Arama  |  Anket Sonuçları  |  Site Haritası  |

13 Punto 15 Punto 17 Punto 19 Punto
Küme tipi baş ağrısı ve kronik ani yarım baş ağrısı nöbetleri
17.01.2008 11:04:18
Küme tipi (kluster) baş ağrısı ve kronik ani yarım baş ağrısı nöbetleri (kronik paroksismal hemikrania) birbiriyle ilişkili ve
Küme tipi (kluster) baş ağrısı ve kronik ani yarım baş ağrısı nöbetleri (kronik paroksismal hemikrania) birbiriyle ilişkili ve migrenden hayli farklı baş ağrılarıdır. Ataklar migren ataklarından daha kısa sürer ve kendine özgü bir belirti kalıbı vardır.
Belirtilerin çok özgül olması nedeniyle fark edilir edilmez tanı konulması gerekirken, özellikle eşzamanlı migreni olan kişilerde migrenle ya da diğer baş ağrılarıyla karıştırılabilir. Hastaların çoğu birkaç yıl boyunca uygun tedaviyi görmeyebilir. Genellikle altta yatan bir neden saptanamaz ve tanıyı doğrulayacak özgül testler uygulanması gerekmez, ancak tipik tabloya uymayan bazı kişilerde belirtilerin nedeni başka olabilir.

Küme tipi baş ağrısı erkeklerde kadınlardan beş kat daha sık görülen dayanılmaz derecede acı veren bir baş ağrısıdır. Genellikle her kümede baş ağrısı başın aynı tarafında ve bir gözün çevresinde hissedilir.
 
KÜME TİPİ BAŞ AĞRISI
Küme tipi baş ağrısı dayanılmaz derecede acı veren bir baş ağrısıdır. Bin kişide bir görülür ve erkeklerde kadınlardan beş kat daha sıktır.

Yüzyıllardır bu baş ağrısı, migren nevraljisi, Horton baş ağrısı ve histamin baş ağrısı gibi farklı adlarla anılmıştır. Küme tipi baş ağrısının görünüm kalıbı çok kendine özgüdür. Baş ağrıları genellikle 20’li yaşların sonlarında ya da 30’lu yaşların başlarında ortaya çıkar. Bu kişilerin çoğunun halen ya da geçmişte çok sigara içmesi, sigara içmeyle belirli bir bağı olabileceğini düşündürmektedir. Hiç sigara içmeyen kişiler de annebabalarının çok sigara içtiğini söyler. Ne yazık ki, sigaranın bırakılması belirtilerde pek az değişiklik yapar.

Adından da anlaşılacağı gibi, ataklar daha çok yılda bir ya da iki kez yılın aynı döneminde birkaç hafta süren kümeler halinde gelişir. Az sayıda kişide küme baş ağrısı kroniktir ve ataklar arasında pek az düzelme olur.

Kümelenme döneminde her gün ortalama bir ile üç atak geçirilir; çok şiddetli olan ağrı tek taraflıdır ve 20 dakika ile iki üç saat arasında değişir. Kişi, genellikle her gece aynı saatte uykudan atakla uyanabilir. Ağrı birkaç dakika içinde giderek artar ve doruğa ulaşır. Her kümede baş ağrısı daima aynı taraftadır ve çoğu zaman sulanan ve kanlanan bir göz çevresinde yoğunlaşır. Etkilenen taraftaki burun deliği tıkanmıştır ve akıntı olabilir. Başın karşı tarafında hiçbir belirti yoktur.
Hareketle ağırlaşan migrenden farklı olarak, küme tipi baş ağrısı olan kişiler genellikle başlarını tutarak ve öne arkaya sallayarak odanın içinde dolanıp dururlar. Ağrıyan yeri kanatacak kadar ovuşturur ya da bastırırlar. Çoğu temiz hava almak için pencereye koşar ya da dışarı çıkar. Ağrının çok şiddetli olması nedeniyle, bu kişiler bazı ataklar sırasında saldırganlaşabilir ya da art arda başlarını bir yere vurabilirler. Böbrek taşları gibi başka ağrılı durumlar yaşamış kişiler küme tipi baş ağrısındaki ağrının çok daha kötü olduğunu söylemektedir. Belirtiler hızla geçer, ama bazen tutulan gözün çevresi iki atak arasında ‘yaralanmış’ duygusu yaratır.

Alkol atakları tetikleyebilir, ancak bu yalnızca belli bir küme sırasında olur. Araştırmalarda Alkol ve gliseril trinitrat ve histamin gibi damarları genişleten diğer bazı maddeler atak tetiklemede kullanılıyor. Bunlar dışında bilinen herhangi bir tetikleyici yoktur. Bazı kişiler yoğun stresle belli bir bağ olduğunu bildiriyor, ancak migreni tetikleyen diğer etmenlerden kaçınmaya gerek yoktur.
 
Küme tipi baş ağrısına ne yol açar?
Yoğun tıbbi araştırmalara karşın, neden tam olarak bilinmiyor. Atakların zamanlaması üzerinde çok duruluyor ve günlük biyolojik ritimlerle (‘vücut’ saati) ilişkili olduğu sanılıyor. Bu baş ağrılarını çeken kişilerin çoğu kümelerin daha çok ilkbahar ve sonbaharda yoğunlaştığını bildirmekedir. Son çalışmalarda beynin vücut saatini denetleyen hipotalamus adı verilen bölgesinde bazı değişiklikler olduğu gösterildi.
 
Bunlar sonsuza kadar sürecek mi?
Özellikle kronik küme tipi baş ağrısı çekenlerde yaşamın ileri yıllarında (50 yaşından sonra) genellikle bu ataklarda düzelme olabiliyor.
 
Küme tipi baş ağrısında tedavi
Kümeler sırasında atakları önlemek için Alkol kullanmamak dışında, küme tipi baş ağrısı esas olarak ilaçlarla tedavi edilir. Bu tedavi belirtileri gidermeye yönelik akut tedavi (semptomatik tedavi) olabileceği gibi, atakların gelmesini engellemek için her gün alınan önleyici ilaç tedavisi (profilaktik tedavi) de olabilir. Önleyici ilaçlar genellikle tam etki sağlamadığından, birçok kişinin kümeler sırasında atakları denetim altına alabilmek için önleyici tedavi yanında, atak tedavisi de uygulaması gerekir.
Atak tedavisi
Bir yüz maskesiyle 10 ile 20 dakika boyunca dakikada yedi litre yüzde yüz oksijen solumak, birçok kişide güvenli ve etkili bir tedavidir. Oksijen tüpleri büyük ve ağırdır, ancak taşınabilir oksijen tüpleri de vardır. Delikleri bantla kapatılmış sıkıca oturan bir maske kullanın ve bu maske yüzünüzdeyken öne doğru eğilerek oturun.

Doktor kümenin başlangıcında deri altına yapılmak üzere 6 miligram sumatriptan enjeksiyonu yazabilir ve bu tedavi on dakikadan kısa bir sürede rahatlama sağlar. Yirmi dört saatte en çok iki iğne yapılması önerilmektedir. Yan etkiler ve bu tedavinin uygulanmaması gereken durumlar migrenle aynıdır.
 
Önleyici tedavi
Her gün alınan ilaçlarla atak sıklığı ve şiddeti azaltılabilir ve atakların ilaç tedavisine daha kolay yanıt vermesi sağlanır. Küme döneminin erken evresinde başlatılan önleyici ilaçların daha etkili olabileceği düşünülüyor. İlaçlar etkili değilse, doz yetersiz olabilir ya da bir başka ilaca geçmeniz gerekir. İlaca alışılmış küme süresi boyunca devam etmeli ve daha sonra dozu bir-iki hafta içinde giderek azaltmalısınız. İlaca karşın atak başlarsa, denetim sağlayana kadar dozu artırın ve daha sonra kümenin sonuna kadar birkaç haftada bir azaltın.

Etkililiği artırmak için ilaçların birlikte kullanılması hayli yaygındır. Genellikle kalsiyum kanal blokerleri olarak bilinen (kan damarlarındaki kasları gevşeten) verapamil gibi ilaçlar denenir. Başlangıç dozu düşüktür, ama yedi ile on günde giderek artırılır. Az sayıda kişinin sıkı doktor denetimi altında yüksek dozlar kullanması gerekir. En yaygın yan etki kabızlıktır ama sersemlik hali, halsizlik ve bulantı da görülebilir.

Seyrek görülen küme tipi baş ağrılarında ergotamin kullanılabilir, ama uzun süreli kullanımda özellikle el ve ayak parmaklarındaki küçük kan damarlarında daralmaya yol açarak kan akışını yavaşlatabileceği için, bu ilaç kronik küme tipi baş ağrısında düzenli olarak kullanılmamalıdır. Bu ilaç beklenen bir ataktan bir ile dört saat önce, örneğin gece gelen ataklarda yatarken fitil olarak uygulanır. Bu tedavi stratejisi yalnızca kümenin normal süresi boyunca sürdürülmeli ve altı ile sekiz haftadan uzun olmamalıdır.

Prednizolon gibi ağız yoluyla alınan kortikosteroidler erken evrede başlatılırsa, kümeyi önlemek mümkün olabilir.
Türkiye’de bulunmayan metiserjid (kimyasal yapısı ergotamine yakındır) ağız yoluyla kullanılır ve en etkili önleyici ilaçlardan biridir, ancak uzun süre kullanıldığında, karnın arka bölümünde idrar yollarını etkileyebilen nedbe dokusu geliştiği saptanmıştır. Retroperitoneal fibroz adı verilen bu komplikasyon çok seyrektir ve altı ayda bir, bir ay boyunca ilaç ‘tatili’ verilmesi durumunda oluşmadığı bilinmektedir. Bulantı, ishal ve kas krampları gibi yan etkiler yaygındır ama dozun yavaş yavaş artırılması durumunda daha az görülür.

Kronik küme tipi baş ağrısında lityum (kan biyokimyasını etkileyen bir mineral) yaygın olarak kullanılıyor. Bu ilacı kullanırken düzenli kan testleriyle kandaki düzeyin normal olup olmadığını incelemek gerekir. Yan etkiler hafif bulantı, kaslarda güçsüzlük ve susuzluktur ve uzun süreli tedavide giderek kaybolur. Lityumla birlikte idrar söktürücü ilaçlar (diüretikler) kullanılmamalıdır; aksi durumda kandaki lityum düzeyi yükselip toksik doza çıkabilir.

Bazı uzmanlar pizotifen (serotonini engelleyici bir ilaç) ve sodyum valproat (bir sara ilacı) kullanılmasını önermiştir, ancak bunların küme tipi baş ağrısı tedavisinde etkili olduğunu gösteren kanıtlar sınırlıdır.
 
Cerrahi
Aralarında başın arkasında etkilenen taraftaki artkafa sinirine yapılan steroid enjeksiyonları da bulunan çeşitli cerrahi tedavi stratejileri denenmiştir, ancak bunlar genellikle geçici yarar sağlamaktadır.

Kişideki belirtiler diğer bütün tedavilere bütünüyle dirençliyse, trigeminal gangliona (yanakların arkasındaki bir sinir bağlantı noktası) cerrahi müdahale savunulmuştur, ama bu girişim risklidir (yüz ve ağızdaki duyuları etkileyebilir) ve etkili olacağı garanti edilemez.
 
KRONİK ANİ YARIM BAŞ AĞRISI NÖBETLERİ
Kronik ani yarım baş ağrısı nöbetleri (kronik paroksismal hemikraniya) da çok seyrek görülür. Küme tipi baş ağrısından farklı olarak kadınlarda erkeklerden iki üç kat daha sıktır ve 30’lu yaşların başında ortaya çıkar. Tipik bir seyir izleyen ataklarda günde 5 ile 40 kez yalnızca birkaç dakika süren dayanılmaz derecede acı veren tek taraflı bir ağrı vardır.
Bu tür baş ağrısı çeken kişiler, küme tipi baş ağrısından farklı olarak atak sırasında sessizce oturmayı, hatta kıvrılıp yatmayı tercih ederler. Çoğunda etkilenen tarafta göz sulanır ve kızarır.

Tetikleyici etmenler arasında, başın eğilmesi ya da döndürülmesi ve âdet dönemindekiler gibi hormonal değişiklikler sayılıyor. Kronik ani yarım baş ağrısı nöbetlerinin nedeni bilinmiyor, ancak indometasin adındaki antienflamatuar ilacın önleyici tedavi olarak uygulanması durumunda mutlaka yanıt alınıyor. Küme tipi baş ağrısında olduğu gibi, verapamil tedavisinin de yararlı olduğu biliniyor. İlaçlar bu durumun dalgalanma eğilimini etkilemiyor. Az sayıdaki kişide tedavinin yaşam boyu uygulanması gerekirken, çoğunda birkaç yıl süren iyileşme dönemleri yaşanıyor.
 
ÖNEMLİ NOKTALAR
  • Küme tipi baş ağrısında yılda bir ya da iki kez birkaç haftalık atak kümeleri görülür.
  • Küme tipi baş ağrısında (örneğin yüzde 100 oksijen vererek) atak tedavisi uygulanabileceği gibi, önleyici tedaviye de başvurulabilir.
  • Kronik ani yarım baş ağrısı nöbetlerinde günde 5 ile 40 kez yalnızca birkaç dakika süren tek taraflı şiddetli baş ağrısı görülür; ataklar ilaçlarla önlenebilir.

  

Bu yazı 45423 kere okundu.

Yorum Ekle Arkadaşına Gönder Çıktı Al Yukarı
Ne tür rahatsızlıklarınız var?
Bu anketin sonuçları anket tamamlandıktan sonra yayınlanacaktır.

ana sayfam yap | sık kullanılanlara ekle | iletişim | kullanım şartları | site haritası
Bu sitede yer alan bilgi, belge ve resimler yazılı, görsel veya daha başka bir yöntemle çoğaltılamaz, tamamen ya da alıntı yapılarak kullanılamaz.