|
||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||
|
||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||
|
Tıbbi ve psikiyatrik durumlar
07.12.2008 15:40:11
Yaşı ne olursa olsun tüm çocuklar zaman zaman kötü davranışlarda bulunurlar, özellikle de hasta ya da yorgunsalar. Küçük çocuklarda bunun nedeni diş çıkarma ya da kulak ağrısı gibi son derece basit bir şey olabilir.
İlgili Sayfalar
Tıbbi ve psikiyatrik durumlar
Yaşı ne olursa olsun tüm çocuklar zaman zaman kötü davranışlarda bulunurlar, özellikle de hasta ya da yorgunsalar. Küçük çocuklarda bunun nedeni diş çıkarma ya da kulak ağrısı gibi son derece basit bir şey olabilir. Ancak kötü davranışlar direngen ise, bunun altında yatan özel bir rahatsızlık söz konusu olabilir. Depresyon ya da dikkat noksanlığı hiperaktivite bozukluğu (DNHB), hatta nadir görülen otizm bile önceleri düşünüldüğünden daha sık görülen durumlardır ve günümüzde daha kolay teşhis edilebilmektedir. Yiyeceklere yönelik dayanıksızlık ve alerjiler
SİNİRSEL-GELİŞİMSEL BOZUKLUKLAR Erken teşhis edilip tedavi edilmediklerinde biriken gelişim sorunları, günümüzde daha iyi tanınmakta ve anlaşılmaktadır. Bunlar arasında kızlardan çok erkeklerde görülen disleksi ve dispreksiya gibi öğrenme güçlükleri, geç konuşma, DNHB, otistik spektrum ve diğer nadir görülen gelişim bozukluklarını sayabiliriz. Geçmişte bu çocuklar yaramaz ya da tembel damgası yerlerdi. Çoğu okuldan ayrılır ve ilerleyen yaşlarında suç dosyaları kabarık olurdu. Günümüzde bu tip rahatsızlıklar kolay fark edilebildiği gibi kolaylıkla da tedavi edilebilir, kişi başarısız ve mutsuz bir yaşama değil normal ve sağlıklı bir yaşama yönlenir. ÖĞRENME GÜÇLÜKLERİ Öğrenme güçlükleri zihinsel rahatsızlıklar olmadığı gibi psikiyatrik bozukluklar da değildir. Ancak, zihinsel sağlık ve davranışlar risk altında olabilir. Özellikle de otizm, epilepsi, beş duyudan birinde eksiklik olması (örneğin körlük ya da sağırlık) ya da konuşma bozukluğu gibi ek bir engel varsa. Bu nedenle öğrenme güçlüğü yaşayan çocukların diğer çocuklara göre desteğe olan gereksinimleri daha fazladır. Bu gereksinimler karşılanmadığında ya da çocuktan başarabileceğinden daha fazlası beklendiğinde davranışları büyük olasılıkla bozulacaktır. Genel öğrenme zorluğu Geçmişte genel öğrenme zorluğu yaşamak "zihinsel özür" ya da "zihinsel gerilik" olarak görülürdü. Günümüzde ise küçük çocuklardaki global ya da genel gelişim gecikmesi için veya okul çağındaki çocuklardaki global ya da genel öğrenme güçlükleri için başka terimler kullanılmaktadır. Genel ile kast edilen, izole olmuş belirli konuları değil her konudaki öğrenmeyi etkileyen genel engellerdir. Bu tür bir rahatsızlıktan etkilenen çocuk, yavaş gelişir ve eğitim söz konusu olduğunda standart gelişim ve zeka testleri ölçümlerine göre diğer çocuklara oranla daha az zekidir. Zekayı ölçmekte kullanılan standart ölçüm, genelde zeka katsayısı ya da IQ'dur. Çocuğun Fiziksel bir özrü olması da mümkündür. Örneğin beyinsel felç adı verilen rahatsızlıkta, çocuğun nörolojik sistemi çeşitli derecelerde motor ve zeka sorunlarına neden olacak şekilde doğuştan zedelenmiş olabilir. Öğrenme zorluğu hafiften (70-80 arası IQ) ciddiye kadar (40 veya aşağısı IQ) değişebilir. Normal IQ ortalaması ise 100 ± 10'dur. Dahi bir çocuğun IQ'su ise 150'ye kadar çıkabilir. Öğrenme zorluğunun nedenleri genetik (kromozom bozukluklarından kaynaklanan Down sendromu ve kırılgan X sendromu gibi) olabileceği gibi, beyinsel felçteki gibi doğuştan gelen ya da sonradan gerçekleşen bir enfeksiyon, yaralanma veya başa alınan bir darbe olabilir. Ancak öğrenme zorluğu vakalarının yarısından çoğunda hiçbir neden bulunamamaktadır. Genel öğrenme zorluğu olan çocuklar anaokuluna bile başlamadan fark edilirler. Ancak daha hafif vakalar ortaokula kadar anlaşılamayabilir. Doktorunuz çocuğunuzun gelişimindeki gecikmeleri görebilir ve sizi gerekli yerlere yönlendirebilir. Çocuğunuzun özel bir okul ya da normal bir okulda ekstra yardımın yanı sıra düzenli olarak değerlendirilmeye ve kontrole gereksinimi olacaktır. Çocukları öğrenme zorluğu çektiğinde anne babaların kendilerini suçlu hissetmeleri, endişelenmeleri, stresli olmaları, depresyona girmeleri ya da yorgun olmaları çok doğaldır. Bu his sahip oldukları diğer çocuklara da geçebilir ve tüm aile bu durumdan etkilenebilir. Çoğu zaman aileler işler yolunda olmasa bile yolundaymış gibi davranmayı seçerler ve bu da herkesi büyük bir stres altına sokar. Olumlu bir tavır benimsemek, üzüldüğünü kabullenmek ve gerçekçi hedefler koymak arasındaki hassas dengenin bulunup korunması tüm ailenin mümkün olduğunca normal ve keyifli bir yaşam sürmesi için son derece önemlidir. Spesifik öğrenme güçlükleri Spesifik bir öğrenme güçlüğü olan çocukların zeka düzeyleri normaldir. Ancak okuma, yazmaya da matematik gibi herhangi bir konuda yaşı, zekası ve eğitimi göz önüne alındığında güçlük çektiği görülür. Bu çocuklar her ne kadar normal zeka düzeyine sahip olsalar da, sahip oldukları bu spesifik öğrenme güçlüğü yüzünden okul hayatlarında genellikle başarısız olurlar. Bu tür rahatsızlıklar genellikle ailenin başka fertlerinde de görülür ve kız çocuklardan çok, erkek çocuklarda yaygındırlar. Çok hafif düzeyde oldukları için okul tarafından da fark edilmeyebilirler. Bunun sonucunda da çocuk tembel, olgunlaşmamış, zor ya da motivasyonsuz olarak damgalanır, okul kariyeri mahvolur. Çocuğun özsaygısı son derece az olabileceği gibi, aslında öyle olmadıklar halde kendilerini "aptal" ya da "mankafa" olarak görebilirler. Zeki oldukları için neyi yapamayacaklarının farkındadırlar ve bu son derece sinir ve moral bozucu olabilir, özellikle de başka çocuklar onlarla dalga geçiyor ya da anlayışsız yetişkinler onları azarlıyorlarsa. Spesifik öğrenme güçlükleri başka davranış sorunlarına da yol açabilir. Bazen fark edilmeyen küçük bir öğrenme güçlüğü olan çocuk, yüksek beklentileri karşılamayı başarmadığında, bariz bir genel öğrenme zorluğu olan ve bu yüzdende kendisinden fazla bir şey beklenmeyen bir çocuktan daha kötü ve sinir bozucu bir durumla karşı karşıya kalır. Spesifik öğrenme güçlüklerine karşı okullar çeşitli tavırlar sergileyebilir. Bazı okullar bu gibi durumlarda otomatik olarak yardım ve destek sağlar. Bazıları ise bir sorun olduğunu inkar edip, problemi küçük görürler. Çocuğun zamanla bunu atlatacağını ve kötü davranışlardan anne babanın sorumlu olduğunu söyler, çocuğunun sorununu ortaya koyan velileri kuruntulu olarak nitelerler. Eğer çocuğun davranış sorunları varsa, birçok öğretmene göre öğrenme güçlüğünün nedeni budur. Oysa durum böyle değil, çift yönlüdür. Çocuğun ekstra gereksinimleri fark edilmez ve ekstra yardım verilmezse, eğitimsel sorunlar yaşayabilir ve bu onun suçu değildir. Eğer yeterli yardım kaynağı yoksa bu gibi durumlar hem aile hem de okul için büyük sorular yaratabilir. Ciddi sorunu olanlar yardım görürken, küçük sorunları olanlar görmezden gelinebilir. Disleksi Eğer çocuğunuz zeki fakat başarısızsa disleksisi olabilir, yani okuma güçlüğü çekiyor olabilir. Disleksi çoğu zaman sakarlık (dispraksiya ile ortak bir yön), kötü sağ-sol yön tayini, geç konuşmayı öğrenme ve ailedeki yazma, okuma ve konuşma güçlükleri ile bağlantılıdır. Çocuğunuz sözcükleri doğru yazmakta zorluk çekebilir ve zekasına rağmen yetişkin bir insan olduğunda bile sözcükleri yanlış yazmaya devam edebilir. Görsel hafızaları zayıf olabilir ve bu da okumalarını ve doğru yazmalarını engelleyebilir. Bunu özel eğitimciler ya da psikologlar test edebilir. Eğer disleksi tanısı konulursa, çocuğunuz okulda ekstra yardıma gereksinim duyacaktır. Sorunu anlamak, baskıyı ve beklentileri azaltmak, -bilgisayarlar, özel öğretim ve sınavlarda ekstra zaman tanımak gibi- ekstra destek sağlamak çok işe yarayabilir. Çocuğunuzun sorunlarını anlamak ve üstesinden gelmek, davranışlarında olumlu yönde gözle görülür değişikler olmasını sağlayacaktır. Diskalkulia Bu matematiksel bir güçlüktür. Son derece spesifik bir konuda olabilir. Örneğin çocuk, çarpım tablosunu ezberleyemeyebilir. Disleksi ile aynı ilkeler diskalkulia için de geçerlidir. Dispraksiya Gelişimsel koordinasyon bozukluğu ya da sakarlık olarak da bilinen dispraksiya en sık rastlanan gelişim bozukluklarındandır ve okul çağındaki, çoğu normal zeka düzeyine sahip çocukların yüzde altısında görülür. Bu terim ayakkabı bağı bağlamak ya da el yazısı yazmak gibi ince motor becerileri ile ilgili, ve/veya takım sporlarında güçlük çekmek ya da kazalara yatkın olmak, içecekleri dökmek gibi genel motor becerileri ile ilgili koordinasyon sorunlarını kapsar. Çocuğun çoğu zaman yön, perspektif ve üç boyutlu uzay hissi de dahil olmak üzere görsel-uzamsal anlamada güçlük yaşar. Çocuk bazı şeylerin sıralarını karıştırır, düzensizdir ve sık sık bir şeyler kaybeder. Aynı anda birden çok yönerge ile başa çıkamaz ve kişisel alan kavramını iyi anlayamaz; bu yüzden de, farkında olmadan insanlara gereğinden fazla yakınlaşabilir. Dispraksiya rahatsızlığı olan çocuk, genellikle işini yavaş yapar ve çabuk yorulur, özellikle de el yazısı gerektiren işlerde. Tahtada yazılanları kopyalamak onun için çok zordur çünkü hem sayfadaki hem tahtadaki yerini sürekli kaybeder ve gözünü tahtadan kağıda geçirdiği her seferinde yerini tekrar bulması gerekir. Kolaylıkla cesaretini kaybeder ve pes eder, özellikle de tembellik yapmaması, hızlanması ve daha düzgün yazması söylendiğinde. Bu onu gerebilir ve özsaygısını azaltabilir. Çoğu profesyonel, klinik değerlendirmeler ve standart motor koordinasyon testleri ile artık günümüzde çok daha iyi tanınan bu rahatsızlığın tanısını koyacak uzmanlığa sahiptir. Tanı konulduktan sonra, yardım için yapılacak çok şey vardır. Örneğin:
Ekstra yardım ve mesleksel terapi de çok işe yarayabilir. Bir kez yardım sağlandıktan sonra çocuğun davranış sorunlarında olumlu gelişmeler gözlenecektir. Bu rahatsızlıktan çocukların yüzde biri ciddi biçimde, yüzde beşi ise daha hafif düzeyde etkilenirler. Bu rahatsızlığa okul öncesi çağda rastlanabilir ve erkek çocuklarda görülme olasılığı (beşe bir oranında) daha çoktur. Bu rahatsızlığın tanısının konulması çok önemlidir çünkü çocuk hatalı bir biçimde "yaramaz" damgası yiyebilir. Doğru tedavi ile DNHB olan çocuklar normal bir yaşam sürebilir.
Neden nedir? Nasıl tanı konulur?
Tedavi nedir? Başlıca tedavi yöntemleri aşağıda sıralanmıştır:
1999 yılında ABD'de yapılan büyük bir çok merkezli araştırma DNHB'nin, özellikle de rahatsızlığın itaatsiz davranışlarla daha da karmaşık hale geldiği durumlarda, en iyi tedavisinin ilaç tedavisi olduğunu göstermiştir. İngiltere'de ise tarih boyunca ilaç tedavisi en son başvurulan yöntem olmuştur çünkü aileler çocuklarına ilaç vermekten hep çekinmişlerdir. Ancak bu araştırma, davranış tedavisinin tek başına nispeten etkisiz olduğunu göstermektedir. İtaatsiz davranış görülmediği halde DNHB'si olan ve endişe semptomları görülen çocuklarda ise ilaç tedavisi etkisiz olup, davranış tedavisi işe yarayabilir.
Anne baba grupları
OTİZM VE OTİZMLE BAĞLANTILI RAHATSIZLIKLAR Otizm ve otizmle bağlantılı rahatsızlıklar, otistik spektrum rahatsızlıkları olarak adlandırılmaktadırlar. Eskiden, otizmin nadir görülen (her 1000 çocuktan 1 'ini etkileyen) bir rahatsızlık olduğu düşünülürdü. Ancak geçtiğimiz yıl içerisinde otistik spektrum rahatsızlığı tanıları yaklaşık olarak 4 katına çıkmıştır ve her 1000 çocuktan 6'sının otistik olduğu anlaşılmıştır. Bunun nedeni günümüzde bu rahatsızlıkların daha bilinçli olarak tanınması ve belirlene-bilmesidir. İleri düzeyde otizm, global öğrenme güçlüğü ve epilepsi bağlantılıdır ve bir diğer adı da yaygın gelişim bozukluğudur. Bu rahatsızlık çok hafif ya da çok şiddetli olabilir ve buna göre de öğrenme ve konuşma güçlüğü farklı düzeylerde olabilir. Otizm, beynin gelişiminde yaşanan bir sorundur. Genelde 3 yaşından önce başlar ve çoğu zaman doğuştan gelen anlaşılması zor anormallikler söz konusudur. Çocuk ciddi biçimde rahatsız olmasına karşın, normal görünebilir. Bu tür bir durum halka açık yerlerde anne baba için son derece utanç verici olabilir çünkü herkes çocuğun normal olduğunu, sadece anne babanın görevlerini yapmadığını düşünür. Otizm spektrumundaki hafif rahatsızlıklara verilen çeşitli adlar vardır: Asperger sendromu (konuşmada gecikme yoktur), normal zekadaki bir çocuğun başkalarıyla özdeşleşmekte zorlanmasına ve garip, farklı, bazen de sakar gözükmesine yol açan Kanner sendromu gibi. Otizmi KKK (kızamık, kabakulak, kızamıkçık vb.) aşıları ile ilişkilendiren raporlar olsa da, bu güne kadar yapılan hiçbir geniş çaplı araştırma bu görüşü desteklememektedir ve çocuğunuz bu aşılarla büyük olasılıkla daha güvende olacaktır. Otizm için bir test yoktur ve otizm tanısı konulması bu konuda uzman bir kişinin çocuğun doğduğu günden beri gözlemlenen semptomlar ile ilgili ayrıntılı sorular sorması, okuldan raporlar alınması, çocuğun doğrudan gözlemlenmesi ve konuşma, dil ya da meslek konularında uzman kişilerden fikir alınması ile mümkün olabilir. Sosyal etkileşim sorunları Otistik çocuklar genellikle sosyal açıdan sıkıntılı ve soğukturlar. Kendi dünyalarında yaşarlar ve sıra dışı ilgi alanları da sınırlıdır. Çoğu insanın gerçekleştirdiği karşılıklı sohbetleri yapamazlar ve göz kontağı kurmaktan kaçınırlar. Sözel olamayan jestleri anlayamazlar ve genelde başkalarının ne düşündüğünü ya da hissettiğini kavrayamazlar. Duygudaşlık noksanlıkları bulunduğu için, örneğin biri incindiğinde, garip davranışlar sergileyebilirler. Tumturaklı bir tavırları vardır ve anlaşılmaz nedenlerden dolayı kolaylıkla gücenebilirler. Anne babalarına normal çocukların yaptığı gibi bağlanamazlar, bu yüzden de son derece tepkisiz olabilirler. İletişim sorunları İleri düzeyde rahatsızlığı olan çocuklar hiç konuşmayabilirler. Daha az rahatsız olanlar ise garip ya da tumturaklı konuşabilir, sıra dışı sözcükler kullanabilir ya da sözcükleri garip bir biçimde kopyalayıp tekrar edebilirler. Konuşmaları tam olarak söylendiği biçimde algılayabilirler. Örneğin ona "Git sütü içeriden al." deyip, "Buraya getir." demeyi unutursanız, çocuk sütle birlikte istediği yere gidebilir ve siz de onun gelmesini boşuna bekleyebilirsiniz. Merasimler ve rutinler Otistik çocukların bazı şeyleri sürekli olarak aynı biçimde yapmaları gerekir. Rutinin dışına çıkılması çocuğun çok üzülmesine, hatta sinir nöbetleri geçirmesine neden olabilir. Buna çocuğun anlamadığı bir dünyada her şeyin aynı ve kalıcı olması için verdiği çaba olarak bakılmalıdır. Çocuğun tabak çevirmek, heyecanlanınca el çırpmak, kitabın sayfalarını hızla çevirmek gibi çeşitli merasimleri olabilir. Bu alışkanlıklar tren zaman çizelgeleri, model otomobiller, listeler ya da sayılar gibi saplantılara dönüşebilir. Otistik çocuklar oynarken hayal güçlerini kullanamazlar; bu yüzden de çeşitli rollere bürünmek yerine genellikle oyuncaklarını dizer, döndürür, koklar ya da onlara dokunurlar. Otomobiller, trenler, sayılar ya da tarihi konular gibi izole alanlara saplantılı bir ilgi duyabilirler. Otistik bir çocuğa yardım etmek Otistik çocukların özel nitelikleri olabilir. Çoğunlukla yalan söyleyemezler, özel yeteneklere ya da ilgi alanlarına sahip olabilirler ve başkalarının kolaylıkla bıkabileceği işleri bıkmadan usanmadan yapabilirler. Eksantrik profesör tiplemesi, Asperger sendromuna güzel bir örnektir. Otistik çocukların çoğu zaman gerekli destek için uzmanlardan oluşan bir topluluğa gereksinimleri vardır. Eğer çocuğunuzun bu tür bir rahatsızlığı olduğundan şüpheleniyorsanız, doktorunuzdan sizi bir çocuk doktoruna ya da çocuk psikologuna yönlendirmesini talep edin. Dikkatli bir eğitim programı ve okula karşı yapı ve rutine dayalı bir yaklaşım belirlemek için uzmanların erken müdahalesi büyük önem taşır. Otistik bir çocuğun anne babası olmak çok çaba gerektiren, yorucu bir iştir. Anne babanın çocuklarıyla arasındaki bağ kimi zaman ciddi biçimde zedelenebilir. Ebeveynlerin morali bozulabilir ve depresyona girebilirler. Çocuk yaşıtları gibi ilgi ve sevgi gösteremez, bu da ilgilerine karşılık bekleyen anne baba için çok üzücü olabilir. Çocuk da aşırı derecede yorgun olan anne babasından beklediği duygusallığı ve ilgiyi görmekte güçlük çekebilir. Doğru tanı konulması ve destek alınması, özellikle de sizin engelli bir çocuğa sahip olduğunuz gerçeğiyle yüzleşmenizi sağlayacaksa, çok yararlı olacaktır. Otizm ve DNHB olan çocuklar için bu konuyla ilgili sayfalardaki öneriler de yararlı olabilir. DİĞER NADİR GÖRÜLEN SİNİRSEL-GELİŞİMSEL RAHATSIZLIKLAR Davranış sorunları olan çocuklarda bu tür rahatsızlıklar gözden kaçabilir. Her türlü yönteme ve/veya okulun çabalarına karşın çocuğunuzun garip tavırları ya da davranış sorunları sürüyorsa, bir uzmana danışın. Sözel ya da Fiziksel tiklerle (istemsiz sesler ya da seğirmelerle) kendini gösteren Tourette sendromu gibi rahatsızlıklarda tanı konulup tedavi uygulandığında olumlu sonuçlar elde edilebilmektedir. DEPRESYON Davranış sorunları olan çocukların çoğunda depresyon olmamakla birlikte, kimilerinde ikisi birlikte görülebilir. Okul çağındaki çocukların yüzde beşinde ve ergenlik çağındakilerin yüzde sekizinde görülen depresyon, sık rastlanan bir rahatsızlıktır. Çocuklukta kızların ve oğlanların depresyona girme olasılıkları eşitken, ergenlik çağında kızlar daha çok depresyona girerler. Depresyonun çoğu zaman ne olduğu anlaşılmaz ve bu da ruhsal durumda değişkenlik, huysuzluk ve başa çıkılması güç davranışlar görülmesine neden olur. Depresyon tedavi edilebilir bir rahatsızlık olsa da, depresyonda olan çocukların yalnızca yüzde onu yardım için bir uzmana götürülür. Depresyonun semptomları çoğu zaman belirgin değildir ve kolaylıkla gözden kaçabilir. Ruh halinin negatif olması, keyif alamama (çoğu zaman kendini sıkıntı olarak dışa vurur) ve düşük enerji seviyesi - sürekli olarak yorgun olma, huysuzluk, uykusuzluk - bu semptomlar arasında sayılabilir. Çocuk gergin olabilir ve intiharı ya da kendini incitmeyi düşünebilir. Normal etkinliklerinden ve arkadaşlarından uzaklaşır, sessizleşir, içe kapanır ve ruh hali sürekli değişir. Küçük çocuklarda ağrı ve sancılar görülebilir, çocuğunuz dizinizin dibinden ayrılmak istemeyebilir, sürekli mızmızlanabilir, çabuk tedirgin olabilir, daha korkulu ve gergin olabilir. Depresyonun birçok nedeni vardır ama bu neden genellikle genetik ve çevresel etmenlerin bir kombinasyonudur (örneğin ailede depresyonun bir geçmişi olması ve yaşamda gerçekleşen olumsuz olaylar). Çocuğunuzun duygusal durumunun farkında olmanız ve kötü hissettiğini düşündüğünde yanında olup onu desteklemeniz önemlidir. Çocuğunuzla konuşun ve depresyona girmesini tetikleyen bir olay ya da kronik bir rahatsızlık olup olmadığını, sizin bu konuda bir yardımınız dokunup dokunamayacağını anlamaya çalışın. Eğer bu tür sorunların var olduğunu biliyor, ancak kendi kendinize başa çıkamıyorsanız yardım alın. Çocuğunuz sizin sorularınızdan rahatsız olabilir ve kendisini kötü hissetmesinin nedenini bilemeyebilir ama onu dinleyerek ve yardıma hazır olduğunuzu belirterek desteğinizi gösterebilirsiniz. Çocuğunuzun bazı etkinlikleri diğerlerinden daha çok sevip sevmediğine dikkat edin ve eğer böyle etkinlikler varsa, günlerini buna göre düzenleyin. Eğer çocuğunuzun yılgın görüntüsü birkaç hafta boyunca devam ediyorsa, doktorunuzdan sizi bir uzmana veya ergenlik çağı zihinsel sağlığı ekibine yönlendirmesini isteyin. Çocuklar çoğu zaman psikolojik tedavilere (özellikle de bilişsel-dav-ranış terapisine) yanıt verirler. Antidepresan ilaçlar da işe yarayabilir. GERGİNLİK İleri düzeyde gerginlik, panik ataklar, ciddi fobiler (korkular), saplantılı ve/veya dürtü etkisiyle yapılan davranışlar için çocuk ruh sağlığı konusunda uzman bir kişiye danışılmalıdır. YEME BOZUKLUKLARI Eğer çocuğunuzun yeme alışkanlıkları ya da diyeti yaşam stilini etkiliyorsa, yardım almanız gerekir çünkü erken müdahale hastalığın olası bir sonucu için daha iyi bir varsayı sağlar. Anoreksi (çocuğun yemekten kaçındığı, şişmanlıktan korktuğu, kilo verdiği ve çarpık bir vücut imgesine sahip olduğu bir tür rahatsızlık) ve blumia (çocuğun yediklerini çıkartması ve kusması) gibi rahatsızlıkların da tedavisi vardır.
Bu yazı 10587 kere okundu.
|
Ne tür rahatsızlıklarınız var?
Bu anketin sonuçları anket tamamlandıktan sonra yayınlanacaktır.
|
||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||
ana sayfam yap | sık kullanılanlara ekle | iletişim | kullanım şartları | site haritası | ||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||
Bu sitede yer alan bilgi, belge ve resimler yazılı, görsel veya daha başka bir yöntemle çoğaltılamaz, tamamen ya da alıntı yapılarak kullanılamaz. |