Arama  |  Anket Sonuçları  |  Site Haritası  |

13 Punto 15 Punto 17 Punto 19 Punto
Sorunlu davranışlara çözüm bulma
07.12.2008 15:42:54
Çocuğunuzun davranışlarını anlamak çoğu zaman bir çözüm bulmanın anahtarıdır. Eğer çoğu davranış sorununun sizin için bir tehdit olduğunu değil de (Sırf beni sinir etmek için yapıyor bunları!), çocuğunuzun yardım ve dikkate gereksinim duyduğunun (Ne istiy

ÇOCUĞUNUZUN DAVRANIŞININ ANLAMINI BULMA

Neler olup bittiğini kavrama
Çocuğunuzun davranışlarını anlamak çoğu zaman bir çözüm bulmanın anahtarıdır. Eğer çoğu davranış sorununun sizin için bir tehdit olduğunu değil de (Sırf beni sinir etmek için yapıyor bunları!), çocuğunuzun yardım ve dikkate gereksinim duyduğunun (Ne istiyor?) göstergeleri olduğunu düşünürseniz, yanıt bulma olasılığınız artar. Davranış sorununun altında yatan nedeni bulmanın anahtarı, kendinizi çocuğunuzun yerine koyabilmek ve olaylara onun bakış açısından bakabilmektir. Bu konuda daha çok sezgi sahibi olabilmenin bir yolu da çocuğunuzun şu ana kadarki yaşamını düşünmek, farklı yaşlardaki önemli olayları belirlemek ve yakın tarihli tetikleyiciler de dahil olmak üzere, bunların onun üzerinde ne gibi etkileri olabileceğini düşünmektir.

Belirli bazı sorular sorarak çocuğunuzun davranışının anlamını kavrayabilir, öncelikle ele alınması gereken olası nedenleri ya da diğer gizli nedenleri belirleyebilir ve hangi sorun üzerine odaklanmak gerektiğine karar verebilir, böylece de ne yapacağınıza karar verebilirsiniz. Biraz sonra size vereceğimiz sorular çocuğunuzun neden böyle davrandığı konusunda size bazı ipuçları verebilir. Bu sorulardan azami şekilde yararlanabilmek için, üzerlerinde ailenin bir üyesi ya da yakın bir arkadaşınız ile çalışmayı deneyin. Ancak tabii ki kendi kendinize de bazı çözümler bulmanız mümkündür.

Konuşabileceğiniz birisi olması sorunlara yeni perspektiflerden ve yeni bir ışık eşliğinde bakmanızı sağlayabilir, özellikle de çözüm bulamadığınız zamanlarda. Aile fertleri sizin fark edemediğiniz şeyler konusunda yararlı gözlemler yapabilirler. Tarafsız kişiler sizin bir aile olarak birbirinize aşırı yakın ya da birbirinize karşı çok önyargılı olmanızdan dolayı fark edemediğiniz şeyleri görebilirler.

Öte yandan, bazı durumlarda çözüm bulabilmek için çocuğunuzun davranışını anlamanızın mümkün, hatta gerekli bile olmadığını unutmamanız gerekir. Bazı terapiler sorunları eşelemek yerine çözüm bulmaya çalışma temeline dayanır.

Bazen tek gereken, tıpkı ağlayan bir bebek söz konusu olduğunda yaptığınız gibi, düzenli olarak farklı çözümler denemek olabilir. Ancak davranışları anlamak da çoğu zaman sorunun altında yatan nedeni açığa çıkarmakta işe yarar.

DAVRANIŞ SORUNLARINI ANLAMAYA YARAYAN YARARLI SORULAR

Sorun ne?

  • Sorun ne?
  • Bu kimin sorunu?
  • Bu sorundan en çok kim etkileniyor?
  • Sorun daha çok çocukla mı başkasıyla mı ilgili?

Örneğin, stresli bir anne herkesi etkileyen kişi çocuk olduğu için sorunun çocuktan kaynaklandığını düşünebilir ama bu sorular, esas "stresli" kişinin kendisi olduğunu ve bunu oğluna olumsuz biçimde yansıtarak kasıtsız olarak da olsa sorunu daha da kötüye götürdüğünü anlamasına yardımcı olabilir. Ekstra yardıma gereksinim duyan kişi aslında kendisi olabilir.

Sorunun nitelikleri
Eğer sorunun büyük bölümü çocuktan kaynaklanıyorsa:

  • Bu davranış, gelişimin bu aşamasında normal mi?
  • Bu tür bir sorun yaşayan sadece çocuğunuz mu?
  • Bu davranış nerede görülüyor - evde mi, okulda mı ya da her ikisinde de mi?
  • Sorun görüldüğü zamanlar çocuğunuzun özellikle bir kişiyle birlikte olması (ya da belki olmaması) söz konusu mu?
  • Davranış ne zaman görülüyor: Siz ve çocuğunuz ayrıyken mi, yeni ortamlarda mı, günün belirli bir saatinde mi?
  • Bir gece önce yeterince uyumamış olma, açlık, üzücü bir olayın anımsanması gibi belirgin tetikleyiciler var mı?
  • Bu davranışı neler daha iyiye neler daha kötüye götürüyor?

Sorunun tarihi

  • Kötü davranış sorunu ne zaman başladı?
  • Bu davranışların başlamasına kadarki süreçte neler oluyordu?
  • Göz önüne alınması gereken daha geniş çaplı olaylar ne? Örneğin, yakın tarihte yaşamınızda önemli olaylar, kayıplar ya da yaşam koşullarında değişimler yaşandı mı? Ailede ya da okulda değişikler oldu mu? Siz ya da ailenin diğer üyeleri normalden daha fazla mı stres altında? Söz konusu başka bir ailevi gerilim var mı? Çocuğunuz bunu fark etmiş olabilir mi? Çocuğunuzla olup bitenler konusunda konuştunuz mu? Konuşmanız işe yarar mı? Sizin yerine aile dışından birinin konuşması işe yarar mı? Eğer bu sorulardan herhangi biri size çözüm konusunda bir ışık tutuyorsa, enerjinizi çocuğunuzun davranışından çok bunun üzerine tutmanız gerekir.
  • Ailenizde başka birinin hiç buna benzer sorunları oldu mu? Eğer olduysa, işe yarayan bir şey oldu mu? Sorunun altında yatan bir sağlık problemi var mıydı?

Duyarlılık etmenleri

  • Bu sorun baş göstermeden önce çocuğunuz duyarlı mıydı (Örneğin, taydaşlarından herhangi bir açıdan farklı mı? - öğrenme güçlüğü ya da Fiziksel bir rahatsızlığı var mı, sosyal açıdan başkalarından ayrı kalmış mı?) Olumlu ebeveynlik stratejileri -sizinkiler uygun mu?
  • Çocuğunuzun kötü davranışlarına dikkat ediyor ama iyi davranışlarını görmezden mi geliyorsunuz? Eğer durum bu ise, kötü davranışlarını mümkün olduğunca görmezden gelin ve iyilerine dikkat edin.
  • Hangi yaklaşımları izleyeceğiniz konusunda eşinizle hemfikir misiniz? Birbirinize karşı mı, birlikte mi uğraş veriyorsunuz? Tutarlı olun.
  • Herhangi bir çözüm yöntemi denediniz mi? Denediklerinizde tutarlı davrandınız mı? Çabuk pes etmeyin.
  • Çocuğunuza tepkiniz ruh halinize rağmen hep aynı mı? Stilinizin başka seferlerden daha etkili olduğu zamanlar var mı? Daha etkili olduğunuz zamanlarda farklı olan ne? Bunu daha sık yapabilir misiniz? Tutarlılık, kararlılık, övgü ve açık yönergeler, saldırgan tavırlardan ve suçlamalardan çok daha yararlıdır. Çocuğunuza bilinçli tepkiler verin. Ruh haliniz ne olursa olsun kararlı ve olumlu olun.
  • Çocuğunuz hakkındaki düşünceleriniz ve duygularınız ne? Olumlular mı olumsuzlar mı?

Hangi düşünceler sizin daha iyi bir ebeveyn olmanıza yardımcı oluyor? Neden birkaç olumlu davranışı belirleyip bunları olumsuz düşüncelerin sizin ebeveynliğinizi kötü etkilediği zamanlarda kullanmayı denemiyorsunuz? Nelerin işe yaradığını unutmamak için bunları bir yerlere yazarak kaydedin.

Beklenmedik olumlu sonuçlar ve olası çözümler

  • Bu davranışın olmasını beklediğiniz ama olmadığı durumlarla karşılaştınız mı? Eğer karşılaştıysanız, farklı olan neydi? Bu farklılığı siz yaratabilir misiniz? Nasıl? Bu davranışın hiç görülmediği zamanların belirli bir düzeni var mı? Bundan işe yarayacak bir sonuç çıkarılabilir mi? Kötü davranışlara mutlaka istisnalar olacaktır. Bunlardan bir şeyler öğrenin ve olumlu bir atmosfer yaratmak için bunları kullanın.

Aile desteği

  • İnsanlara destek vermek için onları dinleyebilir, duygusal açıdan anlamaya çalışabilir, eleştirmek yerine övebilir ya da onlara Fiziksel olarak yardım edebiliriz. Birbirinize göz kulak olun ve daha az eleştiride bulunun.
  • Ailede destek alamadığını düşünen biri var mı? Varsa, bu kişi kim? Ne açıdan destek alamıyor? Bunu en çok hisseden kim? Yine birbirinizi destekleyin. Hepiniz dinlenildiğinizi hissediyor musunuz? Yoksa birbirinizi dinlemek için daha çok zamana mı gereksiniminiz var? Eğer varsa, bunu eleştiri olmadan güven içerisinde yapabilir misiniz? Herhangi iki aile ferdi arasında birebir bir konuşma yapabilmek için zaman ayırmak işe yarar mı? Birbirinizi gerçekten dinleyebileceğiniz ve anlayabileceğiniz sohbetler gerçekleştirebilmek için zaman yaratın. Herhangi türde bir yardım işe yarayabilir mi? Bunlardan en yararlısı hangisi olabilir? Bu desteği en iyi şekilde kim verebilir ve nasıl? Bunun gerçekleşebilmesi için atılacak ilk adım ne? Bu desteği almalısınız. Eğer gereksinim duyduğunuz desteği alamıyorsanız, alternatifler üzerinde geniş çaplı ve genel düşünün. Örneğin çocuğunuzun sorununa yardımcı olacak uzman öğretmen yoksa, üniversiteye başvurup bu konularda eğitim gören öğrencilerden birinin size iş deneyimi edinmek amacıyla yardım etmeyi arzu edip etmeyeceğini öğrenin. Gerekirse aile dışına çıkın ve toplumunuzdaki tüm kaynakları kullanın.
DAVRANIŞ ÖDS'SİNİN İZLENMESİ İÇİN GÜNCE TUTMANIN YÖNTEMİ
Bir günce yardımıyla bir süreliğine de olsa çocuğunuzun davranışlarını kaydedin.
Eğer daha geniş çerçeveli bir resim elde etmek istiyorsanız, üç ayrı sütuna temel üç bilgiyi yazabilir, ayrı bir sütuna da zamanı ve yeri kaydedebilirsiniz.

Önceki olaylar (Ö)
Bunlar davranışa kadar yaşanan olaylardır. Eğer o anda çocuğunuzun aklında ne olduğu ya da neler hissettiği hakkında bir fikriniz varsa bunu kaydetmeniz yararlı olacaktır (olay meydana geldikten sonra bunu ona sorabilirsiniz).

Davranış (D)
Çocuğunuz ne yaptı? Bu ne kadar sürdü? Olay ne kadar ciddiydi (10 üzerinden)?

Sonuçlar (S)
Sonra ne oldu? Ne yaptınız? Bunun etkisi ne oldu?

Tarih Gün Zaman Önceki olaylar (Ö) Davranış (D) Sonuçlar (S)
23-06-03 Pazartesi 17:30 Emre'nin küçük kardeşi Emre'nin oyuncaklarıyla oynuyordu. Emre kardeşine vurdu (4/10). Ona bağırdım ve odasına gönderdim. Bunun haksızlık olduğunu söyledi ve 1 saat boyunca bizimle konuşmadı.

Bu örnek, bir erkek çocuk ile küçük kız kardeşi arasındaki kıskançlığı izlemekte kullanılmıştı.

CUMARTESİ GÜNDÜZ
Önceki olaylar: Öğle yemeği yiyorduk. Ali kötü bir gün geçirmişti ve acelemiz vardı. Ayşe (kız kardeşi) kendi kendine şarkı söylüyordu.
Davranış: Ali Ayşe'ye tekme attı (5/10).
Sonuçlar: Ona bağırdık ve Ayşe'yi teselli ettik. Bizi onun tarafını tutmakla suçladı ve sonra yarım saat boyunca sinir krizi geçirdi.

CUMARTESİ AKŞAMI
Önceki olaylar: Ali'ye bir hikaye okudum ve sohbet ettik.
Davranış: Ali yarım saat boyunca Ayşe'yle birlikte oyun oynadı.
Sonuçlar: ikisini de uslu uslu oynadıkları için övdük ve onlar da memnun oldular.

PAZAR GÜNDÜZ
Önceki olaylar: Ali zor bulduğu ödevini yapmaktaydı ve Ayşe şarkı söylüyordu.
Davranış: Ali Ayşe'ye tekme attı (5/10).
Sonuçlar: Sakin bir şekilde Ali'den özür dilemesini ve odasına gitmesini istedik. Ayşe'yi teselli ettik ve oyun oynarken sessiz olmasını istedik.

PAZAR AKŞAMI
Önceki olaylar: Ali'ye ödevini yapmakta yardım ettik ve sonra hep birlikte parka gideceğimizi söyledik.
Davranış: Ali ödevini hevesle yaptı.
Sonuçlar: Söz verdiğimiz gibi hep beraber parka gittik.

Gözlemler/Notlar

  • Stresli durumlar sorunlara yol açıyor - Ayşe'nin sık sık şarkı söylemesi tartışmaları tetikliyor. Ayşe neden şarkı söylüyor? O da mı stres altında?
  • Bunu yaptığının farkında mı?
  • Bizim sinirlenmemiz öfke nöbetlerinin daha kötü olmasına neden oluyor.
  • Herkes sinirlenmeden önce sakin bir şekilde sınırlar belirlemek işe yarıyor.
  • Ali'nin öfke nöbetine girmeden önce sessizleştiğini fark ettim.
  • İyi davranışlar için övgü ve ödül verilmesi işe yarıyor.

Plan

  • Ailenin diğer üyelerinden, büyük kardeşlerden ya da bir bebek bakıcısından, meşgul olduğumuz akşamlar için yardım alınacak, ya da gündüzden yemek pişirilerek erken yemek yenilecek.
  • Çocuklarla birbirlerine karşı iyi davranmalarının getirileri hakkında konuşulacak- bu konuda eşimin de fikri alınacak. Çocuklar birbirlerine karşı iyi davrandıklarında övgü ve ödüller verilecek.
  • Ayşe'ye Ali'nin fırtına öncesi sessizliği yaşadığını ve şarkı söylemesiyle Ali'nin tekme atması arasındaki ilişkiyi fark edip fark etmediği sorulacak.
  • Ayşe'den yemek yerken ve Ali ders çalışırken daha sessiz olması istenecek.
  • Ali sessizce oturduğunda farkına varılacak ve öfkelenmesine izin vermeden bu davranışı övülecek. Bu, Ayşe'nin şarkı söylememesi gerektiğini de anımsatacaktır.


Günce tutmak

 

  • Eğer kendinizi karanlıkta hissediyor ve daha fazla bilgiye gereksinim duyuyorsanız, bir günce tutup çocuğunuzun davranışlarını bir süreliğine izlemek işe yarayabilir. Kötü davranışların yanı sıra iyi davranışları not etmeli, sıklığını (bir saat ya da gün içerisinde kaç kez?) ve ciddiyetini (10 üzerinden puanlayarak) belirlemelisiniz. İyi ve kötü davranışların gerçekleştiği yer ve zamanı güncenize kaydedin. Potansiyel çözümleri denediğinizde davranışlarda meydana gelen değişikliği izlemekte ve ciddi boyutlarda olanları hafiflerden ayırt etmek istediğinizde bu puanlamalar size yardımcı olacaktır. Öğretmenlerin ya da diğer aile fertlerinin de bu egzersize yardımcı olmalarını isteyebilir, daha sonra da notlarınızı karşılaştırabilirsiniz.

Eğer sorunlu davranışları bir günceden yararlanarak belirleyemiyorsanız, ileriki bölümlerde tarif edilen bir "parlak anlar" güncesi tutmayı deneyebilirsiniz.

BİLMEMEYİ KABULLENME

Çocuğunuzun davranışlarını her zaman anlamanız mümkün değildir. Eğer anlamakta fazla ısrar ederseniz, işlerin daha da kötüye gitmesine yola açabilirsiniz. Belki çocuğunuzun istediği şeyi sözlere dökmesi mümkün değildir; belki de ne istediğini kendisi de tam olarak anlamıyordur. Bazen "Niye" sorusunun bir yanıtı yoktur çünkü birçok küçük etmenin hepsi önemlidir ve bunların hiçbiri tek başına "neden" olarak nitelendirilemez.

Çocuğunuzun neden böyle davrandığını bilemeseniz de işe yarayan yöntemler bulabilir ve çözüme ulaşabilirsiniz.

SORUN ÇÖZME

Yukarıdaki soruları yanıtladığınızda, var olan sorunlara da çözümler bulmaya başlayabilirsiniz. Bazen çözüm oldukça açıktır: Okuldaki kabadayıların saldırıları sona erdirilebilir, Fiziksel rahatsızlıklar tedavi edilebilir ya da öğrenme güçlüğü için ekstra yardım sağlanabilir. Belki de yorgun ve aşırı stresli olan sizsinizdir.
Olumsuz düşünceler ve hisler sizi etkilediğinde, sakinleşip neşelenmeniz ve negatif düşüncelerinize meydan okuyabilmek için yardım almanız gerekir. Bunlar işe yaramıyorsa nedeni, farkında olmasanız da, depresyonda olmanız ve bu olaylarla başa çıkabilecek durumda olmamanızdır. Gerçekten işe yarayabilecek yardım kaynakları mevcuttur.

SORUNLARIN ÖNCELİK SIRASINI BELİRLEME

Eğer sorunlar çok fazlaysa, sizi bunaltıyorsa ve nereden başlayacağınızı bilmiyorsanız, sizi en çok rahatsız edenden en az rahatsız edene doğru tüm sorunları yazacağınız bir liste işinize yarayabilir. Bu, düşüncelerinizi berraklaştırmada size yardımcı olacaktır. Hepsinin üstesinden bir kerede gelmeye çalışmayın. Başlangıç olarak sadece bir iki tanesi üzerine odaklanın. Diğerlerini ise daha sonra birer birer ele almanın planlarını yapın. Adımlarınızı belirleyin.

Değiştiremeyeceğiniz sorunlar söz konusu olduğunda, ya onlarla yaşamayı öğrenmeli ya da mümkünse onlardan kaçmayı başarmalısınız. Çocuğunuzda ya da sizde bir yetersizlik ya da özür olması gibi kaçamayacağınız sorunlar söz konusu olduğunda ise bunların etkileri üzerinde konuşmak bu derdinizle başa çıkmanızda size yardımcı olacaktır. Aynı sorunu paylaşan diğer kişilerle bir araya gelmek de işe yarayabilir. Belki de yapmanız gereken bu sorunla savaşmak değil, bununla yaşamayı öğrenmektir.

ÇÖZÜM BULMA

Bazen sorunlara öyle saplanıp kalırız ki, yukarıda belirtilenler gibi mantıklı yaklaşımlar kullanırken detaylarla uğraşmaktan en bariz gerçekleri göremeyiz. Sonuçta da sarf ettiğimiz çabalar bizi başlangıçta bulunduğumuzdan da kötü bir yere getirir. Karmaşık sorunların her zaman karışık ; çözümleri olmayabilir.

Bir sabah uyandığınızı ve sorununuzun ortadan kalkmış olduğunu düşünün. Sorun olmadan yaşamın nasıl olacağının resmini çizebilir misiniz? Ne yapıyor oludunuz? İlişkileriniz nasıl olurdu? Sorunun ortadan kalkmış olduğu nereden anlaşılırdı?

Sizinle ilgili ne gibi değişiklikler olurdu? Diğer ebeveynler ya da öğretmenler ne gibi yorumlar yapıyor olurlardı?

Bu egzersizi kısmen çocuğunuzla yapabilirsiniz. Onu bir zaman makinesi ile gelecekte var olan, sorunun ortadan kalkmış olduğu bir yere gideceğinizi söyleyin. Ailenizin ve sizin o yerde nasıl olduğunu betimlemesini isteyin.

O ya da siz bu hayalinizdeki unsurları şu anda ve bulunduğunuz yerde nasıl gerçeğe dönüştürebilirsiniz? Örneğin daha çok baş başa zaman geçirme, vb. Çocuğunuza da aynı soruyu sorun.

Sorununuzun istisnalarını ve sorunun var olmadığı bir anı, ne kadar kısa olursa olsun (parlak bir an) belirleyin ve betimleyin.

Bu parlak anlardan mümkün olduğunca çok sayıda bulun. O zaman farkına varacaksınız ki 'mucize'nin bir kısmı zaten gerçekleşmiştir. Bu gibi anların uzun ya da kısa sürmesini etkileyen faktörlerin neler olduğunu gözlemleyin.

Bunu belirlemek için çocuğunuzla birlikte bir 'parlak anlar' güncesi tutabilir ve onun tüm iyi davranışlarını kaydedebilirsiniz. Davranışlardaki olumlu gelişmeleri 10 üzerinden not vererek değerlendirin. Bunu çıkartmalar ya da küçük hatıra-lık eşyalar verdiğiniz bir ödül sistemiyle de ilişkilendirebilirsiniz. Her ikiniz için de daha güzel anlar yaşandığının bir kanıtı olarak güncenize fotoğraflar ya da çeşitli anılmaya değer şeyler ekleyebilirsiniz. En parlak anlarınızın belgelenmesi her ikiniz için de son derece cesaret verici olabilir. Bu günceye bakmak için her gün vakit ayırın ve diğer aile fertleriyle de paylaşın.

Olumlu yönleri görme
Artık olumlu değişime daha hazır olduğunuza göre, son iki haftada ne gibi olumlu değişiklikler fark ettiniz? Kötüye giden şeyleri mutlaka fark etmişsinizdir, peki ya olumlu ilerlemeler? Bazı şeyler de elbet ki iyiye gitmiştir.

Bu ilerlemelerdeki rolünüzün bilicinde misiniz? Çoğu anne baba bu değişimleri gözden kaçırırlar ve yakaladıklarında bile kendilerini çaresiz hissettiklerinden dolayı, değişimi başkalarının sağladığını zannederler. Ancak dikkatlice bakarsanız, çocuğunuzun daha iyi davrandığı kimi zamanların, sizin ona ekstra zaman verdiğiniz, sınırları açıkça belirlediğiniz, daha tutarlı olduğunuz, ya da daha az bağırdığınız vb. bir zamanla çakıştığını görürsünüz.

  • Çocuğunuz sizde ne gibi bir değişiklik fark etmiş olabilir?
  • Bu parlak anda sizde ne gibi bir değişiklik olmuş olabilir?

Çocuğunuzun davranışları üzerindeki etkinizin farkına vardıktan sonra, kontrolün elinizde olduğu anları daha fazla yaratabilirsiniz. Bir sonraki bölümde size fark yaratabilecek ebeveynlik uygulamaları vereceğiz. İşler iyi gittiğinde kendiniz hakkında fark ettiklerinizle mutlaka çakışacaktır.

EBEVEYNLİK İÇİN PRATİK İPUÇLARI

Suçlamadan kaçınma
Daha önce de belirttiğimiz gibi eleştiri ve suçlama, çoğu zaman daha ileri düzeyde güçlüklere ve üzüntülere yol açan yok edici kuvvetlerdir. Bunlardan kaçınmanın anahtarı çocuğu değil davranışı yargılamaktır. "Sen kötüsün." demek yerine "Birine vurmak kötüdür." demek daha yapıcıdır. Çocuk birine vurmaktan kaçınabilir ama başka bir kişi olamaz.

EBEVEYNLİK İÇİN PRATİK İPUÇLARI
Can tam bir baş belası, insanlar onu gördüklerinde "Şimdi belaya çattık." diye düşünüyorlar. Tüm belaları Çan'ın isteyerek, başkalarını üzmek için yarattığı düşünülür. Bu, insanların Can'a karşı Çan'ın de insanlara hoşnutsuzluk duymasına neden olur.

Ancak Çan'ı beladan ayırabilir, beladan kurtulmanın yollarını ebeveynleriyle konuşabilmesi için ona yer açabiliriz. Belaları daha kötüye ya da daha iyiye götürenlerin neler olduğunu birlikte belirleyebilir ve böylelikle belaları azaltma konusunda ortak bir çalışma yürütebilirler. Örneğin, bir "parlak anlar" güncesi tutabilir, "bela dedektifleri" olup birlikte "belayı yakalayabilirsiniz".

Çözümler arasında Çan'ı beladan uzak tutmak için ona daha yapısal bir etkinlik planı vermek, ailesiyle daha çok eğlenmesini sağlamak, ona daha az bağırmak, iyi davranışlarını ödüllendirmek sayılabilir. Bu tür bir yaklaşım, güç durumlarda tarafların birbirlerini suçlamalarını ya da eleştirmelerini engelleyerek aileye yeni çözümler bulması konusunda destek olabilir.


Davranış sorunlarıyla başa çıkma
Birçok strateji, davranış sorunlarını engellemekte ve bu sorunları kontrol altına almakta, olumlu davranışlar ve ilişkileri geliştirmekte etkilidir. Ebeveynlerin ve öğretmenlerin az sonra anlatılacak davranış stratejilerini kullanarak çocuklardaki iyi davranışları biçimlendirebildiğine dair araştırma sonucu elde edilmiş kanıtlar bulunmaktadır. İşin iyi tarafı, çocuğunuzda DNHB gibi bir rahatsızlık olsa dahi, sizin bir anne ya da baba olarak davranışlarınızı değiştirmenizin onun davranışları ve özsaygısı üzerinde büyük bir etkisi olmasıdır.

Ne kadar erken başlarsanız o kadar iyi: Bu tür uygulamalara çocuğunuz çok küçükken başlarsanız ve tüm çocukluğu ve ergenlik dönemi boyunca buna uygun olarak davranırsanız daha olumlu sonuçlar elde edersiniz. Hemen olumlu sonuçlar elde etmeniz mümkün değildir, bu nedenle ilk denediğiniz şey işe yaramazsa ya da işler başlangıçta iyiye değil de kötüye giderse hevesiniz kırılmasın. Farklı bir yaklaşım denemeden önce bir uygulama üzerinde an azından iki hafta ısrar etmelisiniz. İşe yaramadığı zamanlarda bile, güvendiğiniz bir dostunuzla konuşarak, yeni olasılıklar üzerinde düşünerek ve farklı stratejiler deneyerek çocuğunuzun davranışlarını değerlendirmeyi sürdürmelisiniz. Eğer sıkışıp kalırsanız ve ne yapacağınızı bilemezseniz, pes etmeyin -yardım isteyin. Günümüzde bu tür ailelerin bir araya gelip sorunlarını tartıştıkları, strateji uygulamalarını konuştukları, deneyimlerini paylaştıkları gruplar bulunmaktadır.

ÇOCUĞUNUZUN ÖZSAYGISINI GELİŞTİRMEK İÇİN UPUÇLARI
  • Erken yaşta başlayın.
  • İyi davranışların farkına varın.
  • Dikkatinizi çocuğunuzun neyi yapamadığına değil neyi yapabildiğine odaklandırın.
  • Hiçbir çocuğun mükemmel olmadığını ama her çocuğun gizli kalmış bir potansiyeli olduğunu unutmayın.
  • Siz onları şu anda göremeseniz de çocuğunuzun benzersiz yetenek ve becerileri olduğunu unutmayın.
  • Onu düzenli olarak ve ne için olduğunu özellikle belirterek övün.
  • Baş başa geçirebileceğiniz özel anlar yaratın.
  • Şefkat gösterin.
  • Unutmayın, bir kucaklama ya da gıdıklama çok etkili olabilir.
  • Sık sık ve bolca gülün.
  • Düşmanca duygulardan ve suçlamalardan kaçının.
  • Açık sınırlar belirleyin.
  • Erişilebilir hedefler belirleyin.
  • Açık emirler verin.
  • İyi davranışları ödüllendirin.
  • İlham kaynağı olun ve motive edin.
  • Çocuğunuzu dinleyin.
  • Ona saygılı davranın.
  • Tutarlı olun.
  • Çocuğunuzun örnek aldığı kişinin kendiniz olduğunu unutmayın; kendinize inanın, kendinize iyi bakın, durun ve düşünün. olumlu olun.
  • İyi anları paylaşın.
  • Oyunlar oynayın ve eğlenin.
  • Onun ve kendinizin başarılarını birlikte kutlayın.

Uygulama

  • Pozitif ilişki kurma: Çocuğunuzla ilişki kurmak bankaya para yatırmaya benzer. Parayı yatırmaya devam ettiğiniz sürece, çocuğunuzdan bir şeyler isteyerek para çekebileceksiniz. Eleştiri, düşmanca tavırlar ve azarlama hiçbiri getiri sağlamadan sadece bankadaki parayı tüketecektir. Oyun oynama, çocuğun gelişiminde dirimsel bir rol üstlenir ve sizin kontrolü tümüyle ele geçirmeden çocuğunuzla oynayabilmeniz çok önemlidir. Çocuğun merkezde olduğu oyunları düzenli olarak oynayarak, bankaya para yatırmış olursunuz. Yaşça daha büyük çocuklar için haftada birkaç kez baş başa geçireceğiniz zamanların da büyük getirileri olacaktır. Yeter ki amacınız kendi gereksinim ve dileklerinizi değil, onunkileri karşılamak olsun.

    Çocuğunuz özsaygısını geliştirmesi ve iyi ve yeterli bir insan olduğuna inanması için bol bol övgüye gereksinim duyar. Onu her övdüğünüzde, banka hesabına katkıda bulunmuş olursunuz. Çocuğunuzun, iyi davranışların neler olduğunu öğrenmesi için, onu ne için övdüğünüzü çok açık bir şekilde belirtin (örneğin, "Senden istenmemesine rağmen masayı sildin ve sonra da örtüyü örttün. Aferin! Bana gerçekten çok yardımcı oldun!). Memnuniyetinizi sadece sözel değil, Fiziksel olarak da gösterin - bazen bir sarılma ya da sırt sıvazlama sözlerden çok daha etkili olabilir. Anne babalar kucaklamaları ve öpücükleri genellikle çok küçük çocuklarla özdeşleştirirler ancak büyük çocukların da istendiklerini ve sevildiklerini hissetmeleri için Fiziksel temasa gereksinimleri vardır (ancak arkadaşlarının önünde değil!). Küçük sevgi jestleri büyük farklar yaratabilir.

    İYİ DAVRANIŞLARI ÖDÜLLENDİRME
    • Küçük çocuklar hemen alabilecekleri somut ödüller isterler.
    • Ödüller çocuğun yaşına uygun olmalıdır.
    • Kötü davranışları görmezden gelin.
    • Sınırlarınızı belirleyin.
    • Rüşvete yenik düşmeyin (sırf huzur elde edebilmek için çocuğunuza boyun eğmeyin.).
     
    KURALLAR
    • Evdeki kurallar konusunda net olun ve evdeki herkesin buna uymasını sağlayın.
    • Evdeki tüm yetişkinlerin bu kurallardan memnun ve bu kurallara uyulduğunda ödüllendirme konusunda sizinle hemfikir olduklarından emin olun.
    • Çok fazla sayıda kural koymayın, birkaç önemli kural yeterlidir. Daha önemsiz olanlar konusunda hoşgörülü olun. Örneğin ödevini yapmadan önce TV seyretmesini kesinlikle yasaklayın ama masanın altını çadır haline getirmesine, Pazar günü toplanmış olmak kaydıyla izin verin.
    • Daha büyük çocuklarla kurallar konusunda pazarlık yapmaya hazır olun ve onlar için nelerin önemli olduğunu dinleyin.
    • Kurallara karşı gelmenin sonucunun ne olacağını önceden belirtin ve bebek bakıcıları, büyük anne ve büyük baba da dahil herkesin bu sonuçlara uymasını sağlayın. Örneğin, "Bir arkadaşın yatıya kaldığı zaman, eğer ikiniz de saat 10'a geldiğinde sessiz olmazsanız, ya ayrı odalara alınacaksınız ya da arkadaşın evine götürülecek." ifadesini kullanın.
    • Kurallar konusunda net olmak için çok önemli olanlarla, daha az önem taşıyanları birbirinden ayırt edin ki sürekli "hayır" diyormuşsunuz gibi olmasın.
  • İyi davranışları öğretme: Çocuğunuza olumsuz değil olumlu ilgiyi öğretin. Özellikle de davranış sorunları olan çocuğunuz için yanlış davranışları değil, doğru davranışları fark etmeli ve bunlar hakkında yorum yapmalısınız. Çocuklar ilgiye gereksinim duyarlar ve size şaşırtıcı gelse de, negatif ilgiyi hiç ilgi görmemeye yeğlerler. Ancak bu banka hesabının boşalmasına yol açabilir.

    Çocuğunuzun iyi davranışlarını ödüllerle ve övgüyle pekiştirin. Bunlar cezadan çok daha etkilidir. Sizi test ettiği zamanlarda bile kötü davranışları görmezden gelin. Ancak olaylar tehlikeli boyuta gelmeye başlarsa sınırlarınızı koyun ve ondan ne beklediğiniz konusunda tutarlı ve net olun.

    Ona iyi davranışları için vereceğiniz yıldızları gösteren tablolardan ve ödül sistemlerinden yararlanabilirsiniz. Bunlar yaşça büyük çocuklarda bile çoğu zaman işe yarar. Çocuğunuzun ilgisini çekecek bir sistem kurun. Daha küçük çocuklar, örneğin bir çıkartma gibi hemen alabilecekleri, gözle görülür ve pratik ödülleri tercih ederken, büyük çocuklar, onları arzu ettikleri bir sonuca ya da hedefe götürecek puanlarla ödüllendirilebilirler. En iyi ödüllerden bazıları bedavadır - örneğin sizinle ya da eşinizle baş başa geçirebileceği zamanlar, özel gezmeler, yatmadan önce ekstra bir masal, bilgisayar ya da TV başında geçirebileceği biraz ekstra zaman. İyi davranışı ödülle ilişkilendirin ("Yıkanmanı istiyorum tatlım. Bitirdiğin zaman ekstra bir masal dinleyebilirsin vb.").
     
  • Sınır belirleme: Çocukların sınırları bilmesi ve bunlar içerisinde yaşamayı öğrenmesi gerekir. Çocuğunuza doğru ile yanlış, tehlikeli ve güvenli, izinli ve izinsiz olan şeyleri ayırt etmeyi öğretmelisiniz ve negatif davranışlarının sonuçlarının ne olacağı konusunda önceden anlaşmalı ve açık olmalısınız.
     
  • Açık olma: Çocuğunuza ne yapması gerektiğini söylediğinizde, kısa ve açık olun. Her seferinde bir ricada bulunun. "Yaramazlık yapmayı kes." diye bağırmak yeterince açık değildir ama sakin bir ses tonuyla "Lütfen uslu dur." demek yeterince açıktır ve etkili olacaktır. Olumlu ve kibar olun, taleplerinizde gerçekçi davranın ve çocuğunuza bunlara karşılık verebilmesi için süre tanıyın. Çocuğunuza uyarı emirleri verin - "Oyununu bitirmek için beş dakikan var, sonra etrafı toplaman lazım."
     
  • Çocuğunuz iş birliği yapmazsa: Sinirlenmeyin. Sesinizi yükseltmeden önce düşünüp sakinleşmek için kendinize süre tanıyın. Gerekirse bağırabilirsiniz ama bunun o anda gereken şey olduğundan emin olun: Örneğin, çocuğunuz yolun karşı tarafına koşarak geçmeye teşebbüs ediyorsa. Bağırmak genelde dinginliğinizi kaybettiğinizin bir işaretidir. Çocuğunuz güvendeyse onun kötü davranışını görmezden gelmeniz genellikle yeterli olacaktır, özellikle de kötü davranış sona erer ermez onu överseniz. Küçük çocuklarda dikkatini başka yöne çekme mucizevi sonuçlar verebilir. Yapıcı bir alternatif etkinlik bulun. Örneğin yürümeye yeni başlayan çocuğunuz şeker istediği için mızmızlanıyorsa, en sevdiği oyuncağını ya da kitabını çıkartın ve dikkatini bu yöne çekin.

    Önceden üzerinde karara varılmış kurallar ihlal edildiğinde ne yapacağınızı planlayın. Çocuğunuzla bunun sonuçlan üzerinde anlaşın ve bunu uygulayın. Öfke belirtisi göstermeden çocuğunuzun sahip olduğu bir ayrıcalıktan yoksun kalmasını sağlayın. Neyi neden yaptığınızı çocuğunuzun da anladığından emin olun. Uygulamaya geçmeden önce etraflı bir uyarıda bulunun: "Eğer beş dakika içerisinde oyuncaklarını kaldırmazsan X olacak." deyin ve cezanın "suça" uygun olduğundan emin olun. Boş tehditlerde bulunmayın ve her zaman tutarlı olun. Çocuğunuzun neyi yanlış yaptığını ve ondan ne yapmasını beklediğinizi anladığından emin olun. Sözcük seçiminizde olumsuz değil olumlu olmaya çalışın ("Eğer etrafı toplamazsan seni odana göndereceğim," yerine "Eğer etrafı toplarsan, sana minik bir hediyem olacak." deyin.)

    Ortam fazla hararetlendiğinde mola almak, herkesin sakinleşmesine olanak vereceği için çok yararlı olacaktır. Çocuğunuzu başka bir odaya gönderebilir ve özür dileyip kendisinden istenileni yapmaya hazır olduğunda geri gelmesini isteyebilirsiniz. Bu gerçekleşene kadar da sahip olduğu bazı ayrıcalıkları elinden alabilirsiniz. Küçük çocuklar için bunu uzun süre yapmak doğru değildir. Basit bir hesapla, maksimum yaşının iki katı kadar dakika yalnız bırakmak en doğrusudur. Bu mola süresini daha önce bahsedilen suçlamayı azaltma stratejisi ile birlikte yürütebilirsiniz.

    Çocuğunuza sadece gitmesini söyleyip kendisini reddedilmiş hissetmesine neden olmayın. Ona başka bir odaya gidip sorunları geride bıraktığında geri gelmesini söyleyin. Böylece kurtulmak istediğiniz şeyin kendisi değil, başınızdaki sorun olduğunu anlayacaktır.
     
    HER ŞEY ÜSTÜNÜZE GELDİĞİNDE
    • Koşullar her ne olursa olsun sakin olmaya ve neler olduğunu anlamaya çalışın.
    • Nasıl hissediyorsunuz?
    • Neden böyle hissediyorsunuz?
    • Tek gereksinim duyduğunuz şey dinlenmek mi?
    • Gerçekten çocuklara mı bozuldunuz yoksa sizi üzen başka bir şey mi var? Eğer durum böyleyse yardım alarak bu sorunu çözümleyin ve hıncını çocuklardan çıkarmayın.
    • Karşılıklı bağrışıp olayı bir maça mı döndürdünüz? Eğer durum buysa, ikinizin de bir molaya gereksinimi demektir.
    • Kötü davranışlara tepki verip, iyileri görmezden mi geliyorsunuz?
    • Eğer bu çocuğu görmezden gelseniz ve uslu duran kardeşi/abisi/ablasını ödüllendirseniz ne olur? Kendinizi çocuğunuzun konumuna koymaya çalışın: "Ne hissediyor? Onu dinledim mi?"
    • Buna benzer durumlarla nasıl başa çıktığınızı hatırlayın. Bunlar şimdi işe yarayabilir mi?
    • Kötü inançlarınızdan kurtulun. Örneğin stresli bir gün geçirdiyseniz ve öfkelenip kendinizi kaybettiyseniz, kötü bir anne ya da kötü bir baba değilsiniz. Hepimizin böyle anları vardır.
    • Sakinleşmek için kendinize zaman tanıyın - bir fincan çay için, kısa bir süre dışarıda yürüyün ya da müzik dinleyin.
    • Kendinize güçlü olduğunuz yönleri hatırlatın.
    • Bir plan yapın ve buna bağlı kalın ki kontrolü tekrar ele geçirebilesiniz.
  • Kontrolü ele geçirme: Eğer krizdeyseniz ve kontrolü yitirdiğinizi düşünüyorsanız, yapabileceğiniz en iyi şey yardım istemektir. Size destek verebilecek eşiniz, aile fertlerinden biri ya da bir dostunuz duruma müdahale ederek, sizin zaman kazanmanızı ve bu sürede sakinleşmenizi sağlayabilir. Bu kişi çocuğunuza olumlu ilgi göstererek hem size hem de çocuğunuza ikinizin de suçlu olmadığını gösterebilir.

    Olan bitenleri kendi kendinize konuşmak da işe yarayabilir. "Tamam, sinirliyim ve bıktım. İlk önce birkaç dakikamı ayırıp rahatlamalıyım. Sonra hazır olduğumda neler yapacağıma karar vermeliyim. Sadece beni sınıyor. Bu normal. Tüm anneler böyle sınanır. Bir plan yapacağım ve ona bağlı kalacağım. Bunu başarabilirim." İşe yarayacak farklı seçeneklere sahip olduğunuzu kendinize hatırlatın ve bir sonraki adımınızın ne olacağına karar verin.

    Çocuğunuza seçenekler ve bunların sonuçlarını sakin ve açık bir şekilde sunun. "Uyuyana kadar sessizce yatağında kalmanı istiyorum. Eğer sessizce uyursan, yarın en sevdiğin televizyon programını izleyebilirsin. Bu gece gürültü yaptığın her dakika için programın on dakikasını izleme şansını yitireceksin. İyi geceler." Bu sözlerden sonra onunla konuşmayın, sadece birkaç dakika sessiz kalırsa ona övgü dolu sözler söyleyin ve sevdiği programı izleme şansını yakalamak üzere olduğunu anımsatın. Onun ne kadar sizi etkilediğini, hemen yattığını bu nedenle de ödülünü mutlaka alacağını, çocuğunuzun duyabileceği şekilde üçüncü bir kişiye de söyleyebilirsiniz. Gürültü yaparsa kaç dakika TV'den yoksun kalacağını düzenli aralıklarla söyleyin ve gerekirse daha katı yasaklar getirin. Tartışmaya girmeyin.

    Sahip olabileceğiniz her türlü negatif düşünceye karşı çıkın. "Ben berbat bir anne/babayım, o çok kötü bir çocuk, beni sinir etmek için tüm bunları kasten yapıyor, bu gidişle yakında bir canavar olacak!"
    onu ve kendinizi suçlamak yerine bu zararlı düşüncelere meydan okuyun ve bunları daha iyileri ile değiştirin. Kendinizi, olmayı arzu ettiğiniz ebeveyn olarak, çocuğunuzu da olmasını arzuladığınız çocuk olarak gözünüzde canlandırın. "Ben mükemmel olmayabilirim ama kimse mükemmel değil ve benim de tek yapmam gereken yeterince iyi olmak. Eğer bir dahaki sefere öfkemi kontrol altına alabilir ve sakin olursam bunu başarmış olacağım. Tüm çocukların sınırlarını öğrenmeleri gerekir ve hepsi de bu sınırlan zorlarlar. O kötü bir çocuk değil. Eğer ona sınırları açıkça belirtirsem, daha uslu olmayı öğrenecektir. Başlangıçta beni sınaması kaçınılmaz.

    Eminim ki, tüm bunları sakince konuşursak ortak bir karara varacağız. Eğer yardıma gereksinim olursa alabilirim ve böylece olmak istediğimiz yere ulaşacağız. İşler yoluna girmeden önce bir kötüye gidiş olabileceğini, bu tür bir yaklaşımın tutarlı bir yaklaşımla ancak bir iki ay, belki biraz daha kısa bir zaman sonra işe yarayacağını aklınızdan çıkarmayın.

Önleyici yaklaşımlar
Eğer çocuğunuzun yaramazlığa yatkınlığı varsa, daha fazla sorunla karşılaşmamak için önleyici yaklaşımlar izleyebilirsiniz. Açık ve tutarlı olun ve sınırlarınızı belirledikten sonra sınanmaya hazır olun. Her şeyden önce, çocuğunuzu dinleyin, istediğinde ona yardım ve öğüt verin, gereksinimlerine ve anlayış düzeyine saygı duyun. Sorun çıkmasına şaşırmayın ve çözümleri önceden düşünün. Meşgul olabileceğiniz anlardaki olumlu davranışlara vereceğiniz ödülleri önceden belirleyin. Örneğin, "Ben telefondayken sessizce oynarsan, sana minik bir hediyem var." Bu bir rüşvet değil, önceden belirlenmiş ve hak edilerek kazanılmış bir ödüldür. Rüşvet, huzura kavuşmak için çocuğunuzun taleplerine boyun eğmektir. Bu, kötü davranışları ve yaramazlığı pekiştirir. Kendinize iyi bakın ve dinlenin. Eşinizle, ailenizle ve dostlarınızla birbirinizi destekleyici nitelikte bir ilişkiniz olması için çaba sarf edin.

Aile içi tutarlılık çok önemlidir. Sizin "Hayır" dediğiniz bir şeye eşiniz "Evet" derse, çocuğunuzun kafası karışacaktır ve kendi istediğini yaptırana dek ısrarcı tavrını sürdürecektir. Çocuklar söz dinlemediğinde, bunu yaramaz oldukları için değil, ısrar ettikleri takdirde istediklerini elde edeceklerini düşündükleri için yaparlar.

Çocuğunuza saldırganlaşmamayı, mızmızlanmamayı, ağlayıp zırlayıp şımarıklık yapmamayı öğretmenin en iyi yolu yaramazlıklarına asla boyun eğmemektir. Bunu yapmayıp, arada bir istediğini yapmasına izin verirseniz ona daha da çok ısrar etmesini öğretmiş olursunuz. Çok zor olsa da başlangıçta katı olmak, gelecekte her şeyin sizin için daha kolay olmasını sağlayacaktır.

Ebeveynlerin ayrılması ya da boşanması
Ailenin parçalanması gittikçe daha sık rastlanan bir durum olup, ailenin tüm üyeleri için stres kaynağıdır. Çocuklar büyük bir kaybetme, terk edilme, reddedilme, güvensizlik, öfke ve suçluluk duygusuna kapılabilirler. Özellikle de kendi kötü davranışlarının buna neden olduğu fikrine kapılmışlarsa. Anne ya da baba çocuğu araya koyarsa, karşı tarafı eleştirirse, çocuktan taraf tutmasını isterse, onun sevgisini karşı tarafın aleyhinde kullanmaya çalışırsa ya da çocuğun kendisine destek olmasını (anne ya da babayı üzgün olduğunda destekleyerek, kendi hislerini onu üzmesin diye içinde tutmasını) beklerse durum daha da kötüye gidebilir.

Kimi zaman boşanmış eşlerden biri çocuğun sevgisini kazanmak için çocuğu hediyelere veya özel armağanlara boğabilir. Bu, diğer eş için durumu başa çıkılamaz hale getirebilir, özellikle de maddi güçlükleri varsa. Sonuç olarak bu durumla başa çıkamayan anne ya da babanın çocukla olan ilişkisi de zedelenir. Eğer siz de böyle bir durumdaysa-nız, çocuğunuzun ikinize de gereksinim duyduğunu ve bu tür davranışların eski eşinizi değil çocuğunuzu zedelediğini unutmayın.

Durum her ne olursa olsun çocuklar rüşvetlerin gerçek yüzünü anlarlar. Anne baba arasındaki sürtüşme kendilerini iki parçaya bölünmüş ve bir tarafı tutmak zorunda hissetmelerine neden olur, onların her iki taraftan da almaya gereksinim duydukları sevgi ve ilgiyi alamamalarına yol açar. Tutarsızlık çoğu zaman davranış sorunlarına neden olur.

İngiltere'deki çocukların yarısına yakını anne babalarının ayrıldıklarına tanık olmaktadırlar ama çoğu bununla başarılı bir şekilde başa çıkmaktadırlar. Eğer anne baba ayrıldıktan sonra, birbirlerini artık sevmedikleri gerçeğine rağmen çocukları için sevgi dolu bir ortam hazırlamak için çabalarlar ve değişiklikleri çocuğa mümkün olduğunca az yansıtırlarsa bunun gerçekleşmesi olasıdır. Bu yapılabilir ve işe mutlaka yarar. Ayrılığınız ne kadar acı olursa olsun, amacınız çocuğunuz için en iyisini elde etmekse, aşağıdakileri yaparak amacınıza ulaşabilirsiniz:

  • Açık olun, çocuğunuzla konuşun, onu dinleyin.
  • Ona güven verin.
  • Her ikinizin de onu hala sevdiğini ve onu umursadığını ona mutlaka söyleyin.
  • Onun görüşlerini dikkate alsanız da, anne ve babası olarak, kararları ortaklaşa alın.
  • Çocuğunuzu görme konusunda yaptığınız düzenlemelere bağlı kalın.
  • Mümkün olduğunca normal rutininizi kesintisiz sürdürün ve işlerinizi sürdürün.
  • Eğer eşinizle, çocuğunuzla ilgili kararlarda aynı görüşlere sahip değilseniz dışarıdan yardım alın, örneğin bir arabulucudan yararlanın.
ÖNEMLİ NOKTALAR
  • Çoğu zaman çocuğunuzun sorununun ne olduğunu yakın bir dostunuz ya da onun öğretmeni ile birlikte bulmaya çalışmanız işe yarar.
  • Bir günce tutup çocuğunuzun davranışlarını bir süreliğine izlemek işe yarayabilir.
  • Kişiyi kötü davranıştan ayrı tutun.
  • Nedeni bulduğunuzda bazı çözümler deneyebilirsiniz, örneğin yukarıda belirtilen kişisel yardım stratejilerini kullanabilirsiniz.
  • Çocuğunuzla olumlu bir ilişki kurup, özsaygısını takviye etmeniz büyük önem taşır. Çocuğunuza iyi davranışları öğretmeniz, gerçekçi sınırlar belirlemeniz ve tutarlı olmanız gereklidir.
  • Eleştiri ve suçlamalardan uzak durmak her zaman yararlıdır, ancak davranışlara sınırlar koyma konusunda katı olmalısınız.
  • Parlak anlar bulmaya çalışın. / Başarılı olamazsanız yardım alın.
  • Bir ebeveyn olarak çocuğunuz üzerinde çok büyük etkiniz olduğunu unutmayın - bir fark yaratabilirsiniz; asla çok geç değildir.

  

Bu yazı 12697 kere okundu.

Yorum Ekle Arkadaşına Gönder Çıktı Al Yukarı
Ne tür rahatsızlıklarınız var?
Bu anketin sonuçları anket tamamlandıktan sonra yayınlanacaktır.

ana sayfam yap | sık kullanılanlara ekle | iletişim | kullanım şartları | site haritası
Bu sitede yer alan bilgi, belge ve resimler yazılı, görsel veya daha başka bir yöntemle çoğaltılamaz, tamamen ya da alıntı yapılarak kullanılamaz.