Arama  |  Anket Sonuçları  |  Site Haritası  |

13 Punto 15 Punto 17 Punto 19 Punto
İçme alışkanlıklarımızı neler belirler?
18.12.2007 11:40:01
Alkoller, adı verilen bir kimyasal madde grubu içinde olan etanol, şeker ve bira mayası birlikte
Alkol NEDİR?
Bira, şarap, cin, elma şarabı – ve dünyanın dört bir yerinde mayalama veya damıtma yoluyla yapılan sayısız içki nin – hepsi etanol içerir. Alkol ler, adı verilen bir kimyasal
madde grubu içinde olan etanol, şeker ve bira mayası birlikte mayalandırıldığında karbon dioksitle birlikte ortaya çıkar. Ortaya çıkan etanol miktarı, ne kadar şekerin mayalandırıldığına göre değişir. Ancak karışımın içindeki etanol oranı yüzde 14’ü aşarsa maya bozulur. Ortaya çıkan karbon dioksit bir bardak bira veya bir kadeh şampanyadaki köpüğü oluşturur.
 
Damıtma – içki yi kaynatma ve etanoldan oluşan kısmı çökertme –MS 800 yılında Orta Doğu’da Cahir ibni Hayyan tarafından bulunmuş- tur. Damıtma daha yoğun ve Alkol içki lerin üretilmesine olanak verir. Diğer bileşenler, aldığımız tadı artırabilir ama çok içersek baş ağrısı ve sarhoşluk yapabilir. Bir içki deki bileşen miktarı değişir – kırmızı şarap ve brendi gibi koyu renkli içki lerde daha çok bileşen vardır ve bu yüzden açık renkli içki lerden daha çok sarhoş eder. Başka bileşenler içki ye renk, tat ve özellik verse de beynimizde değişiklik yapan etanoldur. Bu değişiklik, ortama göre neşelenmemize ve gevezelik etmemize veya rahatlayıp uyumamıza neden olabilir. Kutlamalar, özel olaylar ve arkadaşlarla buluşmalar içki içmek için ortam yaratır. İçki sektörünün reklam ve pazarlama uzmanları, Alkol ün güzel yanlarına inanmaya devam etmemizi sağlar. Etanol, zehirlenmenin bazı nahoş etkilerine de neden olur – düşünmemizin ve tepkilerimizin yavaşlaması, sinirlilik ve o anın etkisiyle daha sonra pişman olunabilecek hareketler yapma eğilimi gibi.
 
 
Günümüzde pek çok insan miktarı ölçmek için Alkol “birimleri”nden yararlanmaktadırlar. İngiltere barlarında cin için kullanılan ölçü (24 mililitre) bir birim kabul edilir (İskoçya’da kullanılan ölçü bundan biraz daha fazladır). Bir ölçü, yukarıdaki resimde gösterilen miktarda Alkol içerir. Alcopop’un 275 mililitrelik bir şişesinde bir buçuk birim Alkol vardır.
 
Bir içki nin sertliği yüzde kaç Alkol içerdiğiyle ölçülür (%v/v), örneğin cin %40 v/v, bira % 3-5 v/v, Alcopop %5 v/v’dir.
 
Kandaki Alkol miktarını ölçmek için, 100 mililitre kanda bulunan Alkol (miligram) miktarını ölçeriz. Bu, “100 ml kanda şu kadar mg Alkol ” olarak veya “% mg” olarak yazılır.
 
BİR BİRİM Alkol NE KADARDIR?
 
Kabaca, boş mideye içilen bir birim Alkol , erkeklerde en fazla %15 mg Alkol seviyesine ulaşılmasına yol açar. Bu, daha sonra değineceğimiz nedenlerden kadınlarda yüzde 30’a varan oranlarda daha fazla olacaktır. Mevcut yasalara göre araba kullanabilme seviyesi %80 mg’dır. Bu seviyede trafik kazası yapma riski iki katından fazladır. Deneylerde Alkol seviyeleri yalnızca %50mg olan (yasal sınırın altında) otobüs şoförleri, otobüslerinin geçemeyeceği kadar dar yerlerden geçmeye çalışmışlardır. %400 mg’ye varan Alkol seviyesi beyinin solunumu kontrol eden merkezini bloke edebilir ve özellikle sakinleştirici ilaçlarla beraber kullanılırsa ölümcül olabilir.
 
Alkol muayenesinde kullanılan birimler 100 ml nefese mikrogramdır (µg). Alkol muayenesinde kullanılan aygıt, her 100 ml nefeste bulunan Alkol oranını ölçer. Mevcut yasal sistemde araba kullanmak için sınır 100 ml nefeste 35 µg Alkol dür. Ortalamada Alkol vücuttan saatte yaklaşık %15 mg oranında atılır (yani saatte yaklaşık 1 birim Alkol temizlenir). Bu demektir ki bir gecede bir şişe içki içen bir kişi, ertesi sabah işe gitmek için bile yasal sınırın üstünde Alkol lü olabilir.
 
ESKİSİNE GÖRE DAHA ÇOK MU İÇİYORUZ?
İngilizler 100 yıl öncesine göre muhtemelen daha az içki içmektedir. Cin ve bira eskiden daha ucuzdu ve İngiltere büyük miktarlarda brendi ve şarap ithal etmekteydi.
1914’te Başbakan Lloyd George savaş için gerekli olan sanayi gücünün kazanılmasına Alkol ün engel olacağını düşünmüş ve içki satışını sınırlamıştır.
 
İçki tüketimi çok azalmış ve iki dünya savaşı arasındaki buhran yıllarında da düşük seviyede kalmıştır. Tüketim 1950’den sonra İngiltere’de ekonomik refahın görülmeye
başlamasıyla artışa geçmiştir.
 
Alkol içki lerden alınan vergi, içki içilmesini sınırlamıştır ancak 1950’den bu yana vergi, insanların ücretlerinin giderek daha küçük bir yüzdesini oluşturmaya başladıkça tüketim artmıştır. Gerçekte, Alkol ucuzlamıştır. 1965 ile 2000 arasında ortalamada her yetişkinin içtiği Alkol miktarı ikiye katlamıştır.
 
Günümüzde içki den kaynaklanan sorunlar artmaktadır. İngiltere’de Alkol den kaynaklanan karaciğer rahatsızlıklarının neden olduğu ölümler 1990’dan 2000 yılına iki katına çıkmıştır. İngiltere’de gençler bir oturuşta içtikleri Alkol miktarını artırmıştır. Avrupa’da sarhoş olmak amacıyla en çok içki içen gençler Danimarka’da bulunmaktadır.

İNSANLARIN İÇKİ İÇME ALIŞKANLIKLARINI ETKİLEYEN ETMENLER NELERDİR?
 
Genetik
Bazı insanlar Alkol ün tadını veya etkisini sevmezler. Bazı insanlar ise başlangıçta bu etkiden hoşlanırlar. Bu durum kişiliklerini ve genetik özelliklerini yansıtır.
 
İçkiden kaynaklanan sorunlar evde başlar. Ebeveynlerinden birinin veya her ikisinin de çok içki içtiği bir çocuk, aynısını yapmayı öğrenir. Ancak, genetik bir etmen de vardır. Kendi ebeveynlerinden birisinin Alkol sorunu olan evlat edinilmiş bir çocuğun, büyüdüğünde kendisi gibi evlat edinilmiş kardeşlerine göre Alkol sorunu yaşama ihtimali daha yüksektir.
 
Kimyasal yapıları birbirinin aynı olan tek yumurta ikizleri, yine benzer şekillerde içme eğilimi gösterirler çünkü insanların Alkol e karşı olan tavrı büyük oranda vücut ve beyin kimyalarındaki farkın sonucudur. İkizlerden birinin Alkol sorunu varsa diğerinin de Alkol sorunu yaşaması, (genleri birbirinin aynı olan) tek yumurta ikizlerinde (genleri normal kardeşlerinki kadar birbirine benzeyen) çift yumurta ikizlerine göre daha yüksek ihtimaldir. İnsanların hem Alkol ün etkilerinden hoşlanmasında, hem de Alkol ün bağımlı lık yaratmasında genetik etmenlerin rolü çok büyüktür.
 
Toplumsal etmenler
İçkiye yaklaşımımız, arkadaşlarımızın yaklaşımına benzeme eğilimi gösterir. Çoğu insanın arkadaş çevresi yirmi yaşından önce gelişir ve fazla değişmez. İnsanlar Alkol ün sosyalleştirici ve eğlendirici etkisinden dolayı ve sıradan hayatlarına değişiklik kattığı için içmekten hoşlanırlar. İngiltere’de televizyon izlemenin ardından içki içmeye gitmek boş vakitlerde en çok yapılan faaliyettir. Yeni bir işe başlamak veya evlenmek, kişilerin kurulu düzenini değiştirmelerine yol açabilir. Eşler birbirlerinin içki içme alışkanlıklarını etkiler. Örneğin, tek yumurta ikizi iki kız kardeş evlenmezse yetişkin hayatları boyunca belirli bir içki içme alışkanlığı yaşarlarken, kardeşlerden biri evlenirse alışkanlıkları değişmeye başlarlar. İnsanlar ilerleyen yaşlarında, 18 ila 25 yaşları arasında içtiklerinden daha az içmeye başlar.
 
VAKA HİKAYESİ: JANET
Moira ve Janet tek yumurta ikiziydi ve Londra’nın merkezinde iş yerlerine yakın bir yerde birlikte yaşıyorlardı. Janet’in müdürü dışa dönük bir insandı ve golf oynamayı çok severdi. Evlenmelerinin ardından kocasının bekarlık hayatına devam etmesi, ilk başta canını sıksa da Janet onu değiştirmeye çalışmak yerine kocasına katılmayı seçti. Janet gençliğinde Alkol den hiç hoşlanmazdı ve Moira kız kardeşinin elinde sürekli içki bardağı görmekten rahatsızlık duymaya başlamıştı.

İş ortamı
Bir kişinin yaptığı iş, içki içme alışkanlıklarını etkiler. Alkol ün çok tüketildiği meslekler arasında inşaat sektörü, içecek alım satımı, otel ve restoranlar ve insanları evlerinden uzaklaştıran işler yer alır – ordu ve pazarlama gibi.
 
Dini inançlar
Bazı dinler içki nin sınırlı içilmesini ve hatta içki den tamamen uzak durulmasını ister ve inananlar buna uyarlar. Alkol ün yol açabileceği sorunlardan bahseden ve binlerce yıl öncesinden kalmış dini yazılar bulunmaktadır. Bazı dinlerde Alkol e özel bir yer verilir, örneğin Musevi aile toplantılarında şarap içilmesi gibi. Müslüman toplumlar gibi sıkı toplulukların üyeleri de ara sıra içki içebilir ama dışlanma riskini göze alır. Ailelerinde makul oranda içmeyi öğrenmedikleri için içtikleri içki miktarını kontrol altında tutmakta zorlanabilirler.
 
İbadet eden insanlar Alkol süz ortamlarda yeni insanlarla tanışmayı ve sosyal ortamlarda bulunmayı başarabilirler. Bu, bizim toplumumuzdaki içki içilen pek çok sosyal ve hatta sportif olayla zıttır.
 
“Başa çıkmak” için içmek
Alkol en birinci uyuşturucumuzdur. Genellikle insanlar bir sorunla başa çıkmalarına veya sorunu görmezden gelmelerine yardımcı olduğu için içki içerler. Ancak kişi bağımlılık adı verilen kısır döngü içinde kapalı kaldıkça bir sorun bir başkasını doğurabilir. Alkol bağımlılığı çok ciddi bir sorun olabilir çünkü Alkol alanlar ne kadar çok veya sık içtiklerini kontrol edemeyebilir ve içinde bulundukları durumu değiştirmekte zorlanabilirler. Bu konuyu daha sonra açıklayacağız.

ÖNEMLİ NOKTALAR
  • Ne kadar içtiğimiz kısmen ailemizden aldığımız genlere bağlıdır.
  • Bazı meslekler çok içmeye neden olabilir.
  • Bir sorunu çözmek için içmek iki soruna yol açabilir.

  

Bu yazı 4489 kere okundu.

Yorum Ekle Arkadaşına Gönder Çıktı Al Yukarı
Ne tür rahatsızlıklarınız var?
Bu anketin sonuçları anket tamamlandıktan sonra yayınlanacaktır.

ana sayfam yap | sık kullanılanlara ekle | iletişim | kullanım şartları | site haritası
Bu sitede yer alan bilgi, belge ve resimler yazılı, görsel veya daha başka bir yöntemle çoğaltılamaz, tamamen ya da alıntı yapılarak kullanılamaz.