Arama  |  Anket Sonuçları  |  Site Haritası  |

13 Punto 15 Punto 17 Punto 19 Punto
Hipertansiyon araştırmalarındaki gelişmeler
17.01.2008 11:56:54
Sürekli yeni bilgiler gelmeye devam ediyor ve tıbbi araştırmaların hızı giderek artıyor. 2000 yılından beri,
Sürekli yeni bilgiler gelmeye devam ediyor ve tıbbi araştırmaların hızı giderek artıyor. 2000 yılından beri, yüksek kan basıncına ilişkin bilgilerimizde önemli değişiklikler oldu. Bunlardan bazıları pratik değerden çok kuramsal ve bilimsel değer taşımakla birlikte, klinik tedavi açısından önemli olan uzun süreli sonlanım çalışmaları da yapılmıştır.
 
ÇALIŞMALAR
Amerikan DASH Sodyum çalışması, meyve ve sebze ağırlıklı, az tuzlu ve az yağlı bir beslenmenin kan basıncını tek bir antihipertansif ilaçla elde edilen düzeyde düşürdüğünü ikna edici bir şekilde göstermiştir. Artık kan basıncını yaşam tarzı değişiklikleriyle düşürmeye yönelik ilaçsız yöntemler kullanılması üzerinde giderek daha fazla durulmaya başlanmıştır.

2002 yılında Kalbi Koruma Çalışması adı verilen uzun süreli, önemli bir İngiliz sonlanım çalışması yayımlanmıştır. Bu çalışmada, plazma kolesterol düzeylerinin simvastatin adlı ilaçla düşürülmesinin çok yararlı olduğu gösterilmiştir. Özellikle, kan basıncı yüksek olan ve simvastatin alan hasta altgrubunda kardiyovasküler komplikasyon gelişme riski azalmıştır. Statin grubundan ilaçlarla kalp hastalıkları ve inmelerde azalma olduğunu gösteren çok sayıdaki çalışma dikkate alındığında, yüksek riskli hipertansif hastalarda kolesterol düşürücü ilaçların önemi giderek daha iyi anlaşılmaktadır.

Aralık 2002’de, tiyazid sınıfı bir diüretik olan klortalidon, kalsiyum kanal blokeri amlodipin ve anjiyotensin dönüştürücü enzim (ACE) inhibitörü lisinoprili karşılaştıran çok büyük boyutlu bir Amerikan çalışması yayımlanmıştır. Biraz şaşırtıcı bir biçimde, en iyi ilacın eski moda tiyazid diüretiği olan klortalidon olduğu bulunmuştur. Birçok kişi şimdiden antihipertansif tedavinin belkemiğini tiyazid diüretiklerinin oluşturması gerektiği inancındadır. Aslında, çoğu hipertansif hastada birden çok ilaca gereksinim olduğu dikkate alındığında belki en cazip seçenek ya lisinopril gibi bir ACE inhibitörü ya da losartan gibi bir anjiyotensin reseptör blokeriyle kombinasyon içinde bir tiyazid diüretiği vermektir.

Kalpte büyüme kanıtı bulunan, hipertansiyon riski yüksek kişilerde yürütülen ve Mart 2002 tarihinde yayımlanan LIFE çalışmasında, losartan verilen hastalarda inme ve yeni ortaya çıkan diyabet vakalarında %25 oranında azalma olduğu gösterilmiştir. Ancak bu sonucun losartanın yararlı bir etkisinden mi, yoksa beta blokerlerin olumsuz bir özelliğinden mi kaynaklandığı kesinlikle bilinmemektedir.

Günümüzde giderek güç kazanan bir görüş, nüksleri önlemede kullanılmaları onaylanmış beta blokerlerin, koroner kalp hastalığı tanısı kesinleşmiş hastalar için ayrılmasının daha iyi olabileceğidir. Dolayısıyla, kalp hastalığı bulunmayanlarda ilk ilaç olarak rutin kullanımları giderek azalmaktadır.
 
GELECEK
Hipertansiyon konusu son derece iyi yürütülen, uzun süreli sonlanım çalışmalarında gayet iyi incelenmiştir. Artık hastalarımıza görüşlerimizi değil gerçekleri aktarabileceğimiz için şanslıyız. Belirsizlik bulunan bazı alanlar olmakla birlikte, antihipertansif tedavinin işe yaradığı tümüyle doğrulanmıştır.

Şimdi önceliklerden birisi, hiç tanı konulmamış, tanı konulanların çoğunda tedavi uygulanmamış ve tedavi uygulananların çoğunda kan basıncı yeterince kontrol altına alınamamış çok sayıda hastanın bulunduğu birçok ülkedeki acıklı durumla ilgili birşeyler yapmaktır. Önümüzdeki birkaç yıl için belki de en büyük sorun, kalp krizi ve inmeleri önlediğini bildiğimiz bu tedavinin daha fazla hastaya ulaşması için sağlık hizmetlerinin verimliliğini artırma konusunda birşeyler yapmaktır.

  

Bu yazı 3355 kere okundu.

Yorum Ekle Arkadaşına Gönder Çıktı Al Yukarı
Ne tür rahatsızlıklarınız var?
Bu anketin sonuçları anket tamamlandıktan sonra yayınlanacaktır.

ana sayfam yap | sık kullanılanlara ekle | iletişim | kullanım şartları | site haritası
Bu sitede yer alan bilgi, belge ve resimler yazılı, görsel veya daha başka bir yöntemle çoğaltılamaz, tamamen ya da alıntı yapılarak kullanılamaz.