Arama  |  Anket Sonuçları  |  Site Haritası  |

13 Punto 15 Punto 17 Punto 19 Punto
Enflamatuar olmayan hastalıklar
18.12.2007 11:29:30
Fibromiyalji çoğu zaman polimiyaljia ile karıştırılmakla birlikte, fibromiyaljide enflamasyona ilişkin bir belirti yoktur...
FİBROMİYALJİ
Fibromiyalji çoğu zaman polimiyaljia ile karıştırılmakla birlikte, fibromiyaljide enflamasyona ilişkin bir belirti yoktur. Fibromiyaljili kişiler genellikle kendilerinde artrit ya da başka bir ciddi hastalık bulunduğundan korkar, ancak hemen hemen hiçbir zaman böyle bir durum olmaz. Kan tahlilleri ve filmler normaldir.

Fibromiyaljili hastaların çoğu orta yaşlı kadınlardır; bazı durumlarda belirtilerin yoksulluk ya da stres tarafından tetiklendiği düşünülmektedir ve genellikle uyku bozukluğuyla ilişkilidir (Kutuya bakınız). Yorgunluk, halsizlik ve uyku bozukluğuna bu hastalıktaki kronik ağrının mı yol açtığı, yoksa sorunun kökeninde yetersiz uykunun ya da uyku kalitesinin düşüklüğünün mü yattığına karar vermek güç olabilir.
 
FİBROMİYALJİ BELİRTİLERİ
• Özellikle omuzlarda, belde, dirseklerde ve dizlerde yaygın ağrı ve duyarlılık.
• Eklemler ve yumuşak dokular duyarlı olmakla birlikte, şiş değildir.
• Sabahları kaslarda ve eklemlerde sertlik hissedilebilir, ancak yataktan kalktıktan sonra bu his hızla kaybolur.
• Kötü ruh hali ve depresyon
• Kötü uyku
• Enerji yokluğu
 
FİBROMİYALJİ İÇİN KENDİ KENDİNİZE YAPABİLECEKLERİNİZ
• Akşamları kahve ve kafein içeren içeceklerden uzak durun, bunlar uykunuzu bozabilir.
• Gevşeme teknikleri uygulayan gruplara katılmayı düşünün.
• Günlük yaşamınızdaki önemli stres kaynaklarıyla başa çıkmaya çalışın.
• Olabildiğince aktif olun, düzenli olarak yüzme ya da hızlı yürüme gibi zorlayıcı olmayan bir egzersiz yapmayı düşünün.
 
Tedavi
Doktorunuz depresyona karşı ve gerekiyorsa daha sağlıklı uyuyabilmeniz için ilaç yazabilir. Olabildiğince aktif ve hareketli olmanız yararlı olacaktır. Çok istirahat ederseniz, daha bitkin ve daha yorgun olacağınızdan kendinizi daha kötü hissedebilirsiniz; kaslarınız da güçsüzleşip zedelenmeye daha açık hale gelecektir. Düzenli egzersizler, zihninizi boşaltmaya yardım edip uyku kalitenizi olumlu yönde değiştirebilir. Doktorunuzun verdiği tedavilerin yanı sıra bazı basit yaşam tarzı değişiklikleriyle kendi kendinize yardım edebilirsiniz.
 
FİBROMİYALJİ İÇİN KENDİ KENDİNİZE YAPABİLECEKLERİNİZ
• Akşamları kahve ve kafein içeren içeceklerden uzak durun, bunlar uykunuzu bozabilir.
• Gevşeme teknikleri uygulayan gruplara katılmayı düşünün.
• Günlük yaşamınızdaki önemli stres kaynaklarıyla başa çıkmaya çalışın.
• Olabildiğince aktif olun, düzenli olarak yüzme ya da hızlı yürüme gibi zorlayıcı olmayan bir egzersiz yapmayı düşünün.
 
AŞIRI HAREKETLİLİK
Bu durum aslında bir hastalık değildir; ancak genç insanlarda çok ağrılı eklemlere neden olabilir. İnsanların vücut şekilleri ve boyutları farklıdır; eklem esnekliğinde de buna paralel bir farklılık vardır. Bazı kişilerin normalde eklemleri biraz sertken bazılarının çok esnek, hareketli eklemleri vardır ve genellikle“çift eklemli” olarak adlandırılırlar. Bunlardan birisiyseniz, çoğu kişi ellerini ayak parmaklarına zorlukla değdirebilirken siz dizlerinizi bükmeden yere eğilip avuçlarınızı doğrudan yere değdirebilirsiniz. Dirsekleriniz ve dizleriniz ters tarafa doğru bükülebilir, parmaklarınızı gererek açtığınızda ters tarafa doğru bükülebilir. Bunu yapabiliyorsanız, sizde “aşırı hareketlilik (hipermobilite) sendromu” olabilir.

Aşırı hareketlilik, eklemlerin normal hareket aralığının esneklik ucunu temsil eder. Aşırı hareketli eklemlere sahip az sayıda insanda tekrarlayan çıkıklar olabilir, eklemler kolayca hasar görebilir. Öte yandan aşırı hareketli eklemleri olanların çoğunda hafif bir tablo vardır. Çok esnek eklemler günlük aktivitelerde kolayca zorlanabilir ve ağrılı, aşırı hareketli eklemleri olan kişiler kendilerinde artrit olduğunu sanabilir. Aslında bu pek olası değildir. Birkaç basit önlemle ağrı kontrol altında tutulabilir (bk. yukardaki kutu).
 
BOYUN VE SIRT-BEL SORUNLARI
Lumbago ya da Bel Ağrısı çok sık görülen bir durumdur; nüfusun %80’i yaşamının bir döneminde Bel Ağrısı çeker. Bel ağrılarının çoğu “özgül değildir” veya “mekanik ağrı” niteliğindedir; başka bir deyişle belin karmaşık yapısında yer alan kas, bağ (ligaman) veya kirişlerin (tendon) zorlanması gibi, zamanla kendiliğinden iyileşebilecek önemsiz bir fiziksel sorundan kaynaklanabilir. Gerçekte, ciddi Bel Ağrısı nedenleri çok nadirdir. Şaşırtıcı bir şekilde, ağrının şiddeti durumun ciddiyetinin iyi bir göstergesi değildir ve aslında en şiddetli ağrılar genellikle özgül olmayan, zaman içinde kendi kendisine iyileşecek ağrılardır. Bozuk duruşun düzeltilmesi, eşya kaldırma ve taşımada dikkatli davranma ve düzenli egzersiz yapma yararlı olabilir. Aile Doktoru serisinde yer alan “Sırt Ağrısı” adlı kitapçıktan bu konuyla ilgili birçok yararlı bilgi edinilebilir.
 
SİYATİK AĞRISI
Bazen ağrı hem belde, hem de bacakların birinde hissedilir. Omurgada bir diskin sinirlerden birisine baskı yapmasından kaynaklanan siyatik, nedenlerden biridir ve bacaktaki ağrıya karıncalanma, batma hissi ve uyuşma da eşlik edebilir. Buna genellikle “disk kayması” denilse de aslında diskler içe ya da dışa doğru kaymaz. Daha doğru bir isimlendirme “disk fıtığı” ya da “disk yırtılması”dır. Diskler, omurga kemikleri arasında yastık işlevi gören bir jöleyle doludur. Disk yırtıldığında, bu jölenin bir bölümü dışarı fırlar ve yakınındaki bir siniri tahriş edebilir, bu da bacağa doğru yayılan şiddetli ağrıya neden olur.
 
Tedavi
Ağrı kesiciler, birkaç gün dinlenme ve sonra hafif egzersizler ve fizyoterapiyle yırtık iyileşir, disk içeriği emilir ve sinir üzerindeki basınç azalır. Çoğu hasta birkaç hafta içinde tümüyle iyileşir, ancak az sayıda insanda belirtiler ağrı kesiciler ve fizyoterapiyle giderilemez ve disk içeriğinin cerrahi yöntemle çıkartılması gerekebilir.
 
BOYUN AĞRISI
Boyun ağrısı olasılıkla sırt ve bel ağrıları kadar sıktır ve nedenleri de benzerdir, ancak boyunda disk yırtılması sırt ve bele göre çok daha nadirdir. Çoğunlukla duruş bozukluğu sorumludur. Birçok insan sırtını kamburlaştırır ve başını öne doğru eğerek durur. Baş çok ağırdır (bir kova su kadar ağırdır) ve başın göğse düşmesini önleyebilmek için boynun arka tarafındaki kasların çok çalışması gerekir. Bu kronik kasılma ya da gerilim zamanla omuzlarda, boyun ve başın arka tarafındaki trapezius kasında ağrı ve sertleşmeye neden olur. Alında ve gözlerin arkasında hissedilen şiddetli baş ağrılarına (gerilim baş ağrıları) bile yol açabilir.
 
Tedavi
Tedavi; sorunun anlaşılması, duruşun düzeltilmesi ve kasları gevşetip boynu esnek tutmak için düzenli olarak basit egzersizler yapılmasından oluşur.
 

Bazen ağrı hem belde, hem de bacaklardan birinde hissedilir. Bunun nedeni, omurgadaki fıtıklaşmış bir disk olabilir.
 
OMURGADA ARTRİT
Omurgada dejeneratif artrit ya da spondiloz (eklemlerin birbiriyle kaynaşması) çok sık karşılaşılan bir durumdur. Elli yaşını aşmış herkesin omurga filmi çekilmiş olsaydı, hemen hepsinde dejeneratif değişiklikler görülebilirdi. Ancak bu insanların hepsinde Bel Ağrısı olmaz ve olanlarda da ağrı genellikle gelip gider. Yani röntgen filmlerindeki değişiklikler ile belirtiler arasında açık bir ilişki yoktur. Röntgende dejeneratif değişiklik olsun ya da olmasın, çoğu Bel Ağrısı krizi ağrı kesiciler ve birkaç gün dinlendikten sonra yapılan hafif egzersizle ve normal günlük yaşama geri dönerek iyileşir. Ancak Bel Ağrısı bir haftadan uzun sürer ve işe dönmekte zorlanırsanız, doktorunuza başvurmalısınız.

Omurgayı etkileyen başka bir artrit şekli de ankilozan spondilittir. Bu, nadir görülen bir enflamatuar artrit şeklidir ve daha önce değinilmiştir. 


Osteoporozda kemikler incelir ve zayıflar. Omurlar çökebilir ve sırtta kamburlaşmaya yol açabilir.
 
OSTEOPOROZ
Yaşlılarda, özellikle de kadınlarda sırt ağrıları osteoporoz (“ Kemik Erimesi ”) sonucu ortaya çıkabilir. Yaşlandıkça her insanın, özellikle de menopozdan sonra kadınların kemiklerindeki kalsiyum azalır. Bu süreç çoğunlukla çok yavaştır, ancak kemiklerin çok fazla kalsiyum kaybedip inceldiği ve kırılmaya çok yatkın olduğu bir noktaya gelinebilir. Sırttaki omurlar bükülebilir ve sırt kamburlaşır (“kocakarı kamburu”). Tek bir omur hafifçe ezildiğinde kronik ağrı ya da akut ağrı krizleri görülebilir. Sizde osteoporoz bulunduğundan kuşkulanıyorsanız, doktorunuza başvurun. Artık kemiklerden kalsiyum kaybını azaltabilen ve hatta biraz da güçlendirebilen tedaviler mevcuttur. Sigarayı bırakarak, yediklerinizle bol miktarda kalsiyum alarak ve düzenli egzersiz yaparak kendinize yardımcı olabilirsiniz; haftada üç kez yarım saatlik hızlı yürüyüşler bile fark yaratabilir. Aile Doktoru serisinde çıkan “Osteoporoz” adlı kitapta bu konu üzerine daha ayrıntılı bilgiler bulunabilir.
 
TEK TEK EKLEMLERDE VE ÇEVRELERİNDEKİ SORUNLAR
Eklemin kendisinden çok, eklem etrafındaki yumuşak dokulardaki sorunların neden olduğu bir grup ağrılı duruma “yumuşak doku romatizması” denir. Bu durumdan, kasları kemiklere bağlayan kirişler (tendonlar), kemikleri birbirine bağlayan ligamanlar (bağlar) ve bursalar (keseler) sorumlu olabilir. Bu hastalıklara yönelik tedavi genel olarak akut evredeki ağrıyı ve enflamasyonu gidermek için steroid enjeksiyonları, ağrılı bölgeyi dinlendirmek için bir atel ve en önemlisi, soruna yol açan aktivitenin ne olduğunu belirleyip ya tümüyle bu aktiviteden kaçınmak ya da uygulama şeklini değiştirmekten oluşur. Tedavinin bu bölümü ihmal edilirse, sorunun tekrarlama riski vardır. Birçok spor yaralanmaları bu sınıfa girmekle birlikte, bu konu Aile Doktoru serisinde yer alan “Spor sağlığı” kitapçığında ayrıca incelendiğinden burada ele alınmamıştır.
 
OMUZ AĞRISI
Omuz etrafında hissedilen ağrıya bazen boyun sorunları neden olur. Eğer ağrı omuz eklemiyle boyun arasında yer alan büyük trapezius kasında hissediliyorsa bu özellikle doğrudur. Omuz ekleminin kendisinden kaynaklanan ağrı genellikle omuz başından çok kolun üst bölümünde hissedilir. Sık görülen nedenler donuk omuz (“adezif kapsülit” olarak da bilinir) ve tendinittir.
 
DONUK OMUZ BELİRTİLERİ
• Omuz hareket ettirilmediğinde bile çok şiddetli olabilen sürekli bir omuz ağrısı.
• Ağrı nedeniyle uyuma güçlüğü; etkilenen taraf üzerine yatmak da olanaksız olabilir.
• Aşırı sertleşme; bir rafa ya da arka cebe erişmek ya da bazı durumlarda eklemi kımıldatmak bile çok zor olabilir.
 
DONUK OMUZ İÇİN EGZERSİZLER
• Ayakta durun ve gövdenizi hafifçe hasta omuz tarafına doğru eğin, kolunuz vücudunuzdan uzakta sarksın. Dirseğinizi düz tutarak ve omzunuzu savurmadan kolunuzu yaşça ileri–geri sallayın. Bunu on kez yaptıktan sonra, aynı egzersizi gün içinde birkaç kez daha tekrarlayın.
• Öne doğru eğilin ve kolunuzu vücudunuzun bir yanından diğerine doğru yavaşça sallayın, bu sırada omuz eklemini farklı yönde hareket ettirin, sonra kolunuzu dairesel hareketlerle sallayın. Omuz serbestleştikçe, kolunuzu giderek daha ileriye sallayabildiğinizi ve daha büyük daireler çizebildiğinizi fark edeceksiniz.
• Sağlam kolunuzla arkanıza doğru uzanın ve donuk omuzlu kolun el bileğini kavrayın. Kolu yavaşça arkayanıza doğru çekin, zorlamamaya özen gösterin.
 
DONUK OMUZ (FROZEN SHOULDER)
Bu durum esas olarak yaşlılarda görülür; 50 yaşın altında nadirdir. Belirtiler genellikle birdenbire başlar ve bir çarpma ya da düşme gibi önemsiz bir zedelenmeyi izleyerek ortaya çıkar, ancak zedelenme unutulacak kadar hafif geçmiş olabilir. Bazen zona ya da kalp krizinden sonra bile donuk omuz gelişebilir.


Omuzda tendinit olduğunda, tendonlar zedelenir ve donmuş omuzda kapsül etkilenmiştir.

Donuk omuza neyin yol açtığını bilmemekle birlikte, eklemi çevreleyen kapsülün kalınlaştığı, iltihaplandığı ve ağrıya yol açtığı bilinmektedir (kutuya bakınız). İltihaplı kapsül “yapış yapıştır” ve kapsülle kemikler arasında yapışıklıklar oluşarak, eklem hareketini engeller. 

Tedavi
Donuk omuz ağrısı tedavi edilmese de genellikle 18 ay içinde ortadan kalkar, ancak çoğu insan bu kadar uzun süre beklemek istemez! Omuz çok ağrılı olduğunda, en etkili tedavi eklem içine steroid enjeksiyonudur. Bu, ağrıyı giderirse de, bazen birden fazla enjeksiyon gerekebilir. Tedavide eşit derecede önem taşıyan bir başka yön de hareket sınırlarını eski haline döndürmek ve ağrı kesildiğinde omzun yeniden sertleşip yapışmasını engellemek için düzenli egzersiz yapmaktır.

Yukarıdaki kutuda belirtilen egzersizler yapılırken, eklemi hafif bir ağrı hissettiğiniz noktanın ötesine gerdirmeyin ya da hareket ettirmeyin. Omzunuzu hareket aralığından daha geniş hareket ettirmeye çalışmanız, sorunu daha da ağırlaştıracaktır. Ancak düzenli egzersize dikkat ederek, omzunuzun gerekli hareketlerini yeniden kazanabilirsiniz; ancak normal tarafa göre her zaman bir parça kısıtlı olabilir.
 
OMUZDA TENDİNİT
Tendonlar ya da bunların içinde yer aldığı kılıfların enflamasyonu, sık karşılaşılan bir omuz ağrısı nedenidir. Normal bir omzun hareket aralığı son derece geniştir; kollarınızı başınızın üstüne kadar kaldırabilir, yanınıza bitiştirebilir ve sırtınıza doğru geriye bükebilirsiniz. Bu, ağaçtan ağaca atlayabilmesi için geniş bir hareket aralığına gereksinimi olan evrim sürecindeki atalarımızdan mirastır. Ne yazık ki aynı zamanda omuz tendonlarının kolayca zedelenmesi ve yıpranmaya açık olması anlamına da gelir. Tendonlar yıpranıp biraz kanayabilir, bu da enflamasyona yol açabilir. Böylece, omuz hareket ettirildiğinde artan ve istirahatte azalan ağrıya neden olur.
 
Tedavi
İltihaplı tendonun etrafına steroid enjeksiyonu çok etkili olabilir. Birkaç gün sonra omzun normal hareketlerini geri getirmek üzere hafif bir egzersiz programına başlanabilir. Egzersizler olasılıkla donuk omuz için yapılanlarla (karşı sayfaya bakınız) aynıdır, ancak tam olarak neler yapacağınızı size doktorunuz ya da fizyoterapistiniz söyleyecektir.

Ağrı geçtikten sonra, ağır şeyler kaldırmaktan kaçınmalı, omuzlara yüklenmeye yol açan cam silme, bahçe çapalama ve elektrikli süpürge kullanma gibi işlerde dikkatli davranılmalıdır.

Plastik market poşetlerinin yarattığı tehlikelere karşı çok dikkatli olmalısınız. Plastik poşetler son derece sağlamdır ve sapları kısadır. Poşetler çok fazla yük alabilir ve saplarının kısa olması bunların düşey olarak tutulan kollarda taşınacağı anlamına gelir. Ağırlık dirsek ve omuzları, aynı zamanda boynu aşağıya çeker, dokuları gerip ağrıya neden olur. Çok fazla alışveriş yapıldığında eşyalar ideal olarak tekerlekli pazar çantasıyla taşınmalıdır. Bu mümkün değilse (pazar çantalarını otobüse bindirip indirmek kolay değildir) az miktarda alışveriş yaparak bunları kola takılan geniş saplı sağlam bir sepette taşımalısınız. Bu şekilde sepetin ağırlığının büyük bir bölümü kalça üzerinde taşınabilir, böylece kollarda aşırı zorlanma önlenmiş olur.
 

Sağ kolun sağdan görüntüsü. Ekstansör kaslar el bileğini geriye bükmek için kasıldığında, kemik üzerindeki kaslar çekilir.Tenisçi dirseğinde olduğu gibi, bu alanda enflamasyon olduğunda bu hareket ağrıya neden olur.


El bileğinde ve elde çok sayıda kemik vardır.
 
TENİSÇİ DİRSEĞİ VE GOLFÇÜ DİRSEĞİ
Bu rahatsızlıklar tendonun dirseğin etrafındaki kemiğe yapıştığı noktada ağrıya neden olur. Tenisçi dirseği, önkolun dış yüzündeki ekstansör kaslarının tutunduğu yer olan, dirseğin dış yüzünde ağrıya neden olur (bk. s. 44’teki şekil). Bu kaslar el bileğini geriye doğru bükerek parmakları düzleştirir. Golfçü dirseği çok daha seyrek görülür ve el bileğini öne doğru eğen ve parmakları büken fleksör kasların tutunduğu dirseğin iç yüzünde ağrıya neden olur. Her iki durum da ilk olarak sporcularda tanımlanmış olmakla birlikte, çoğunlukla ağırlık kaldırma, itme ve çekme gibi tekrarlanan gündelik işler sırasında yapılan hareketler sonucunda gelişir. Bazen tek bir yanlış hareket, örneğin yüksekteki bir dolaptan ağır bir şey indirmek tetikleyici olabilir. Çok büyük bir ağırlık kaldırılmasına gerek yoktur: sürekli olarak dar, aşırı dolu çekmecelerden klasör çıkaran büro çalışanları da risk altındadır.
 
Tedavi
Ağrılı bölgeye steroid enjeksiyonu genellikle yardımcı olur. Fizyoterapi de yararlı olabilir. Ancak en önemlisi, soruna neyin yol açtığını saptayıp gelecekte benzeri bir hareketten kaçınılmasıdır. Aksi taktirde belirtiler tekrarlayabilir ve kronikleşebilir.
 
TEKRARLANAN ZORLAMA HASARINDA KENDİ KENDİNİZE YAPABİLECEKLERİNİZ
• Çalışma temponuzu yavaşlatın: İşleri bölün ve değişik işleri kısa aralıklarla art arda yapın. İki gün boyunca daktiloda yazı yazmak ve sonraki iki günde dosyalamak yerine, birkaç saatte bir yaptığınız işi değiştirin. İşiniz, örneğin bilgisayar kullanmak gibi tek bir eylemden oluşuyorsa, düzenli molalar vermeniz çok önemlidir. Saat başı ayağa kalkın, bacaklarınızı gerin, kollarınızı başınızın üzerine kaldırın, ellerinizi açıp kapayın. Camdan dışarı bakıp değişik cisimlere odaklanarak gözlerinizi dinlendirin. Bütün bunlar sadece birkaç dakikanızı alır, ancak rahatsızlık duymadan ne kadar uzun süre çalışabileceğinizi bunlar belirleyebilir.
• Tekniğinizi geliştirin. Klavye başında çalışıyorsanız ve on parmak kullanamıyorsanız, bunu öğrenmeye değebilir, çünkü böylece yazma işini bütün parmaklarınıza paylaştırmış olursunuz ve klavyeye doğru bakmak yerine yukarıya doğru bakabilirsiniz.
• Araç-gerecinizin ve mobilyalarınızın doğru şekilde yerleştirildiğinden emin olun. Tekerlekli, yüksekliği ayarlanabilen, arkalıklı ve kolluksuz bir sandalyeniz olmalıdır; böylece masaya yakın oturabilirsiniz. Bilgisayar ekranınız ve klavye tam önünüzde olmalıdır; bir tarafa doğru birkaç santimetrelik bir kayma bile kollarınızı ve boynunuzu zorlayacaktır. Ekran göz hizanızdan biraz daha aşağıda olmalıdır; daha aşağıda olursa omuzlarınızı kamburlaştırıp öne doğru eğilirsiniz, daha yüksekte olursa da boynunuzu yukarıya doğru kaldırırsınız. Telefon vb. gibi sürekli kullanılan bütün diğer aygıtlar, sık sık masanın üzerine eğilmenizi önleyecek şekilde yakınınıza yerleştirilmelidir.
• Duruşunuza dikkat edin. En iyi tasarlanmış donanım bile, uygun şekilde kullanılmazsa işinize yaramayacaktır. İskemlenizin yüksekliğini ayarlayın ve ayaklarınızın yere ya da bir ayaklığa rahat bir şekilde basmasını, kollarınızın masaya rahatça dayanabilmesini sağlayın. İskemlede yayılarak değil dik oturun, belinizin kavsini koruyun. Masaya yakın oturun ki kollarınızı öne doğru germeden elleriniz klavye üzerinde durabilsin. Omuzlarınız gevşek, üstkollarınız düşey şekilde aşağı sarkıyor ve önkollarınız yazarken dik açıyla duruyor olmalıdır.
 
AŞIRI KULLANIM SENDROMU (TEKRARLANAN ZORLANMA HASARI)
Mahkemelerde (hastalar işverenlerinden tazminat talep ettiğinde) böyle bir hastalığın olup olmadığı konusunda pek çok tartışma olmakla birlikte doktorların çoğu varolduğuna inanmaktadır.

Birçok diğer yumuşak doku sorunu gibi bu durum da, vücudun etkilenen bölümünün yanlış kullanımı ya da aşırı kullanımına bağlıdır. Buna ayrıca “üst ekstremite sendromu” da denir ve klavye ile yazı yazanlarda ve sürekli olarak aynı hareketi ve işi tekrarlayanlarda boyun, omuzlar, kollar ve elleri etkiler. Aslında, bu durum ilk kez tavuk tüylerini yolan işçilerde saptanmıştır.

Ağrı tek bir alanla sınırlı olmamakla birlikte ellerin sırtı ve önkollarda en şiddetlidir ve açıkça işle ilişkilidir. Başlangıçta yalnızca yoğun bir işgününün sonuna doğru hissedilir. Tedavi edilmezse ilerleyebilir ve işe başlanması ile ağrının ortaya çıkması arasındaki süre giderek kısalır.

Ağır vakalarda, işte değilken bile, sürekli olarak biraz ağrı vardır ve iş dışındaki günlük aktiviteler de ağrıyı tetikleyebilir.
 
Tedavi
Belirtiler ihmal edilir ve durumun ağırlaşıp kronikleşmesine izin verilirse, tedavi zorlaşır ve her zaman başarılı olmaz. Böyle bir sorunun gelişmekte olduğundan kuşkulanmaya başladığınız anda derhal harekete geçmeniz çok önemlidir. Yaptığınız işin niteliğini ve çalışma ortamınızı dikkatle inceleyin. Fizyoterapistler ve meslek terapistleri bu değerlendirmelerde uzmandır, ancak sizin de değiştirebileceğiniz bazı şeyler vardır: Sayfa 46-47’de kendi kendinize nasıl yardım edebileceğinize ilişkin ipuçlarına bakınız. Durumu işvereninizle tartışın ve doktorunuzla ya da varsa şirketin meslek sağlığı hekimlerinden birisiyle görüşün.

Aşırı kullanım sendromu vakalarının çoğu, işte yapılan uygulamalardan kaynaklanmakla birlikte, evinizde bilgisayar ya da dikiş makinesi gibi aygıtları çok fazla kullanıyorsanız, aynı sorunlarla karşılaşabilirsiniz. Çalışma temposu, tekniği, uygun pozisyon ve duruş ilkeleri burada da geçerlidir. Bu ilkelere dikkatle uyulduğunda birçok kişi işini sürdürmeyi başarabilir.
 
KARPAL TÜNEL SENDROMU BELİRTİLERİ
• Elde uyuşma, karıncalanma ya da ağrı; başparmak, işaretparmağı ve ortaparmakta daha şiddetlidir.
• Gece ya da sabah erken saatlerde belirtiler çok daha kötüdür ve gün içinde tamamen ortadan kalkabilir.
• Elleri ovuşturmak ya da sallamak ağrıyı ve karıncalanmayı azaltır.
 
KARPAL TÜNEL SENDROMU
Çok sık karşılaşılan bu durumda, el bileğinden geçerken medyan sinir üzerinde bası olur (bk. s. 48’deki şekil). El bileğindeki kemikler (karpal kemikler) at nalı şeklinde dizilmiştir. At nalının serbest uçlarını dayanıklı bir doku birleştirir ve içinden medyan sinirin geçtiği dar bir tünel oluşturur. Bu bölgedeki dokularda oluşan herhangi bir şişme, sinire baskı yapıp tahrişe neden olabilir. Medyan sinirden beyne gönderilen sinyaller, bu sinirin sorumlu olduğu bölgeden, yani elden geliyor gibi değerlendirilir (yukardaki kutuya bakınız). Karpal tünel sendromuna, gebelikte olduğu gibi sıvı birikmesi ya da tiroid bezinin yeterince çalışmaması yol açabilir ya da romatoid artritin bir belirtisi olabilir; ancak sıklıkla da hiçbir neden belirlenemez.

Karpal tünel sendromuna, karpal tünelden geçerken medyan sinir üzerinde bası oluşması yol açar; bu tüneli el bileği kemikleri ve bunlar üzerlerindeki bağlar oluşturur.

Tendonlar kaygan bir kılıf içinde hareket eder, ancak enflamasyon geliştiğinde, hareket, yüzeylerin birbirine sürtünmesine yol açar ve ağrıya neden olur.
 
Tedavi
Öncelik, sinir üzerindeki basıncın kaldırılmasıdır; el bileği büküldüğünde basınç artar, geriye büküldüğünde ise azalır. Geceleri bilekte öne doğru bükülmeyi önlemek için el bileğine takılan basit bir atel, sorunu çözmek için yeterli olabilir. Doktorunuz ya da bir fizyoterapistinizden bir atel temin edebilirsiniz. Ayrıca, elleriniz kucağınızdayken ya da kollarınızı kavuşturduğunuzda el bileklerinizin öne doğru bükülmemesine dikkat ederek kendinize yardım edebilirsiniz. Bunlar işe yaramazsa, karpal tünel içine yapılan bir steroid enjeksiyonu, dokuların büzülmesini, böylece basıncın giderilmesini sağlayabilir. Bu da yetmezse, lokal anesteziyle yapılan basit bir ameliyat, sinir üzerindeki basıncı rahatlatabilir.
 
BAŞPARMAKTA TENDİNİT (DE QUERVAIN TENOSİNOVİTİ)
Bu rahatsızlıkta ağrı, başparmağı hareket ettiren kirişlerden (tendon) kaynaklanır. Tendonlar kaygan bir kılıf içinde hareket eder ancak iltihaplandıklarında, hareket, yüzeylerin birbirine sertçe sürtünmesine yol açar (Şekle bakınız). Başparmağın tabanı ve önkolun alt ucu ağrılı hale gelir; bu bölge duyarlı ve hatta şiş olabilir. Çocuklarını koltuk altlarından tutarak yukarı kaldıran annebabalar, ayrıca her elinde ağır bir tepsi taşıyan ve başparmağıyla denge sağlayan garsonlar başparmak tendiniti gelişimine özellikle yatkındır.
Başparmağın tabanındaki, yani el bileğiyle birleştiği yerdeki eklemde ortaya çıkan osteoartrit benzer belirtilere neden olabilir.
 
Tedavi
Başparmak tendiniti genellikle tendon kılıfına yapılan bir steroid enjeksiyonuna ve başparmağı dinlendirmek için takılan atele çok iyi yanıt verir. Ayrıca, soruna yol açan hareketi belirlemek ve bundan kaçınmak da çok önemlidir.
 
TETİK PARMAK
Elinizi yumruk yapın ve sonra parmaklarınızı düzleştirin. Eğer parmaklarınızdan biri, diğerlerinden geri kalıyor, önce düzleşmiyor ve sonra bir “klik” sesiyle aniden düzleşiyorsa, tetik parmağınız var demektir. Bu durum, avuç içinden geçen tendonlardan birinde bir nodül (yumru) gelişmesi sonucunda ortaya çıkar. Nodül hareket sırasında tendon kılıfının kenarına takılır.
 
Tedavi
Nodül ağrısızsa ve ellerin kullanılmasını etkilemiyorsa, kendi haline bırakılması en iyisi olabilir, çünkü kendiliğinden düzelebilir. Gerekiyorsa, nodülü küçültmek ve tendonu serbestleştirmek için steroid enjeksiyonu da yapılabilir.
 
DİZLERİNİZE ÖZEN GÖSTERİN
• Çömelmekten ve diz üstü oturmaktan kaçının; bu hareketler dizleri zorlar.
• Kilonuzu düşük tutun. Kilo fazlalığınız varsa, birkaç kilo vermeniz bile ağrılarınıza yardımcı olur ve dizlerin zorlanmasında büyük bir fark yaratır.
• Alçak ve yumuşak koltuklara oturmaktan kaçının. Dizleriniz ağrılıysa ayağa kalkmak zor olabilir.
• Özellikle spor yapıyorsanız, egzersizle uyluk kaslarınızı güçlü tutun
• Dizlerinizin altına yastık koyup uyumayın. Rahat olabilirsiniz ancak dizlerinizdeki bükülme kalıcı hale gelebilir.
 
DİZ AĞRISI
Çoğu insan yaşamının bir döneminde diz ağrısı çeker. Yaşlılarda osteoartrit sık görülür, ancak diz ağrısının, özellikle gençlerde, birçok başka nedeni de vardır. Diz, hele kilo fazlalığı varsa, büyük bir baskıya maruz kalır. Kayak ve futbol gibi bazı sporlarda dizin kendi etrafında dönmesi ve bükülmesi, aynı anda da vücudun ağırlığını taşıması gerekir. Bu da dizleri büyük bir zorlanmayla karşı karşıya bırakır. Bütün bunların anlamı dizlerin çeşitli şekillerde zedelenmeye açık olduğudur; genellikle eklem içindeki darbe emici kıkırdaklar ve eklemi yerinde tutan bağlar da etkilenir (yan sayfadaki şekle bakınız). Birçok yaralanma kendiliğinden iyileşmekle birlikte bazılarında atel, hatta ameliyat gerekebilir.

Sağ ayak kemiklerinin soldan görünüşü. Plantar fasiitiste, plantar fasya bağlarının topuk kemiğine birleştiği yerde ağrı ve enflamasyon vardır.
 
TOPUK ALTINDA AĞRI
Ayak tabanında, topuğun hemen altındaki ağrıya genellikle plantar fasiitis (ayak tabanı kas zarı iltihaplanması) neden olur. Bu sıkıntılı durum, sabah ilk ayağa kalktığınızda özellikle şiddetli olan bir ağrıya yol açar; yürümeye devam ettikçe biraz daha rahatlar. Plantar fasya, ayağın ön bölümünü topuk kemiğiyle birleştiren, üçgen biçiminde, liflerden oluşan sert bir banttır. Zorlanma ve enflamasyon, fasyanın topuk kemiğine birleştiği noktada ortaya çıkar. Bazen burada, topuk dikeni olarak adlandırılan bir kemik çıkıntısı oluşabilir.

Plantar fasiitis genellikle işte çok uzun süre ayakta kalan ve kilo fazlalığı olanları etkiler, bu yüzden, iyi ayakkabılar ve kilo vermek yardımcı olabilir. Bu durum ayrıca bazı enflamatuar artrit tiplerinin bir özelliği de olabilir (bk. s. 29), ancak pek olağan değildir.

Yaşlılarda topuk altında hissedilen ağrı, yağ yastıkçığının incelmesi sonucunda da ortaya çıkabilir. Normalde topuğun altında çoğunluğu yağdan oluşan sert bir doku yastıkçığı bulunur ve yürüme sırasında darbe emici olarak görev yapar. Yaşlandıkça bu yastıkçık incelebilir ve topuk kemiği artık iyi korunmamaya başlar. Ayağa iyi uyan, tabanı ve topuğu süngerimsi lastikten, hatta belki de yumuşak bir tabanlığın bulunduğu ayakkabılar topukları koruyacaktır.
 
Tedavi
Steroid enjeksiyonu genellikle plantar fasiitiste yardımcı olursa da, enjeksiyon çok ağrılı olabildiğinden, önce başka seçenekler denenebilir. Bunlar arasında anti- enflamatuar ilaç, ayakkabıların içine yumuşak, darbe emici köpük topukluk koymak ve bir fizyoterapist tarafından uygulanan bandaj bulunur. Kilo fazlalığınız varsa zayıflamanız ve uzun süre ayakta durmaktan kaçınmanız da yararlı olabilir.
 
ÖNEMLİ NOKTALAR
  • Kas ve eklemlerdeki ağrılara her zaman artrit neden olmaz.
  • Yaygın kas – iskelet ağrılarına artritten farklı olan fibromiyalji ya da aşırı hareketli eklemler gibi durumlar yol açabilir.
  • Bir bölgeyle sınırlı kalan ağrı, tendonlar ve ligamanlar gibi yumuşak dokulardaki sorunların sonucudur ve çoğunlukla aşırı kullanımdan kaynaklanır.

  

Bu yazı 22644 kere okundu.

Yorum Ekle Arkadaşına Gönder Çıktı Al Yukarı
Ne tür rahatsızlıklarınız var?
Bu anketin sonuçları anket tamamlandıktan sonra yayınlanacaktır.

ana sayfam yap | sık kullanılanlara ekle | iletişim | kullanım şartları | site haritası
Bu sitede yer alan bilgi, belge ve resimler yazılı, görsel veya daha başka bir yöntemle çoğaltılamaz, tamamen ya da alıntı yapılarak kullanılamaz.