|
||||||||||||||||||||||||||||||||||||||
|
||||||||||||||||||||||||||||||||||||||
|
Osteoporoz - Giriş
22.01.2008 13:19:36
Pek çok kişi kırılganlığın artmasını, kemik kırıklarını, sırttaki kamburlaşmayı ve boy kısalmasını yaşlılığın normal bir sonucu olarak görür.
İlgili Sayfalar
Osteoporoz - Giriş
Pek çok kişi kırılganlığın artmasını, kemik kırıklarını, sırttaki kamburlaşmayı ve boy kısalmasını yaşlılığın normal bir sonucu olarak görür. Aslında bunlar yaşamın daha erken evrelerinde gerekli adımlar atıldığında önlenebilen osteoporoz adındaki hastalığın belirtileridir. Tedavi edilmeksizin ilerlemesine izin verildiğinde osteoporoz yaşlıların acı çekmesine, sakat kalmasına ve ölümüne yol açabilen başlıca hastalıklardan biridir. Neyse ki günümüzde hem doktorların hem de kamuoyunun osteoporoz konusundaki bilinç düzeyi oldukça yükselmiştir ve tanı ve tedavi alanında çok önemli gelişmeler yaşanmaktadır.
Nedeni ne olursa olsun, kemiklerin incelmesi ya da sünger gibi gözenekli hale gelmesine osteoporoz adı verilir. Neredeyse tüm yaşlılarda görülür. Yaşlılıkla birlikte kemik kaybı kaçınılmaz olsa da, bu durumun bir hastalık olarak kabul edilmesi için kemik kütlesinin kırık riskini artıracak kadar azalması gerekir. Normal genç erişkinlerde kemikler güçlüdür ve ancak ciddi bir travma (örn. araba kazası) söz konusu olduğunda kırılır. Yaşlılıkta ve bazı hastalıklarda kemikler incelerek zayıflar ve böylelikle çok daha kolay kırılabilir. Kırılganlık artışına (frajiliteye) bağlı bu kırıklar, osteoporozun temel özelliğidir ve özellikle el bileği, omurga ve kalçada görülür. Osteoporoza bağlı kırık riski yaşla birlikte hızla artar. Seksen yaşındaki her üç kadından ve her beş erkekten birinde kalça kırığı olması beklenebilir; omurga kırıkları için de aynı oran geçerlidir. Elli yaşındaki bir kadında, yaşamının geri kalan bölümünde osteoporoza bağlı kırık olasılığı %40‘tır; erkeklerde bu oran %13 civarındadır. İngiltere’de her yıl, osteoporoza bağlı yaklaşık 250 000 kemik kırığı oluşmaktadır; bunların 60 000’i kalça ve 50 000’i el bileği kırığıdır. Osteoporoz en çok yaşlı kadınlarda görülse de, erkekleri de etkileyebilir ve çocukluktan sonra yaşamın herhangi bir evresinde ortaya çıkabilir. Dünyanın değişik bölgelerinde osteoporoz sıklığı büyük değişkenlik gösterir. Batı Avrupa ve ABD’de osteoporoz oldukça yaygındır ve beyaz Avrupalılar’ı ve Asyalılar’ı siyah Amerikalılar’dan daha çok etkiler. Dünyanın her yerinde insanlar daha uzun yaşamaya başladığından, önümüzdeki 50 yıl içinde yaşlı nüfus çarpıcı bir biçimde artacak ve bu da osteoporoza bağlı kırıkların sayısını iki kat ya da daha fazla artıracak. Osteoporoza bağlı kırıklardan kaynaklanan acı ve sakatlıklar, Batı Dünyası’ndaki yaşlı topluluklarının çoğunda önemli bir sağlık sorunu yaratıyor. Osteoporotik kırıklar aynı zamanda yaşlı kişilerde önemli bir ölüm nedenidir ve kalça kırığı oluşanların %15-20’si olayı izleyen ilk 6 ay içinde ölüyor. Osteoporozun sağlık harcamalarındaki payı son derece yüksektir. İngiltere’de osteoporoza bağlı kırıkların tedavisi için her yıl 1.5 milyon pound harcanıyor ve yaşlıların sayısındaki artışla birlikte maliyetin de çarpıcı artış göstermesi bekleniyor.
HASTA ÖYKÜSÜ: FRED On altı yaşındayken Crohn hastalığı (barsakta iltihaba yol açan bir hastalık) tanısı konulan Fred, barsağın hastalıklı bölümünün çıkartılması için bir dizi ameliyat geçirmiş, ayrıca steroid tedavisine gerek duyulmuş. Yirmi-iki yaşında şiddetli sırt ağrısıyla başvurduğunda, röntgen filmlerinde kemiklerin inceldiği ve omurlarından birinde kırık olduğu belirlendi. Osteoporoz tanısı konuldu ve ağrının azaltılması ve daha fazla kemik kaybı olmaması için tedavi başlatıldı. Bu örnekte, osteoporoz hem steroid kullanımından ve hem de hastalıklı barsakta besinlerin emiliminin azalmasından kaynaklanıyordu.
HASTA ÖYKÜSÜ: MARY
Mary el bileğini kırdığında 56 yaşındaydı. O zamana kadar sağlıklıydı ve daha önce hiç kırık sorunu olmamıştı. Alışveriş yaparken sendelemiş ve elinin üzerine düşüp el bileğini kırmıştı. Bölgedeki bir hastanenin acil servisinde muayene edilmiş ve koluna bandaj yapılmıştı. Birkaç hafta sonra kırığın iyileşip iyileşmediğini kontrol etmesi için bir ortopediste gitti. Ortopedist onu kemik yoğunluğu ölçümü için başka bir bölüme sevk etti. Ölçümlerde osteoporoz saptandı ve yeni kırıkların önlenmesi için ilaç almaya başlaması tavsiye edildi. Bu örnekte, osteoporoza yatkınlığı artıracak başka bir neden bulunamadığı için, menopoz sonrası osteoporoz tanısı konuldu.
HASTA ÖYKÜSÜ: CYNTHIA
Cynthia bir önceki yıldan bu yana boyunun üç beş santim azaldığını fark ettiği için doktoruna başvurdu. Ayrıca, omurgasının kıvrıldığını ve şeklinin bozulduğunu da görüyordu; göbeklenmiş gibiydi ve beli kalınlaşmıştı. Uzun süre ayakta kaldığında sırtında büyük bir rahatsızlık hissettiği için, ev işi ve alışveriş gibi günlük işlerde giderek daha fazla zorlanmaya başlamıştı. Geçmişte genellikle sağlıklı biri olmasına karşın, 41 yaşında erken menopoza girmişti. Ancak o dönemde hormon yerine-koyma (replasman) tedavisi alması önerilmemişti. Röntgende omurgada osteoporoz saptandı. Daha fazla kemik kaybı olmaması için fizyoterapi ve ilaç verildi. Bu örnekte omurgadaki ciddi osteoporoz gelişiminden sorumlu ana etmen büyük olasılıkla erken menopozdur.
Bu yazı 8308 kere okundu.
|
Ne tür rahatsızlıklarınız var?
Bu anketin sonuçları anket tamamlandıktan sonra yayınlanacaktır.
|
||||||||||||||||||||||||||||||||||||
ana sayfam yap | sık kullanılanlara ekle | iletişim | kullanım şartları | site haritası | ||||||||||||||||||||||||||||||||||||||
Bu sitede yer alan bilgi, belge ve resimler yazılı, görsel veya daha başka bir yöntemle çoğaltılamaz, tamamen ya da alıntı yapılarak kullanılamaz. |