Arama  |  Anket Sonuçları  |  Site Haritası  |

13 Punto 15 Punto 17 Punto 19 Punto
Osteoporoz tedavisi: Genel yaklaşımlar
22.01.2008 13:21:35
Osteoporoz tedavisinin amaçları ağrıyı gidermek, hareketliliği artırmak, hastalığın psikososyal etkileriyle baş etmeyi
GENEL BAKIŞ
Osteoporoz tedavisinin amaçları ağrıyı gidermek, hareketliliği artırmak, hastalığın psikososyal etkileriyle baş etmeyi kolaylaştırmak ve kırık riskini azaltmak için kemik kaybının artmasını önlemektir. Kemik kaybının önlenmesi için genellikle ilaç tedavisi gerekse de, hastalığın ilerlemesini yavaşlatmakta kullanılabilecek bazı kendi kendine yardım yöntemleri de vardır.

Osteoporozlu kişilerin çoğu hastalık hakkında bilgi edinmeyi yararlı bulur; ayrıca, kemik kaybının artmasını ve kırıkları önlenmek, mevcut belirtileri tedavi etmek için yapılabilecek pek çok şey olduğunu bilmek de hastaya güven verir. Durumlarını düzeltmek için egzersiz, beslenme değişiklikleri ve düşmemeye çalışmak gibi kendi kendilerine uygulayabilecekleri bazı yollar olduğunu bilmek, osteoporozlu kişilerin hastalıklarını belli ölçülerde kontrol edebildiklerini hissetmelerini sağlar ve iyileşme olasılığını artırır. Ayrıca aynı durumda olan kişilerle konuşarak dünyadaki tek osteoporozlu olmadıklarını hissetmeleri de önemlidir.
 
AĞRI TEDAVİSİ
 
Osteoporozda ağrı ne kadar şiddetlidir?
Osteoporozda ağrı çok değişkendir. Bazılarında sürekli şiddetli ağrı varken, bir kısmında yalnızca küçük rahatsızlıklar olur. Kalça ya da el bileği kırıklarından sonra oluşan ağrı genellikle ameliyatın ardından hızla geçer; yine de ameliyattan sonra bir süre ağrı kesici kullanmak gerekebilir. El bileği kırığı sonrasında algodistrofi gelişen hastalarda, fizyoterapi ağrıyı azaltıp hareketliliği artırabilir. Çok ağır vakalarda, sorundan etkilenen kola giden sinirin ameliyatla kesildiği ya da ilaçlarla uyuşturulduğu bir işlem olan sempatektomi önerilebilir. Kullanılan bir diğer yöntem de TENS’tir (transkutanöz elektriksel sinir uyarısı).
 
Şiddetli ağrının tedavisi
Kaza sonucu bir omurga kırığı oluşan hastalarda ağrı son derece şiddetli ve tedavisi güç olabilir. Hastanın bir süre yatakta dinlenmesi gerekebilir, ancak hareketsizlik de doğrudan kemik kaybına yol açan bir etmen olduğundan, bu süre olabildiğince kısa tutulmalıdır. Omurga korseleri bazen rahatlama sağlar, ancak pek çok doktor omurgayı hareketsizleştirip kemik kaybını artırdığı için bunların kullanılmasına karşıdır. Kırıktan sonra erken dönemde çok güçlü ağrı kesicilere (örn. morfin ve benzeri ilaçlar) gerek duyulabilir. Ne yazık ki bu ve diğer güçlü ağrı kesicilerin genellikle sersemlik hali, kabızlık ve zihin bulanıklığı gibi yan etkileri vardır ve hareketlilik düzeyi artınca hastanın düşme riskini de artırabilirler.

Ağrı kesicilerle kontrol edilemeyen şiddetli ağrıda, kalsitonin adı verilen bir hormon iğnesinin her gün yapılması kimi zaman çok etkili olabilir. Bu hormon Tiroit bezi tarafından üretilir (ancak tiroksinden oldukça farklıdır) ve diğer yaklaşımların başarısız olduğu durumlarda çok yararlı olabilen bir ağrı kesici özelliği vardır. Kalsitonin burun spreyi ya da enjeksiyon olarak uygulanabilir; iğne yapılırken özellikle bulantı ve yüzde kızarıklık gibi yan etkilere neden olabilir ve bulantı bazen birkaç saat sürer. Kusma ve ishal de görülebilir ve iğnenin yapıldığı yerde ağrı olabilir. Yine de, pek çok hastada enjeksiyonlara başlanmasından sonraki birkaç gün içinde önemli bir rahatlama sağlanır.
 
Ağrı kesici tabletler
Ağrı iyileşmeye başladıktan sonra parasetamol ya da kodein gibi ağrı kesiciler veya bunların kombinasyonları (örn. Ko-didramol, Ko-kodamol ya da Ko-proksamol) günlük etkinliklere dönmeye yetecek düzeyde ağrı giderici etki sağlayabilir. Kimi durumlarda ibuprofen gibi steroid olmayan anti-enflamatuar ilaçlar etkilidir. Etkililikleri ve yan etkileri açısından ağrı kesicilere karşı herkesin tepkisi farklı olduğundan, bir ilaç çok etkili olmadığında başka bir ilacı denemeye, eczaneden reçeteyle ya da reçetesiz alınabilecek pek çok ağrı kesiciden en iyisini bulana değin bir süre uğraşmaya değer.
TENS aygıtının kullanımı.
 
Diğer yöntemler
Başka yöntemler de ağrıyı azaltabilir. Isı torbaları, sıcak su şişeleri ve buz paketleri ağrıyı azaltabilir. Bazı hastalar akupunkturdan yarar görür. TENS de (transkutanöz elektriksel sinir uyarısı) ağrıyı giderebilir. TENS bel çevresine asılan küçük bir aygıttır. Bu aygıttan çıkan küçük elektrotlar ağrının olduğu bölgeye yerleştirilir ve bir karıncalanma hissine neden olur. Bu yöntem, aygıtın yarattığı karıncalanma hissinin omurga kırığına bağlı ağrıyı ‘engellemesi’ mantığına dayanır. Son olarak, gerekiyorsa beli destekleyen yastıklarla birlikte rahat sandalyeler ve yeterince sert bir yatak kullanmak gibi ayrıntılara dikkat etmek önemlidir ve günlük yaşam kalitesini iyileştirebilir.
 
FİZYOTERAPİ VE HİDROTERAPİ
Hastalığın belirtilerinin egzersizle tedavi edilmesi anlamına gelen fizyoterapi, osteoporoz tedavisinde büyük önem taşır ve ağrıyı azaltıp hareketliliği artırmada kullanılır. Omurga kırığı bulunan hastalarda, ağrıya bağlı olarak omurga etrafındaki kaslar genellikle kasılır (spazm) ve böylece ağrıyı daha da şiddetlendirir. Hafifçe uygulanan fizyoterapi ile kas spazmının giderilmesi kasları da gevşetir ve ağrının azalmasına yardım eder. Hidroterapi de (ılık suda yapılan hafif egzersizler) kasların gevşemesine yardımcı olur.

Fizyoterapi
 
Özgüven ve düşme riski üzerindeki etkileri
Osteoporozlu pek çok hasta kısmen ağrıları, kısmen de özgüvenlerini yitirmeleri ve düşerek yeni bir kırığa yol açma ya da egzersizin omurga kemiklerinde daha çok hasara neden olacağı korkusuyla büyük ölçüde hareketsizleşir. Fizyoterapi ve hidroterapi bu hastalarda hareketliliği ve özgüveni artırmada çok yararlı olabilir. Üstelik bu tedavi yolları kas gücünü de artırdığından, tökezleme ya da düşme durumunda kişinin yaralanmaya karşı kendini korumasına da yardım eder.
 
Duruş üzerindeki etkileri
Fizyoterapinin bir diğer yararlı etkisi de duruş üzerinde gözlenir. Sırt ağrısı ve kas spazmı genellikle hastanın kamburunu çıkararak durmasına ve sırtını dik tutmaktan kaçınmasına neden olur; hafif egzersizler ve omurga kaslarının gevşemesi, genellikle duruşu düzeltir. Omurgasında osteoporoz bulunan hastaların, omurganın şeklindeki değişiklikten ve sırttaki kamburlaşmadan rahatsız olması anlaşılabilir bir durumdur ve bunların genellikle giderilebildiğini bilmek önemlidir.
 
Hangi egzersizler en iyidir?
Yapılması gereken egzersizin miktar ve türü hastalığın şiddetine bağlıdır. Bazı durumlarda aşırı zorlayıcı egzersizler zararlı olabilir, bu yüzden egzersizlere başlamadan önce bir doktor ya da bir fizyoterapiste danışmak en iyisidir .
Genel olarak ağrıya yol açan egzersizlerden kaçınmak gerekir, ancak az miktarda rahatsızlık göz ardı edilebilir. İngiltere, Ulusal Osteoporoz Topluluğu’nun osteoporoz hastaları için yayınladığı kitapçık pek çok hasta tarafından çok olumlu karşılanmıştır.
 
ÖNEMLİ NOKTALAR
  • Osteoporoz ağrısı çok şiddetli olabilir ve kırıktan hemen sonraki evrede güçlü ağrı kesiciler gerekebilir
  • Kalsitonin adı verilen hormonun enjekte edilmesi, omurga kırıkları sonrası şiddetli ağrıyı azaltmayı sağlayabilir
  • Diğer yararlı yöntemler arasında fizyoterapi, hidroterapi ve TENS vardır

  

Bu yazı 4649 kere okundu.

Yorum Ekle Arkadaşına Gönder Çıktı Al Yukarı
Ne tür rahatsızlıklarınız var?
Bu anketin sonuçları anket tamamlandıktan sonra yayınlanacaktır.

ana sayfam yap | sık kullanılanlara ekle | iletişim | kullanım şartları | site haritası
Bu sitede yer alan bilgi, belge ve resimler yazılı, görsel veya daha başka bir yöntemle çoğaltılamaz, tamamen ya da alıntı yapılarak kullanılamaz.