ve tedavi gerektirmeksizin genellikle birkaç ayda düzelir. Bu olay başınıza gelir ve gözlüğe ya da gözlük camlarınızı değiştirmeye ihtiyaç duyarsanız, önce bulanık görmenin geçmesini bekleyin. Diyabetiniz denetim altına alındığında gözlük numaranız farklı olabilir.
Diyabette gözün ağ tabakasını (retina) besleyen kan damarları etkilenir. Uzun süredir diyabetiniz varsa, göz merceklerinizde şeker birikmesi nedeniyle Katarakt gelişmesine daha yatkın olmanız beklenir. Şeker birikmesi merceklerin saydamlığını yitirmesine yol açarak, ışığın gözünüzün arka bölümüne taşınmasını güçleştirir ve özellikle parlak güneş ışığında sizi çok rahatsız edebilir. Ancak bu sorun basit bir ameliyatla göz merceğinizi alıp yerine plastik bir mercek konularak kolayca çözülebiliyor. Genellikle lokal anesteziyle yapılan bu işlem için hastaneye yatmak gerekmeyebiliyor ya da yalnızca 24 saat hastanede kalmak yeterli olabiliyor. Bu işlemde genellikle mükemmel sonuç alınıyor.
Retinopati
Her iki diyabet tipi de gözünüzün arka bölümünde yer alan ve işlevleri çok farklılaşmış özel bir yapı olan retinayı (ağ tabaka) etkileyebilir. Retinanın merkezi bölümü ( Maküla ya da sarı benek) renkleri ve ince ayrıntıları görmenizi sağlarken, çevredeki dış bölümler siyah ve beyazı fark eder ve karanlıkta görmenizi sağlar. Diyabet retinayı besleyen kılcal kan damarlarını etkiler. Bunun glukozun ve diğer şekerlerin kan damarlarının duvarlarında birikerek onları zayıflatmasına bağlı olduğu düşünülüyor. Bu durumda küçük baloncuklar ya da mikroanevrizmalar oluşabilir ve bunlar zaman zaman patlayarak minik kanamalara neden olabilir. Bazen kan damarlarından sızıntı olur ve bu kalıntılar retina üzerinde birikerek sertleşir (sert eksüdalar). Bu sızıntılar gözün o bölümünün kanla yeterince beslenemediğini gösterir. Retinopati ilerledikçe, zamanla vücut bu bölgeyi daha iyi besleyebilme çabasına girerek yeni kılcal damar oluşumunu başlatır. Bu yeni damarlar kırılgandır ve kolayca çatlayıp yaygın kanamalara yol açabilir. Arka kamara sıvısında kanlanma (vitröz hemoraji) adı verilen bu durum görmeye ciddi biçimde zarar verebilir. Retinopati tedavisi
Son yıllarda geliştirilen lazer tedavisiyle diyabetik retinopatinin neden olduğu hasar önemli ölçüde onarılabiliyor. Normalde bu tedavide retinanın çevresine, Maküla dan uzak bölgelere müdahale edilerek sert eksüdalar giderilebiliyor ve yeni kan damarlarının gelişmesi önlenebiliyor. Tedavi ne kadar erken başlatılırsa, o kadar başarılı oluyor. Bu nedenle gözlerinizi en az yılda iki kez kontrol ettirmeniz gerekir. Göz muayenelerinin göz hastalıkları uzmanına ya da diyabetik retinopati alanında uzmanlaşmış bir kişiye yaptırılması gerekir. Bazı merkezlerde yıllık diyabet kontrolü sırasında rutin göz muayenesi de yapılıyor. Bu konuda doktorunuza danışın ve göz dibi muayenenizin yılda iki kez yapıldığından emin olun.
Az sayıda kişide, özellikle ileri yaşlarda daha ciddi bir retinopati tipi olan makülopati gelişebilir. Bu durumda gözün merkezi yeterince kanla beslenemez ve kişinin renkleri ve ince ayrıntıları görme yetisi ciddi olarak azalır. Ne yazık ki lazer tedavisi bu sorunda yeterince etkili olamıyor. Lazer tedavisine ihtiyacınız varsa, genellikle göz servisinin özel bir bölümüne başvurmanız istenecektir. Burada önce gözlerinize göz bebeğinizi genişleten bir ilaç damlatılarak retinanın daha kolay görülebilmesi sağlanır. Sonra başınızı sabitleştirmek için özel bir desteğe yerleştirmeniz istenir ve doktor bir çeşit kamerayla gözünüzü inceleyerek retinanın hangi bölümlerinin tedavi edilmesi gerektiğini saptar. Tedavi genellikle ağrısızdır, ancak lazer kullanılırken kısa süreli parlak ışık çakmaları görürsünüz -bazen bir tedavi seansında bunların sayısı birkaç yüzü bulur. Bu tedavinin her gözünüze birkaç seans uygulanması gerekir ve tedavinin ardından 24-48 saat boyunca bulanık görebilirsiniz. BÖBREKLERİNİZ
Böbrekler büyük kan filtreleri işlevi görür ve günlük yaşamdaki su fazlasının ve yan ürünlerin atılmasını sağlar. Diyabet, bu filtreleri oluşturan kılcal damarlarda da glukoz birikmesine neden olarak böbreklerde hasara yol açabilir. Bu etki tıpkı çay süzgecindeki deliklerin genişletilmesine benzer. Bu hasar normalde filtreden geçmeyecek maddelerin idrara karışmasına neden olur.
Filtrelerin hasara uğraması durumunda idrara geçmeye başlayan maddelerden biri proteindir; diyabetteki böbrek hasarında çok erken evrede idrarda görünen özel bir protein de albümindir. İdrarda albümin görülmesine albüminüri adı verilir ve yeni geliştirilen testler çok az miktardaki albüminin varlığını saptayabilir (mikroalbüminüri). Normalde kan şekeri testi yaptırıyor olsanız bile, diyabet kontrolü için her doktora başvurduğunuzda sizden idrar örneği istenmesinin bir nedeni de bu testlerdir. Bazen albümin testi idrar yolu enfeksiyonu nedeniyle pozitif sonuç verir. Doktorunuz bu olasılığı dışlamak için idrarınızın incelenmesini isteyecektir. İdrarınızda albümin saptanırsa, daha ciddi bir böbrek hasarı ve uzun dönemde böbrek yetersizliği gelişebileceği için, doktorunuz sizi daha sıkı izleyecektir. Albüminürisi olan birçok kişi gibi kan basıncınız (tansiyonunuz) da yüksekse, bu daha da önemlidir. Böbreklerin kan basıncı kontrolünde de rolü olduğundan, genellikle bu ikisi birlikte görülür. Araştırmalar, diyabetlilerde yüksek kan basıncının tedavi edilmesi yoluyla diyabetin böbrekler üzerindeki etkisinin de azaltılabildiğini gösteriyor. Günümüzde böbrek yetersizliği gelişen kişiler ya diyalizle (böbrek makinesiyle) ya da böbrek nakliyle tedavi ediliyor; ancak böbrek yetersizliğinin gelişmesini önlemeye yönelik pek çok araştırma sürdürülüyor ve günün birinde bunlara gerek kalmayacağı umuluyor. SİNİRLERİNİZ Diyabet sinirleri iki şekilde etkileyebilir: gözlerde ve böbreklerde olduğu gibi, kanla beslenme düzeni bozulabilir ya da yüksek kan şekeri doğrudan sinir hasarına yol açabilir.
Tıpta bütün sinir hasarlarına nöropati adı verilir. Sonuç, üç sinir tipinden hangisinin etkilendiğine bağlı olarak değişir. • Motor sinirler: Bu sinirler beyinden kaslara mesaj taşıyarak, kasılmalarını sağlar. Bu tür sinirlerdeki hasara motor nöropati adı verilir ve ellerde ve ayaklardaki küçük kaslarda işlev kaybına neden olabilir. Bunun sonucunda ayak parmakları pençeleşerek, bükülüp yukarı doğru dirsek verebilir, parmaklar da zayıflayabilir..
• Duyusal sinirler: Bu sinirler ağrı, dokunma, sıcaklık ve diğer duyuları saptar ve geriye, beyne mesaj gönderir. Duyusal nöropati başlangıçta ayakları çok duyarlı kılar ve ağrıya neden olur, ancak zamanla ayaklar duyarsızlaşır ve ağrı dâhil hiçbir duyuyu hissedemez.
• Otonom sinirler: Bu sinirler barsak ve idrar kesesinin çalışması gibi vücudun otomatik işlevlerinin denetiminden sorumludur. Otonom nöropati görece daha seyrek görülür, ancak en sıkıntı verici etkileri barsaklar ve idrar kesesi üzerindedir. Bir görünüp bir kaybolan kabızlığa ya da ishale neden olabileceği gibi, bazen sürekli kusmalar da görülebilir.
Ayrıca erkeklerde cinsel güçte azalma gözlemlenebilir. Bu sorunların çoğu ilaç tedavisiyle düzeltilebilir. CİNSEL GÜÇ
Erkeklerde normal ereksiyon (penis sertleşmesi) penisi besleyen atardamarlarla yeterince kan gelmesine ve sinirsel bağlantıların sağlam olmasına bağlıdır. Cinsel uyarılmanın yol açtığı sinir uyarılarıyla arterler genişleyerek penise kan dolmasını sağlar. Fazla kan, toplardamarlara basınç yaparak kanın penisten çıkışını önler ve böylece penisin sertleşmesi sağlanır. Diyabet, ereksiyonun sürmesi için gerekli olan kan gelişini etkileyebileceği gibi, sinirsel denetim üzerinde de olumsuz etki yapabilir.
Bununla birlikte diyabetiniz olsun ya da olmasın, iktidarsızlığın fiziksel nedenler yanında psikolojik nedenleri de olabileceğini unutmayın ve varsa cinsel sorunlarınızı doktorunuzla ya da danışmanınızla bütün açıklığıyla tartışmaktan kaçınmayın. Erkeklerde bütün iktidarsızlık tipleri için çeşitli tedavi olanakları var ve diyabetli erkekler doktor denetiminde Viagra (sildenafil) kullanabiliyor. DERİNİZ Diyabetlilerin küçük bir bölümünde kılcal damarlardaki hasara bağlı deri sorunları görülebilir. Bu sorunların ortaya çıktığı kişilerde bacak kemikleri üzerindeki deride kızarıklık ve incelme olur. Nekrobiyozis lipoidika adı verilen bu durum için ne yazık ki etkili bir tedavi yoktur.
DAMARLARINIZ
Diyabetlilerde büyük kan damarlarında ya da atardamarlarda (arterler) sertlik gelişme riski normalden yüksektir. Bu da kalp krizi ve inme riskinde artışa ve bacaklarda dolaşım bozukluğuna yol açar. Sigara içme ve aşırı kilolu olma bu riski daha da artırır. Dolayısıyla bunlardan kaçınmanız gerçekten çok önemli. Aslında sigara içme diyabeti olmayan kişilerde de damar sertliğine yol açan başlıca risk faktörlerinden birini oluşturuyor.
Damar sertliğine neden olan bir başka etmen de kandaki kolesterol düzeyinin yüksek olması. Yapılan araştırmalar diyetle ve/veya ilaçlarla kolesterolün düşürülmesi durumunda kalp krizi ve inme riskinin de düştüğünü gösteriyor. Kan basıncının yüksek olması da atar damar sorunlarına neden olabilir. Kan basıncının düşürülmesi yoluyla kalp krizi ve inme riskinin azaldığı, ayrıca böbrek sorunlarının da (yukarıya bakınız) önlendiği gösterildi.
Damar sertliğine bağlı sorunlar çok yaygındır ve ilaçlarla ve cerrahi girişimlerle birçok tedavi yaklaşımı geliştirilmiştir. Bununla birlikte, öncelikle elinizden gelen her şeyi yaparak bu sorunların gelişmesini önlemek en önemlisidir. AYAKLARINIZ Diyabet nedeniyle ayaklarınızda meydana gelebilecek değişiklikleri ve ayaklarınızdaki tahribatı en aza indirmek için neler yapabileceğinizi bilmelisiniz. Diyabeti olan kişilerin çoğunda ciddi ayak sorunları gelişmez. Bu sorunların geliştiği kişiler de ayak bakımına özen göstererek durumun kötüleşmesini önleyebilir. Ayak dolaşımınızın sağlıklı olması, dokuların gücünü korumasını sağlar. Sağlıklı beslenmeyle, diyabetinizi gerektiği gibi denetim altında tutarak ve sigara içmeyerek buna katkıda bulunabilirsiniz. Ayakkabılarınızın ayağınıza iyi uyduğundan ve ayak parmaklarınızın çevresinde yeterli bir boşluk kaldığından ve bağlanınca sürtünme olmaksızın sıkıca ayağınızda durduğundan emin olun. Ayak sağlığınız için alabileceğiniz başka bazı önlemler de var. Bunlar sizi diyabetin neden olabileceği değişikliklere karşı koruma amacını güdüyor.
Ayakkabıların ayağınızı vurmasını önleyin.
• Dolaşım yetersizliği: Damarlarınızdaki daralmaya bağlıdır. Dolaşımınız böyle kısıtlanınca, ayaklarınız soğuk hava, enfeksiyon ya da yaralanma gibi çevresel sorunlarla baş etmede zorlanacak ve aşağıda belirteceğimiz diğer üç değişikliğe daha yatkın olacaktır. Kaliteli çoraplarla ayaklarınızı sıcak tutun, ancak aşırı sıcaktan kaçının ve çoraplarınızdaki dikiş yerlerinin ayağınıza basınç yaparak zedelenmeye neden olmasını önleyin. Dikiş yerleri çok belirginse, çoraplarınızı tersten giyebilirsiniz.
• Nöropati: Nöropati ayağın ağrı ve sıcaklık duyularına daha az duyarlı hale gelmesine yol açar. Erken evrelerde insanlar daha çok iğnelenme, “ham pamuk ya da çakıl taşı üzerinde yürüme” duygusundan yakınır. Ayağınızın hissetme yetisi azaldıkça, kaza sonucu oluşan yaraları ya da enfeksiyonları fark etme şansınız giderek azalır, tedavi için önlem alınmaması durumunda ayağınızdaki hasar ağırlaşabilir. Normalde ayağınızın bir bölümü uzun süre basınç altında kaldığında pozisyonunuzu değiştirirsiniz, oysa bu durumda rahatsızlık hissetmediğiniz için önlem almazsınız ve bazen uzun süre basınç altında kalan ayak bölümlerinin üzerindeki deri yarılmaya başlar. Şu ya da bu ölçüde nöropati geliştiyse, canınız yanmasa bile ayağınızı her gün muayene ederek kesik ya da yara olup olmadığına bakın. En kolayı ayak bakımını günlük alışkanlık haline getirmektir. Banyoya girmezden önce su sıcaklığını elinizle kontrol edin ve ayaklarınızı sobanın önünde gereğinden çok ısıtmayın. • Kuruluk: Ayak derinizin esnekliğini kaybetmesi ve kuruması nöropatiyle ve kan dolaşımı yetersizliğiyle ilişkili olabilir, ancak dolaşımınız normalken ve hislerde azalma olmadan da görülebilir.
Diyabet kısa bir süre önce gelişmiş olsa bile cildinizdeki kuruluğu fark edebilir ancak fazla önemsemeyebilirsiniz. Oysa kuru ve pullanan deri, sıradan basınçlara ve yürüme sırasındaki sürtünmeye karşı terle ve doğal yağlarla korunmadığından esnekliği çok daha azdır. Ayak deriniz çok kuruysa, nasır ve çatlakların (fisür olarak bilinir) gelişme olasılığı daha fazladır. Derideki doğal nem kaybını her gün iyi bir el kremi sürerek kısmen giderebilir, törpü ya da ponza taşıyla ölü deriyi temizleyebilirsiniz. Ancak ayaklarınıza çok nazik davranın ve kendinizi kolayca yaralayabileceğiniz için nasırları asla ilaç ya da yakıyla gidermeye ya da jiletle kesmeye kalkışmayın. Tırnakların yanlara doğru yuvarlatılmaksızın düz olarak kesildiği, gereğinden uzun bırakılmadığı doğru tırnak bakımı.
Tırnakların çok kısa ve yanlara doğru yuvarlatılarak kesildiği yanlış tırnak bakımı.
• Ayaklarınızdaki şekil değişiklikleri: Diyabeti olan kişilerde zamanla bu tür değişiklikler gelişebilir. Ayak tabanınızdaki yağ yastıkçıklarındaki değişiklikler sonucunda alttaki kemikler belirginleşebilir. Ayağınızın ön bölümü yayılabilir ve ayak parmaklarınız pençeleşebilir. Ayağınızın altındaki dokular zorlandığında, topuğunuzda ağrı duyabilirsiniz.
Genellikle bunlar ayak biçiminizdeki küçük değişikliklerin sonucudur, ancak ayağınıza daha iyi uyan yeni ayakkabılara ihtiyacınız olabileceğini unutmayın. Dipnot!
Diyabetin yol açabileceği bütün bu sorunları okuyunca panikleyebilirsiniz, ancak dikkatli bir diyabet bakımıyla ve kan şekeri denetimi sağlayarak bunların hepsini önleyebileceğinizi bir kez daha hatırlatalım.
Unutmayın komplikasyonlar kaçınılmaz değildir ve bu sorunların önlenmesinde sizin rolünüz son derece önemlidir.
Bu yazı 9951 kere okundu.
|
Ne tür rahatsızlıklarınız var?
Bu anketin sonuçları anket tamamlandıktan sonra yayınlanacaktır.
|
||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||
ana sayfam yap | sık kullanılanlara ekle | iletişim | kullanım şartları | site haritası | ||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||
Bu sitede yer alan bilgi, belge ve resimler yazılı, görsel veya daha başka bir yöntemle çoğaltılamaz, tamamen ya da alıntı yapılarak kullanılamaz. |