Gebe olduğunuzu öğrenmek ne kadar heyecan verici olursa olsun, siz ve eşiniz bu bebeği ne kadar çok istiyor olursanız olun, bu olay ürkütücü de olabilir. Bir bebek dünyaya getirmek yaşamınızın her alanında önemli değişiklikler yapmanız anlamına gelir.
İlgili Sayfalar
Gebelikle ilgili duygular
Gebe olduğunuzu öğrenmek ne kadar heyecan verici olursa olsun, siz ve eşiniz bu bebeği ne kadar çok istiyor olursanız olun, bu olay ürkütücü de olabilir. Bir bebek dünyaya getirmek yaşamınızın her alanında önemli değişiklikler yapmanız anlamına gelir. Bütün gün evde kalmak isteyip istemediğiniz (veya böyle bir olanağınızın olup olmadığı) ya da bebeğin bakımını eşinizle paylaşıp paylaşamayacağınız türünden bazı pratik sorunlarla yüzleşmek zorunda kalırsınız.
Çalışmayı bırakırsanız, yaşamınızın bir parçası olan çok sayıda dostunuzu ve iş arkadaşınızı yitireceksiniz. Ailenizin gelir düzeyindeki düşüş de sorun yaratabilir. Kendinizi birden tuzağa düşmüş gibi hissedebilir ve zaman zaman böylesine muazzam bir değişikliğe gerçekten hazır olup olmadığınızı sorgulayabilirsiniz; bu son derece doğaldır.
Bütün bu duygular bir bebek dünyaya getirmeye uyum sağlama sürecinin bir parçasıdır. Unutmayın, dokuz aylık gebelik süresinde yaşamınızın bu yeni evresine alışmak için yeterince zamanınız olacak, özgüveniniz artacak ve bütün bu sorunların üstesinden gelebileceğinizi göreceksiniz.
GEBELİK KONUSUNDA YAYGIN BAZI ENDİŞELER
Bebeğin normal olmayacağı endişesi
Anne baba adaylarının hemen hepsi gebeliğin şu ya da bu evresinde böyle bir korkuya kapılır. Oysa aslında bunun gerçekleşme olasılığı çok düşüktür. Anormalliklerin çoğu gebeliğin 12. haftasından önce ortaya çıkar ve erken bir düşükle sonuçlanır. Bu tarihten sonra pek az sorun çıkabilir. Gerekli önlemlerin alınması durumunda bebeklerin hemen hepsi normal doğar ve bir sakatlıkla doğanların çoğu da başarıyla tedavi edilebilir. Gebelik süresince sağlıklı bir yaşamın sürdürülmesi, bu riskin daha da azalmasını sağlayacaktır.
Doğum konusundaki kaygılar
Siz de, eşiniz de doğum konusunda endişe duyup, sancılara dayanıp dayanamayacağınızı merak edebilirsiniz. Ancak doğum sırasında neler olacağını ne kadar iyi bilir ve anlarsanız, kendinize güveniniz de o kadar artacaktır. Başka kadınların deneyimlerine fazla önem vermemekte de yarar vardır; her doğum birbirinden farklı olduğu gibi, insanların tepkileri de çok farklı olabilir. Doğum öncesi kurslardan yararlanın ve sorular sorarak sizi endişelendiren somut bazı korkularınızı giderme fırsatını değerlendirin.
Bebeği sevecek miyim?
Bazı kadınlar gebe kalmayı çok istedikleri halde, bebekle ilgili hiçbir şey hissetmemeleri nedeniyle çok endişe duyarlar ve günün birinde bebeği sevip sevmeyeceklerini çok merak ederler. Annelik duygusu gebelik sırasında birden ortaya çıkmaz. Ortada annelik edecek bir şey olmadıkça kendini anne gibi hissetmek çok zor olduğu gibi, ilk bakışta sevmek de pek öyle kolay değildir.
Bebekle ilgili duygularınız onun bakımını üstlendikçe ve onu tanıdıkça yavaş yavaş gelişecektir.
Gebe olduğunuzu öğrenmek sizi çok heyecanlandırsa ve bu bebeği çok isteseniz bile, bu olayın ürkütücü bir boyutu da olabilir.
Değişen ilişkiler
Bir erkek için gebelik, hiçbir zaman, vücudunda birçok değişiklik oluştuğunu hisseden bir kadın için olduğu kadar "gerçek" olamaz. Eşinin duyduğu o büyük heyecandan uzak durmak erkek için daha kolaydır. Kadın, eşine her zamanki ilgi ve sevgiyi gösteremeyecek kadar kendi gebeliğiyle ilgileniyorsa, erkeğin kıskançlık duyması da doğaldır. Gebelik sırasında birlikte zaman geçirmek ve aradaki yakınlığı korumak için bir şeyler yapmakta yarar vardır. Birkaç hafta sonra ikinizin de bebek bakımı dışında bir şey yapmak için zaman ve enerji bulamayacağınızı unutmayın.
Cinsellik ve gebelik
Gebeliğiniz normal seyrediyorsa cinsel ilişkinin düşüğe neden olacağını ya da bebeğe zarar vereceğini düşünmek için hiçbir neden yoktur. Özellikle mide bulantıları ya da yorgunluk hissinin arzuyu azaltabileceği ilk ve son haftalarda, bazı kadınlarda cinsel istek azalabilir. Gebeliğin sonlarına doğru karnınızın giderek büyümesi erkeğin üstte olduğu geleneksel pozisyondaki cinsel ilişkiyi güçleştirebilir.
Başka pozisyonları, örneğin eşinizin üzerine oturmayı ya da o arkanızdayken diz üstü çökmeyi deneyebilirsiniz. Bir süre için cinsel ilişkiye ara verseniz bile, fizik olarak yakın kalmaya ve birbirinize sarılmaya devam edin - bu size birbirinizi sevdiğinizi ve anne baba adayı olduğunuzu hatırlatacaktır.
TEK BAŞINA SORUNLARIN ÜSTESİNDEN GELMEK
Tek başınaysanız, normalde gebelik sırasında bütün kadınları kaygılandıran sorunlar size daha da ürkütücü gelebilir. Bu koşullarda arkadaşların ve ailenin özel bir önemi vardır. Geçmişte ailenizle aranız hiç iyi olmasa bile, aranızdaki bağı kuvvetlendirmeye çalışmanın zamanıdır; gerek şimdi, gerekse doğumdan sonra size sunulabilecek bütün yardımlara ihtiyacınız olacaktır. Ayrıca, doğuma tek başına hazırlanan ve benzeri sorunlarla baş etmek zorunda kalan diğer annelerle tanışmak da yararlı olabilir.
Eşiniz yoksa ya da yanınızda değilse, doğum öncesi kurslara yalnız katılmanız ya da doğumda yalnız olmanız gerekmez. Doğum sırasında istediğiniz herhangi bir kişinin, örneğin bir arkadaşınızın, kız kardeşinizin ya da annenizin yanınızda olmasını sağlayabilirsiniz.
Başlıca sorununuz maddi destekse, muhtarlıktan alacağınız bir belgeyle kaymakamlık aracılığıyla yeşil kart ve Sosyal Yardımlaşma ve Dayanışma Fonu'ndan sosyal yardım talep edebilirsiniz. Ülkemizde henüz tek başına doğum yapan annelere yardım sağlayan yeterli bir örgütlenme ağı yok, ancak sizi destekleyen bir çevre yoksa ilinizdeki sosyal hizmetler ve Çocuk Esirgeme Kurumuna, belediyeye, kadın örgütlerine ya da diğer sivil toplum kuruluşlarına başvurabilirsiniz. Size doktorunuz yardımcı olacak ve yol gösterecektir.
Bebekle ilgili sorunların üstesinden gelemeyeceğinizi düşünüyor ve bebeğinizi evlat edinecek bir aile ya da bir koruyucu aile arayıp aramamayı tartışmak istiyorsanız, size yine kuruluşlar yardımcı olabilir.
ÖNEMLİ NOKTALAR |
- Bebeğin anormal doğmasından korkmak çok yaygındır, ancak ciddi sakatlıklarla doğan bebek sayısının çok az olduğunu unutmayın.
- Gebelik sırasında eşinizi dışlamayın, süreci onunla paylaşın.
- Eşiniz yoksa, arkadaşlarınızın ve ailenizin sizi desteklemesini sağlayın ve tek başına doğum yapan başka kadınlarla tanışmaya çalışın.
- Maddi güçlüklerle karşılaşırsanız, çeşitli kuruluşlardan yardım isteyebilirsiniz.
|
Bu yazı 4596 kere okundu.