Haberi Paylaş

Google Yahoo Facebook Mixx Digg StumbleUpon Del.icio.us reddit Bu Nedir?

İçki içmek insanlara verdiğimiz tepkilerin değişmesine yol açarak ilişkilerimizi çok olumsuz şekilde etkileyebilir.

 

Bir baba çocuklarına karşı tutarsız davranmaya başlayabilir ve onlara karşı sabrını yitirebilir. Bu durum çocuklarının saygısını kaybetmesiyle sonuçlanabilir. Çocuklar babalarına isyan ederek veya kabuklarına çekilerek yanıt verebilir. Erkek, eşinin gereksinimlerine ve isteklerine karşı duyarsızlaşır. Akşamları arkadaşlık edemez hale gelir ve genelde koltukta uyuyakalır. Eşi yakınmaya başlarsa savunmaya geçer. Sinirini kontrol altına alması zorlaşır ve sık sık öfke patlamaları yaşamaya başlar.

Simon memur olduğu devlet dairesinde merdivenleri adım adım ve çok çalışarak tırmanmıştı. İşte yeni uygulamalar arttıkça işten sonra içtiği içki lerin sayısı artmaya ve Simon eve döner dönmez yığılıp kalmaya başlamıştı. Karısı yaptığı yemeklere hiç dokunmamasına alınır olmuştu.

 

Akşam haberleri başlayınca biraz doğrulan Simon bu sefer de çocuklara bağırırdı. Oysa çocuklar ödevlerine yardım etmeye veya yemekten önce birlikte futbol oynamaya hazır bir babaya alışkındı. Eşi Simon’a neler olduğunu anlatmaya çalışsa da bu Simon’un pek umurunda olmadı. Hatta yardım alması için yalvardı bile ama Simon eşinin olayı abarttığını söyleyerek patronlarını suçlamaya başladı. Londra’da katıldığı iki günlük toplantının ardından eve dönüp de eşinin çocukları da yanına alarak evi terk ettiğini görünce hem şaşırdı hem de çok üzüldü. Eşi bir ev tutmuş ve kendine ulaşılabilmesi için yalnızca kız kardeşinin adresini bırakmıştı.

 

Çok içki içen kişi anneyse, yine aynı olaylar yaşanabilir. Anne, ailesiyle ilgili üstelenmesi gereken sorumluluklara gereken önemi vermezse kocası kontrolü eline alabilir. Bu durum da kadını kızdırır. İçtiği zaman çok abarttığı veya saçmaladığı için çocuklar annelerini ciddiye almamaya başlar.

 

“Git buradan ve kendine yaşayacak başka bir yer bul – senin gibi bencil insanların zorluk nedir öğrendiği bir yer” diye bağırdı Mary. Tina kapıyı çarparak evden çıktı ama bu sefer son tartışmalarında yaptığından daha hızlı çarpmıştı. Sırt çantası zaten hazırdı ve tren bileti ve okuldan arkadaşının telefon numarası da içindeydi. Annesi gece boyunca içerse böyle olacağını biliyordu ama son zamanlarda bu durum sık tekrarlanmaya başlamıştı. Ertesi sabah Mary panik içinde uyandı ve hayal meyal kızıyla kavga edişini hatırlayarak suçluluk duygusuyla doldu. Neden kızıyla doğru düzgün konuşamıyordu, neden hep kavga ediyorlardı, neden bu kadar sorumluluk sahibi bir anneyken hayatının kontrolünü kaybetmeye başlamıştı?

 

Tina’nın sevgisini ve saygısını geri kazanmak Mary’nin iki yılını aldı. Bu süre içinde Mary daha önceki en az iki yıl boyunca göz ardı ettiği bir durumla yüzleşmek zorunda kaldı – içki içtiği zamanlarda kötü huylu, kırıcı ve iğneleyici bir tarafı ortaya çıkıyordu ve ne kadar içtiğini kontrol altında tutamıyordu.

 

Alkol kişinin ailesini ve parasını eritir. Ailece yapılan tatillerde harcanan para artık içki ye gidiyorsa insanlar birbirine öfke duymaya başlarlar. Alkol kişinin beyninden çok bankadaki hesabını tüketir ama her ikisini de çok ciddi sonuçları olur.

 

İçki içmek evliliklerin bitmesinin önemli bir nedenidir. Bazı insanlar yalnızca ayrılmaya niyetli olduklarının işaretini verir ve içki içen kişi bu mesajı alarak ona göre davranır. Bazen mesaj duyulmaz veya kişiye ulaşamaz. Bazen bir eş ayrılırken ilişkilerinde bazı şeylerin değiştiğinin farkındadır ama nedeninin Alkol olduğunu her zaman anlayamayabilir.

 

Bir anne veya baba ailesini etkileyecek kadar içki içiyorsa utanç verici durumlara yol açabilir. Çocuklar eve arkadaşlarını davet edemezler. Alkol sorunu sanki ailenin üzerine atılan bir iftiraymış gibi gizli tutulur.

 

Ailelerde Alkol yüzünden yaşanan sorunlar Bunun neden yaşandığını 9 ve 10. sayfalarda anlatmıştık. Bir anne, baba ya da başka bir yakın akrabanın Alkol sorunu varsa ikinci neslin Alkol alırken çok dikkat etmesi gerektiği söylenir.

 

Hepimiz birilerinin “İçki zorluklarla başa çıkmamı sağlıyor.” veya “ Alkol sorunlarıma çözüm sağlıyor, kendisi bir sorun değil.” ya da “Sakinleşmek için bir içki ye ihtiyacım var.” dediğini duymuşuzdur. Alkol bir sakinleştiricidir ve zihniniz veya bedeniniz gerginse Alkol sizi rahatlatır. Çok içerseniz Alkol sizi uyutur.

 

Ancak araştırmalar gerginliği azaltmak için düzenli olarak içmenin tam tersine de yol açabileceğini göstermektedir. Eğer sinir sisteminiz Alkol e alışırsa sinir hücreleriniz bir doz daha fazlasını istemeye başlar. Örneğin uyumak için düzenli olarak bir kadeh içiyorsak içmeden uyumakta zorlanır hale geliriz.

 

Andrew zorlu müşteriler ve patronunun kendisine koyduğu hedefler yüzünden işinde güçlüklerle karşılaşan bir pazarlamacıydı. Öğle yemeğinde rahatlamak için bir içki içerse işten sonra eve gitmeden daha çok içmek istiyordu. Akşama evde bir içki daha içerse neredeyse yirmi dört saat vücudunda biraz Alkol bulunuyordu. Sonra, sabahları eskisinden daha gergin ve endişeli hissetmeye başlamıştı. Bunun, gün içinde kendisini bekleyen sıkıcı düşüncelerle ilgili olduğunu düşünüyordu ama aslında neden, bir sonraki içki yi “isteyen” vücut kimyasıydı.

 

Stresle başa çıkmak için içki içmenin yaratabileceği bir başka ters etki daha vardır – endişenin azalıp performansın yerinde kalacağı miktarı doğru ayarlamak zor olabilir. Düğünde konuşma yapmaktan korkan gelinin babası genelde sınırı çoktan geçmiştir! Gerilimle başa çıkmanın başka yolları da vardır. İşte yoğun olan pek çok insanın kullandığı bazı ipuçları:

 

 •  İnsanların sizden neler bekleyebileceğini sınırlayın. Hepimizin “hayır” deme hakkı vardır. İnsanlara neyi ve ne kadar üstlenebileceğinizin bir sınırı olduğunu söylemenin bir sakıncası yoktur.

 •  Kendinize – ve başkalarına –karşı sakin davranın. Mükemmeliyetçi olmayın. Eldekilerle yapabileceğinizin en iyisini yapın. Sadece “iyi” olmak da yeterlidir.

John çok mükemmeliyetçi gururlu bir adamdı. Ne zaman evde tamir edilmesi gereken bir arıza olsa kendisine ve ailesine cehennem azabı çektirir ve vidayı asla yerine tam olarak geçiremezdi. Eve tamirciler geldiği zaman bir gecikme olursa sinirlenirdi. Ailesi en sonunda sinirinin ne kadar anlamsız olduğunu John’a anlatınca yeni bir yaklaşım benimsemeye başladı. Acele etmek yerine işlerini yapmak için zaman ayırmaktan hoşlanır hâle geldi. “Her şey kontrolüm altında” en fazla söylediği cümle olmuştu. İçinde bulunduğu anda yaşamayı öğrendi ve kendisini baskı altında hissetmeden bundan zevk almaya başladı.

 

 •  Değiştiremeyeceğiniz şeyleri kabullenin. Kazanabileceğiniz savaşlara girin, kazanamayacaklarınıza değil. Değiştiremeyeceğiniz şeyler uğrunda sinirden tutuşmanın anlamı yoktur.

 •  İşbölümü yapın! Eğer işte geçirdiğiniz bir günün ardından evdekileri çekemiyorsanız ailenizin daha çok sorumluluk yüklenmesini sağlayın. Ama bunu onlardan kesin ve açık bir dille isteyin yoksa ciddi olduğunuzu anlamayabilirler. Ve herkese görevini tam olarak yerine getirmesi gerektiğini söyleyin. İşyerinde insanlar işbölümü yaptıklarını sanabilir ama diğerlerinin sizin üzerinizdeki yükü azaltmak için yapabileceği başka bir şey var mı diye bir kere daha kontrol edin.

 •  Eleştirilere nasıl tepki verdiğinizi ölçün: Eğer doğru bir eleştiriyse bundan neler öğrenebilirsiniz? Eleştiri doğru değilse başkalarının da fikrini beyan etmeye hakkı olduğunu hatırlayın. Aynı fikirde olmak zorunda değilsiniz.

 •  Yapacak çok şey mi var? Eğer çok işiniz olduğunu ve “Bu kadar yükün altından kalkamam.” Diye düşünmeye başlamışsanız gerginliğiniz artar. Kendinizi yavaşlatarak ve işleri sırayla yaparak bu durumun üstesinden gelmeye çalışın.

 

 

Alkol sakinleştiricidir. Uyku zamanı içilen bir kadeh, insanların daha kolay uykuya dalmasına yardımcı olur. Ancak Alkol vücutta yandıkça kandaki seviyesi düşer – yani kişi uykuya Alkol ün etkisiyle yapay olarak dalmışsa sabah saat 2 veya 3’te birden uyanabilir.

 

Alkol ün uyku ilacı olarak kullanılmasının başka bir olumsuz yanı da iki, üç hafta boyunca düzenli olarak içki içerseniz beynin uyku merkezi Alkol alınmasını beklemeye başlar ve onsuz kolayca uykuya dalamaz. Bazı insanlar uykuyu alamadıklarını hissederlerse endişe duyarlar. Yedi veya sekiz saat uyumanın sihirli bir etki yapacağına inanırlar. Ancak kişinin ne kadar uykuya gereksinim duyduğu değişir ve pek çok insana dört veya beş saat uyku yeterlidir. Ancak onları meşgul edecek ve ilgilerini çekecek pek bir şey yoksa endişelenmeye başlarlar, yatağa daha erken saatte giderler ve daha çok uyumaya çalışırlar. Ancak kişi kendi kendine uyku getiremeyeceği için bu zor olabilir – beynin uyku merkezinin kendi ritmi vardır. Uyuyamadığı için endişe etmek, uyku kaçırmanın ideal bir yoludur.

 

Uyku ilacı alıyorsanız içki içmemeye özen gösterin çünkü Alkol bu ilaçların etkisini artırır.

Alkol ün ilk etkisi – ortam uygunsa – insanın kendisini iyi hissetmesidir. Ancak kandaki Alkol miktarı düşmeye başlayınca kendinizi yorgun ve keyifsiz hissetmeye başlarsınız. Bu, bazı insanların neşesiz, umutsuz duygulara ve düşüncelere kapılmasına neden olur.

 

 

İlk olarak doğrudan yüzüne söyleyenler kendi torunları oldu: “Büyükanne, neden sürekli şarap içiyorsun?” Kocasının uzun süren hastalığı ve sonunda ölümünden beri hissettiği yalnızlık duygusunu bu yıllar süresince kendi gereksinimlerine boş verdiği ve arkadaşlarıyla görüşmeyi bıraktığı için daha yoğun yaşanmaktaydı. Kocası öldüğünden beri artık onun acı çektiğini görmek zorunda kalmıyor olmasına rağmen hayatı daha da kararmıştı. İlk başta şarabın yardımı oluyordu ancak artık bırakamadığı ve bırakmak da istemediği bir alışkanlık halini almıştı. Kızı iki çocuğuna okuldan geldiklerinde bakması için bir bakıcı aramaya başlamıştı. Annesinin ne yapacağı belli olmadığı için çocuklarını onunla bırakmaya artık güvenemiyordu. Ancak bu, annesinin başka insanlarla sahip olduğu tek bağı da koparırdı ve bu yüzden bir türlü gönlü varmıyordu.

 

Bir kadeh içki den sonra kendinizi iyi ve mutlu hissediyorsanız karamsar bir öneminizi atlatmak için içki yi kullanabilirsiniz. Bazı insanlar buna diğerlerinden daha eğilimlidir ve mutsuzluğun ve karamsarlığın hiç neden yokken ortaya çıkabildiği depresyon adında bir hastalık vardır. İyi arkadaşlar edinmek ve canlı bir sosyal hayat sürmek depresyona iyi gelir – ama ilaç olarak içki içmek genelde yararlı olmaz. İyileşmenin en iyi yolu düşüncelerimizi toplamak, başkalarıyla ilişkilerimizi güçlendirmek ve yeni hobiler edinmektir. Depresyon veya bilinen diğer adıyla “bunalım” bazı insanları tehdit ettiğinde Alkol almak yerine daha yararlı buldukları bazı yöntemler aşağıda verilmiştir:

 

 •  Depresyon bir tür yorgunluktur: Sanki zihinsel pilleriniz bitmiştir ve şarj edilmesi gerekmektedir. Piller bitikken beyniniz normal zamanda olduğu gibi verimli çalışamayabilir, o yüzden kendinize çok sert davranmayın. Başladığı gibi aniden bitebilir. Ya da adım adım geçebilir: Bazı günler kendinizi kötü hissederken, kendinizi iyi hissettiğiniz günlerin sayısı giderek artabilir.

 

 •  Yanlış düşünceleri bırakın: Örneğin, bir kişi yaptığınız bir şeyi eleştirebilir – bu sizin “tamamen başarısız” olduğunuz anlamına gelmez. Gerçekte çoğu zaman işleri doğru yapıyorsunuzdur.

 

 •  Kontrolü elinizde tutun: Bir şeyler yanlış gidiyorsa bunun felaketle sonuçlanmamasına dikkat edin. Bir hata yapmış olabilirsiniz ama bu sizin işinizin tamamen bittiği anlamına gelmez. Siz, güçlü ve zayıf yanları nızla, sahip olduğunuz deneyimlerle ve becerilerinizle yine olduğunuz insansınızdır. Hiçbir şey dünyanın sonu değildir.

 

 •  Başkalarının aklını okuduğunuzu sanmayın: Hemen olumsuz bir sonuç çıkarmayın. Bazen otomatik olarak insanların sizin hakkınızda kötü düşündüğüne mi inanıyorsunuz? Eğer öyleyse insanlar bir şey diyemeden veya yapamadan onlara saldırgan davranmaya veya savunmaya geçmeye başlarsınız. Bu şekilde arkadaşlıklar veya eğlenceli ortamlar bozulabilir. İnsanların aklını okumaya çalışmayın. Bize açıkça söyleyene kadar insanlar bizim hakkımızda ne düşünüyor veya ne hissediyor bilemeyiz. Başkalarının ne düşündüğü her zaman önemli değildir – size, ne kendinizi daha iyi hissettirecekse öyle davranın.

 

 •  Belirli kurallara göre yaşamaktan kaçının: Eğer çok yüksek beklentileriniz varsa kendinizi çok başarısızmış gibi hissetmenin yolunu açarsınız. “Yapmalıyım,” “Başarmalıyım” diye düşünmek, bütün hedeflerinize ulaşamazsanız suçluluk duymanıza ve hayal kırıklığına uğramanıza neden olur. Kendinize (ve başkalarına!) fazla yüklenmeyin. Daha affedici olun. “Zorundayım” yerine “Böyle olmasını isterim.” Veya “Bunu tercih ederim.” gibi cümleler kullanın.

 

 •  Fırsatlara açık olun: Geçmişi sürekli canlı tutarsanız (“İşte yine başladık.” Veya “Zaten hep böyle olur.”) yeni deneyimler edinme şansını kendinizden esirgersiniz ve yeni açılımlar yapma fırsatını kaçırırsınız.

 

 •  Siyah beyaz düşünmekten kaçının: Siz de dahil hiç kimse tamamen başarılı veya tamamen başarısız değildir. Böyle düşündüğünüzü fark ederseniz dikkatli olmalısınız. Bir hata yaptı diye kimseyi defterden silmeyin. Kendiniz de dahil.

 

 •  “Zavallı ben”lere dikkat edin: “Hiç kimse benim neler yaşadığımı bilmiyor.”, diye düşünmek çok değerli duygusal enerjinizi boşuna harcamanıza yol açabilir. Size yardımcı olmak isteyebilecek insanları kendinizden uzaklaştırabilirsiniz. Bazen sizden daha kötü durumda olan insanların varlığını hatırlamak yardımcı olabilir. Eğer başınıza kötü bir şey gelmişse bunun içinize işlemesine izin vermeyin. Neden başkalarına sizi kötü durumda görme zevkini tattırasınız?

 

 •  Sesinizi yükseltin: Bu, kendinize daha çok değer vermenizi sağlar – ve başkalarının da aynısını yaptığını görürsünüz. Açık olun ve “İsterim.” “Bana göre” veya “Hayır istemiyorum.” şeklinde konuşun. Sakin ve kısaca konuşun ama geri adım atmayın. Gerekirse, sizi duyduklarından emin olmak için söylediğinizi tekrarlayın. Alkol ün yardımına sığınmayın – insanlar sarhoş saçması olduğunu sanabilir veya onlara saldırgan davranıyor gibi gelebilirisiniz. Her noktada sözünüzü geçirmeyi beklemeyin, yalnızca sizin için önemli olan konularda bastırın. Saldırgan davranmak insanları sizden uzaklaştırabilir. Birisinin yaptığı bir şey sizi kızdırmışsa, “Bu yaptığın beni çok kızdırdı. Şu şekilde davranmanı tercih ederim.” diyebilirsiniz. Bu şekilde daha önce göremedikleri bir şeyi onlara göstermiş olursunuz. Başka insanlar sizin ne düşündüğünüzü ve ne hissettiğinizi yalnızca söylerseniz bilebilir. Telepatiye güvenmeyin!

 

 •  Yalnızlığı yenin: Başkalarıyla iletişim içinde olmaya gereksinimimiz vardır. Sevdiğimiz bir kişiyi kaybetmek veya bir ilişkinin bitmesi kendinizi uyuşmuş hissetmenize yol açabilir. Ancak en kısa zamanda eski arkadaşlarınızla yeniden görüşmeye başlamanız ve yeni arkadaşlar edinmeniz çok önemlidir. İlk denemelerinizde başarılı olmazsanız cesaretiniz kırılmasın. Kulüpler, gönüllü yardım kuruluşları, kurslar yeni insanlarla tanışmak için idealdir. Gazetelerdeki ilanları takip edin.

 

 •  Sıkıntı ciddi bir zihinsel sorundur! Bu kadar farklılıkların bulunduğu dünyada ilginizi çekecek bir şey mutlaka bulunur. Şiir yazmaya başlayın, bonsai uzmanı olun, araba motoru bakımı üzerine kursa gidin – ama bir şey yapın!

 

Son olarak, doktorunuz depresyonu üç ila altı haftada yenmenizi sağlayacak ilaçlar verebilir. Ancak yan etkilere karşı durabilmek önemlidir. Alkol antidepresanların etkisiyle birleşebilir. İçki içmek istiyorsanız ve bu, doktorunuzun talimatlarına karşı gelmiyor veya kendinize koydunuz bir kuralı çiğnemiyorsa en fazla bir kadeh için ve araba kullanacaksanız bu kadarını da içmeyin.