Arama  |  Anket Sonuçları  |  Site Haritası  |

13 Punto 15 Punto 17 Punto 19 Punto
Peptik ülser tedavisi
07.12.2008 16:53:06
Geçtiğimiz on-on beş yılda ülseri iyileştiren yeni ilaçların kullanıma sunulmasıyla ve çoğu zaman gereken tek işlemin Helicobacter pylori enfeksiyonunun yok edilmesi olduğunun keşfedilmesiyle, peptik ülser tedavisinde köklü bir dönüşüm yaşandı.

Doktor belirtilerinizin peptik ülsere bağlı olduğundan emin olsa bile, genellikle tanıyı doğrulamak için daha ileri incelemeler isteyecektir. Günümüzde mevcut testlerden en güvenilir olanı, çoğu zaman yalnızca endoskopi ya da gastroskopi olarak adlandırılan gastrointestinal endoskopidir. Bu yöntem artık radyolojik incelemenin (röntgen) yerine geçti (ama zaman zaman röntgen de gerekli olabiliyor). Endoskopi sırasında Helicobacter pylori enfeksiyonu da saptanabiliyor (ancak bu amaçla başka yöntemler de kullanılabilir).

Geçtiğimiz on-on beş yılda ülseri iyileştiren yeni ilaçların kullanıma sunulmasıyla ve çoğu zaman gereken tek işlemin Helicobacter pylori enfeksiyonunun yok edilmesi olduğunun keşfedilmesiyle, peptik ülser tedavisinde köklü bir dönüşüm yaşandı. Yaşam biçiminde yapılacak değişiklikler, örneğin sigarayı bırakma da önemlidir ve yararlı olacaktır, ama tek başına bunlarla başarı elde edilmesi olasılığı düşüktür ( Reflü den farklı olarak).

Peptik ülser tedavisi, tanı konulduğu sırada steroid olmayan antienflamatuar ilaç kullanıp kullanmadığınıza göre biraz farklı olacaktır.

Yalnızca Helicobacter pylori enfeksiyonu varsa
Helicobacter pylori'nin (H. pylori) keşfedilmesinden önce peptik ülseri olan hastalar H2-reseptör antagonistleri ya da proton pompası inhibitörleri gibi asit baskılayıcı ilaçlarla tedavi ediliyordu. Bu ilaçlar Reflü tedavisinde kullanılan ilaçlarla aynıdır. Altı hafta boyunca uygulandığında bu tedavi ülseri iyileştirmede çok etkilidir, ama altta yatan neden olan H. pylori enfeksiyonu üzerinde herhangi bir etkisi yoktur. Bu da gelecekte ülserin tekrarlayabileceği ve bu gibi hastaların yıllarca belli aralıklarla ülser tedavisi görmesi gerekeceği anlamına gelir. Günümüzde peptik ülserinizin nedeni H. pylori ise, atılması gereken tek adımın bu bakterinin yok edilmesi olduğu artık biliniyor. Böylece hem ülser iyileşecek, hem de bir daha tekrarlamayacaktır. Bakteriyi yok etmeye yönelik tedaviden sonra genellikle asit baskılayıcı ilaç verilmesi gerekmez, ama ülseriniz iç kanamaya yol açtıysa doktorlar "her ihtimale karşı" sekiz hafta boyunca asit baskılayıcı tedavi uygulamayı tercih edebilir.

Günümüzde helikobakter enfeksiyonu tedavisinde bir hafta boyunca üç ilaç birlikte kullanılır. Bunlar iki antibiyotik ve bir proton pompası inhibitörüdür.

Steroid olmayan antienflamatuar ilaç kullanan hastalardaki ülserler
Daha önce de üzerinde durduğumuz gibi, steroid olmayan antienflamatuar ilaç kullanan kişilerde bu ilaçlara bağlı peptik ülser gelişebilir. Bu hastalarda aynı zamanda H. pylori de olabilir, ama genellikle en önemli faktör antienflamatuar ilaçlardır. Mümkünse antienflamatuar ilaç tedavisi kesilmeli ya da parasetamol tedavisine ya da daha güvenli olabileceği belirtilen yeni antienflamatuar ilaçlara geçilmelidir. Ülserin kendisi alışılmış yoldan, asit baskılayıcı ilaçların daha güçlü bir türü olan proton pompası inhibitörlerinden biriyle sürdürülen sekiz haftalık kürle tedavi edilir. Günümüzde bu tedavide daha zayıf asit baskılayıcılar olan H2-reseptör antagonistleri (famotidin ya da ranitidin gibi) yeterli bulunmuyor.

Steroid olmayan antienflamatuar ilaç tedavisini kesmeyi başarırsanız başka bir tedavi gerekmeyebilir. Ancak antienflamatuar ilaç tedavisini kesemiyorsanız, ülserinizin yinelemesini önlemek için uzun süreli proton pompası inhibitörü almanız gerekebilir. Günümüzde NSAID'lerin neden olduğu hasarın önlenmesinde en etkili yaklaşımın proton pompası inhibitörü tedavisi olduğu kabul ediliyor. Bir seçenek de daha güvenli olduğu düşünülen antienflamatuar ilaçlar olan COX-2 inhibitörlerinden birine geçmektir. Mevcut kanıtlar H2-reseptör antagonistlerinin bu amaç için yeterli olmadığını gösteriyor. Kullanılan diğer bir ilaç da mizoprostoldür. Bu ilaç midenin asit salgılamasını baskılamak yerine, mide ve onikiparmak barsağının ilaçlara bağlı hasara karşı savunmasını güçlendirerek ülserin gelişmesini önlüyor. Kimyasal yapısı mide mukozasında üretilen ve NSAID'lerce engellenen prostaglandinlere benziyor. Mizoprostolün güvenli bir ilaç olmasına karşın bazı kişilerde ishale neden olması, yararını kısıtlıyor. Mizoprostol düşüklere neden olduğu için menopoz öncesinde doğurgan kadınlara uygulanmıyor.

Günümüzde ülsere steroid olmayan antienflamatuar ilaçların neden olduğu hastalarda H. pylori enfeksiyonun tedavi edilmesinin gerekip gerekmediği konusunda doktorlar arasında görüş birliği yoktur. Bazı doktorlar ülser varsa, hastanın NSAID kullanıp kullanmadığından bağımsız olarak enfeksiyonun her zaman yok edilmesi gerektiğini düşünüyor. Bununla birlikte, yeni elde edilen bazı kanıtlar enfeksiyonun yok edilmesinin hiçbir şeyi değiştirmeyeceğini, hatta daha kötüsü, ülserin iyileşmesini geciktirebileceğini gösteriyor. Halen, enfeksiyonun yok edilmesine gerek olmadığı ileri sürülse de, gelecekte bu öneri değişebilir.

Onikiparmak barsağı ülserleri ve mide ülserleri
Yeni geliştirilen COX-2 inhibitörleri de, proton pompası inhibitörleri gibi peptik ülser riski altındaki hastalarda eklem iltihabı (artrit) tedavisinde köklü bir dönüşüm sağladı. İngiltere'de Ulusal Klinik Mükemmellik Enstitüsü'nün tavsiyesi, ülser hastalığı riski yüksek olan hastalarda COX-2 inhibitörü kullanılmasının düşünülmesi gerektiği yolundadır. Başlıca risk faktörleri yaşın 65'in üzerinde olması, ülser öyküsü bulunması, yüksek dozda steroid olmayan antienflamatuar ilaç kullanılması, NSAID'lerle birlikte steroid tedavisi ya da varfarin gibi pıhtılaşmayı önleyici bir ilaç (antikoagülan) kullanılması ve o kişide başka bir ciddi hastalık bulunmasıdır. COX-2 inhibitörlerinin ülser riskini azalttığı açık olmakla birlikte, kendileri de bazı sorunlara neden olabiliyor. Çok tartışmalı bir sav bu ilaçların kalp krizi riskini artırabileceğidir, ama günümüzde bu pek mümkün görülmüyor.

Risk altındaki gruptaysanız elinizdeki seçenekler COX-2 inhibitörü ya da steroid olmayan antienflamatuar ilaçlarla birlikte bir proton pompası kullanmaktır. Bu gruba giriyorsanız, bu konuyu doktorunuzla tartışmanızda yarar vardır.

Ameliyat
Yeni tedavilerin kullanıma sunulmasından önce, peptik ülserli kişilere ameliyat önerilmesi çok yaygındı. Günümüzde ameliyat, ülserin yol açtığı bazı komplikasyonların tedavisinde, çok seyrek olarak da ülserin tedaviye yanıt vermediği bazı vakalarda kullanılıyor. Birçok ameliyat tipi olmakla birlikte, cerrahi tedavide genel olarak amaç mideye gelen sinirleri keserek (bu girişime vagotomi adı verilir), mide bezlerinin asit üretmesini azaltmaktır. Vagotominin bir başka sonucu da ameliyattan sonra midenin boşalmasının güçleşmesi, dolayısıyla girişim sırasında cerrahın bunu düzeltmek için mideye de bir ameliyat uygulamasıdır.

Sonuç
Peptik ülser oldukça yaygındır ve doktor belirtilerinizin buna bağlı olduğundan kuşkulanırsa, tanıyı doğrulamanın en iyi yolu endoskopi yaptırmaktır. Peptik ülser hastalığının en yaygın nedeni Helicobacter pylori enfeksiyonudur ve ülserin iyileşmesi için bu enfeksiyonun antibiyotiklerle yok edilmesi yeterlidir. Peptik ülserin bir başka önemli nedeni ise steroid olmayan antienflamatuar ilaçlardır. Günümüzde bu yan etkiye yol açmayacağı umulan yeni NSAID'ler geliştiriliyor. Peptik ülserde neredeyse her zaman ilaçlarla tam iyileşme sağlanabilir ve günümüzde ameliyat artık nadiren gerekiyor. Peptik ülserin neden olduğu komplikasyonlardan biri kanama olduğu için, kan kusarsanız ya da dışkının siyahlaştığını ve katran görünümünde olduğunu fark ederseniz, derhal doktora başvurmalısınız.

ÖNEMLİ NOKTALAR
  • Peptik ülser bir asit baskılayıcı tedavi kürüyle iyileşebilir.
  • Peptik ülser tanısı konulursa, önemli olan altta yatan nedenin giderilmesidir
  • Ülser iyileşene kadar antienflamatuar ilaç tedavisi kesilmelidir.
  • Helicobacter enfeksiyonu varsa ülserin yinelemesini önlemek için antibiyotiklerle bu enfeksiyonun yok edilmesi gerekir.
  • Ameliyat yalnızca ilaç tedavisiyle iyileşmeyen ülserlerde ve komplikasyonlu ülserlerde kullanılır.

  

Bu yazı 3868 kere okundu.

Yorum Ekle Arkadaşına Gönder Çıktı Al Yukarı
Ne tür rahatsızlıklarınız var?
Bu anketin sonuçları anket tamamlandıktan sonra yayınlanacaktır.

ana sayfam yap | sık kullanılanlara ekle | iletişim | kullanım şartları | site haritası
Bu sitede yer alan bilgi, belge ve resimler yazılı, görsel veya daha başka bir yöntemle çoğaltılamaz, tamamen ya da alıntı yapılarak kullanılamaz.