Gebelikte, çoğu ilk haftalarda daha ağır seyreden birçok hafif rahatsızlık yaşanır. Vücudunuz sürece alışıp, gebelikle ortaya çıkan değişikliklere uyum sağladıktan sonra kendinizi yeniden enerji dolu ve iyi hissedersiniz.
İlgili Sayfalar
Yaygın şikayetler
Gebelikte, çoğu ilk haftalarda daha ağır seyreden birçok hafif rahatsızlık yaşanır. Vücudunuz sürece alışıp, gebelikle ortaya çıkan değişikliklere uyum sağladıktan sonra kendinizi yeniden enerji dolu ve iyi hissedersiniz.
BEL AĞRISI
Gebe kadınların hemen hepsinde Bel Ağrısı görülebilir. Aldığınız kilolar vücudun ağırlık merkezini değiştirir ve özellikle gebeliğin sonlarına doğru daha gevşek hale gelen omurganın alt bölümündeki ve leğen kemiklerindeki eklemlere aşırı yük binmesine neden olur.
DİŞ ETLERİNDE KANAMALAR
Gebelikte diş etleri yumuşar ve kanama eğilimi artar, bu da diş çürümelerine eğilimi daha da artırır. Özenli diş fırçalama yoluyla ve diş kontrolleriyle dişlerinizi iyi durumda tutabilirsiniz.
BEL AĞRILARINI ÖNLEMEK İÇİN NE YAPMALI? |
- Belinizi ve vücudunuzu dik tutun.
- Alçak topuklu ayakkabılar giyin.
- Yerden bir şey kaldırırken belinizi değil, dizlerinizi bükün.
- Oturduğunuz yerden uyluk kaslarınızı kullanarak kalkın. Ayaklarınızı, biri diğerinden azıcık daha önde olacak şekilde düz olarak yere basın ve elleriniz dizlerinizde hafifçe öne eğilerek kalkın.
- Yatar durumdayken kalkmak istediğinizde yuvarlanarak yana dönün, daha sonra kendinizi kollarınızla kaldırın. Yataktaysanız, ayaklarınızı aşağıya sarkıtın ve sandalyeden kalkıyormuş gibi kalkın.
|
Gebelikte birçok hafif rahatsızlık görülür, ancak bunların çoğunu önlemek ya da hafifletmek mümkündür.
SOLUKSUZ KALMA
Gebeliğin sonlarına doğru rahim diyaframa basınç yaparken soluk almakta güçlük çekebilirsiniz. Bebeğin başı leğen boşluğuna indiğinde soluk almanız için daha fazla yer açılacak ve rahatlayacaksınız. Nefes darlığı düz yatarken daha da arttığından, geceleri ilave bir yastık kullanmak yararlı olabilir.
KABIZLIK
Gebelikte barsaklar biraz tembelleşir ve özellikle gebeliğin sonlarına doğru rahim kalın barsaklara basınç yaptığından kabızlık sorunuyla karşılaşılır. En iyi çözüm beslenmeye dikkat etmektir.
KABIZLIĞI ÖNLEMEK İÇİN NE YAPMALI? |
- Bol miktarda lifli besin, meyve, yeşil sebze ve kepekli ekmek yiyin ve çok su için.
- Tuvalete gitme ihtiyacı duyarsanız, bunu ertelemeyin.
- Kabızlığınız sürüyorsa eczaneden dışkı yumuşatıcı ya da hacim artırıcı hafif bir kabız ilacı isteyin.
|
KRAMPLAR
Bazı kadınlarda gebelik sırasında özellikle geceleri baldırlarda ve ayaklarda ağrılı kramplar gelişir. Bunun nedenini tam olarak kimse bilmiyor. Ağrıyı azaltmak için ayakları-nızı dümdüz yere bastırarak baldır kaslarınızı gerin ya da topuzlarınızı iyice yukarı çekin. Ağrıyan kası ovun ve ağrı hafişeyince birkaç dakika dolaşın.
BAYGINLIK HİSSİ
Zaman zaman geçirilen baygınlık hissi gebelikteki hormonal değişikliklerin bir sonucudur. En çok sırtüstü yatarken, ansızın kalkarken ve uzun süre ayakta durunca baygınlık hissedersiniz. Baygınlık hissederseniz hemen oturun ve başınızı kalp hizasına getirin. Özellikle gebeliğin ileri evrelerinde sırtüstü yatmayın.
SIK İDRAR YAPMA
Özellikle gebeliğin ilk ve son haftalarında bu en sık görülen ve en yorucu belirtilerden biridir.
Ne yazık ki bu konuda yapılabilecek pek bir şey yoktur. Gece sık sık kalkmanız gerekiyorsa, yatma saatinden önce çok sıvı almamaya dikkat etmek yararlı olabilir.
GÖĞÜSTE DUYULAN MİDE YANMASI
Asit sıvılar mideden yemek borusuna geri geldiği zaman boğazda duyulan yanma hissi gebelikte sık görülür. Özellikle gebeliğin sonlarında ve yatar konumda çok hissedilir. Geceleri ilave yastık kullanın ya da yatağın baş kısmını hafifçe kaldırın. Sık ve az yemek ve yatmadan önce dört saat boyunca bir şey yememek de yararlı olabilir. Gebeliğin ilk 12 haftası boyunca kesinlikle asit giderici ilaç (antasit) kullanmayın ve 12 haftadan sonra da belirtiler çok rahatsız ediciyse yalnızca bir tane alın. Böyle bir durumda eczaneden gebelikte daha güvenli olan emilmeyen ya da az emilen bir antasit isteyin.
KAŞINTI
Gebeliğin sonlarına doğru karın deriniz gerildikçe kaşıntı hissetmek oldukça normaldir. Ancak gebeliğin son üç ayında çok rahatsız edici genel bir kaşıntı başlarsa, bu durumu doktorunuza bildirin. Bu gebelikte çok seyrek görülen bir karaciğer hastalığı olan kolestaz belirtisi olabilir.
MİDE BULANTISI
Sabahları mide bulantısı gebeliğin ilk belirtilerinden biridir. Genellikle sabahları daha kötü olsa da, günün diğer saatlerinde ya da bütün gün de görülebilir. Genellikle gebeliğin 12. haftasına doğru geçer, ancak özellikle çok yorgun olduğunuz zamanlarda daha sonra da bazen mideniz bulanabilir.
Çoğu zaman sabahları uyanınca sade bir bisküvi, peksimet ya da kuru ekmek yemek ve yataktan daha sonra kalkmak yararlı olabilir. İki ana öğün yerine, sık sık ara öğünler yiyin ve midenizi bulandıran şeyleri yemeyin (ya da pişirmeyin).
HEMOROİDLER
Basur adı da verilen hemoroidler anüs çevresindeki şişmiş toplardamarlardır ve bazen gebelikte gelişir. Bunlar kaşıntı yapar ve barsakların boşaltılması sırasında ağrı ya da kanamaya neden olabilir. Barsaklarınızı boşaltmak için ıkınmak hemoroidleri daha da ağırlaştırır. Eskiden beri kabızlık sorununuz varsa, sizde hemoroid gelişme eğilimi de vardır ve bu eğilim gebelikte artacaktır. Hafif hemoroidler genellikle doğumdan sonra geçer. Ancak hemoroidler her gebelikte daha da ağırlaşabildiği için, yeniden gebe kalmadan önce doktorunuza danışarak tedavi gerekip gerekmediğini sorun.
HEMOROİDLERİ ÖNLEMEK İÇİN NE YAPMALI? |
- Özellikle eskiden beri kabızlık çekme eğiliminiz varsa, bol lifli besinler yiyerek kabızlığı önleyin
- Uzun süre ayakta kalmayın.
- Yatağın ayak ucunu biraz yükselterek uyuyun.
- o Rahatsızlığınızı buz torbasıyla giderin ya da doktordan ağrı giderici bir merhem yazmasını isteyin.
- Hemoroidler anüsten dışarı çıkıyorsa, yavaşça içeri itin.
|
UYKU SORUNLARI
Özellikle gebeliğin sonlarına doğru rahat etmek zorlaştıkça, uyumak da sıkça sorun olur. Bebekler de çoğunlukla geceleri daha hareketlidir. Gecede en az bir kez kalkarak tuvalete gitmeniz gerekir. Bütün bunların yanında, gebelikte bazen vücut sıcaklığını denetim altında tutan mekanizma iyi çalışmadığı için, sıcak basmasıyla ve terleyerek uyanabilirsiniz.
Yan yatıyorsanız, karnınızı ya da üstteki bacağınızı bir yastıkla desteklemeye çalışın.
Uyku hapı almayın ve doktorunuzdan uyku hapı istemeyin. Yatmadan önce ılık banyo gevşemenizi kolaylaştırabilir. Özellikle geceleri boğazınıza doğru yayılan mide yanması hissediyorsanız, sırtınızı birkaç yastıkla destekleyerek yarı oturur konumda uyumaya çalışın. Yana dönerek uyuyorsanız, karnınızı ya da üstteki bacağınızı bir yastıkla desteklemeye çalışın.
DERİDEKİ VE SAÇLARDAKİ DEĞİŞİKLİKLER
Özellikle uzun süre güneşte kalan gebe kadınlarda derinin doğal rengi koyulaşma eğilimi gösterir. Güneşte kalırsanız koruyucu faktörü yüksek (10-15) güneş kremi kullanın. Dördüncü aya doğru meme başları ve meme başlarını çevreleyen bölüm koyulaşmaya başlar ve buna derideki doğum lekelerinde, çillerde ve benlerde koyulaşma eşlik eder. Göbeğinizden aşağıya, pubis kıllarına doğru koyu renkli bir çizgi de belirebilir. Bazı kadınlarda gebeliğin ileri evrelerinde burundan yanaklara doğru bir "gebe maskesi" gelişir. Derideki bu anormal renklenmenin büyük bir bölümü doğumdan birkaç hafta sonra yok olur, ancak birden çok kez gebe kaldıysanız meme başlarınızdaki koyu rengin artık kalıcı olması da mümkündür. Gebelikte saçlar genellikle yağlanır ve sıklaşır. Bebek doğduktan sonra size saçınız çok dökülüyor gibi gelir, ancak aslında kaybettikleriniz gebelik sırasında gelişen fazladan saçlardır.
GEBELİK ÇİZGİLERİ
Gebelik çizgileri bazı gebelerde uyluk, karın ya da meme derisinde gelişen kırmızı çizgilerdir. Genellikle çok hızla ve çok fazla kilo alındığında derinin normal esnekliğinden daha fazla gerilmesi sonucunda oluşur. Herkeste görülmez, ancak ikiz gebelikte ya da normalde göğüsleri küçük olup gebeliğin başlarında hızla büyüyen kadınlarda bunlardan kaçınmak pek mümkün değildir. Bunlar zamanla gümüş rengi belli belirsiz çizgilere dönüşür, ancak genellikle bütünüyle yok olmaz. Vücut ağırlığınıza dikkat ederek, çok fazla kilo almamaya özen gösterme dışında elinizden bir şey gelmez. Vücut yağları ve kremler etkili değildir.
MANTAR
Kandida adı verilen mantarın yol açtığı vajinal enfeksiyonda beyaz renkli koyu bir akıntı, şiddetli kaşıntı ve ağrı vardır. İdrara sık çıkılır ve idrar yaparken batma ve yanma hissedilir. Gebelik sırasında, özellikle de şeker hastalığı bulunanlarda mantar enfeksiyonu sık görülür.
Bebeğin ağzında pamukçuk gelişmesine neden olarak beslenmesini güçleştireceği için, mantar enfeksiyonunun bebek doğmadan tedavi edilmesi gerekir. Doktorunuzun yazacağı vajinal krem ya da tabletle bu enfeksiyon geçer. Yeniden gelişmesini önlemek için pamuklu iç çamaşırları kullanın (naylondan kaçının), vajinal duş yapmayın ve vajinal deodorant ya da pudra kullanmayın.
YORGUNLUK
Gebeliğin ilk birkaç haftasında kendinizi son derece yorgun hissetmenize şaşırabilirsiniz. Ancak 14. haftadan sonra enerjiniz çok artacak ve uzun bir süre normal ve hareketli bir yaşam sürdürebileceksiniz. Son haftalarda bekleneceği gibi çabuk yorulacaksınız ve daha fazla dinlenmeniz gerekecek.
VARİSLER
Bükülmüş ve şişmiş toplardamarlardan oluşan varisler gebeliğin sonlarına doğru bacaklarda, zaman zaman da vajina girişinde gelişebilir. İlk gebelikte genellikle varis gelişmez, gelişse bile bebek doğduktan sonra varisler yok olur. Buna karşılık, her gebelikte varisler giderek ağırlaşır ve daha uzun süre devam eder. Yine de şiddetli varis yalnızca çok sayıda doğum yapmış kadınlarda gelişir.
Varis gelişmesinde aşırı kilo alma ve uzun süre ayakta kalma da rol oynar. Sizde varis gelişirse, bacak bacak üzerine atarak oturmayın ve her fırsatta oturarak bacaklarınızı yükseğe kaldırın. Sabahları kalkar kalkmaz varis çoraplarınızı giyin ve bütün gün çıkarmayın.
VAJİNAL AKINTI
Gebelikte vajina salgılarında artış olması çok doğaldır. Akıntı kötü kokulu, renkli ya da kaşıntılı olmadığı sürece herhangi bir önlem almaya gerek yoktur. Rahatsızlık duyarsanız ince bir pet kullanın (tampon kullanmayın). Asla vajinal duş kullanmayın; sıvı rahme girerek enfeksiyona yol açabilir.
DAHA CİDDİ SORUNLAR
Düşük
İlk altı ay içinde sona eren gebeliğe düşük adı verilir. Yaklaşık beş gebelikten biri düşükle sonuçlanır, ancak düşüklerin çoğu ilk 12 haftada, çoğu zaman da kadın henüz gebe olduğunu fark etmeden gerçekleşir ve genellikle düşük nedeni bebeğin normal gelişememesidir. Gebeliğin istikrarlı olmadığı ve zaten düşükle sonlanacağı vakalar dışında, bir kaza ya da düşme sonucu düşükle sonuçlanması son derece seyrek görülür.
CİDDİYE ALINMASI GEREKEN BELİRTİLER |
Normal olmayan ve derhal ya da 24 saat içinde doktora başvurmanızı gerektiren az sayıda belirti vardır.
Gebeliğinizin herhangi bir evresinde aşağıdaki belirtilerden herhangi birinin ortaya çıkması durumunda derhal doktorunuzla bağ kurun:
- Herhangi bir evrede vajinal kanama
- Birkaç saatten uzun süren şiddetli karın ağrısı
- Gebeliğin ikinci yarısında puslu ya da bulanık görme
- Birkaç saat süren ve parasetamol ile azalmayan şiddetli baş ağrısı
- İdrar yaparken ağrı
Şunlardan birini yaşarsanız 24 saat içinde doktorunuza başvurun:
- Şiddetli ve sık kusma
- Ellerde, yüzde ve ayak bileklerinde şişme
|
Geç düşüklerin nedeni plasentanın iyi iş görmemesi ya da rahim ağ-zının zayıf olması ve gebelik sırasında açılması olabilir. Bu nedenle art arda düşük yapan kadınlarda bazen gebeliğin başlangıcında rahim ağzı sıkıca dikilerek kapatılabilir. Gebeliğin sonlarına doğru ya da sancılar başlayınca dikişler alınır.
Düşüğün ilk belirtisi vajinal kanamadır. Kanama hafifse ve ağrı yoksa, çoğu zaman gebelik devam eder. Doktorunuz, ceninin canlı olduğunu doğrulamak ve gebeliğin devam edip etmeyeceğini anlamak için ultrason yapılmasını sağlayacaktır. Yatak istirahatı düşüğü önlemez ve dinlenme ihtiyacı duymuyorsanız yatmanızı gerektiren herhangi bir neden yoktur.
Kanama şiddetliyse ya da sancınız varsa, bu bebeğin ölmüş olabileceği anlamına gelir. Bu durumda hastaneye gitmeniz ve genel anestezi altında rahmin içindekilerin alınması gerekebilecektir.
Tekrarlayan düşükler kadın için de, eşi için de çok üzücüdür. Büyük hastanelerin çoğunda üç ya da daha fazla düşük yapmış kadınların başvurabileceği özel klinikler vardır.
Dış gebelik
Çoğunlukla tüplerin tıkalı olması nedeniyle, zaman zaman döllenmiş yumurta rahme ulaşamaz ve tüp duvarına yuvalanarak orada büyümeye başlar. Buna dış gebelik ya da tüp gebeliği denir. Kadın bir âdetini görmez ve kısa bir süre sonra karnın sağ ya da sol alt tarafında şiddetli ağrı, vajinal kanama ve bazen baygınlık hissi başlar. Bu durumda derhal hastaneye gidilerek bu gebeliğe son verilmesi ve tüpün çıkarılması ya da onarılması gerekir. |
Dış Gebelik. |
Vajinal kanama
Vajinadan gelen kanama gebeliğin bütün evrelerinde tehlike anlamına gelebilir. Aşağı yukarı 28. haftaya kadar bu bulgu muhtemel bir düşük belirtisi olabilir (bk. s. 48). Gebeliğin sonlarına doğru ise plasenta kanaması anlamına gelebilir. Bu kanama plasentanın rahim ağzına çok yakın, zarar görebileceği bir konumda gelişmesi (plasenta previa) ya da plasentanın rahimden ayrılmaya başlaması durumunda ortaya çıkar.
Plasenta bebeğin can damarıdır, bu nedenle doktorunuz plasentada hasar riski olduğunu düşünürse sizi derhal hastaneye yatırabilir. Çok kan kaybettiyseniz belki kan nakli yapılacak ve büyük bir olasılıkla doğumun başlatılması (bk. s. 62) ya da sezaryen (bk. s. 63) yoluyla bebeğin bir an önce doğması sağlanacaktır.
Kanama hafifse ve doğumun beklendiği tarihten birkaç hafta önce başlarsa, doktor sizi sıkı gözetim altında tutarak gebeliğinizin tamamlanmasını bekleyebilir.
Preeklampsi
Preeklampsi kan basıncında artış ve ellerde, ayaklarda ya da yüzde şiş-meyle ayırt edilen, nedeni tam olarak bilinmeyen ancak (özellikle ilk gebelikte) gebeliğin sonlarına doğru oldukça sık görülen bir durumdur. Sizde şu erken belirtilerden biri gelişirse, doktorunuz sizi çok dikkatle izleyecektir:
- Kan basıncında artış
- Aşırı kilo alma
- Ayaklarda ve ayak bileklerinde şişme
- İdrarda eser miktarda protein
Preeklampsi kan basıncında artış ve ellerde, ayaklarda ya da yüzde şişmeyle ayırt edilen ve gebeliğin sonlarında gelişen bir durumdur.
Hafif preeklampsi tehlikeli değildir, ama tedavi edilmezse sara nöbetleriyle kendini gösteren ve gerek anne, gerekse bebek için tehlikeli, çok daha ciddi bir durum olan eklampsiye doğru ilerleyebilir. Günümüzde henüz preeklampsiyi önleyebilecek etkili bir yol yoktur. Genellikle önerilen tedavi yatak istirahatıdır, ancak bunun yararlı olduğunu gösteren açık kanıtlar yoktur. Kan basıncınız ciddi biçimde yükselirse, size kan basıncını düşürücü bir ilaç verilebilir ve bulgular ciddiyse kendinizi çok iyi hissetseniz bile hastaneye yatırılmanız gerekebilir.
Gebelik kolestazı
Gebeliğin son üç ayı içinde gelişen ve ailesel olma eğilimi taşıyan bu durum nadir bir karaciğer hastalığıdır. Genellikle tek belirti şiddetli ve genel bir kaşıntıdır. Çok rahatsız edici kaşıntınız varsa, doktorunuza söyleyin. Tanıyı doğrulamanın tek yolu karaciğer işlev testleri olduğu için, büyük bir olasılıkla biraz kan vermeniz istenecektir.
Bu hastalık fetüsün oksijensiz kalmasına ve ölü doğuma neden olduğundan, bebeğiniz yakından izlenecek ve büyük bir olasılıkla gününden önce doğması sağlanacaktır.
ÖNEMLİ NOKTALAR |
- Sık görülen bazı yakınmalar vardır, ancak önceden bilgilenirseniz kendinizi bunlara hazırlayabilirsiniz.
- Daha ciddi yakınmalara önem verilmeli ve tıbbi yardım alınmalıdır.
- Ciddi sorunlar arasında düşük, dış gebelik, vajinal kanama, preeklampsi ve gebelik kolestazı bulunmaktadır.
|
Bu yazı 5152 kere okundu.