Arama  |  Anket Sonuçları  |  Site Haritası  |

13 Punto 15 Punto 17 Punto 19 Punto
Belleğim beni kaygılandırıyor
18.12.2007 11:20:39
Kişilerin adlarını hep unutuyorum. Daha geçen hafta bizim sokakta oturan biriyle karşılaştım...
 
Kişilerin adlarını hep unutuyorum. Daha geçen hafta bizim sokakta oturan biriyle karşılaştım. Onun kim olduğunu kesinlikle bilmeme rağmen adını anımsayamadım. Çok utandım. Bugünlerde bu sık sık başıma geliyor. Ben de kaygılanıyorum. Acaba daha da ilerler mi? Alzheimer hastalığına mı yakalandım, yoksa bunamaya mı başladım?’

Bu tür şikâyetler çok yaygındır. İnsanların çoğu, yaşları ilerledikçe belleklerinin de gittikçe zayıfladığına tanık olur. Belki de, yukarıdaki kişi gibi, yüzleri hiç yabancı gelmeyen fakat adlarını bir türlü anımsayamadıkları insanlarla karşılaşırlar.

Bellekle ilgili sorunlar arasında adları hatırlayamama genellikle en şiddetlisidir. Ancak, adları hatırlamakta zorlanan bir kişinin başka konularda da bellek yanılmaları olabilir. Randevuları, yapılacak işleri, alışverişte alınması gerekenleri ya da anahtarın konulduğu yeri hatırlamakta zorluk çekebilirler.

Bellek sorunları ile sık sık karşılaşılması durumunda kişilerin kaygılanması normaldir. Bu kişiler, bunamaya başladıklarına ya da Alzheimer hastalığına yakalandıklarına inanmaya başlar. Belleğin kötüleşmesi bazen ciddi bir sorunun göstergesi olabilirse de, bunun çoğunlukla çok basit bir açıklaması vardır. Siz (ya da bir yakınınız) bazı şeyleri anımsamakta zorlanıyorsanız, bu kitapçığın ilk üç bölümünün, böyle durumlarda neler olup bittiğini anlamakta, sorunu uygun bir bakış açısından görmekte ve bununla başa çıkmakta size yardımcı olacağını umuyoruz.
 
BELLEĞİNİZ NASIL ÇALIŞIR?
Belki de belleğin nasıl işlediğine ilişkin bazı şeyleri açıklayarak başlamak yararlı olacaktır. Düşünün ki, bir sabah bir arkadaşınız size Muriel Prit-chett adında bir bayanı tanıştırıyor. Aynı gün daha sonra bu bayanla tekrar karşılaşıyorsunuz. ‘Merhaba Muriel,’ diyorsunuz, ‘sizinle bu sabah tanışmıştık.’ Onun adını anımsadığınız belli. Ama neden?

Sayısız bilimsel araştırmalara rağmen, belleğin işlemesiyle ilgili hâlâ öğrenilecek çok şey vardır; yine de, birçok şeyi biliyoruz. Belleği incelemenin yararlı bir yolu, bu süreci üç aşamada değerlendirmektir.
 
Yeni bilgilerin kaydedilmesi
Belleğe almanın birinci aşamasında yeni bilgilerin kaydedilmesi gerekir. Muriel ile tanıştırıldığınız an onun adına ve yüzüne dikkat edersiniz. Beyniniz bu bilgileri alır ve sonra da anıların saklandığı bölüme iletir.
 
Depolanma
İkinci aşamada beyniniz bu yeni bilgileri dosyalar ve depolar. Böylece siz Muriel’in adını ve görünümünü onunla ilk karşılaştığınız andan bir sonraki karşılaşmaya kadar saklamış olursunuz.
 
Anımsama
Üçüncü aşamada bu bilgiler beyinde saklandığı bölümden geri çağrılır. Örneğimizde bu aşama, Muriel’le ikinci kez karşılaşıp ona adıyla hitap etmeniz şeklinde gerçekleşmiştir.
Belleğinizin çalışabilmesi için bu üç aşamadan da geçilmesi gerekir. Bunlardan birinin yokluğunda, Muriel’le ikinci kez karşılaştığınızda adını anımsayamazsınız.

Birçok açıdan bu süreç, bir mektubun daha sonra tekrar ele alınmak üzere bir dosya dolabına kaldırılmasına benzer. Bu mektubu kazanılmış yeni bilgiler olarak düşünün. Önce bunun tekrar gerekli olabileceğini fark etmelisiniz. İkinci olarak, bunu güvenli bir yerde saklamanız gerekir. Üçüncüsü de, tekrar okumak istediğiniz zaman, doğru dosyayı doğru yerde bulup çıkarabilmelisiniz. Bu mektubun önemini ilk aşamada fark etmezseniz ya da doğru şekilde dosyalamazsanız, ona tekrar gereksinme duyduğunuz zaman bulamazsınız.

BELLEK TÜRLERİ
Psikologlar, belleğin birçok farklı türü olduğuna ve bunların farklı türde bilgileri sakladığına inanır. Belleğimizin olguları, örneğin insanların adlarını sakladığı bölüm, bir şeyi nasıl yapacağımıza ilişkin bilgileri saklamak için kullandığı bölümden ayrıdır. Bu da, tanıdıkları kişilerin adlarını anımsamada zorluk çeken bazı kişilerin, bir konserve açacağının ya da televizyonun kullanımını nasıl kolaylıkla anımsayabildiklerini açıklar.

UNUTMAK
Hepimiz bazı şeyleri unuturuz. Aslına bakacak olursak, unutmadığımızda belleğimiz düzgün çalışamaz. Unutmak, önemini yitirmiş bilgilerin silinmesi için yararlı bir işlemdir. Örneğin, geçen hafta yaptığınız alışverişte aldığınız şeylerin ne olduğunu hatırlamanızın pek anlamı yoktur. Beyniniz her zaman anımsanması ya da unutulması gereken bilgiler konusunda karar verir. Önemli olduğunu düşündüğü bilgileri saklar, önemsiz bulduklarını siler. Ancak, herkesin beyni zaman zaman yanlışlar yapar ve önemli bilgiler unutulur.

Bütün anımsananlar zamanla yok olmaya mahkûmdur. Her gün kullandığımız bilgiler belleğimize kazınırken, nadiren gereken bilgilerin anımsanması zordur. Örneğin, insanlar çoğunlukla kendi telefon numaralarını unutmazlar, ama doktora telefon etmek istediklerinde numarasını rehberden bulurlar.

Bir şeyi ya da olayı anımsamak, bu özel anıyı taze tutarak ileride de kolayca anımsanmalarını sağlar. Tersine, hiç gerekmeyen bilgiler giderek unutulur. Okulda gördüğünüz tarih dersinden halen kaç önemli tarihi hatırlayabilirsiniz?
 
BELLEĞİN ÜÇ AŞAMASI
   •  Yeni bilgilerin kaydedilmesi
   •  Bu bilgilerin saklanması
   •  Gereğinde bu bilgilerin geri çağrılması
 
BELLEĞİ ETKİLEYEN ŞEYLER
Belleğimizin verimli ve doğru işlemesi, onu kullandığımız ortamlara da bağlıdır. Yukarıda da belirttiğimiz gibi, bir bilginin belleğe yerleştirilmesi sürecinde, önce bu bilgiye yeterince dikkat göstermemiz ve   onu özümsememiz gerekir. Her türlü etmen, belleğin önemli olan bu birinci aşamasını etkileyebilir.

Aşırı yükleme
Aynı anda çok fazla bilgiyle karşılaştığımızda bunların çoğunu daha sonra anımsamamız mümkün olmayabilir. Sosyal bir ortamda pek çok yeni insanla tanışırız, fakat daha sonra adlarını ya da onlar hakkındaki diğer bilgileri anımsamak çoğunlukla zor olur. Bu da, bu kadar fazla bilginin, kaydetme ve saklama kapasitemizi aşmasından kaynaklanır. 

Yoğun bir iş temposu olan kişiler bazı şeyleri kolaylıkla unutabilir, çünkü zihinlerinde pek çok şey vardır. İyi düzenlenmiş rutin bir yaşamı olan kişilerin bellekleri üzerinde, değişken ve stresli bir yaşama göre daha az baskı vardır.
 
Zihinsel durum
Oldukça benzer nedenlerden ötürü, endişe ve korku yaşayan ya da depresyonlu kişiler sıklıkla bellek sorunu yaşar. Bu kişiler kendi duygularına öylesine yoğunlaşmışlardır ki, yeni bilgilere yeterince dikkat edemediklerinden bunları gerektiği gibi kaydedip saklayamazlar.
 
Bedensel işlev bozuklukları
İşitme ve görme yetenekleri azalmış yaşlı kişiler bazı şeyleri anımsamakta sorun yaşayabilir, çünkü bu işlev bozuklukları bilgileri kaydetme ve özümsemeyi zorlaştırır.
 
Hastalıklar
Özellikle yaşlı kişilerde, bedensel rahatsızlıklar zihinsel işlevlere zarar verebilir. Kalp hastalığı ya da diyabet gibi kronik bir rahatsızlığı olan kişiler, düşünme yetilerinin ve belleklerinin eskisi gibi olmadığını fark edebilir. Bunun nedenleri henüz tam anlaşılamamış olmakla birlikte,   hastalıkla (özellikle de ağrılıysa) başa çıkabilme çabasının yol açtığı stres önemli bir etmen olabilir.
 
GENEL OLARAK YAŞLANMA
Yaşlandıkça bedenimizin her parçası değişime uğrar. Bu değişikliklerin bir kısmı oldukça erken yaşlarda başlar. Otuz yaşını geçtikten sonra çok az atlet ve sporcu rekor kırmaya devam edebilir. Kaslarının, eklemlerinin, kalplerinin ve ciğerlerinin performansı eskisi kadar iyi değildir.

Bedenin bazı kısımları diğerlerine göre daha çabuk yaşlanır, yaşlanmanın ilk etkilediği bölümler de kişiden kişiye değişir. Örneğin, bazı kişilerde osteoartrit (dejeneratif kemik hastalığı) kalça replasmanı (eklemin değiştirilmesi) gerektirirken, bazılarında da işitme kaybı artar ve sonunda işitme cihazı gerekebilir.
 
YAŞLANMA VE ZİHİNSEL İŞLEVLER
Yaşlandıkça bedenimiz gibi zihinsel işlevlerin de değiştiğini fark etmemiz önemlidir. Tepki verme süresi uzar ve yeni bilgileri daha yavaş işlemden geçiririz. Yaşlı kişiler için yeni şeyler öğrenmek daha zordur, özellikle bu yeni bilgiler fazla çabuk ya da alışılmamış bir biçimde verilmişse. Bunun nedeni, yaşlılarda dikkati aynı anda iki şeye odaklamanın ve görülen işle ilgisi olmayan bilgileri göz ardı etmenin giderek zorlaşmasıdır. Yaşlandıkça, hızlı karardan çok, doğru karara önem veririz. Bu da bir iş yaparken bazen yavaşlamamıza neden olur. Ancak yaşlanma deyince akla yalnızca kötü şeyler gelmemelidir. Araştırmalara göre yaşlı kişiler yüksek deneyimleri sayesinde çok daha etkili şekilde sonuca ulaşabilmekte, bu da onların yavaşlıklarını dengelemektedir. Aslında yaşlı kişiler sıklıkla kendi yeteneklerini azımsar.

BELLEĞİN YAŞLANMAYLA DEĞİŞMESİ
Yaşlandıkça zihinsel işlevlerin nasıl değiştiğini araştıran psikologlar, belleğimizin çalışma biçiminde giderek artan değişiklikler olduğunu saptamıştır. Buna örnek olarak, bir dizi sayıyı kısa bir süre akılda tutma yeteneği gösterilebilir. Gençler, yedi veya sekiz rakamlı bir sayıyı bir ya da iki dakika akıllarında tutabilirken, 60 yaşın üstündeki kişilerin çoğu aynı süre içinde ancak beş ya da altı rakamlı bir sayıyı akıllarında tutabilmektedir. Bir telefon numarası çevirmek istediğinizde kesinlikle siz de böyle bir olayla karşılaşmışsınızdır. İsimleri anımsama yeteneğimiz de yaşlanmanın etkilerine özellikle duyarlıdır. Bir görüşmede söylenenler, bir televizyon programının içeriği ya da bir işin nasıl yapılması gerektiği gibi olgulara dayanan bilgileri anımsamak söz konusu olduğunda, yaşlıların çoğu hemen hemen hiç sorun yaşamaz.

Anımsama gücüne güvenini yitirmeye başlayan yaşlı kişiler, belleklerinin daha genç insanlardan çok daha fazla bilgi bulundurduğunu unutmamalıdır. Daha önceki bir örneğe dönecek olursak, bu yaşlı kişilerin dosya dolabı çok daha doludur. Yetmiş yaşındaki bir kişinin bellek dolabı, 35 yaşındaki bir insana göre iki kat daha uzun bir süre boyunca bilgi biriktirmiştir.

Bu açıdan bakılınca, yaşlı kişilerin belleklerindeki bilgileri geri çağırmalarında ve yeni bilgileri edinmelerinde yavaşlama olması hiç de şaşırtıcı değildir. Belleğiniz sizi kaygılandırmaya başlıyorsa, durumunuzu gençlerle değil, yaşıtlarınızla karşılaştırmanız daha doğru olur.
 
ÖNEMLİ NOKTALAR
  • Bellekle ilgili süreç üç aşamadan oluşur: yeni bilgileri kaydetme, depolama ve anımsama.
  • Herkes bir şeyler unutur; beynimiz sürekli olarak unutulacaklar ve anımsanacaklar arasında seçim yapar.
  • Hastalık, endişe ve korku, aşırı bilgi yüklenmesi anımsama gücümüzü etkileyebilir.
  • Yaşlandıkça çoğumuz daha unutkan olur.

  

Bu yazı 3616 kere okundu.

Yorum Ekle Arkadaşına Gönder Çıktı Al Yukarı
Ne tür rahatsızlıklarınız var?
Bu anketin sonuçları anket tamamlandıktan sonra yayınlanacaktır.

ana sayfam yap | sık kullanılanlara ekle | iletişim | kullanım şartları | site haritası
Bu sitede yer alan bilgi, belge ve resimler yazılı, görsel veya daha başka bir yöntemle çoğaltılamaz, tamamen ya da alıntı yapılarak kullanılamaz.