Plasenta bebeğin can damarıdır. Bol miktarda kanla beslenen plasenta göbek kordonu aracılığıyla bebeğe oksijen ve besin yanında, onu yaşamın ilk haftasında enfeksiyonlardan koruyacak antikorları da sağlar.
İlgili Sayfalar
Gebelikte sağlıklı kalmak
Plasenta bebeğin can damarıdır. Bol miktarda kanla beslenen plasenta göbek kordonu aracılığıyla bebeğe oksijen ve besin yanında, onu yaşamın ilk haftasında enfeksiyonlardan koruyacak antikorları da sağlar.
Ayrıca plasenta zararlı birçok mikrop ve maddenin geçişini önleyen bir güvenlik filtresi işlevi de görür. Ne var ki, tam bir engel oluşturamaz. Bazı enfeksiyonlar (örneğin AIDS ve kızamıkçık virüsleri) ve nikotin, Alkol ve diğer ilaçlar plasentadan geçer. Dolayısıyla, bebeği çevreleyen doğal ortam çok güvenli olsa da, ek bazı önlemler alarak, hatta yaşam biçiminizde bazı değişiklikler yaparak bebeğin sağlığını daha fazla koruyabilirsiniz.
Cenine kan yoluyla besin, oksijen ve onu enfeksiyonlardan koruyacak antikorları sağlayan, ayrıca zararlı birçok mikrobu ve maddeyi uzaklaştıran plasenta bebeğin can damarıdır.
SAĞLIKLI BİR BEBEK İÇİN BESLENME
Gebelikte bazı yiyeceklerden kaçınmakta yarar vardır, ancak ne özel bir diyetle beslenmeniz ne de "iki kişilik yemeniz" gerekir. Gebelikte daima öncelikle bebeğin gereksinimleri karşılanır - diyetinizde bazı eksiklikler varsa, zarar görecek olan sizsiniz; bebeğiniz hemen hemen kesinlikle bundan zarar görmez. Gebeliğin son haftalarında bile fazladan yalnızca günde 600-800 kaloriye ihtiyaç duyacaksınız.
Kutuda yer alan önerilere uyarak, olabildiğince çeşitli taze besinler tüketirseniz ve yağlı, şekerli ve tuzlu besin ve hazır yiyecek tüketiminizi azaltırsanız, siz de, bebeğiniz de gerekli besin maddelerini alabilirsiniz.
VİTAMİN VE MİNERAL DESTEĞİ
Her gebe kadının gebeliğin 12. haftasına kadar folik asit tabletleri (günde 400 mikrogram) alması gerekir. Bunun dışında, doktorunuz önermedikçe başka vitamin ya da mineral desteği kullanmayın. Kan testlerinizde kansızlık saptanırsa, doktorunuz demir almanızı önerecektir. Süt ürünleri yemeyen (vegan) bir vejetaryenseniz, ayrıca kalsiyum, D ve B12 vitaminleri almanız önerilebilir.
Mümkün olduğunca çeşitli taze besin tüketmeli ve yağlı, şekerli ve tuzlu besin ve hazır yiyecek tüketiminizi azaltmalısınız.
SAĞLIKLI BİR BESLENME İÇİN ÖNERİLER |
- Bol miktarda taze meyve, sebze ve salata yiyin. Bunları az pişmiş ya da çiğ olarak tüketin. Bu yiyeceklerde bol C vitamini ve lif vardır. Ispanak ve brokolide folik asit de vardır.
- Diyetinizde kepekli ekmek, makarna, patates, pirinç ve kahvaltılık gevrekler gibi doyurucu nişastalı yiyecekleri temel alın. Bu yiyeceklerde bol miktarda vitamin ve lif vardır ve çok fazla kalori yoktur.
- Her gün biraz protein yiyin. Yağsız et ya da tavuk, kuru fasulye ya da mercimek, balık, yumurta ve peynirde bol protein vardır.
- Her gün bir miktar peynir, yağsız ya da yarım yağlı süt ve yoğurt gibi kalsiyumdan zengin süt ürünlerinden yiyin. Daha az şeker ve tatlı yemeye çalışın -bunlar fazladan kalori demektir ancak herhangi bir yararlı besin maddesi içermez.
- Haftada bir kez tonbalığı, somon, alabalık, ringa, uskumru ya da sardalye gibi yağlı bir balık yiyin. Yağlı balıklar bebeğinizde beyin, sinir sistemi ve gözün ağ tabakası gelişimi açısından yaşamsal önem taşıyan uzun zincirli, çoklu doymamış yağ asitlerinin en bol bulunduğu besinlerdir.
- Vejetaryenseniz, demirden zengin besinler olan ıspanak, börülce, kepekli ekmek, kuru fasulye ve baklagillerdeki demirin C vitaminiyle birlikte daha kolay emildiğini unutmayın. Çay ve kahve demir emilimini önler, dolayısıyla bu yiyeceklerle birlikte meyve suları içmeyi tercih edin. Bol miktarda şeker, tuz ve yağ içeren hazır yiyeceklerden kaçının.
|
GEBELİKTE KİLO ALMA |
Gebelikte ne kadar kilo alacağınız, daha önce kaç kilo olduğunuza bağlıdır. Kadınların çoğu 10-12.5 kg alır. Bundan çok daha fazla kilo alırsanız, doğumdan sonra normal kilonuza inmekte güçlük çekersiniz. Ancak çok az kilo almak da sağlıklı değildir. |
SPOR VE EGZERSİZ
Gebe kaldığınız zaman normalde yaptığınız sporları ya da egzersizleri kesmeniz gerekmez; ancak ata binmek, kayak yapmak ve dalgıçlık gibi vücut teması (darbe ya da düşüşler) gerektiren ya da vücuda basınç yapan sporlardan kaçınmalısınız. Kendinizi aşırı yormayın - özellikle gebeliğin ilk ve son haftalarında normalden daha fazla yorulacaksınız. Gebelik, yaşamınızda egzersiz yapmak kadar dinlenmeyi de gerektiren nadir zamanlardan biridir.
NELERDEN KAÇINMALISINIZ?
Gebelik sırasında sigaradan (ve başkalarının sigara dumanından), Alkol den ve doktorunuzun önerdikleri dışında bütün ilaçlardan kaçının. Ayrıca, size ciddi bir zarar vermese de, bebeğinizde sorunlara yol açabilecek bazı enfeksiyonlardan da kaçınmalısınız.
Gebelikte kaçınmanız gereken yiyecekler.
Evinizde sigara içilmemesini sağlayın
Bebeğinizin sağlığına değer veriyorsanız, sigara içmezsiniz. Sigara içerseniz (ya da eşinizin sigara dumanına maruz kalırsanız), bebeğiniz oksijensiz kalacaktır ve ne kadar çok sigara içerseniz bebeğiniz için risk o kadar artacaktır. Sigarayı bırakamıyorsanız, en azından azaltın. Gebelik sırasında esrar içmenin de bebeğe zarar verebileceğini düşündüren bazı kanıtlar var.
Sigara içen anne babaların bebeklerinde erken doğum ve düşük doğum ağırlığı olasılığı daha fazladır, bu da yeni doğdukları dönemde onları dış etmenlere çok daha duyarlı kılar. Sigara içme düşük, ölü doğum ve oluşum bozukluğu olasılığını da artırır. Siz ya da eşiniz sigara içiyorsanız, çocuğunuzda solunum yolu enfeksiyonu olasılığı daha fazla olacaktır.
Doktorlar sigara içmenin ani bebek ölümü vakalarında en önemli risk faktörlerinden biri olduğunu belirlediler.
Gebelikte içki içmek
Kadınların çoğu gebeyken Alkol lü içki içemediklerini fark eder; bu sizin için geçerli olmayabilir, ancak arada sırada içilen bir içki size de, bebeğinize de zarar vermez.
Sorun gebeyken ne kadar içmenin güvenli olduğunu kimsenin bilmemesi. Düzenli olarak günde iki ölçü ya da daha fazla Alkol alıyorsanız (bir ölçü küçük bir kadeh şaraba ya da 33 cl'lik bir şişe hafif Alkol lü biraya eşittir) bunun gelişen bebeğe ciddi ölçüde zarar verebileceği biliniyor. Seyrek olsa bile "sabahlara kadar içmek" özellikle zararlıdır. En iyisi haftada bir ya da iki kez iki ölçü Alkol den fazlasını almamak.
Ölçünün içki satılan yerlerde kullanılan birim olduğunu unutmayın. Evde bardağınızı daha cömertçe dolduruyor olabilirsiniz.
İlaçlar
İlaçların çoğu sizin kanınızdan bebeğin kanına geçer. Bazıları oldukça zararsızdır, bazıları ise (örneğin antibiyotikler) gerektiğinde bebeği tedavi etme amacıyla da kullanılabilir, ancak özellikle gebeliğin ilk üç ayında ilaçların çoğu bebeğe zarar verir. Gebe olduğunuzu bilen bir doktor reçetesiyle önerilenler dışında hiçbir ilacı kullanmayın.
Bir doktor ya da eczacı güvenli olduğunu söylemediği sürece reçetesiz satılan ilaçları da kullanmayın. Parasetamol ve hazımsızlığa karşı kullanılan basit ilaçların çoğu güvenlidir. Kabızlığı önlemenin en iyi yolu bol lişi gıdalarla beslenmektir. Çaresiz kalırsanız (gebe kadınların çoğu çaresiz kalıyorlar) eczacınızdan hacim artırıcı ya da dışkıyı yumuşatıcı bir kabızlık ilacı isteyin. Bunlar emilmedikleri için güvenlidir.
Uyuşturucu maddelerden de kaçınılmalıdır. Örneğin kokain ya da "crack" kullanmak, bebeğe giden oksijenin ciddi biçimde azalmasına neden olabilir. Eroin bağımlısı annelerin bebekleri de bağımlı doğabilir.
Gebelik sırasında mümkünse röntgen çektirmeyin. Diş hekiminize de gebe olduğunuzu söylemeyi unutmayın.
Enfeksiyonlar
Kızamıkçık ve suçiçeği bebeğiniz için tehlikeli olabilir. Suçiçeği geçirmediyseniz, gebeliğin son döneminde bu hastalıktan kaçınmanız özellikle önemlidir. Hastalığa yakalanırsanız, yeni doğan bebekte ciddi bir atak gelişebilir. Bu iki hastalıktan biriyle temas ederseniz ve daha önce bunları geçirmediyseniz ya da kızamıkçık aşısı olmadıysanız, durumu hemen doktorunuza bildirin.
Kızamıkçığa karşı bağışıklığınız yoksa ve bu hastalıkla temas ederseniz, derhal doktorunuzu görün. İki haftada bir yapılan kan testleri enfekte olup olmadığınızı gösterecektir. Bu enfeksiyonda bebekte doğumsal anormallik gelişme riski yüksek olduğu için, enfekte olursanız gebeliğin sonlandırılmasını isteyebilirsiniz.
Cinsel yolla bulaşan hastalıkların çoğu da bebeği etkileyebilir. Kendinizde ya da eşinizde cinsel yolla bulaşan bir hastalık olabileceğini düşünüyorsanız, hemen kontrolden geçerek tedavi edilmenizi sağlayın.
Gebelik sırasında HIV enfeksiyonu bulunan bir kişiyle korunmasız cinsel ilişki kurarsanız ya da damardan madde kullanıp enfekte bir kişiyle aynı şırıngayı paylaşırsanız, sizde de HIV enfeksiyonu gelişebileceğini unutmayın.
HIV pozitifseniz, bebeğin de enfekte olma riski vardır. Ayrıca emzirme yoluyla da virüsü bebeğinize geçirebilirsiniz. HIV pozitif olma riski altında olduğunuzu düşünüyorsanız, doktorunuza danışın.
Kaçınılması gereken yiyecekler
Yiyeceklerle bulaşan listeriyoz sizin için önemli bir risk oluşturmayan, ancak düşüklere ve yeni doğan bebekte ciddi hastalığa yol açabilen bir hastalıktır. Aşağıdaki kutuda Listeria adlı mikrobu bulaştırabilecek, dolayısıyla gebelikte kaçınmanız gereken bazı yiyecekler görülüyor.
Doktorlar gebe kadınların karaciğer ya da karaciğer içeren ezme ya da sosis gibi yiyecekleri yememelerini öneriyorlar. Karaciğerde bol miktarda A vitamini var ve bu vitaminin fazlası bebeğinize zarar verebilir.
Hayvanlarla bulaşan enfeksiyonlar
Toksoplazmoz, grip benzeri hafif belirtilerle seyreden, hatta çoğu zaman hiç belirti vermeyen ve ancak kan testiyle saptanabilen bir enfeksiyondur. Ancak gebe kadınlarda doğmamış bebeğe ciddi zarar verebilir, hatta ölü doğuma neden olabilir.
LİSTERİYOZA NEDEN OLABİLEN BESİNLER |
- İçinde çiğ et bulunan her türlü yiyecek
- Keçi ve koyun sütünden yapılan peynirler, kamember, rokfor gibi bekletilmiş yumuşak peynirler
- Hazır yemekler, çiğ ya da az pişmiş etler ve kümes hayvanları, çiğ yenen şarküteri ürünleri
- İyi yıkanmamış çiğ sebze ve meyveler
|
Dolayısıyla, gebelik sırasında bu enfeksiyondan kaçınmak gerekir. Enfeksiyona yol açan etken çiğ ette ve kedi dışkısında bulunur.
Hayvanlardan geçen enfeksiyonlar.
Toksoplazmoz, listeriyoz ve daha seyrek görülen ve düşüğe neden olan Chlamydia psittaci adı verilen bir mikrobun yol açtığı bir enfeksiyon koyunların doğurması sırasında da bulaşabilir. Gebe kadınların koyunların doğurmasına yardım etmemesi, yeni doğmuş kuzularla temas etmemesi ve yeni doğum yapmış koyunları sağmaması gerekir.
TOKSOPLAZMOZDAN KAÇINMAK İÇİN ÖNERİLER |
- Kedilere ve çiğ ete dokunduktan ve bahçede çalıştıktan sonra ellerinizi yıkayın.
- Mümkünse kedinin dışkı kabını bir başkasının temizlemesini sağlayın. Bu işlemi siz yapmak zorundaysanız, lastik eldiven kullanın ve daha sonra ellerinizi ve eldivenlerinizi yıkayın.
- Kedi dışkısı bulaşmış olabilecek topraktan arındırmak için sebze, meyve ve salataları özenle yıkayın.
- Bahçe işleriyle uğraşırken eldiven kullanın.
- Yalnızca çok iyi pişmiş et yiyin.
- Pastörize edilmemiş keçi ve koyun sütü ve keçi ve koyun sütünden yapılmış peynir yemeyin.
- Kedileri yiyeceklerin hazırlandığı yüzeylerden uzak tutun.
|
Yerfıstığı alerjisi
Yerfıstığına karşı duyarlılık gebelikte, emzirme sırasında ve çocukluk çağının başlarında çocuğunuza geçebilir. Kardeşlerinde, anne babasında astım, egzema ya da saman nezlesi gibi alerjik sorunlar bulunan çocuklarda duyarlılık çok daha fazladır. Dolayısıyla ailenizde alerji varsa, gebelikte ve emzirme sırasında yerfıstığı içeren yiyeceklerden kaçınmak akla uygun olacaktır.
ÖNEMLİ NOKTALAR |
- Sağlıklı beslenin.
- Folik asit desteği kullanın.
- Sigara içmeyin, fazla Alkol almayın ve ilaç ya da keyif verici madde kullanmayın.
- Kızamıkçık ve suçiçeği gibi enfeksiyon hastalıklarıyla temas etmemeye çalışın.
- Listeriyoz ve toksoplazmoz riskini gözden kaçırmayın ve bunlardan nasıl kaçınabileceğinizi öğrenin.
|
Bu yazı 20361 kere okundu.