Arama  |  Anket Sonuçları  |  Site Haritası  |

13 Punto 15 Punto 17 Punto 19 Punto
Tıbbi ve psikiyatrik durumlar
07.12.2008 15:40:11
Yaşı ne olursa olsun tüm çocuklar zaman zaman kötü davranışlarda bulunurlar, özellikle de hasta ya da yorgunsalar. Küçük çocuklarda bunun nedeni diş çıkarma ya da kulak ağrısı gibi son derece basit bir şey olabilir.

Yaşı ne olursa olsun tüm çocuklar zaman zaman kötü davranışlarda bulunurlar, özellikle de hasta ya da yorgunsalar. Küçük çocuklarda bunun nedeni diş çıkarma ya da kulak ağrısı gibi son derece basit bir şey olabilir. Ancak kötü davranışlar direngen ise, bunun altında yatan özel bir rahatsızlık söz konusu olabilir. Depresyon ya da dikkat noksanlığı hiperaktivite bozukluğu (DNHB), hatta nadir görülen otizm bile önceleri düşünüldüğünden daha sık görülen durumlardır ve günümüzde daha kolay teşhis edilebilmektedir.

Eğer çocuğunuzun davranışlarını etkileyen gizli bir rahatsızlık söz konusuysa, bunun mümkün olduğunca erken farkına varılması ve tedavi edilmesi gerekir. Böylelikle çocuğunuzun olumsuz davranışları kalıcı hale gelmez ve ona gereksinimi olan yardımı ve desteği alması için en iyi fırsat vermiş olursunuz. Böylelikle davranışları destek ve anlayış yoksunluğundan kaynaklanan öfke ile daha da kötüye gitmemiş olur. İlkokul çocuklarının temel rahatsızlıkları bu bölümde incelenmiştir ve özellikle erken müdahalenin işe yarayacağı sorunlar üzerine odaklanılmıştır.

FİZİKSEL PROBLEMLER

İşitme kaybı
Eğer çocuğunuzdan bir şey yapmasını istediğinizde özellikle aranızda mesafe olduğu zamanlar sizi dikkate almıyorsa, işitme duyusunu bir uzmana test ettirmeniz gerekebilir. Tüm yaş gruplarında, özellikle de küçük çocuklarda işitme yetersizliği davranış sorunlarına yol açabilir. Sık görülen nedenleri arasında tekrarlayan kulak enfeksiyonları ya da zamk-kulak rahatsızlığı (orta kulakta yapışkan bir sıvının birikip ses akışını engellemesi durumu) sayılabilir. Çocuk kendisine söylenileni duymadığı için, bağırılana dek dinlemiyormuş gibi görünür. Çoğu zaman duyma problemlerinin tedavisi son derece kolaydır. Ancak erken tedavi büyük önem taşır çünkü uzun süre boyunca işitme güçlüğü çeken bir çocuğun konuşma gelişimi ve okuldaki başarısı olumsuz etkilenebilir.

Görme bozukluğu
Eğer çocuğunuz ailedeki herkesin görebildiği şeyleri göremiyor ve kitap okuduğunda çok çabuk yoruluyorsa, gözlerini test ettirmelisiniz. Çocuklarda görülen görme problemleri arasında yakını ya da uzağı görememe ya da arka planda sözcüklerin yüzdüğünü görme sayılabilir. Bunlar, tek gerekenin çocuğun gözlük takması olduğu fark edilene kadar kolaylıkla gözün bozulması, baş ağrısı, çabuk yorulma, ders yapmaktan kaçınma, ebeveynler ve öğretmenlerle sorunlar yaşama gibi problemler yaratabilir.

Yiyeceklere yönelik dayanıksızlık ve alerjiler
Yiyeceklere yönelik dayanıksızlık ve alerjiler, çocuklarda nadiren davranış sorunlarına yol açar. Gıda boyaları ve katkı maddeleri gibi bazı yiyeceklerin (özellikle de bazı şekerlerde ve içeceklerde bulunan tartrazin'in); aşırı miktarlarda kahve, çay ve kola gibi kafeinli içeceklerin çocuklar üzerinde olumsuz etkileri vardır. Eğer belirli bir yiyeceğin çocuğunuzu rahatsız ettiğini düşünüyorsanız bu yiyecekten onları uzak tutabilirsiniz, yeter ki sağlıklı, değişik ve dengeli beslenmesini bozmasın. Alerjiler konusunda uzman bir doktorun ya da beslenme uzmanının kontrolü altında olmadığı sürece çocuğunuzu aşırı derecede kısıtlı (örneğin süt ürünlerinin tamamıyla kesildiği) bir diyete sokmamalısınız.

YİYECEK ALERJİSİ, YİYECEKLERE YÖNELİK DAYANIKSIZLIK VE HOŞNUTSUZLUK
Yiyecekten hoşnut olmama
Yiyeceğe karşı Fiziksel bir tepki yoktur. Çocuk bir yiyeceği, örneğin brokoliyi, sevmez ve onu yemekten kaçınır.

Yiyeceklere karşı dayanıksızlık
Çocuğun yiyeceğe aşırı uyarılma gibi Fiziksel bir tepkisi vardır. Çocuk bunu yediğinde ya da içtiğinde, örneğin kola tükettiğinde, davranış sorunları gösterir ya da başı ağrır.

Yiyecek alerjisi
Çocuğun yiyeceğe Fiziksel bir tepkisi vardır. Bağışıklık sistemi kaşıntıya, kızarıklıklara ya da solunum güçlüklerine yol açacak şekilde aşırı tepki verir. Bazı alerjilerde, örneğin fındık alerjisinde, semptomlar son derece ciddi, hatta yaşamı tehdit edici boyutlarda olabilir.


SİNİRSEL-GELİŞİMSEL BOZUKLUKLAR

Erken teşhis edilip tedavi edilmediklerinde biriken gelişim sorunları, günümüzde daha iyi tanınmakta ve anlaşılmaktadır. Bunlar arasında kızlardan çok erkeklerde görülen disleksi ve dispreksiya gibi öğrenme güçlükleri, geç konuşma, DNHB, otistik spektrum ve diğer nadir görülen gelişim bozukluklarını sayabiliriz.

Geçmişte bu çocuklar yaramaz ya da tembel damgası yerlerdi. Çoğu okuldan ayrılır ve ilerleyen yaşlarında suç dosyaları kabarık olurdu. Günümüzde bu tip rahatsızlıklar kolay fark edilebildiği gibi kolaylıkla da tedavi edilebilir, kişi başarısız ve mutsuz bir yaşama değil normal ve sağlıklı bir yaşama yönlenir.

ÖĞRENME GÜÇLÜKLERİ
Öğrenme güçlükleri zihinsel rahatsızlıklar olmadığı gibi psikiyatrik bozukluklar da değildir. Ancak, zihinsel sağlık ve davranışlar risk altında olabilir. Özellikle de otizm, epilepsi, beş duyudan birinde eksiklik olması (örneğin körlük ya da sağırlık) ya da konuşma bozukluğu gibi ek bir engel varsa. Bu nedenle öğrenme güçlüğü yaşayan çocukların diğer çocuklara göre desteğe olan gereksinimleri daha fazladır. Bu gereksinimler karşılanmadığında ya da çocuktan başarabileceğinden daha fazlası beklendiğinde davranışları büyük olasılıkla bozulacaktır.

Genel öğrenme zorluğu
Geçmişte genel öğrenme zorluğu yaşamak "zihinsel özür" ya da "zihinsel gerilik" olarak görülürdü. Günümüzde ise küçük çocuklardaki global ya da genel gelişim gecikmesi için veya okul çağındaki çocuklardaki global ya da genel öğrenme güçlükleri için başka terimler kullanılmaktadır. Genel ile kast edilen, izole olmuş belirli konuları değil her konudaki öğrenmeyi etkileyen genel engellerdir.

Bu tür bir rahatsızlıktan etkilenen çocuk, yavaş gelişir ve eğitim söz konusu olduğunda standart gelişim ve zeka testleri ölçümlerine göre diğer çocuklara oranla daha az zekidir. Zekayı ölçmekte kullanılan standart ölçüm, genelde zeka katsayısı ya da IQ'dur. Çocuğun Fiziksel bir özrü olması da mümkündür. Örneğin beyinsel felç adı verilen rahatsızlıkta, çocuğun nörolojik sistemi çeşitli derecelerde motor ve zeka sorunlarına neden olacak şekilde doğuştan zedelenmiş olabilir. Öğrenme zorluğu hafiften (70-80 arası IQ) ciddiye kadar (40 veya aşağısı IQ) değişebilir. Normal IQ ortalaması ise 100 ± 10'dur. Dahi bir çocuğun IQ'su ise 150'ye kadar çıkabilir. Öğrenme zorluğunun nedenleri genetik (kromozom bozukluklarından kaynaklanan Down sendromu ve kırılgan X sendromu gibi) olabileceği gibi, beyinsel felçteki gibi doğuştan gelen ya da sonradan gerçekleşen bir enfeksiyon, yaralanma veya başa alınan bir darbe olabilir. Ancak öğrenme zorluğu vakalarının yarısından çoğunda hiçbir neden bulunamamaktadır.

Genel öğrenme zorluğu olan çocuklar anaokuluna bile başlamadan fark edilirler. Ancak daha hafif vakalar ortaokula kadar anlaşılamayabilir. Doktorunuz çocuğunuzun gelişimindeki gecikmeleri görebilir ve sizi gerekli yerlere yönlendirebilir. Çocuğunuzun özel bir okul ya da normal bir okulda ekstra yardımın yanı sıra düzenli olarak değerlendirilmeye ve kontrole gereksinimi olacaktır.

Çocukları öğrenme zorluğu çektiğinde anne babaların kendilerini suçlu hissetmeleri, endişelenmeleri, stresli olmaları, depresyona girmeleri ya da yorgun olmaları çok doğaldır. Bu his sahip oldukları diğer çocuklara da geçebilir ve tüm aile bu durumdan etkilenebilir. Çoğu zaman aileler işler yolunda olmasa bile yolundaymış gibi davranmayı seçerler ve bu da herkesi büyük bir stres altına sokar. Olumlu bir tavır benimsemek, üzüldüğünü kabullenmek ve gerçekçi hedefler koymak arasındaki hassas dengenin bulunup korunması tüm ailenin mümkün olduğunca normal ve keyifli bir yaşam sürmesi için son derece önemlidir.

Spesifik öğrenme güçlükleri
Spesifik bir öğrenme güçlüğü olan çocukların zeka düzeyleri normaldir. Ancak okuma, yazmaya da matematik gibi herhangi bir konuda yaşı, zekası ve eğitimi göz önüne alındığında güçlük çektiği görülür. Bu çocuklar her ne kadar normal zeka düzeyine sahip olsalar da, sahip oldukları bu spesifik öğrenme güçlüğü yüzünden okul hayatlarında genellikle başarısız olurlar. Bu tür rahatsızlıklar genellikle ailenin başka fertlerinde de görülür ve kız çocuklardan çok, erkek çocuklarda yaygındırlar. Çok hafif düzeyde oldukları için okul tarafından da fark edilmeyebilirler. Bunun sonucunda da çocuk tembel, olgunlaşmamış, zor ya da motivasyonsuz olarak damgalanır, okul kariyeri mahvolur.

Çocuğun özsaygısı son derece az olabileceği gibi, aslında öyle olmadıklar halde kendilerini "aptal" ya da "mankafa" olarak görebilirler.
Zeki oldukları için neyi yapamayacaklarının farkındadırlar ve bu son derece sinir ve moral bozucu olabilir, özellikle de başka çocuklar onlarla dalga geçiyor ya da anlayışsız yetişkinler onları azarlıyorlarsa.

Spesifik öğrenme güçlükleri başka davranış sorunlarına da yol açabilir. Bazen fark edilmeyen küçük bir öğrenme güçlüğü olan çocuk, yüksek beklentileri karşılamayı başarmadığında, bariz bir genel öğrenme zorluğu olan ve bu yüzdende kendisinden fazla bir şey beklenmeyen bir çocuktan daha kötü ve sinir bozucu bir durumla karşı karşıya kalır.

Spesifik öğrenme güçlüklerine karşı okullar çeşitli tavırlar sergileyebilir. Bazı okullar bu gibi durumlarda otomatik olarak yardım ve destek sağlar. Bazıları ise bir sorun olduğunu inkar edip, problemi küçük görürler. Çocuğun zamanla bunu atlatacağını ve kötü davranışlardan anne babanın sorumlu olduğunu söyler, çocuğunun sorununu ortaya koyan velileri kuruntulu olarak nitelerler. Eğer çocuğun davranış sorunları varsa, birçok öğretmene göre öğrenme güçlüğünün nedeni budur. Oysa durum böyle değil, çift yönlüdür. Çocuğun ekstra gereksinimleri fark edilmez ve ekstra yardım verilmezse, eğitimsel sorunlar yaşayabilir ve bu onun suçu değildir. Eğer yeterli yardım kaynağı yoksa bu gibi durumlar hem aile hem de okul için büyük sorular yaratabilir. Ciddi sorunu olanlar yardım görürken, küçük sorunları olanlar görmezden gelinebilir.

Disleksi
Eğer çocuğunuz zeki fakat başarısızsa disleksisi olabilir, yani okuma güçlüğü çekiyor olabilir. Disleksi çoğu zaman sakarlık (dispraksiya ile ortak bir yön), kötü sağ-sol yön tayini, geç konuşmayı öğrenme ve ailedeki yazma, okuma ve konuşma güçlükleri ile bağlantılıdır. Çocuğunuz sözcükleri doğru yazmakta zorluk çekebilir ve zekasına rağmen yetişkin bir insan olduğunda bile sözcükleri yanlış yazmaya devam edebilir. Görsel hafızaları zayıf olabilir ve bu da okumalarını ve doğru yazmalarını engelleyebilir. Bunu özel eğitimciler ya da psikologlar test edebilir.
Eğer disleksi tanısı konulursa, çocuğunuz okulda ekstra yardıma gereksinim duyacaktır. Sorunu anlamak, baskıyı ve beklentileri azaltmak, -bilgisayarlar, özel öğretim ve sınavlarda ekstra zaman tanımak gibi- ekstra destek sağlamak çok işe yarayabilir. Çocuğunuzun sorunlarını anlamak ve üstesinden gelmek, davranışlarında olumlu yönde gözle görülür değişikler olmasını sağlayacaktır.

Diskalkulia
Bu matematiksel bir güçlüktür. Son derece spesifik bir konuda olabilir. Örneğin çocuk, çarpım tablosunu ezberleyemeyebilir. Disleksi ile aynı ilkeler diskalkulia için de geçerlidir.

Dispraksiya
Gelişimsel koordinasyon bozukluğu ya da sakarlık olarak da bilinen dispraksiya en sık rastlanan gelişim bozukluklarındandır ve okul çağındaki, çoğu normal zeka düzeyine sahip çocukların yüzde altısında görülür. Bu terim ayakkabı bağı bağlamak ya da el yazısı yazmak gibi ince motor becerileri ile ilgili, ve/veya takım sporlarında güçlük çekmek ya da kazalara yatkın olmak, içecekleri dökmek gibi genel motor becerileri ile ilgili koordinasyon sorunlarını kapsar. Çocuğun çoğu zaman yön, perspektif ve üç boyutlu uzay hissi de dahil olmak üzere görsel-uzamsal anlamada güçlük yaşar. Çocuk bazı şeylerin sıralarını karıştırır, düzensizdir ve sık sık bir şeyler kaybeder. Aynı anda birden çok yönerge ile başa çıkamaz ve kişisel alan kavramını iyi anlayamaz; bu yüzden de, farkında olmadan insanlara gereğinden fazla yakınlaşabilir. Dispraksiya rahatsızlığı olan çocuk, genellikle işini yavaş yapar ve çabuk yorulur, özellikle de el yazısı gerektiren işlerde. Tahtada yazılanları kopyalamak onun için çok zordur çünkü hem sayfadaki hem tahtadaki yerini sürekli kaybeder ve gözünü tahtadan kağıda geçirdiği her seferinde yerini tekrar bulması gerekir. Kolaylıkla cesaretini kaybeder ve pes eder, özellikle de tembellik yapmaması, hızlanması ve daha düzgün yazması söylendiğinde. Bu onu gerebilir ve özsaygısını azaltabilir.

Çoğu profesyonel, klinik değerlendirmeler ve standart motor koordinasyon testleri ile artık günümüzde çok daha iyi tanınan bu rahatsızlığın tanısını koyacak uzmanlığa sahiptir. Tanı konulduktan sonra, yardım için yapılacak çok şey vardır. Örneğin:

  • Sınıftaki çalışmalar ve mümkünse sınavlar için ekstra zaman tanımak
  • Çocuğun yazıları, defterine tahtadan değil, kopya edilmiş kağıtlardan geçirmesine olanak tanımak
  • Yapamadıklarını eleştirmek yerine yapabildiklerini övmek
  • Mümkünse bilgisayar kullanmasını sağlamak ve yazıları bilgisayarla yazmasına izin vermek
  • Kalemin üstündeki basıncı azaltmak için hafif eğimli bir yazı yazma yüzeyi, kolay tutulan kalemler ve gerekirse, özel makaslar temin etmek.

Ekstra yardım ve mesleksel terapi de çok işe yarayabilir. Bir kez yardım sağlandıktan sonra çocuğun davranış sorunlarında olumlu gelişmeler gözlenecektir.

DİL VE İLETİŞİM SORUNLARI

Dil sorunlarının birçok türü ve nedeni vardır. Bazı çocuklar konuşulanları anlama güçlüğü çekerler (algılama güçlükleri); bazıları için konuşabilmek, sözcük bulmak ya da telaffuz çok zordur. Dille ilgili bazı rahatsızlıklarda çocuk söylenileni yanlış anlar. Örneğin sizin mecazi anlamda söylediğinizi gerçek sanabilir. "Bir dakika bekle" dediğinizde 1 dakika içerisinde yanında olmanızı bekler ve olmadığınızda size bozulur. Eğer çocuğunuz sürekli olarak size bozuluyor ve siz bunun nedenini anlayamıyorsanız nedeni bu tür bir rahatsızlık olabilir.

Dil ve iletişim sorunları dispraksiyaya da otizm gibi başka bir rahatsızlıktan kaynaklanabilir. Davranış sorunları, dil sorunu olan çocuğun iletişim kuramamaktan dolayı duyduğu öfkeden kaynaklanır. Eğer çocuk zeki ise ve bu sorunu yüzünden takdir edilemiyorsa bu öfkesi daha da kuvvetli olacaktır. Sorunu belirlemek özel destek ve yardım temin etmek (örneğin konuşma terapisi vermek) son derece önemlidir.

DİKKAT NOKSANLIĞI HİPERAKTİVİTE BOZUKLUĞU

Çoğu çocuk anne babaları onları disiplin altına almadıklarında yaramazlık yaparlar ya da kontrolden çıkarlar. Çoğu disipline ve açık, kesin kurallara yanıt verirler (bu konu ileride işlenecektir). Ancak bazıları sıkı disiplin ve kusursuz ebeveynliğe rağmen, kontrol edilmesi güç çocuklar olarak kalırlar. Bu çocukların dikkat noksanlığı hiperaktivite bozukluğu (DNHB) olması olasıdır. DNHB gittikçe daha sık olarak davranış sorunlarının kaynağı olarak kabul edilmektedir. Buna benzer diğer terimler DNB (H) (dikkat noksanlığı bozukluğu [[][[]]hiperaktivite]) ve daha ciddi boyutlardaki hiperkinetik bozukluğudur. Bu rahatsızlığın tanısı son zamanlara kadar İngiltere'de gereğinden az konulurken, ABD'de gereğinden fazla konulmaktaydı. Bunun nedeni DNB durumunun ABD'de hiperaktivite unsuru eksik olduğunda ve semptomların farklı koşullarda yaygın olmadığında dahi kabul edilip tedavi edilmesidir. İngiltere'de ise DNB olan çocukların çoğu ilaçla tedavi edilmezler. Yakın tarihte ABD'de görülen bir davada DNHB ve DNB'nin tedavisinde ilaç kullanımının etkili olduğu görülmüş olması bu durumu değiştirebilir.

Bu rahatsızlıktan çocukların yüzde biri ciddi biçimde, yüzde beşi ise daha hafif düzeyde etkilenirler. Bu rahatsızlığa okul öncesi çağda rastlanabilir ve erkek çocuklarda görülme olasılığı (beşe bir oranında) daha çoktur. Bu rahatsızlığın tanısının konulması çok önemlidir çünkü çocuk hatalı bir biçimde "yaramaz" damgası yiyebilir. Doğru tedavi ile DNHB olan çocuklar normal bir yaşam sürebilir.

Semptomlar nedir?
Bir çocuğa DNHB tanısı konulabilmesi için yürümeye başladığında semptomların hafif de olsa görülmesi ve bu semptomların hemen hemen tüm durumlarda gözlemlenmesi gerekir. Bu semptomlar arasında şunlar sayılabilir:

  • Hiperaktivite / aşırı aktişik: Hiperaktif bir çocuk belirli bir süre boyunca yerinde sessizce duramaz. Oturduğunda bile sürekli olarak kıpır tapirdir ve ses çıkarır. Özellikle yemek zamanlarında ya da okulda, yaşıtı olan diğer çocukların sessizce oturup yemek yedikleri ya da çalıştıkları ortamlarda bu durum kolaylıkla fark edilecektir. Oyun oynandığında bile DNHB olan çocuk sürekli olarak hareket halinde olacaktır. Sürekli olarak tırmandığı, koştuğu ya da zıpladığı için diğer çocuklara oranla daha çok kaza geçirebilir.

  • Zayıf konsantrasyon / kolay dikkat dağılması: Bu rahatsızlığı olan çocukların kısa bir dikkat süreleri vardır ve bunu aşan bir zaman diliminde konsantre olamazlar. Bu durum yaşları ilerledikçe düzelebilir. Okul çalışmaları özellikle bu nedenden dolayı zor gelebilir ve genellikle de çok zeki olmalarına rağmen başarısız olurlar. Dikkatlerini dağıtacak en ufak bir olay, konsantrasyonlarını böler ve bir seferde bir kaç dakikadan daha uzun bir süre boyunca tek bir işi yapamazlar. Bir şeyi yaparken çoğu zaman ne yaptıklarını unuturlar ve bu yüzden durmadan dikkatleri dağılıp bir işten bir işe atılırlar. Okul defterlerine bakıldığında birçok yarım kalmış, acele ile yazılmış ve dağınık yazı görülür.Kendilerine söylenileni dinlemiyorlarmış gibi gözükürler ve bu da etraflarındaki yetişkinleri çok kızdırır.
  • Fevri davranma: Bu rahatsızlığı olan çocuklar düşünmeden bir şeylere atılabilirler ve bu da bazen risk ve tehlike demektir. Yabancılarla
    konuşabilirler (buna izin verilmediğini bilseler bile), sınıfta sıra onlarda olmadığı halde kendilerini tutamayıp yanıt verebilirler, bir caddenin karşı tarafına dikkatsizce koşabilirler ya da tehlikeli engellere tırmanabilirler.

Neden nedir?
Bu rahatsızlığın nedeni dikkat kontrolünü, konsantrasyonu ve aktivite düzeylerini etkileyen beyinle ilgili bir sorundur. Yapısı tam olarak bilinmemekle birlikte, beynin dopamin adlı kimyasal maddeyi içeren ön loblarını ilgilendiren bir rahatsızlık olduğu düşünülmektedir. Beynin bu bölümü genellikle dikkat dağıtıcı sinyalleri ve şiddetli dürtüleri kapatır. Eğer tam olarak işlev görmezse, çocuklar ilgisiz, dikkat dağıtıcı sinyalleri ve şiddetli dürtüleri bastıramazlar ve bunları tamamlayamazlar.

Bu rahatsızlığın ailenin başka fertlerinde de görülme olasılığı yüksektir ancak akrabalarda çoğu zaman sadece kısmen görülür. Sosyal yoksunluk, ihmal ya da tacizin yanı sıra aşırı miktarda sıkıntı aynı belirtileri gösterebilir ve bundan kaynaklanan rahatsızlık DNHB ile birlikte mevcut bulunabilir. Bu nedenle DNHB'yi bu gibi durumlardan ayırt etmek çok önemlidir. Renklendiriciler (E1 00-150), tartazine gibi koruyucular (200-297), kolalı içecekler ve çikolata türünde gıda katkı maddeleri DNHB'nin semptomlarını daha kötü yapabilir veya benzer semptomlar görülmesine neden olabilir. Ancak bunların bu rahatsızlığın nedeni olduğuna dair bir kanıt yoktur.

Nasıl tanı konulur?
DNHB için açık bir test yoktur ancak ortaya çıkarılması için kullanılabilecek bazı testler vardır. Yan taraftaki tabloda kriterler özetlenmiştir ancak çocuğunuz bu testten geçerse otomatikman onda DNHB olduğunu düşünmeyin. Bu semptomlar yürümeye yeni başlayanlarda normaldir ve başka nedenlerden dolayı da görülebilirler. Tanıyı çocuk gelişiminde ya da psikolojik ve tıbbi sorunlar da uzman olan bir kişinin koyması gerekir. Doktorunuz sizi bu konuda uzman bir kliniğe yönlendirecektir.

Durum ne kadar ciddi?
DNHB tedavi edilmediğinde, çocuğun yaşamı üzerinde yıkıcı bir etki yaratabilir. Çocuk başını çok sık belaya sokar ve okulda, evde, arkadaşlıklarıyla ilişkilerinde güçlük çeker, yaşamda başarılı olma motivasyonunu ve özsaygısını yitirir. Rahatsızlığın ileri düzeyde olduğu durumlarda ise çocuğun suç işlemesine ya da uyuşturucu kullanmasına yol açar. Ancak tedavi edilirse çocukların yarısında sonuç mükemmeldir; zamanla belirtiler görülmemeye başlar. Kimilerinde ise DNHB tümüyle ortadan kalkmaz ancak semptomlar yaşla birlikte hafifler. DNHB olan yetişkinler de konsantre olma güçlüğü çekerler ve yerlerinde kıpırdamadan duramazlar. Eğer rahatsızlık erken yaşta tedavi edilirse suç işleme, ilişkilerde güçlük çekme ve madde kullanımı olasılığı azalır. Tedavi ile çoğu kişi oldukça normal bir yaşantı sürebilir.

DNHB TANI KRİTERLERİ
Dikkat sorunları
Aşağıdaki/erden altı tanesi ya da daha çoğu en az altı ay boyunca görülmelidir ve bunlar yaşı ve gelişim düzeyi ile tutarsız olmalıdır:
  • Ayrıntılara dikkat etmeme/dikkatsizce hatalar
  • Sıklıkla konsantre olamama
  • Sıklıkla dinlemiyor gibi görünme
  • Sıklıkla işleri bitirememe
  • Görev organizasyonunda beceriksizlik
  • Sürekli zihinsel çaba gerektiren görevlerden sıklıkla kaçınma
  • Sık sık bir şeyler kaybetme
  • Dış dürtülerle dikkatinin dağılması
  • Sıklıkla bir şeyler unutma

Hiperaktivite sorunları
Aşağıdaki/erden en az üç tanesi olmalıdır:

  • Çoğu zaman oturduğu yerde kıpırdama ve huzursuzlaşma
  • Oturması beklense de sınıftaki sırasından kalkma
  • Aşırı derecede uygunsuz durumlarda tırmanma ya da koşma
  • Çoğu zaman gürültücü olma / sessiz kalmada güçlük çekme
  • Ricalarla ya da içinde bulunduğu duruma göre hafifleşmeyen sürekli aşırı aktiflik

Fevrilik
Aşağıdakilerden en az biri olmalıdır:

  • Sıklıkla yanıtları ağzından kaçırma
  • Oyunlarda sırasını bekleyememe ya da sırada bekleyememe
  • Sıklıkla söz kesme
  • Sıklıkla aşırı çok konuşma

Tedavi nedir?
Başlıca tedavi yöntemleri aşağıda sıralanmıştır:

  • İlaç tedavisi
  • Davranış tedavisi:
    - Çocukla evde ve okulda birlikte çalışmak
    - Anne babanın grup halinde ya da tek tek eğitilmesi
    - Ailevi çalışma
  • Okulla bağlantı kurma
  • Sorunları çözümlendirme

1999 yılında ABD'de yapılan büyük bir çok merkezli araştırma DNHB'nin, özellikle de rahatsızlığın itaatsiz davranışlarla daha da karmaşık hale geldiği durumlarda, en iyi tedavisinin ilaç tedavisi olduğunu göstermiştir. İngiltere'de ise tarih boyunca ilaç tedavisi en son başvurulan yöntem olmuştur çünkü aileler çocuklarına ilaç vermekten hep çekinmişlerdir. Ancak bu araştırma, davranış tedavisinin tek başına nispeten etkisiz olduğunu göstermektedir. İtaatsiz davranış görülmediği halde DNHB'si olan ve endişe semptomları görülen çocuklarda ise ilaç tedavisi etkisiz olup, davranış tedavisi işe yarayabilir.

İlaç alan çocukların, davranışlarına yönelik müdahalelere olumlu yanıt verme olasılığı daha yüksektir ve bu da itaatsiz davranışları varsa çok işe yarar. Uzun vadede birkaç tedavi yönteminin kombinasyonu en etkili yol olacaktır.

Okulla iş birliği yapılması ve diğer sorunların tedavi edilmesi de her zaman önemlidir.

Olumlu sonuç alınmasına yönelik önemli bir unsur da anne babanın çocuğu suçlamaktan ve eleştirmekten kaçınması, ancak bir yandan da çocuğa karşı kesin ve tutarlı bir tavır belirleyip okulla birlikte çalışmalarıdır.

İlaç tedavisi
İlaç tedavisi tek başına tüm sorunların çözümü olmasa da, metilfenidat (Ritalin) gibi uyarıcı ilaçlar çocukların yaklaşık yüzde 90'ında olumlu gelişmeler olmasını sağlamaktadır ve çoğu vakada en uygun tedavi yöntemidir. Ritalin beyinde yer alan ve dikkati, konsantrasyonu, fevrilik ve hiperaktiviteyi doğrudan etkileyen dopamin gibi sinirsel verici ve alıcılarını uyarır. Bu da çocuğunuzun belki de hayatında ilk kez durup düşünmesini sağlar. Bunun sonucunda çocuk durulur ve normal bir yaşam sürebilir, sosyal ve eğitimsel becerilerini geliştirir, özsaygısı artar, yeniden umut kazanır.

Yan etkiler: Geçtiğimiz 40 yıl boyunca beş milyondan fazla insan uyarıcı ilaçlar kullandı ve uzun vadeli yan etkileri konusunda herhangi bir şikayette bulunan olmadı. Bu ilaçları kullananların yaklaşık %5 ila 10'u, ilaçların kullanımı sona erdiği zaman ortadan kalkan kısa vadeli yan etkilerle karşılaştı; örneğin, büyümenin yavaşlaması, iştah kaybı, kilo alamama, uykusuzluk, baş ağrısı, hayallere dalıp gitme ve çeşitli tikler. Bunların tümü asgari düzeyde olup, ilacın çocuğunuza uygun olmadığını düşünüp kullanımını bıraktığınızda sona erecektir. Bu tür yan etkilerden dolayı, çocuğunuzun boy ve kilo artışlarının düzenli olarak kontrol edilmesi gerekmektedir.

  • Bağımlılık ve kullanım sınırlamaları: İlaç çocuklarda bağımlılık yapmaz ve en çok tutarlı ebeveynlikle birlikte iyi işlev görebilir. Altı yaşın altındaki çocukların kullanması yasaktır. Yetişkinlerde uyarıcı etki yapması yasadışı kullanımına yol açabileceği için, sadece reçete ile satılır. Yakın tarihli araştırmalar Ritalin kullanımının yasadışı ilaçlara olan bağımlılığın ve dolayısıyla bunun sonucunda ortaya çıkabilecek olan DNHB'nin tedavisinde işe yaradığını göstermiştir.
  • Ritalin'in reçeteli kullanımı: Ritalin, uzun süreli kullanılmadan önce birkaç haftalık bir deneme sürecinden geçer. İşe yaradığı görülürse uzun vadeli kullanım için reçete yazılabilir, ancak düzenli kontroller ihmal edilmemelidir. Çocukların birçoğu ilacı uzun süre kullanırlar, hatta bu süre yetişkinlik dönemine kadar devam edebilir. Bazen ilaç, çocuğun eğitimsel ve sosyal açıdan geri kaldığı bir dönemde arayı kapatmasına yardımcı olmak için, geçici olarak kullanılabilir ve tatil dönemlerinde ilaç kullanılmayabilir.
  • Yeni gelişmeler: Atık vücuttaki etkisi yavaş yavaş ortaya çıkan ve günde bir kez kullanılan Ritalin tabletleri piyasada mevcuttur. Bu tabletler çocuğu okulda utanarak ilaç almaktan kurtarır. Concerta XL tabletleri, ilacı yavaş yavaş salgıladığı için kötü amaçlı kullanımı mümkün değildir.

Anne baba grupları
Bu tür gruplar çocukları DNHB olan aileler için son derece yararlı olabilir. Eğer bu çocuklar itaatsizlerse ve davranış sorunları yaşıyorlarsa, anne babalarının tutarlı ama şefkatli bir ebeveynlik göstererek çocuklarını ve kendilerini beladan uzak tutmaya çalışmaları gerekir.

Nereden yardım alabilirim?
Doktorunuz sizi tanı ve tedavi için bir uzman çocuk doktoruna ya da çocuk zihin sağlığı konusunda hizmet sunan bir yere yönlendirecektir. Zihin sağlığı konusunda uzman olmayan bazı doktorlar da DNHB konusunda bilgi sahibi olabilir ancak daha karmaşık durumlar için, ilaç kullanımı dışında değişik tedaviler uygulama konusunda yeterli bilgi sunamazlar.

Bazı bölgelerde, DNHB olan çocukları için yardım almak isteyen ebeveynlerin kurduğu çeşitli dayanışma dernekleri bulunabilir. Okullar da rehberlik ve psikolojik danışmanlık görevlileri sayesinde bu konuda yardım sunabilmektedirler. DNHB ile ilgili çeşitli kitaplar bulabilir ve bunlardan da yardım alabilirsiniz.

AİLELER VE ÖĞRETMENLER DNHB'YE KARŞI NE GİBİ STRATEJİ İZLEYEBİLİRLER?
  • Ebeveynlik stili
    Katı ve tutarlı ama sıcak ve övgü dolu olun.
  • Suçlamalardan ve eleştiriden kaçının
    Davranışları sizi kızdırsa da, bunun çocuğunuzla olan ilişkinizi zedelemesine izin vermeyin. Onunla tartışmak yerine onun bu davranışlarıyla savaşmasına yardımcı olun.
  • Dikkat dağıtan unsurları azaltın
    Etrafını düzenli tutmaya çalışın. Ona gerçekçi görevler verin.
    Görevini "boşladığında" ona ne yapması gerektiğini kararlı bir şekilde ama nazikçe belirtin.
  • Yapısallığı ve rutinleri artırın
    DNHB olan çocuklar açık bir eylem planı, sıkı bir gözetim ve tutarlı kurallar olduğunda bu rahatsızlıklarıyla daha iyi başa çıkarlar. Belirgin sınırlar ve tutarlı kurallar koyun.
  • Yetişkin gözetimi sağlayın
    DNHB olan çocukların başları çok kolay belaya girebilir. Onlara sürekli olarak göz kulak olun ve sokaklarda tek başlarına dolaşmalarına izin vermeyin.
  • Görevlerin kısa olmasını sağlayın ve sık sık kontrol edin
    Uzun bir görevi parçalara bölün ve hedeften şaşmadan ilerlediğinden emin olmak için sık sık kontrol edin.
  • Çocuğunuzun dikkatini odaklayın

1. İletişim

  • Çocuğunuzun, ondan bir şey istediğinizde size tüm dikkatini vermiş olduğundan emin olun: Onunla yüz yüze konuşun ve dikkati nin dağılmadığından emin olun. Bunu yapmak için başını ya da omuzlarını hafifçe kavramanız gerekebilir. O odada olmadığı sırada yapmasını istediğiniz şeyleri bağırarak söylemeyin çünkü büyük olasılıkla bu boşadır. Söylediklerinizi herhalde anlamamıştır.
  • Basit ve kısa yönergeler verme alıştırması yapın. Ali çatal bıçaklarla oynamayı bırak. Sütü mutfaktan al ve sofrayı kur. Haydi, çabuk ol. Okula geç kalıyoruz. Acele et. Bugün beden eğitimi dersin var, unutma. Şortun, merdiven sahanlığının üstünde" demek yerine "Lütfen mutfaktan sütü getir." deyin çünkü her şeyi arka arkaya söylediğinizde ilki hariç yapması gerekenlerin hemen hemen hiç birini hatırlamayacaktır.
  • Ondan bir şey yapmasını istediğinizde, sözünüzün sonunda gitmesine izin vermeden önce ondan söylediklerinizi tekrar etmesini isteyin.
  • Bir sonraki görevini ona söylemeden önce, onun bir öncekini yapıp yapmadığına bakın ve eğer yapmışsa ona övgü dolu sözler söyleyin. "Aferin. Şimdi bardaklara biraz süt koy. Harika! Şimdi de..." Eğer zaman kısıtlıysa bunu bir oyun haline getirip, görevi belirli bir süre içinde getirmesini sağlayabilirsiniz. Bu, onun eğlenmesini de sağlayacaktır.

2. Durup ve düşünmek
Çocuğunuza durup düşünmeyi öğretin ve bunu ona düzenli olarak anımsatın

3. Kendi kendine konuşma
Çocuğunuzdan odaklanmasına yardımcı olması amacıyla "kendi kendine konuşmasını" isteyin. Kendisine sorular sormasını sağlayın ve ona yanıtları vererek elindeki görevin gerektirdiklerini yerine getirmesine yardımcı olun: "Neredeyim? Nerede olmam gerekiyordu? TV odasındayım ve mutfakta olmam gerekiyordu. Tamam, şimdi mutfaktayım. Ne yapmam gerekiyor? Evet, sütü buzdolabından almalıyım. Tamam, sütü aldım. Bununla ne yapmam gerekiyor?" gibi.


OTİZM VE OTİZMLE BAĞLANTILI RAHATSIZLIKLAR


Otizm ve otizmle bağlantılı rahatsızlıklar, otistik spektrum rahatsızlıkları olarak adlandırılmaktadırlar. Eskiden, otizmin nadir görülen (her 1000 çocuktan 1 'ini etkileyen) bir rahatsızlık olduğu düşünülürdü. Ancak geçtiğimiz yıl içerisinde otistik spektrum rahatsızlığı tanıları yaklaşık olarak 4 katına çıkmıştır ve her 1000 çocuktan 6'sının otistik olduğu anlaşılmıştır. Bunun nedeni günümüzde bu rahatsızlıkların daha bilinçli olarak tanınması ve belirlene-bilmesidir. İleri düzeyde otizm, global öğrenme güçlüğü ve epilepsi bağlantılıdır ve bir diğer adı da yaygın gelişim bozukluğudur. Bu rahatsızlık çok hafif ya da çok şiddetli olabilir ve buna göre de öğrenme ve konuşma güçlüğü farklı düzeylerde olabilir.

Otizm, beynin gelişiminde yaşanan bir sorundur. Genelde 3 yaşından önce başlar ve çoğu zaman doğuştan gelen anlaşılması zor anormallikler söz konusudur. Çocuk ciddi biçimde rahatsız olmasına karşın, normal görünebilir. Bu tür bir durum halka açık yerlerde anne baba için son derece utanç verici olabilir çünkü herkes çocuğun normal olduğunu, sadece anne babanın görevlerini yapmadığını düşünür. Otizm spektrumundaki hafif rahatsızlıklara verilen çeşitli adlar vardır: Asperger sendromu (konuşmada gecikme yoktur), normal zekadaki bir çocuğun başkalarıyla özdeşleşmekte zorlanmasına ve garip, farklı, bazen de sakar gözükmesine yol açan Kanner sendromu gibi. Otizmi KKK (kızamık, kabakulak, kızamıkçık vb.) aşıları ile ilişkilendiren raporlar olsa da, bu güne kadar yapılan hiçbir geniş çaplı araştırma bu görüşü desteklememektedir ve çocuğunuz bu aşılarla büyük olasılıkla daha güvende olacaktır.

Otizm için bir test yoktur ve otizm tanısı konulması bu konuda uzman bir kişinin çocuğun doğduğu günden beri gözlemlenen semptomlar ile ilgili ayrıntılı sorular sorması, okuldan raporlar alınması, çocuğun doğrudan gözlemlenmesi ve konuşma, dil ya da meslek konularında uzman kişilerden fikir alınması ile mümkün olabilir.

Sosyal etkileşim sorunları
Otistik çocuklar genellikle sosyal açıdan sıkıntılı ve soğukturlar. Kendi dünyalarında yaşarlar ve sıra dışı ilgi alanları da sınırlıdır. Çoğu insanın gerçekleştirdiği karşılıklı sohbetleri yapamazlar ve göz kontağı kurmaktan kaçınırlar. Sözel olamayan jestleri anlayamazlar ve genelde başkalarının ne düşündüğünü ya da hissettiğini kavrayamazlar. Duygudaşlık noksanlıkları bulunduğu için, örneğin biri incindiğinde, garip davranışlar sergileyebilirler. Tumturaklı bir tavırları vardır ve anlaşılmaz nedenlerden dolayı kolaylıkla gücenebilirler. Anne babalarına normal çocukların yaptığı gibi bağlanamazlar, bu yüzden de son derece tepkisiz olabilirler.

İletişim sorunları
İleri düzeyde rahatsızlığı olan çocuklar hiç konuşmayabilirler. Daha az rahatsız olanlar ise garip ya da tumturaklı konuşabilir, sıra dışı sözcükler kullanabilir ya da sözcükleri garip bir biçimde kopyalayıp tekrar edebilirler. Konuşmaları tam olarak söylendiği biçimde algılayabilirler. Örneğin ona "Git sütü içeriden al." deyip, "Buraya getir." demeyi unutursanız, çocuk sütle birlikte istediği yere gidebilir ve siz de onun gelmesini boşuna bekleyebilirsiniz.

Merasimler ve rutinler
Otistik çocukların bazı şeyleri sürekli olarak aynı biçimde yapmaları gerekir. Rutinin dışına çıkılması çocuğun çok üzülmesine, hatta sinir nöbetleri geçirmesine neden olabilir. Buna çocuğun anlamadığı bir dünyada her şeyin aynı ve kalıcı olması için verdiği çaba olarak bakılmalıdır. Çocuğun tabak çevirmek, heyecanlanınca el çırpmak, kitabın sayfalarını hızla çevirmek gibi çeşitli merasimleri olabilir. Bu alışkanlıklar tren zaman çizelgeleri, model otomobiller, listeler ya da sayılar gibi saplantılara dönüşebilir. Otistik çocuklar oynarken hayal güçlerini kullanamazlar; bu yüzden de çeşitli rollere bürünmek yerine genellikle oyuncaklarını dizer, döndürür, koklar ya da onlara dokunurlar. Otomobiller, trenler, sayılar ya da tarihi konular gibi izole alanlara saplantılı bir ilgi duyabilirler.

Otistik bir çocuğa yardım etmek
Otistik çocukların özel nitelikleri olabilir. Çoğunlukla yalan söyleyemezler, özel yeteneklere ya da ilgi alanlarına sahip olabilirler ve başkalarının kolaylıkla bıkabileceği işleri bıkmadan usanmadan yapabilirler. Eksantrik profesör tiplemesi, Asperger sendromuna güzel bir örnektir. Otistik çocukların çoğu zaman gerekli destek için uzmanlardan oluşan bir topluluğa gereksinimleri vardır. Eğer çocuğunuzun bu tür bir rahatsızlığı olduğundan şüpheleniyorsanız, doktorunuzdan sizi bir çocuk doktoruna ya da çocuk psikologuna yönlendirmesini talep edin. Dikkatli bir eğitim programı ve okula karşı yapı ve rutine dayalı bir yaklaşım belirlemek için uzmanların erken müdahalesi büyük önem taşır.

Otistik bir çocuğun anne babası olmak çok çaba gerektiren, yorucu bir iştir. Anne babanın çocuklarıyla arasındaki bağ kimi zaman ciddi biçimde zedelenebilir. Ebeveynlerin morali bozulabilir ve depresyona girebilirler. Çocuk yaşıtları gibi ilgi ve sevgi gösteremez, bu da ilgilerine karşılık bekleyen anne baba için çok üzücü olabilir. Çocuk da aşırı derecede yorgun olan anne babasından beklediği duygusallığı ve ilgiyi görmekte güçlük çekebilir. Doğru tanı konulması ve destek alınması, özellikle de sizin engelli bir çocuğa sahip olduğunuz gerçeğiyle yüzleşmenizi sağlayacaksa, çok yararlı olacaktır. Otizm ve DNHB olan çocuklar için bu konuyla ilgili sayfalardaki öneriler de yararlı olabilir.

DİĞER NADİR GÖRÜLEN SİNİRSEL-GELİŞİMSEL RAHATSIZLIKLAR

Davranış sorunları olan çocuklarda bu tür rahatsızlıklar gözden kaçabilir. Her türlü yönteme ve/veya okulun çabalarına karşın çocuğunuzun garip tavırları ya da davranış sorunları sürüyorsa, bir uzmana danışın. Sözel ya da Fiziksel tiklerle (istemsiz sesler ya da seğirmelerle) kendini gösteren Tourette sendromu gibi rahatsızlıklarda tanı konulup tedavi uygulandığında olumlu sonuçlar elde edilebilmektedir.

DEPRESYON

Davranış sorunları olan çocukların çoğunda depresyon olmamakla birlikte, kimilerinde ikisi birlikte görülebilir. Okul çağındaki çocukların yüzde beşinde ve ergenlik çağındakilerin yüzde sekizinde görülen depresyon, sık rastlanan bir rahatsızlıktır. Çocuklukta kızların ve oğlanların depresyona girme olasılıkları eşitken, ergenlik çağında kızlar daha çok depresyona girerler. Depresyonun çoğu zaman ne olduğu anlaşılmaz ve bu da ruhsal durumda değişkenlik, huysuzluk ve başa çıkılması güç davranışlar görülmesine neden olur. Depresyon tedavi edilebilir bir rahatsızlık olsa da, depresyonda olan çocukların yalnızca yüzde onu yardım için bir uzmana götürülür.

Depresyonun semptomları çoğu zaman belirgin değildir ve kolaylıkla gözden kaçabilir. Ruh halinin negatif olması, keyif alamama (çoğu zaman kendini sıkıntı olarak dışa vurur) ve düşük enerji seviyesi - sürekli olarak yorgun olma, huysuzluk, uykusuzluk - bu semptomlar arasında sayılabilir. Çocuk gergin olabilir ve intiharı ya da kendini incitmeyi düşünebilir. Normal etkinliklerinden ve arkadaşlarından uzaklaşır, sessizleşir, içe kapanır ve ruh hali sürekli değişir. Küçük çocuklarda ağrı ve sancılar görülebilir, çocuğunuz dizinizin dibinden ayrılmak istemeyebilir, sürekli mızmızlanabilir, çabuk tedirgin olabilir, daha korkulu ve gergin olabilir.

Depresyonun birçok nedeni vardır ama bu neden genellikle genetik ve çevresel etmenlerin bir kombinasyonudur (örneğin ailede depresyonun bir geçmişi olması ve yaşamda gerçekleşen olumsuz olaylar).

Çocuğunuzun duygusal durumunun farkında olmanız ve kötü hissettiğini düşündüğünde yanında olup onu desteklemeniz önemlidir. Çocuğunuzla konuşun ve depresyona girmesini tetikleyen bir olay ya da kronik bir rahatsızlık olup olmadığını, sizin bu konuda bir yardımınız dokunup dokunamayacağını anlamaya çalışın. Eğer bu tür sorunların var olduğunu biliyor, ancak kendi kendinize başa çıkamıyorsanız yardım alın. Çocuğunuz sizin sorularınızdan rahatsız olabilir ve kendisini kötü hissetmesinin nedenini bilemeyebilir ama onu dinleyerek ve yardıma hazır olduğunuzu belirterek desteğinizi gösterebilirsiniz. Çocuğunuzun bazı etkinlikleri diğerlerinden daha çok sevip sevmediğine dikkat edin ve eğer böyle etkinlikler

varsa, günlerini buna göre düzenleyin. Eğer çocuğunuzun yılgın görüntüsü birkaç hafta boyunca devam ediyorsa, doktorunuzdan sizi bir uzmana veya ergenlik çağı zihinsel sağlığı ekibine yönlendirmesini isteyin. Çocuklar çoğu zaman psikolojik tedavilere (özellikle de bilişsel-dav-ranış terapisine) yanıt verirler. Antidepresan ilaçlar da işe yarayabilir.

GERGİNLİK

İleri düzeyde gerginlik, panik ataklar, ciddi fobiler (korkular), saplantılı ve/veya dürtü etkisiyle yapılan davranışlar için çocuk ruh sağlığı konusunda uzman bir kişiye danışılmalıdır.

YEME BOZUKLUKLARI

Eğer çocuğunuzun yeme alışkanlıkları ya da diyeti yaşam stilini etkiliyorsa, yardım almanız gerekir çünkü erken müdahale hastalığın olası bir sonucu için daha iyi bir varsayı sağlar. Anoreksi (çocuğun yemekten kaçındığı, şişmanlıktan korktuğu, kilo verdiği ve çarpık bir vücut imgesine sahip olduğu bir tür rahatsızlık) ve blumia (çocuğun yediklerini çıkartması ve kusması) gibi rahatsızlıkların da tedavisi vardır.

ÖNEMLİ NOKTALAR
  • Eğer doğru tanı konulmazsa, aile ve çocuk yanlış bir şekilde birbirlerini suçlayabilirler.
  • Çok sayıda çocuk yanlış yere "yaramaz" damgası yer.
  • Çocuklarda görülen "kötü" davranışların nedeni duyma kaybı, iyi görememe ya da kronik bir hastalık gibi tıbbi bir durum olabilir.
  • Kötü davranışları, disleksi gibi bir öğrenme güçlüğü ya da dil ve iletişim güçlükleri tetikliyor olabilir.
  • Dikkat noksanlığı hiperaktivite bozukluğu (DNHB) sanıldığından daha sık görülen bir rahatsızlıktır; ilaç tedavisine ve diğer tedavilere iyi yanıt verir.
  • Otizm davranış sorunlarının ender rastlanan bir nedenidir ancak daha hafif düzeydeki otizme sıklıkla rastlanır ve eğitimsel müdahalelere iyi yanıt verir.
  • Sinirsel-gelişimsel bozukluklar çoğu zaman bir arada görülebilir ve depresyonla daha karmaşık hale gelebilir.
  • Eleştiri ve suçlama, çoğu rahatsızlığın kötüye gitmesine neden olur.
  • Övgü, destek; katı ve tutarlı disiplin iletişimi düzeltecek ve hem çocuğun hem de anne babanın bu durumla başa çıkmasına yardımcı olur.
  • Çoğu rahatsızlık tedavi edilebilirdir, ya da en azından tanı konulmasından ve anlaşılmasından yarar sağlanabilir.
  • Erken farkına varma ve müdahalede bulunma, sorunların yerleşmesini engelleme açısından büyük önem taşır.

  

Bu yazı 10587 kere okundu.

Yorum Ekle Arkadaşına Gönder Çıktı Al Yukarı
Ne tür rahatsızlıklarınız var?
Bu anketin sonuçları anket tamamlandıktan sonra yayınlanacaktır.

ana sayfam yap | sık kullanılanlara ekle | iletişim | kullanım şartları | site haritası
Bu sitede yer alan bilgi, belge ve resimler yazılı, görsel veya daha başka bir yöntemle çoğaltılamaz, tamamen ya da alıntı yapılarak kullanılamaz.