Kalp yetersizliği oluşmasının birçok nedeni vardır. Hangisinin daha olası olduğu hastanın yaşıyla ilişkilidir. Kalp krizinde kalp kasına oksijen taşıyan bir ya da birden fazla kan damarı tıkanmıştır. Bunun sonucunda, kalp kasının bir bölümü ölür.
İlgili Sayfalar
Kalp yetersizliğine yol açan nedir?
Kalp yetersizliği oluşmasının birçok nedeni vardır. Hangisinin daha olası olduğu hastanın yaşıyla ilişkilidir.
KALP KRİZİ
Kalp krizinde kalp kasına oksijen taşıyan bir ya da birden fazla kan damarı tıkanmıştır. Bunun sonucunda, kalp kasının bir bölümü ölür. Kalp krizi "miyokard enfarktüsü" ya da kısaca "enfarktüs" olarak da bilinir. Elli ila 75 yaş arasındaki kişilerde, kalp yetersizliğinin en sık nedenidir. Kalp krizi, koroner arterler olarak bilinen ve kalp kasına oksijen sağlayan kan damarlarından en az biri bütünüyle tıkandığında gelişir. Koroner arterlerin çeperi yıllar içinde aterom nedeniyle daralmıştır. Aterom, koroner arterlerin iç yüzeyini kaplayan tabakada 'plak' adı verilen yağ çökeltilerinin birikmesidir; giderek kan daha dar bir açıklıktan geçmek zorunda kalır. Bazen bu plaklar yerinden kopabilir. Bu durumda zedelenmiş alan üzerinde bir kan pıhtısı (ya da tromboz) oluşarak arterin tamamen tıkanmasına neden olur. Zedelenmiş dokuların pıhtılaşma sistemini harekete geçirici bazı kimyasal maddeler salıvermesi kan pıhtısının oluşma nedenidir. Kalp krizi tedavisinde "pıhtıyı parçalayıcı" (trombolitik) ilaçlara sık başvurulmasının nedeni budur.
KALP KRİZİ İÇİN RİSK FAKTÖRLERİ |
- Sigara ve tütün
- Yüksek kan basıncı
- Yüksek kolesterol düzeyi
- Genellikle sağlıksız yaşam tarzı (stres, beslenme, egzersiz, şişmanlık)
|
Aterom koroner arterleri tıkayarak kalp krizine neden olabilir.
Bir arter bu şekilde tıkandığında kalp kasına kan gitmez ve kas ölür. Sonraki birkaç hafta içinde, bu hasarlı alanda yaralı doku (nedbe) gelişir; bu doku kalp atarken kasın geri kalanıyla uyum içinde kasılamaz. Bu durum kalbi etkili çalışmaktan alıkoyar ve kalp yetersizliğine yol açabilir. Hastanede ilk birkaç saat içinde uygun ilaçlarla uygulanan acil tedavi, hasarın boyutunu azaltır ve iyileşme sürecini hızlandırır. Bir hastada kalp yetersizliği gelişip gelişmeyeceğini büyük ölçüde belirleyen kas hasarının büyüklüğüdür. Bazen kalp krizi bir kalp kapakçığının kasına zarar verir. Bu durumda kapakçık sızdırmaya başlar; bu da kalp yetersizliğine neden olabilir.
Kabaca, kalp krizi geçiren her üç kişiden birinde kalp yetersizliğinin bazı bulguları gelişir. Bunlar bazılarında hafif ve bazen de geçicidir. Başlangıçta herhangi bir sorunu olmayan her beş kişiden birinde gelecek 5-10 yıl içinde kalp yetersizliği gelişir. Ancak tedaviyle bu önlenebilir ya da en azından geciktirilebilir. Ne yazık ki, bazen kalp kasındaki hasar öylesine büyüktür ki bu kişilerde ağır kalp yetersizliği hızla gelişir ve bu durumu kontrol altına almak zor olabilir.
YÜKSEK KAN BASINCI
Kan basıncı denince arterlerdeki kanın basıncından bahsedildiği bilinmelidir. Bu basınç kalbin her atışında en yüksek noktasına çıkar (sistolik basınç), ardından, iki atım arasında en düşük noktaya iner (diyastolik basınç). Her ikisi de sfigmomanometre adı verilen bir aygıtla ölçülür ve milimetre civa (mmHg) olarak kaydedilir. Birçok kişi bu ölçümü yaptırmıştır.
Kolun çevresindeki kolluk şişirildiğinde, kolun aşağısındaki kan akışını birkaç saniye boyunca durduracak kadar sıkılaşır. Bu durumdayken havanın yavaşça boşalmasına izin verilir. Böylece basınç yavaş yavaş azalır. Bu sırada ölçümü yapan doktor, hemşire ya da diğer bir kişi dirseğin iç yüzünden, normale dönmekte olan kan akışının çıkardığı sesi dinlemektedir. Bu iki basınç (sistolik ve diastolik) önce sistolik gelmek üzere, örneğini 70/90 şeklinde ifade edilir. Sağlıklı insanda kan basıncı 120/70 mmHg civarındadır; yaşlılarda az daha yüksektir ve 140/90 mmHg sınır değerdir. 150/100 mmHg kesinlikle yüksek bir değerdir.
Yüksek tansiyonu olanların çoğunluğunda "esansiyel hipertansiyon" vardır; bu, belirlenebilen bir neden olmaksızın kan basıncının yüksek olduğu anlamına gelir. Esansiyel hipertansiyona yol açan etmenler tam anlaşılamamıştır, ancak obezite, aşırı tuz tüketimi ve yüksek kolesterol düzeyi rol oynuyor olabilir. Daha ender olarak yüksek tansiyona böbrek hastalığı ya da diğer bezlerdeki bozukluklar yol açabilir. Yüksek tansiyonlu kişide hiçbir belirti olmaması olasıdır. Bu nedenle düzenli kontroller önem taşır. Kan basıncınız yükselmişse, doktorunuz ölçümün gelecek birkaç hafta içinde birçok kez daha tekrarlanmasını isteyecektir. Kan basıncınız yüksekliğini sürdürürse, düzeyini düşürmek amacıyla uzun süreli ilaç tedavisine başlanır. Hiçbir belirtiniz olmasa ve herhangi bir fayda görmediğinizi düşünseniz bile ilacınızı almaya devam etmelisiniz; kan basıcınız kontrol altına alınmazsa kalbinize zarar verebilir ve dahası inme riskini de artırır.
Kan basıncı ne kadar yüksekse kalp o kadar zor çalışır. Yüksek kan basına yalnızca kalp krizinin sık rastlanan bir nedeni olmakla kalmaz, daha önce hiç kalp krizi geçirmemiş yaşlılarda ve yeterince yüksekse kimi zaman daha genç yaştakilerde bile kalp yetersizliğine yol açabilir.
Yüksek tansiyonun uzun süre devam etmesi durumunda, vücuda kan pompalamaya çalışan kalp kası giderek kalınlaşır ve büyür. Ralınlalan kalp kası daha serttir ve aslında normal kalp kasından daha az işlevseldir. Yüksek kan basına zamanla arter duvarlarına da zarar verir; bunlar giderek kalınlaşır ve sistemdeki basıncı bu sefer onlar yükseltir; böylece kalp krizi ve inme riski daha da artar. Bütün bunlar yıllar içinde, yavaş yavaş meydana geldiğinden yüksek kan basıncı ne kadar erken tedavi edilirse, kalp yetersizliğini ya da yüksek kan basıncına bağlı diğer komplikasyonları geciktirme ve hatta önleme şansı o kadar artır. Kalp yetersizliği gelişmiş olsa bile yüksek kan basıncını tedavi etmek önemlidir, çünkü kalbin pompalaması daha etkili olur.
ATRİYAL FİBRİLASYON
Atriyal fibrilasyonda kalbin üst odacıkları (atriyumlar) normalde olması gerekenden çok daha hızlı kasılır. Alt odacıkların (ventrikül) kasılmaları da hızlı ve düzensizdir. Bu durum kalbin etkililiğini azaltır ve sıklıkla kalp yetersizliğine neden olur. Atriyal fibrilasyonun olası birçok nedeni vardır, ancak en sık görüleni koroner arter hastalığı ve bazen de kalp krizidir. Kalp yetersizliği vakalarının yaklaşık dörtte birinde atriyal fibrilasyon ya oluşma ya da komplikasyon nedenidir. Çoğu kişide ilaç tedavisi kalp ritmini normale döndürebilir. Bazılarının bir günlüğüne hastaneye yatırılması ve kalp ritminin elektroşok verilerek normale döndürülmesi gerekebilir. Bu uygulama genellikle genel anestezi altındayken yapılır.
Atriyumlarda oluşan pıhtı inmeye neden olabilir.
Kalp ritmini normale döndürmek mümkün olmasa bile, ilaçlarla kalp hızını yavaşlatmak ve kalbin daha etkili pompalamasını sağlamak mümkün olur.
Atriyal fibrilasyonun neden olduğu bir diğer sorun da atriyumların tam boşalmaması yüzünden biriken, görece hareketsiz kandır. Vücudun neresi olursa olsun, kanın hareketsiz kaldığı her yerde pıhtı oluşur; atriyumlarda da durum farksızdır.
Küçük bir pıhtı parçası yerinden kopup dolaşıma karışabilir. Pıhtı beyindeki bir damara gidip tıkarsa, inme meydana gelir. İnme, damar tıkanması sonucunda beyinde bir bölgedeki dokunun oksijensizlikten ölmesidir. İnmeye bağlı olarak sıklıkla kolda ve/veya bacakta güç kaybı ya da felç gelişir. Pıhtılar vücudun başka yerlerinde de soruna yol açar. Örneğin bacaktaki büyük bir damarı tıkayan bir pıhtı, kan dolaşımı nın kesilmesine bağlı olarak şiddetli ağrıya yol açtığı gibi, tedavi edilmezse kangrene de neden olabilir. Bu tür dertleri yaşamamak için, atriyal fibrilasyonu olanların kanın pıhtılaşmasını önleyici ya da bir başka deyişle "kanı sulandırıcı" bir hap (örneğin varfarin) kullanması gerekir.
KAPAKÇIK HASTALIĞI
Kalp kapakçığının görevi kanın sadece bir yöne doğru akmasını sağlamaktır. Bu, kapakçığın, kanın bir odacığa ya da büyük bir damara gitmesine izin vereceği, ancak geri kaçmasını önleyeceği anlamına gelir.
Kalp kapakçığı hasarı iki şekilde kendini gösterir:
- Kalp kapakçığı daralabilir (darlık, stenoz), dolayısıyla her kalp atımında kapakçığın ağzından yeterince kan pompalanamaz; kalp daha çok pompalamaya çalışır ve yükü artar.
- Kalp kapakçığı sızdırabilir ya da yetersiz hale gelir (regürjitasyon). Bu durumda da kanın bir kısmı çıktığı odacığa geri döner, dolayısıyla kalp doğru yöne yeterince kan pompalayabilmek için daha fazla çalışmak zorunda kalır.
Dört adet kalp kapakçığından herhangi biri hastalanabilir, ancak en sık etkilenenler mitral ve aort kapakçıklardır. Nedeni, kalbin sol tarafında bulunmaları, dolayısıyla sağ tarafa göre çok daha yüksek basınç ve basıyla karşılaşmalarıdır. Kalp kapakçığı ameliyatlarının %99'undan fazlası bu iki kapakçığa yapılmaktadır.
Yaşlılarda, çocukluk çağında ya da ergenlik döneminde geçirilmiş romatizmal ateş nedeniyle kalp kapakçıklarında hasar oluşmuş olabilir.
Neyse ki günümüzde bu hastalık gelişmiş ülkelerde oldukça nadir görülmekte ve ülkemizde de görülme sıklığı giderek azalmaktadır. Kapakçıklar enfeksiyon ya da bağışıklık sistemine bağlı bazı bozukluklar sonucunda da zarar görebilir. Sadece yaşlanma sürecinin bir sonucu olarak da kapakçıklar sızdırır hale gelebilir ya da esnekliğini yitirebilir.
Darlık ya da kapakçık yetersizliğiyle ilgili kalp kapakçığı hastalıklarına en sık yol açan nedenler sıralanmıştır. Ancak karma kapakçık hastalığı, yani her iki hastalığın birlikte görülmesi de pekâlâ mümkündür.
Bazen herhangi bir belirti ortaya çıkmadan önce kalp kapakçıklarından birinde sorun olduğu fark edilebilir. Bu durum rastlantıyla saptanmış ya da bir diğer rutin işlem sırasında uygulanan testlerle ortaya çıkmış doğumsal (konjenital) hastalıklarda özellikle sıktır. Kalp kapakçığı hasta olan herkesin ameliyat olması gerekmez. Kimileri, hiçbir belirti olmaksızın ömürlerini sürdürebilir, kimileri de ilaç gibi diğer tedavilere iyi yanıt verir.
KALP KASI HASTALIĞI
Kalp kası düzgün çalışmayan bazı kişilerde, koroner arterlerde herhangi bir anormallik saptanamaz. Bu gibi durumlarda doktorun nedeni başka yerde araması gerekir. Bazen, hiçbir şey bulunamadığı da olur; bu duruma kardiyomiyopati adı verilir. Genetik temeli olduğunda zaman zaman hastalık aile içinde görülür. Aşırı Alkol tüketiminin (uzun yıllar boyunca düzenli olarak çok miktarda) kalp kasını zehirlediğine ve kalp yetersizliğine yol açtığına hiç kuşku yok. Kardiyomiyopatinin bir nedeni de viral enfeksiyon olabilir.
Kapakçık sorunları.
KAPAKÇIK HASTALIĞININ NEDENLERİ |
Kapakçık darlığının nedenleri |
Tanım |
Romatizmal ateş |
Özellikle çocukluk çağında geçirilen bir enfeksiyon. Günümüzde nadirdir, ancak yıllar önce enfeksiyon geçirmiş kişiler yaşlandığında, buna bağlı kalp sorunları gelişebilir. |
Kireçlenme |
Yaşlanırken vücudumuzdaki birçok dokuda kalsiyum birikintileri oluşur ki bu da söz konusu dokuları daha sert ve daha az esnek kılar. Kalp kapakçıklarında da görülen bu durum kimi kişilerde çok daha hızlı ve daha şiddetlidir. |
Doğumsal |
Bunlar doğuştan bizde var olan bozukluklardır; bazen anne ve babalarımızın genlerinden bize geçer
Yapı ve ağırlığına bağlı olarak doğumdan hemen sonra ya da yaşamın sonraki evrelerinde ortaya çıkabilir ya da hiç çıkmaz. |
Kapakçık yetersizliği nedenleri |
Tanım |
Romatizmal ateş |
Yukarıya bakınız. |
Iskemik |
Kalp krizi sonrasında kapakçığın işlemesini sağlayan kord ve tendonların olduğu kalp kası bölgesi etkilenip ölebilir. |
Doğumsal |
Yukarıya bakınız. |
Sarkan kapakçıklar |
Kapakçık dokusunun dejenere olmasından kaynaklanır. |
Enfeksiyona bağlı (endokardit) |
Kalp kapakçığının enfeksiyonu son derece ciddi ve genellikle yaşamı tehdit eden acil bir durumdur. |
Uzun süreli hipertansiyon |
|
Çoğu vakada kalp büyür, gevşer ve iyi pompalayamaz. Bazen de tersine, kalp kası kalınlaşır ve sertleşir. Bu durumda hastada hipertrofik kardiyomiyopati olduğundan söz edilir. Kalp kası irileştiği halde düzgün şekilde pompalayamamaktadır.
Genel olarak, kalp kası hastalıkları kalp yetersizliği olanların ancak yaklaşık ellide birinde bu durumdan sorumludur, ancak gençlerde bu oran daha yüksektir.
DİĞER HASTALIKLARIN BİR ROLÜ VAR MI?
Kalp yetersizliği olan ya da kalp krizi sonrasında risk altında olan hastalar, kalp yetersizliğine yol açabilecek ya da olanı daha da kötüleştirebilecek herhangi bir hastalık yönünden muayeneden geçirilmeli ve mümkünse tedavi edilmelidir. Bunlar içinde en önemlileri anemi (kansızlık), tiroid ve böbrek hastalıklarıdır.
Anemi
Kanı oluşturan yapılardan biri de ona kırmızı rengini veren ve dokulara taşınan oksijeni bağlayan hemoglobindir. Alyuvar sayısı düşükse (anemi), kanın, vücudun en önemli "besini" olan oksijeni taşımada etkililiği azalmıştır.
Bu durum yalnızca kalp kasına giden oksijenin azaldığını değil, fakat dokuların gereksindiği oksijeni temin etmek için kalbin daha çok çalışması gerektiğini ifade eder. Aneminin yol açtığı fazladan iş yükünün zaten hasarlı olan kalbi ne kadar zorladığını, sonuçta da kalp yetersizliğine yol açtığını görmek kolaydır.
İnsanlarda birçok nedenle anemi gelişebilir; bunlar arasında kadınlarda şiddetli âdet kanamaları ve gut hastalarında kanama da vardır. Bazen yetersiz beslenme ya da genetik bir bozukluk da anemiden sorumlu olabilir. Iyi haber, aneminin, oldukça sık görülmekle birlikte genellikle kolayca tedavi edilir olmasıdır.
Tiroid hastalıkları
Tiroid bezi, kalp dahil vücutta meydana gelen işlerin büyük bir kısmının hızını düzenleyen bir hormon salgılar. Aşırı ya da az çalışan bir tiroid bezi sorunlara neden olabilir. Atriyal fibrilasyon gelişen herkesin tiroid işlevlerini kontrol için bir kan testi yaptırması gerekir.
Böbrek hastalıkları
Kalp ve böbrek birbiriyle yakın temas içinde çalışır; birinin sorun yaşaması durumunda diğeri de etkilenir. Böbrekler vücuttan fazla su ve tuzun atılmasından sorumludur ve gerektiği gibi çalışmadıklarında vücutta fazla miktarda su ve tuz birikir. Sıvı birikmesi vücut ağırlığında artışa yol açacaktır. Bu durumda giysiler ve yüzükler dar gelmeye başlayabilir ve kişide nefes darlığı ve ayak bileklerinde şişme gibi, kalp yetersizliğinin yol açtığına benzer belirtiler görülebilir. Dahası, dolaşımda çok fazla sıvı olması kalbe fazladan yük bindirir.
Öte yandan, kalp yetersizliği, böbreklere daha az miktarda kan gitmesi anlamına da gelir. Böbreklerin verimi azalır ve yeterince etkili bir şekilde sıvıyı atamazlar, bu da kalp yetersizliğinin kötüleşmesine neden olabilir. Böbrek sorunları basit bir kan testiyle dışlanabilir.
KALP HASTALIĞI İLE KALP YETERSİZLİĞİ ARASINDAKİ FARK
Kalbinizde bir sorun olması sizde kesin olarak kalp yetersizliği gelişeceği anlamına gelmez. Örneğin, anjinası (nefes alamama hissi) olanların çoğunda kalp yetersizliği yoktur. Başlıca sorunları egzersiz sırasında beliren ve dinlenmekle geçen göğüs ağrısıdır. Nedeni de kalp kasına giden kan akışının azalmasıdır.
Terim olarak "kalp yetersizliği" sadece kalbin, besin maddelerini ve oksijeni gerektiği gibi dokulara ulaştırabilecek şekilde çalışmadığını ifade eder; nedenini açıklamaz. Aslında, görüldüğü üzere, çok sayıda olası açıklama mevcuttur.
ÖNEMLİ NOKTALAR |
- Kalp yetersizliğinin birçok nedeni vardır.
- Kalp hastalığına yol açan farklı nedenler için farklı tedaviler gerekir.
|
Bu yazı 8117 kere okundu.