Arama  |  Anket Sonuçları  |  Site Haritası  |

13 Punto 15 Punto 17 Punto 19 Punto
Doktorunuz ne yapacak?
07.12.2008 16:43:02
Hazımsızlık sorunu iki hafta boyunca kendi kendinize uyguladığınız tedaviyle geçmezse, zaman yitirmeksizin doktora başvurmanızda yarar vardır. Doktor size birçok soru sorarak belirtilerin neler olduğunu vb. öğrenmek isteyecektir.

Hazımsızlık sorunu iki hafta boyunca kendi kendinize uyguladığınız tedaviyle geçmezse, zaman yitirmeksizin doktora başvurmanızda yarar vardır. Doktor size birçok soru sorarak belirtilerin neler olduğunu, ne kadar süredir görüldüğünü, ne gibi durumlarda ortaya çıktığını, neyle giderilebildiğini öğrenmek isteyecektir. Genellikle bunun ardından sizi muayene ederek karnınızda hassas nokta olup olmadığını araştıracak ve genel sağlık durumunuzu inceleyecektir.

Doktorunuz sorununuzu hemen çözebileceği sonucuna varabilir ya da daha ileri değerlendirmeler için sizi hastaneye sevk edebilir. Aslında Hazımsızlık çeken kişilerin çoğunda kapsamlı değerlendirmeler gerekmez. Genellikle doktor yalnızca belirtilerinize dayanarak doğru bir tanı koyabilir; ardından bir tedavi önerir ya da tavsiyelerde bulur. Belirtiler Reflü yü düşündürüyorsa, bir antasitle birlikte ya da tek başına yaşam biçiminizle ilgili öneriler genellikle yeterli olur. Bununla birlikte, doktorunuzun daha ileri araştırmaların yapılmasını gerekli gördüğü üç durum olabilir.

Peptik ülser kuşkusu
Doktor ülser tanısını belirtilerinize dayanarak koyabilir, ama bu her zaman mümkün olmayabilir. Öte yandan "tipik" belirtileri olan bazı kişilerde ülsersiz dispepsi olduğu ortaya çıkar ki, bu iki durumun tedavisi birbirinden bütünüyle farklıdır. Bu nedenle, doktorunuz peptik ülserden kuşkulanıyorsa, büyük bir olasılıkla daha ileri testlerin yapılması gerekebilir. En yaygın kullanılan inceleme endoskopidir, ama doktorunuz sizde Helicobacter pylori enfeksiyonu olup olmadığını araştıran bir testi yeterli görebilir.

Tedaviye yanıt alınamaması
Tedaviye rağmen belirtileri sorun yaratmaya devam eden az sayıda kişiden biriyseniz, doktorunuz endoskopi yapılmasına karar vererek, farklı bir yöntemle tedavi edilmesi gereken bir başka sorununuz olmadığından emin olmak isteyebilir.

Kötü belirtiler
Bu terim hemen her zaman altta yatan önemli bir hastalık olabileceğini ve daha ileri değerlendirmeler yapılması gerektiğini düşündürür. Bunların en önemlisi iştah ve kilo kaybıyla bağlantılı Hazımsızlık ve yutma güçlüğüdür. Bu belirtiler varsa derhal doktorunuzun görüşü alınmalıdır. Belirtiler yeni başladıysa ve yaşınız 40'ın üzerindeyse, ayrıca sorunun nedeni çok açık ve kesin değilse, kapsamlı değerlendirmeler yapılmalıdır. Kırk yaşın altındaki kişilerde mide kanseri hemen hiç görülmez, ama bu yaşın üzerinde ilk kez Hazımsızlık çeken kişilerde olasılıklardan birinin bu olduğu unutulmamalıdır. Tedavinin etkili olabilmesi için erken tanı zorunludur.

TESTLER VE İNCELEMELER

Size çeşitli testler yapılabilir, ama bunlar arasında şunlardan biri ya da birkaçı bulunabilir:

  • Rutin kan testleri: bunlar kansızlık gibi sık görülen anormallikleri araştıran testlerdir. Doktorunuz bu fırsattan yararlanarak midenizle ilişkili olmayan diğer yaygın hastalıkları da araştırabilir.
  • Endoskopi.
  • Baryumlu röntgen incelemeleri.
  • Helicobacter pylori (H. pylori) enfeksiyonunu araştıran testler. Önceki iki incelemeden farklı olarak bu testte, yemek borunuzda ve midenizde herhangi bir anormallik olup olmadığı değil, soruna yol açan gerçek neden araştırılır.

ENDOSKOPİ

Endoskop doktorun vücudunuzun içini görmesine olanak veren tüp şeklinde bir alettir. Endoskopla yemek borusu, mide ve onikiparmak barsağı yanında, eklemler (örneğin diz eklemi), akciğerler ve nefes borusu, kalın bağırsakların son bölümü ve idrar kesesi (mesane) de incelenebilir. Bu bölümde yemek borusu, mide ve onikiparmak barsağını incelemede kullanılan endoskoplar üzerinde duracağız. İlk endoskoplarda mercekler ve aynalar vardı, ama 30 yıl önce bunların yerine doktorun midenin içini doğrudan net bir biçimde görmesine olanak veren fiberoptik aletler geçirildi. Çok ileri teknoloji ürünü olan (dolayısıyla da çok pahalı olan) modern endoskoplar, uygulayıcının, ucunu denetim altında tutabildiği esnek bir tüpten oluşmaktadır. Eski endoskoplarda tüp, boydan boya optik liflerden oluşuyordu, oysa modern aletlerde tüpün ucunda küçük bir video kamera vardır ve görüntü elektronik yoldan doğrudan bir video ekranına iletilmektedir. Ayrıca tüpün içinde mide sıvısının emilmesine, mideyi şişirmek için hava üşemeye ve minik biyopsi örnekleri almak için özel forsepslerin geçirilmesine olanak veren kanallar vardır.

Günümüzde endoskopi incelemesi (ya da gastroskopi) farklı Hazımsızlık nedenlerini araştırmada en doğru ve en yararlı yöntemdir. Peptik ülser ve mide kanseri tanısı koymanın en iyi yolu olmakla kalmaz, H. pylori enfeksiyonunu saptamada da yararlı olabilir. Uygulayıcının anormallikleri net bir biçimde görmesine olanak verdiği gibi, gerektiğinde doku örnekleri (biyopsi) alınmasına da olanak verir ve yemek borusu darlığı gibi sorunların tedavisinde kullanılabilir.

Endoskopi incelemesi yaptırmak
Belirtilerinize bağlı olarak doktorunuz sizi kapsamlı değerlendirme için hastaneye gönderebilir ya da yalnızca endoskopi yapılmasını isteyebilir.
Bu işlem genellikle bir hastanenin özel biriminde gerçekleştirilir ve yalnızca birkaç dakika sürer. Kapsamlı değerlendirmede midenizin boş olması gerekir; dolayısıyla sabah yapılan incelemelerde önceki günkü akşam yemeğinden sonra incelemeye kadar hiçbir şey yememeniz, öğleden sonraki randevularda ise hafif bir kahvaltıyla yetinmeniz istenecektir.


Endoskopi incelemesi.

Endoskopi bölümüne geldiğiniz zaman önce bir doktor ya da hemşireyle görüşmeniz sağlanır. Gerçi kişinin bu işlemin yapılamıyacağı kadar hasta sayıldığı durumlar çok seyrektir ama bu görüşmede genel sağlık durumunuzun iyi olup olmadığı araştırılır ve yapılacak olan işlem anlatılarak sorularınız yanıtlanır. Ayrıca sizden işlemi kabul ettiğinize ilişkin bir onay formu imzalamanız da istenecektir. Bu görüşmeden sonra sıranız gelince doğrudan endoskopi odasına alınırsınız.

SAKİNLEŞTİRİCİ Mİ YOKSA BOĞAZA SIKILAN SPREY Mİ?
Bu seçeneklerden hangisini seçeceğiniz bu incelemeyle ilgili neler hissettiğinize bağlıdır. Bazı kişiler sakinleştirici uygulanmadan incelemeyi yaptıramayacaklarını hissederken, bazı kişiler işlem sırasında bütünüyle uyanık olmak ve denetimi ellerinde tutmak ister. Her iki yöntemin de üstünlükleri ve sakıncaları vardır; değişik merkezlerde farklı yaklaşımlar uygulanmakla birlikte, genellikle son karar ilgili kişiye bırakılır.
  • Boğaza sıkılan sprey: En basit seçenek budur. Endoskop sokulmadan önce boğazınızın arka bölümüne bir lokal anestezik çözelti sıkılarak, uyuşması sağlanır. Daha sonra inceleme boyunca rahat bir pozisyonda yan yatarsınız ve bütünüyle uyanık kalırsınız. Endoskopinin yalnızca boğaza sprey sıkılarak gerçekleştirilmesinin başlıca üstünlüğü işlem sırasında denetimin bütünüyle elinizde olmasıdır. Ayrıca, sakinleştirici uygulanmadığı için incelemeden sonra sonuçlar üzerine doktorla hemen tartışabilirsiniz ve kimsenin yardımı olmaksızın araba kullanarak eve ya da işe gidebilirsiniz. Boğaza sprey sıkılmasının sakıncası, sakinleştirici etkisi olmadığından çok gergin kişilerin endoskopu yutamaması ve incelemeyi tamamlayamamasıdır. Boğaz spreyinin etkisi 30 dakika kadar sürer, dolayısıyla hissizlik geçinceye kadar yiyecek ve içeceklerin "boğazınıza", yani nefes borunuza kaçmasını önlemek için bu süre içinde herhangi bir şey yiyip içmemeniz gerekir.
  • Damardan uygulanan sakinleştirici: Bu yöntem biraz daha fazla zaman alır ve endoskopi uzmanının sakinleştiriciyi uygulayabilmesi için el sırtındaki ya da koldaki damara geçici bir iğne yerleştirmesi gerekir. Genel anesteziden farklı olarak, sakinleştirici bilincinizi kaybetmenize neden olmaz ama kendinizi çok daha rahat ve gevşemiş hissetmenizi sağlar. Söylenenleri işitmeye devam eder ve istenince yutkunabilirsiniz. Damara uygulanan sakinleştiricinin başlıca üstünlüğü, çok endişeli olduğunuzda bu incelemeyle daha kolay baş edebilmenizi sağlaması ve incelemeden sonra belki de hiçbir şey hatırlamamanızdır. Başlıca sakıncası ise, yönelim bozukluğuna yol açması ve sakinleştirici etkinin tam olarak geçmesi için birkaç saat gerekmesidir. Bu durumda arabayı bir başka kişinin kullanması gerekir ve aynı gün işe dönemezsiniz. Aslında sakinleştirici yerine boğaz spreyini tercih etseniz bile, son dakikada fikir değiştirebileceğiniz de göz önüne alındığında, endoskopiye giderken yanınızda bir refakatçi bulunmasında yarar vardır.

    Sakinleştirici uygulanmasının bir başka sakıncası, belleğiniz üzerindeki etkileri nedeniyle sonuçları aynı gün alma olanağınızın zayıf olmasıdır. Endoskopinin solunum üzerinde hiçbir etkisi yoktur, ama damara uygulanan sakinleştirici solunumu baskılayabilir, dolayısıyla kalp ya da akciğer hastalığınız varsa bu yöntem size uygun olmayabilir. Bazı bölümlerde sakinleştirici uygulanan bazı hastalara ayrıca boğaz spreyi de uygulanmaktadır.

Modern endoskopi odalarındaki sayısız araç ve makineden etkilenmemek güçtür, ama bunların her birinin ayrı ve belirgin bir görevi vardır. En önemli parçalar endoskop ve işlem sırasında buna eşlik eden gereçler, görüntünün gözlemlendiği bir video ekranı ve parmağınıza takılan bir mandalla nabzınızın ve oksijen düzeyinizin izlenmesine olanak veren makinedir. Bu akıllı mandal parmağınızdaki yumuşak dokuya bir ışık demeti göndererek çalışır; emilen ışık miktarındaki değişiklikler kanınızın ne kadar "kırmızı" olduğunu, dolayısıyla ne kadar oksijen taşıdığını gösterir.
Endoskopi sırasında odada genellikle endoskopi uzmanı yanında bir hemşire ve bir yardımcı eleman bulunur. Sol tarafınıza yatmanız istenir ve rahatlamanız sağlanır. Genellikle sizin tercihinize göre damardan bir sakinleştirici ya da bir boğaz spreyi uygulanır. Bunun ardından modern merkezlerde hemşire parmağınıza izleme mandalını yerleştirecek ve belki de biraz oksijen verecektir (genellikle burnunuza yerleştirdiği sünger uçlu bir tüple). Daha sonra dişlerinizin arasına küçük bir ağız koruyucusu yerleştirilir. Bu koruyucu hem dişlerinizi endoskoptan, hem de endoskopu dişlerinizden korur. Hazırlık bitince endoskopi uzmanı endoskopun ucunu dilinizin üzerinden boğazınıza geçirir. Sonra sizden yutkunmanızı ister ve yutkununca yemek borusu açılır ve endoskopun midenize doğru ilerlemesini sağlar. Bu inceleme sırasında hemşire dişçilerin kullandığına benzer bir emiciyle ağzınızdan tükürüğü alarak, boğazınıza sıvı kaçmasını önleyecektir. Tüp boğazınızdayken yutkunabilirsiniz, ama tüp nedeniyle yemek borusu açık kaldığı için sıvılar midenizden yukarı kaçabilir. Endoskop yerine yerleştirildikten sonra inceleme yalnızca birkaç dakika sürer; bu süre içinde midenize hava verilerek daha iyi bir görüntü elde edilmesi sağlanır. Bulgulara bağlı olarak endoskopi uzmanı biyopsi yapmak (doku örnekleri almak) isteyebilir ama bu işlem hiç ağrı yapmaz.

İşlem tamamlanınca endoskop çıkarılır ve dinlenme bölümüne geçirilirsiniz. İnceleme sırasında boğazınızda bir basınç hissi, bazen de midenize verilen hava nedeniyle karnınızda biraz rahatsızlık ve geğirme gereksinimi hissedebilirsiniz. Endoskop boğazınızdan geçirilirken bir iki kez öğürebilirsiniz; bu normaldir ve genellikle hafiftir. İncelemeden sonra bütünüyle kendinize gelince eve gidebilirsiniz.

Endoskopi güvenli midir?
Endoskopi servisleri çok yoğun çalışır ve oradaki görevlilerin tümü alanlarında deneyimli uzmanlardır. Endoskopi son derece güvenli bir işlemdir ve böylesine basit tanı testlerinde ciddi sorunlarla karşılaşıldığı işitilmemiştir. Bununla birlikte çok seyrek olarak, özellikle de yemek borusunun üst bölümünde daha önce tanı konulmamış anormalliklerin bulunduğu kişilerde endoskop yerleştirilirken yemek borusu yırtılabilir. Ancak bu riskin 10 000 girişimde 1'den daha düşük olduğu sanılmaktadır. Bundan daha az ciddi olmakla birlikte, damar içine sakinleştirici uygulanmasıyla ilgili sorunlar da olabilir: soluk borusuna sıvı kaçarsa göğüs enfeksiyonu gelişebilir, ama basit tanısal incelemelerde bu çok seyrektir ve daha çok bağışıklığı zayıf ve yaşlı kişilerde görülebilir.

BARYUMLU RÖNTGEN

Günümüzde endoskopiyle gerekli bütün bilgiler elde edilebildiği için, baryumlu röntgen geçmiştekinden çok daha seyrek kullanılıyor. Bununla birlikte bazı hastanelerde endoskopi servisi bulunmayabilir ve bunun yerine doktor hastasını baryumlu röntgene sevk edebilir. Ne olursa olsun, bazı kişilerde, özellikle yemek borusunda sorun bulunanlarda bu daha uygun bir seçenek olabilir ve röntgende yemek borusunun yapısını ve varsa kas spazmını görüntüleme olanağı elde edilir.

Kırık kemikleri değerlendirirken kullanılan sıradan röntgen incelemesinde iç organlar iyi görülemez. Ancak röntgenden önce biraz baryum sülfat içilirse, yemek borusunun ve midenin şekli ortaya çıkacaktır. Baryum X ışınlarını hiç geçirmeyen ağır bir metaldir ve işlemlerde ya da ekranda opak (donuk) bir beyaz gölge olarak görülür. Baryum sülfatın tadı yoktur ve kolayca içilebilir.

Baryumlu röntgen incelemesi genellikle polikliniklerde gerçekleştirilir ve anestezi gerekmez. Radyolog içtiğiniz baryumun ilerleyişini ekrandan izler ve birkaç fotoğraf çekerek kalıcı olarak kaydeder.

Genellikle bütün inceleme 20-30 dakika kadar sürer. Baryum daha sonra dışkıyla atılır; bazen kabızlık yapabilir, dolayısıyla testten sonra bir iki gün bol lifli gıdalarla beslenmelisiniz.


Baryumlu röntgen incelemesi.

HELICOBACTER PYLORI TESTLERİ

Sizde peptik ülser hastalığı olabileceği düşünülüyorsa, büyük bir olasılıkla midenizde Helicobacter pylori enfeksiyonu olup olmadığını araştıran testler yapılacaktır. bu enfeksiyon ülser oluşumunda önemli bir rol oynar. H. pylori enfeksiyonu üç yöntemle test edilebilir: mideyi kaplayan mukoza örtüsünden alınan doku örneğiyle (biyopsi); kan testiyle ve soluk testiyle.

Doku testleri
Bu yöntemde endoskopi sırasında mideyi kaplayan mukoza örtüsünden alınan minik doku örnekleri (buna biyopsi denir) kullanılır. H. pylori varsa, örneğin yerleştirildiği özel çözeltinin (sıvı ya da jel) rengi değişir; buna üreaz testi adı verilir. H. pylori bakterileri üreyi amonyağa dönüştüren üreaz adında proteinden yapılma bir kimyasal madde salgılar. Üre, kanda ve idrarda bulunan ve proteinlerin parçalanmasıyla oluşan bir maddedir. Tanısal çözeltide üre ve bir alkali gösterge vardır. Test çözeltisine yerleştirilen biyopsi örneğinde H. pylori varsa, üre amonyağa dönüştürülecek, bu durumda da alkali gösterge renk değiştirerek testin pozitif sonuç verdiğini ortaya koyacaktır. Kullanılan test çözeltisinin tipine göre, sonuç alınması için birkaç dakika ile 24 saat arasında bir süre gerekebilir.

Üreaz testi yanında, biyopsi örneği mikroskobik inceleme için patoloji bölümüne de gönderilebilir. Bu yolla mikroskopta doğrudan H. pylori bakterileri görülebileceği gibi, buna eşlik eden Gastrit adı verilen mikroskobik mide iltihabı da saptanır.
Bu testin başlıca üstünlüğü mevcut testler arasında en doğru sonuç veren inceleme olması ve test yapıldığı sırada aktif H. pylori enfeksiyonu olup olmadığını doğrulamasıdır. Ayrıca, endoskopi sırasında doktor peptik ülser kanıtları olup olmadığını görecek ve böylece H. pylori bakterilerinin yok edilmesi gerekip gerekmediğine karar verebilecektir.

Doku testinin sakıncası endoskopi gerektirmesidir, ancak genellikle bu incelemenin nedeni H. pylori'nin araştırması değildir, dolayısıyla endoskopi sırasında her koşulda biyopsi de yapılması mantıklıdır. Diğer bazı H. pylori testlerinde olduğu gibi, proton pompası inhibitörü tedavisi adı verilen bir ilaç (örneğin omeprazol, lansoprazol ya da pantoprazol, kullanıyorsanız; bu tedavi bakterileri öldürmeden baskıladığı için sonuçlar yanlış yorumlanabilir.

 

  • Soluk testi: Doku testinde olduğu gibi, üre soluk testinde de H. pylori bakterilerinin üreyi amonyağa dönüştüren ve bu arada karbondioksit üreten üreaz salgılamasından yararlanılır. Soluk testinden önce 12 saat boyunca hiçbir şey yememeniz istenir ve sonra içine bütünüyle güvenli çok küçük bir miktar radyoaktif madde eklenmiş üreli bir içecek verilir. Otuz dakika sonra sizden biraz soluk örneği alınır. Midenizde H. pylori varsa, üre amonyağa dönüştürülür ve bu arada üretilen karbondioksit radyoaktif maddeyle birlikte emilerek soluğunuzla atılır. Alınan soluk örneği daha sonra hastanedeki özel bir makinede ölçülür.

    Soluk testinin üstünlüğü çok kolay bir test olması ve çok kısa bir sürede yapılmasıdır. Biyopsi üreaz testi gibi bu test de çok doğru sonuç verir ve test sırasında aktif H. pylori enfeksiyonunuz olduğunu doğrular. Ayrıca, tedaviden sonra soluk testini tekrarlayarak bakterilerin yok edilip edilmediğini araştırma olanağı da vardır. Testin sakıncası, diğer bazı H. pylori testlerinde olduğu gibi proton pompası inhibitörleri kullanılması durumunda yanlış sonuç elde edilebilmesidir. Bunun yanında, ölçüm aletleri kullanıldığı için, test sonucu genellikle birkaç günden önce alınamaz.
     
  • Antikor kan testi: Diğer enfeksiyonlarda olduğu gibi H. pylori enfeksiyonu da kanınızda özgül antikorlar oluşmasını tetikler. Daha sonra basit bir kan testiyle bu antikorlar aranabilir ve antikor varsa sizde H. pylori enfeksiyonu olduğu doğrulanır. Vücudunuzda bu antikorlar üretildikten sonra, enfeksiyon yok edilse bile antikorlar uzun yıllar boyunca varlığını sürdürebilir. Bu nedenle kan testi yalnızca H. pylori tedavisi hiç uygulanmamış kişilerde yararlıdır ve kontrol amacıyla tekrarlanamaz. Testin asıl üstünlüğü çok çabuk yapılabilmesi ve hemen her yerde uygulanabilmesidir. Diğer H. pylori testlerinden farklı olarak, kan testi aldığınız ilaçlardan etkilenmez.


Kan örneği alınması.

Dışkı testi
Bu yeni testte küçük bir dışkı örneği alınarak midede H. pylori enfeksiyonu olup olmadığı araştırılır.

Test yap - tedavi et yaklaşımı
Genç hastalarda "test yap - tedavi et" yaklaşımı giderek yaygınlaşmaktadır. Doktor hastada H. pylori olup olmadığını belirlemek için bir test yapar ve sonuç pozitifse üçlü antibiyotik tedavisi uygular. Hazımsızlık sorunu sona ererse, başka herhangi bir önlem alınmaz. Sorun devam ederse, genellikle hasta endoskopi gibi daha ileri incelemelere yönlendirilir.

ÖNEMLİ NOKTALAR
  • Doktor belirtilerinizi sorar ve sizi muayene eder.
  • Genellikle Hazımsızlık nedeni belirgindir ve doktor size hemen bir tedavi uygular.
  • Doktorunuz peptik ülserden ya da ciddi bir başka sorundan kuşkulanırsa özel testler yapılmasını isteyebilir.
  • En yaygın test ağızdan sokulan bir endoskopla midenizin incelenmesidir.
  • Zaman zaman kullanılan diğer testler arasında kan testi ve baryumlu röntgen filmi vardır.

  

Bu yazı 5045 kere okundu.

Yorum Ekle Arkadaşına Gönder Çıktı Al Yukarı
Ne tür rahatsızlıklarınız var?
Bu anketin sonuçları anket tamamlandıktan sonra yayınlanacaktır.

ana sayfam yap | sık kullanılanlara ekle | iletişim | kullanım şartları | site haritası
Bu sitede yer alan bilgi, belge ve resimler yazılı, görsel veya daha başka bir yöntemle çoğaltılamaz, tamamen ya da alıntı yapılarak kullanılamaz.